• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 2: HADİSLERDE TEDAVİNİN ÖNEMİ VE TEDAVİ YOLLARI

2.3. Hadislerde Geçen Tedavi Yolları

2.3.2. Ruhsal Tedavi Yolları

2.3.2.6. Rukye

Rukye bir hastalığa, musibete-humma, sara vs.- uğrayan kiĢinin iltica maksadıyla yaptığı dua olarak tarif edilmiĢtir.623

Rukye cahiliyede uygulanan bir tedavi metodudur. Birçok hastalık ve zehirlenmelere karĢı rukye yapıldığı, bunu meslek edinen kimselerin

614 Müslim, Tahare, 1. 615 Buhari, Rikak, 20. 616 Enam, 6/ 160. 617 Bakara, 2/ 261. 618 Zümer, 39/ 10.

619 Necati, Hadis ve Psikoloji, s. 234, 235.

620

Karagöz, Ayetler ve Hadisler Işığında Engelliler, s. 52.

621 Müslim, Zühd, 64.

622 Asr Suresi, 103/3.

130

olduğu bilinmektedir. Rukye daha çok iplik üzerine okuma ve atılan düğümler Ģeklinde uygulanmaktaydı. Ayrıca bizzat hastanın kendisine, ağrı hissedilen yere okumak ve üflemek, teshir/büyü için efsunlamak, büyüden kurtulmak için muska yapmak, boncuk ve nazarlıklar kullanmak Ģeklinde de yapılmaktaydı. 624

Cahiliye Arapları rukyeyi tedavi amacıyla kullandıkları gibi hastalık öncesi koruyucu hekimlikte de kullanıyorlardı. Mesela, nazar değmesine, akrep ve haĢerat ısırmalarına, vücut ağrılarına ve sihre karĢı rukye yapıyorlardı.625

Rukyenin Osmanlılarda rukyehanlar tarafından uygulandığını görüyoruz. Rukyehan, Allah‘tan iyilik ve yardım istemek amacıyla dua okuyan kiĢilere verilen addır. Rukyehanların okuyup üfledikleri kiĢilerin hastalık ve dertlerden kurtulduğuna inanılırdı. Ülkemizde uygulanan rukye Ģekli Hz. Peygamber‘in yapıp cevaz verdiği değil de belkide sihir karıĢmıĢ, Allah‘a tevekkülü bırakarak bu iĢi yapanlara güvenme gibi duyguları ihsas eder Ģekliyle görülmektedir. Ayrıca ülkemizde yapılan rukyeyi din sömürücülerinin yaptığı ve rukye diye yapılan Ģeyin dinden uzak folklorik bir Ģey olduğu belirtilmektedir.626

Hastalığın birçok sebebi bulunabildiği gibi buna karĢılık olarak maddi, ruhi ve manevi birçok tedavi yöntemi vardır. Modern bilimin ilerlemesiyle yeni yeni tedavi imkân ve usulleri de ortaya çıkmaktadır. Aslında hastalıkla mücadele ve tedavi tıp ilminin konusu olmakla birlikte tedavide dini metinlerin okunması ve duanın tedavi üzerindeki etkisi yadsınamaz. 627

Ruhsal yönden hasta olanların telkine ihtiyaçları fazladır. Mukaddes bildikleri Ģeylerden yardım beklerler. Onlarla karĢılaĢarak bir bakıma rahatlık ve huzur duyarlar. Ruhi yönden rahatsız olan hastaların temayülleri hangi yöne ise o tarafı onların yardımına vermek hastanın yararınadır. Hz. Peygamber bazı tabii ilaçlarla kendisine müracaatta bulunanları tedaviye uğraĢtığı gibi, bazı dua ve ayetlerle de tedavi cihetine gitmiĢtir.628

Sahabeden Osman b. Ebi‘l-As, Müslüman olduğundan beri vücudunda hissettiği bir ağrıyı Hz. Peygamber‘e haber verdi. Hz. Peygamber de Osman‘a: ―Elini vücudunun

624 Çelik, İslam‟ın Kabul ve Reddettiği Halk İnançları, s. 264,265.

625

Çelik, İslam‟ın Kabul ve Reddettiği Halk İnançları, s. 258,287.

626 Çelik, İslam‟ın Kabul ve Reddettiği Halk İnançları, s. 268.

627 Heyet, Türkiye Diyanet Vakfı İslam İlmihali, II, 164.

131

ağrıyan yerine koy ve üç defa bismillah ve sonra yedi defa, hissetmekte olduğum ve sakınıp korunmaya çalıĢtığım Ģeyin Ģerrinden, Allah‘ın kudretine ve izzetine sığınıyorum, de!‖629

buyurdular. Bu ilaçta Allah‘ın adının anılması, derdin de dermanın da ondan olduğunun bilinmesi ve türlü zarardan onun kudretine sığınma vardır. Daha etkili olabilmesi için devamlı okunması, normal ilaçlar gibi tekrarlanması lazımdır.630

Hz. Peygamber bazı durumlarda rukye yapılmasına izin vermiĢtir. Bu konudaki rivayetlerden bir kaçı Ģöyledir:

a) Câbir b. Abdillah (ra) rivayeti: Rasûlullah (sav) rukyeyi nehyetti. Amr ibn Hazm ailesi Rasûlullah (sav)'a gelerek "Ey Allah'ın Rasûlü, bizim akrep sokmasına karĢı yaptığımız bir rukye vardı. Ancak siz rukye yapmayı yasakladınız" dediler. Rukyeyi arzettiler. Rasûlullah (sav) "Bir sakınca görmüyorum. Kim kardeĢine bir fayda sağlayabiliyorsa sağlasın"631

buyurdu.

b) Avf b. Mâlik el-Esca'î (ra) rivayeti: "Biz cahiliyyede rukye yapardık. Rasûlullah (sav)'a, Ey Allah'ın Rasûlü, bu konuda ne dersiniz? diye sorduk. Rasûlullah (sav) "Rukyelerinizi bana arz edin. ġirk ihtiva etmediği müddetçe rukye yapmada bir sakınca yoktur" buyurdular.632

c) Enes b. Mâlik (ra) rivayeti: "Rasûlullah Ensâr'dan bir ailenin zehir ve kulak ağrısı için rukye yapmasına izin verdi."633

d) Hz. ÂiĢe (ra) rivayeti: Rasûlullah (sav) bana göz değmesine karsı rukye yaptırmamı emretti.634

e) Ümmü Seleme (ra) rivayeti: Rasûlullah (sav), bir gün Ümmü Seleme'nin odasında yüzünde sarılık olan bir cariye/küçük kız gördü ve "Bu kıza rukye yaptırın, çünkü onda nazar vardır" buyurdu.635

f) Hz. Âise (ra) rivayeti: "Nebi (sav) rukye yaparken nefes ederdi/üflerdi."636

629

Müslim, Selam, 67.

630 Ġbn Kayyım el- Cevziyye, et-Tıbbu‟un-Nebevi, s. 242.

631 Müslim, Selam, 63.

632 Müslim, Selam, 64; Ebû Dâvûd, Tıb, 18.

633

Buhârî, Tıb, 26.

634 Buhârî, Tıb, 35; Müslim, Selam, 55,56.

635 Buhârî, Tıb, 35; Müslim, Selam, 59.

132

Fazlurrahman, kem göz inancının Müslüman ülkelerde yaygın olduğunu ve bazı iyi eğitim görmüĢ insanların bile kem gözün kiĢiyi olumsuz bir Ģekilde etkilediğine inandığını iddia etmektedir.637

Bu olumsuz yorum, nazarın/göz değmesinin hak olduğunu bildiren sahih hadislere638

aykırı olmakla birlikte baĢına gelen her Ģeyi nazar ile iliĢkilendirmeye çalıĢan aĢırı kimselere gösterilen bir tepki olarak değerlendirilebilir. Okumakla tedavinin caiz olup olmayacağı konusunda ihtilaf edilmiĢtir. Ayet ve hadislere bakıldığında kiĢinin kendisi için veya baĢkaları için dua etmesi, okuması, sadece meĢru değil aynı zamanda emirdir. Fakat bunun tedavisinin rukye Ģeklinde yapılmasında ihtilaf vardır. Bazısı rukyeyi men etmiĢtir. Birçok hadis gösteriyor ki, yasaklanmıĢ olan rukyeler hakikatleri belli olmayan ve Ģirk manası olan rukyelerdir. Ġyi niyet ve temiz nefeslerle Allah‘a sığınarak, Allah‘tan Ģifa niyaz ederek okuyup üflemeyi de mutlaka sihirbazlık gibi telakki etmek doğru olmaz. Onun için rukyeyi caiz görenler birçok hadisi delil göstermiĢlerdir.639

Yukarıdaki hadislerde Peygamberimiz (sav)'in rukye yapma hakkındaki olumlu yaklaĢımı açık bir Ģekilde görülmektedir. Peygamberimiz (sav)'in rukyeye izin vermekle kalmayıp bizzat uygulayıp ashabına tavsiye etmesi, bu yöntemin Müslümanlar tarafından ciddiye alınması gerektiğine iĢaret etmektedir.