• Sonuç bulunamadı

Sözleşmenin Feshi

4.7. Sözleşmenin Sona Erdirilmesi

4.7.2. Sözleşmenin Feshi

Sözleşmenin feshi sürekli edimli sözleşmelerin ileriye etkili sonuç doğuracak şekilde sona erdirilmesidir560. Sözleşmenin feshi, söz konusu fesih anına kadar ifa

edilmiş olan borçları etkilemeyecektir; ancak sözleşmeden dönme halinde olduğu gibi bir iade yükümlülüğünün doğmaması kuraldır561. Feshin ileriye etkisi

sebebiyle o ana kadar ifa edilmiş olan edimler ilgili tarafta kalacaktır562. Ancak

belirtmekte fayda vardır ki, kira sözleşmeleri gibi bazı hallerde, ifa edilmiş edimlerin iadesi söz konusu olabilecektir. Bu iade yükümlülüğü elbette ki feshin doğal sonucu değildir563.

İşlem temelinin çökmesi ile sözleşmenin sonlandırılması, sürekli edimli sözleşmeler açısından “haklı sebeple olağanüstü fesih” benzeri görülmekte, bu iki

559 Serozan, s. 74 – 90; Kocayusufpaşaoğlu/Hatemi/Serozan/Arpacı, s. 236 § 19; aynı yönde Baysal, s. 382; Öz, s. 136 vd.

560 Baysal, s. 382; Buz, s. 81; Doğan, s. 30- 31; Gürses, s. 406; Tekinalp, Ünal, Ünal Tekinalp’in

Banka Hususunun Esasları, Yeniden Yazılmış 7. Bası, İstanbul 2009, (“Tekinalp, Banka Hukukunun Esasları”), s. 487.

561 Baysal, s. 382.

562 Baysal, s. 258; Doğan, s. 31; Oğuzman/Öz, s. 432 CI; Tezcan, s. 129. 563 Serozan, s. 120.

hak çoğu zaman yarıştırılmaktadır564. Haklı sebeple fesih hukukumuzda genel bir

düzenleme ile yasada yer almasa da TBK m. 331, m. 369, m. 435, m. 617 ve m. 639 gibi çeşitli tip sözleşmeler açısından öngörülmüş bir husustur565. Özellikle belirli veya belirsiz süreli sürekli borç ilişkilerinin haklı sebeple olağanüstü fesih edilebileceği kabul edilmektedir566.

Bu iki kavramın yarıştırılmasının sebebi, sözleşmenin uyarlanması sonucunu doğuran durumun aslında bir yandan da haklı sebeple fesih nedenine benzer olmasıdır. Lakin, işlem temeli çöktüğü halde, fesih son çaredir, asıl olan ilişkinin uyarlama ile ayakta tutulmaya çalışılmasıdır. Bu sebeple TBK m. 138’in haklı sebeple feshe karşı üstün tutulması ve uyarlama mümkün olduğu müddetçe sözleşmenin ayakta tutulması tercih edilmelidir567.

Haklı sebeple olağanüstü fesih hukukumuzda düzenlenmiş bir kavram olmadığı gibi haklı sebeplerin niteliği de kanun ile belirli değildir; dolayısıyla neyin haklı sebep teşkil edeceğinin ilgili borç ilişkisi üzerinden belirlenmesi gerekir568.

Doktrinde, haklı sebebe dayanarak sözleşmeyi feshetmek isteyen taraf için söz konusu hukuki ilişkiye devam etmesinin çekilmez hale gelmesi; artık bu ilişkiye devam etmesinin kendisinden beklenemez olması aranmaktadır569. Bir görüşe göre haklı sebep oluşturan durumun taraflar arasındaki güveni sarsması gerekmekte veya bir tarafın sözleşmeden doğan esaslı yükümlülüklerini yerine getirememesi gerekmektedir; örneğin sözleşmeyi uzun süreli olarak etkilemeyecek makro-ekonomik değişiklikler bir haklı sebep olarak kabul edilmeyecektir570.

564 Baysal, s. 383. 565 Baysal, s. 383.

566 Ormancı, Pınar Altınok, Sürekli Borç İlişkilerinin Haklı Sebeple Feshi, İstanbul 2011, s. 111; Şenol, Ayşe Nilay, Bayilik Sözleşmesinin Sona Ermesi ve Sona Ermenin Sonuçları, Yayımlanmamış Doktora Tezi, İstanbul 2010, s. 169; Seliçi, s. 156.

567 Baysal, s. 385-386. 568 Şenol, s. 171.

569 Şenol, s. 172; Seliçi, s. 192. 570 Şenol, s. 172.

Olağanüstü fesih için öne sürülen haklı sebebin bir tarafın kusuruna ya da davranışına bağlı olmaması bir kriter değildir571. Burada asıl unsur haklı sebep

oluşturan durum sonucu sözleşmeye devam edilmesinin taraflar için çekilmez hale gelmesidir572. Bu açıdan Seliçi, işlem temelinin çökmesi için yeterli kabul edilecek durumların olağanüstü fesih için bir haklı sebep olabileceğini kabul etmektedir573. Olağanüstü fesih sebepleri ile TBK m. 138 uygulama sebepleri arasında bir farkı da Baysal şu şekilde ortaya koymaktadır: uyarlamaya sebep olabilecek durum değişikliklerin hepsinin yanı sıra bir olağanüstü fesih sebebi olarak kabul edilebilecektir, ancak olağanüstü fesih sebebi olabilecek her değişiklik sözleşmenin uyarlanmasının talep edilmesi için gereken koşulları sağlamayacaktır574.

Haklı sebeple fesih de işlem temelinin çökmesi sebebiyle yapılacak fesih de temelde sözleşme süresince çıkan ifa engelleri karşısında adil bir risk dağılımı sağlamayı amaçlar575. Fakat kanımızca bu iki kavram arasındaki temel fark hangi

aşamada başvurulabilir olduklarıdır. İşlem temelinin çökmesi halinde yukarıda da bahsettiğimiz gibi sözleşmenin feshi veya sözleşmeden dönme son çaredir, tarafların önce uyarlama yoluna başvurması, bunun mümkün olmaması halinde sözleşmeyi feshetmesi beklenir576. Ancak bir sözleşmenin doğrudan olağanüstü

feshe konu edilebileceği halde artık uyarlama ile sözleşmenin ayakta tutulması mümkün olmayan bir durum mevcut olmalıdır yani taraflar arasındaki ilişki o denli çekilmez hale gelmiştir ki artık sözleşmenin feshi öncelikli ve belki de tek çaredir. 571 Şenol, s. 173; Seliçi, s. 194. 572 Seliçi, s. 205. 573 Seliçi, s. 195. 574 Baysal, s. 384. 575 Baysal, s. 383.

Bu karşılaştırmada önemli bir diğer kavram ise kusur olacaktır, yukarıda bahsettiğimiz üzere haklı sebeple sözleşmeyi fesheden taraf bu sebebin ortaya çıkmasında kusurlu davranmış olabilir, ancak bu haklı sebeple olağanüstü fesih hakkını kullanmasına engel değildir577. Fakat öte yandan, işlem temelinin çökmesi

halinde uyarlama talebine konu değişikliğin mağdur tarafa isnat edilemez olması gereklidir578. Yukarıda açıklandığı üzere isnat edilebilirlik ile kusur farklı kavramlar olmakla birlikte, buradaki değerlendirme mağdurun sebep olduğu mağduriyetten faydalanamayacak olmasıdır.

Haklı sebepler açısından son bir değerlendirme de tarafların sözleşme içerisinde önceden bu sebepleri belirlediği haller açısından yapılmaktadır. Haklı sebep oluşturacak durumların sözleşmede düzenlendiği bir örnekte bu haller dışında kalan ancak haklı sebep oluşturabilecek bir değişiklik karşısında da sözleşmenin olağanüstü şekilde feshedilebileceği kabul edilmektedir579. Tarafların belli

durumların haklı sebep oluşturmayacağını açıkça düzenlediği hallerde ise inceleme sözleşme üzerinden yapılacaktır. Eğer özellikle dışarıda bırakılan haller sözleşmenin özüne zarar veriyor ya da zayıf taraf üzerinde bir baskı kuruyorsa bu tip düzenlemelerin geçersiz kabul edilmesi gerektiği öne sürülmüştür580.