• Sonuç bulunamadı

Rosenberg’in Türkiye Hakkındaki Görüşleri

3.2. ROSENBERG’İN TÜRKİYE’YE GELİŞİ ve BÜYÜKELÇİLİĞİ

3.2.2. Rosenberg’in Türkiye Hakkındaki Görüşleri

Yabancı devlet adamları yanı diplomatlar, elçiler ya da büyükelçiler görev aldıkları ülkelerde, kendi ülkelerinin birer ajanı gibi görev yapmışlardır. Görev yaptıkları ülkelerde ne oluyor ne bitiyor en ince ayrıntısına kadar raporlar tutarak ülkelerine yollamışlardır. Ankara’nın ikinci Alman Büyükelçisi Rosenberg’de Türkiye’de olup biten her şeyi tek tek rapor ederek ülkesine yollamış ve ülkesinin çıkarlarını korumak için gerekli çalışmaları yapmıştır. Rosenberg’in yollamış olduğu raporlara baktığımız zaman en ufak olayları bile nasıl rapor ettiğini göreceğiz.

Rosenberg, 4 Kasım 1934 tarihinde Dışişleri Bakanlığına yazdığı raporunda 29 Ekim’de Türkiye Cumhuriyetinin 11. Kuruluş Yıl Dönümü kutlamaları hakkında bilgi sunmuştur. Rapora göre, Cumhurbaşkanı tebrikleri kabul etmek için öğleyin Büyük Millet Meclisi binasında, kabine üyelerini, yetkili başkanları, Ankara’da bulunan diplomatik misyonerleri, Balkan toplantısı için Ankara’da toplanan Balkanlar Birliğinin Temsilcileri olan, Bakan Titulescu, Maximos, Pesmazoglu ve Yugoslavya Dışişleri Bakan Yardımcısı Puritschi’i karşılamıştır. Raporda da anlaşılacağı üzere, kutlamalara birçok yabancı ülkenin temsilcileri katılarak Türkiye Cumhuriyetine verdikleri önemi göstermişlerdir.

Türkiye Cumhuriyetinin 11. Kuruluş Yıl Dönümü kutlamaları için İran ve Irak pilotları gösteri uçuşları yapmıştır. Halkın aktif katılımı ile geleneksel resmigeçit yapılmış ve sadece Ankara ile Polatlı topçu birliklerinde konuşlu garnizonlar geçit töreni sunmuşlardır. Kara birliklerinin harika bir gösterisi ile festival için 1000 den fazla pilot uçuş gerçekleştirmiştir228

.

Rosenberg raporunda, Türk hükümetinin resmi baloyu Yugoslavya Kralı Aleksander’in cenazesi nedeniyle iptal ettiğini bu davranışın nezaket kuralları

228Akten zur Deutschen Auswartigen Amt Berlin, Politische Beziehungen der Türkei zu Fremden

açısından son derece önemli olduğunun altını çizmiştir. Gayri resmi balonun ise her sene olduğu gibi, Cumhuriyet Halk Partisi tarafından halk evinde organize edildiğini yazmaktadır. Ayrıca Ulusal Bayram vesilesiyle İçişleri Bakanlığına ait yeni büyük binanın da açılışının yapıldığını rapor etmiştir229

.

Cumhurbaşkanı Atatürk, Balkan ülkelerinin ve diplomatik kolordunun230

huzurunda Türkiye Büyük Millet Meclisini açmış ve açılışta önemli noktalara değinmiştir. Cumhurbaşkanı, sanayi programının uygulanmasındaki ilerleme hakkında yaptığı konuşmada, demiryolu ağının genişlemesinin memnuniyetinden bahsederek ve Türk dış ticaretinde ihracatın gelişmesinden memnun olduğunu, ayrıca parlamentonun ihtiyatlı yaklaşımını, sağlam ekonomi politikası sayesinde Türk para biriminin istikrarlı olduğunun altını çizmiştir. Atatürk iç politika alanında, Sağlık Bakanının çalışmasından övgüyle bahsettikten sonra, Cumhurbaşkanı, kültürel soruları cevaplamaya başlamış ve bu bağlamda, tarih biliminin çalışmalarına, özellikle kalpten desteklediği Türk dilinin yenilenmesi çalışmalarına kısaca değindikten sonra, Türk müziğinin yeniden yapılanmasının acilliğine vurgu yapmıştır. Basının da belirttiği gibi, Atatürk konuşmasını, Arap ve Farsçadan arınmış Türkçe sözlerle sürdürmek için gayret ettiğini ifade etmiştir. Rosenberg raporunda, Atatürk ’ün yapmış olduğu inkılapların aynı zamanda ilk uygulayıcısı olduğunu da ifade etmiştir231.

Rosenberg, 22 Mart 1934 tarihli raporunda yine iç politika konularına değinmiştir. Başbakan İsmet Paşa’nın Türk inkılabının anlamı ve amacı üzerine, yerel halk evinde yapmış olduğu konuşması hakkında Paşa’nın düşüncelerine yer vermiştir. Rapora göre, İsmet Paşa’nın bu konuşması hoparlör aracılığıyla halka duyurulmuştur. İsmet Paşa,Türk inkılabını iki cephede birden sürdürülen bir savaş olarak tanımlayarak, Türk halkının sadece ülkedeki dış düşmanın istilasına karşı değil, daha çok eski Osmanlı saltanatının çürük sistemine karşı mücadele etmek durumunda kaldığını belirtmiştir.

229Akten zur Deutschen Auswartigen Amt Berlin, Politische Beziehungen der Türkei zu Fremden

Staaten, R. 78530.

230 Devlet adamlarının bir araya gelmesine denir.

231Akten zur Deutschen Auswartigen Amt Berlin, Politische Beziehungen der Türkei zu Fremden

Raporda önemli nokta ise, Türk hükümetinin dış düşmanlardan daha çok Osmanlı döneminden kalma çürük sistemin ülkenin ilerleyişinde en büyük engel olduğuna dikkat etmek gerekir. Çünkü yabancı düşmanları bir şekilde saf dışı edebilirsiniz ama kendi içinizdeki tabulaşmış kuralları kolay kolay söküp atamazsınız. Türk inkılabı en çok kökleşmiş bu sistemden dolayı uygulamada zorluk çekmiştir.

İsmet Paşa konuşmasında, Türk inkılabının, Osmanlı rejimi zamanında yapılan reform girişimlerinin devamı olarak algılanmasının gerçekleri yansıtmadığını ve Türk devrimi sayesinde, Türk halkı özgürlüğünü yüzyıllardır Osmanlı yönetimindeki tıpkı kalın duvarlarla hapseden yönetim sisteminden kurtardığını söylemiştir. Türk devrimi ilk anından itibaren gücünü halktan alarak beslenmiş, halkın desteği ve isteğiyle halk kendi devrimini yapmıştır. Türk devriminin nihai amacı ise, herhangi bir dogmaya karşı körü körüne bağlanmak ve diğer insan topluluklarına karşı herhangi bir saldırı isteği bulunmayan, Türk halkına mümkün olan en iyi gelişimi sağlamak ve toplumsal ilerlemeyi aktarmaktır ve bunun için yapılmıştır. İsmet Paşa konuşmasını şu cümlelerle sonlandırmıştır; “Türk devrimini anlamak, sevmek ve tamamen teslim olmak, Cumhurbaşkanımız Mustafa Kemal’i anlamak, sevmek ve onun tarafından gerçekleştirilen ideallere kendini adamakta, aynı anlamı taşır’’ demiştir232

.

Rosenberg, 4 Aralık 1934 tarihinde Alman Dışişleri Bakanlığına gönderdiği raporunda ise, İktisat Vekaletinin dokuz yabancı uzmanı davet etmek istediğini ve bu amaçla da Zürih’teki “Notgemeinschaft Deustcher Wissenschaftler im Aussland” ile ilişki kurulduğunun doğruluğunu onaylamaktadır. İktisat Vekaleti Ticaret Dairesi Müdürü bizzat Zürih’e giderek çoğu mülteci olan 35 profesör ve bilim adamıyla görüşmeler yapmıştır. Türkiye’ye davet edilen bilim adamları beş yıllık ekonomik kalkınma projesi kapsamında görev alacaklardı. Türkiye, bu arada Alman uzman Dr. Rahn ile de görüşmeler yapılmış ve daha kesin anlaşmaya varılamamıştır. Ayrıca ekonomi uzmanı Dr. Porten ise Türkiye’deki görevine devam etmekteydi. Ankara Ziraat Yüksek Okulu Rektörü Alman Falke, Almanya’dan Prof. Dr. Gustav

232Akten zur Deutschen Auswartigen Amt Berlin, Politische Beziehungen der Türkei zu Fremden

Gassner’ide Türkiye’ye davet etmiştir. Rosenberg, raporunda diğer yandan İstanbul Ticaret Yüksek Okulunda üç İsviçreli öğretmene görev verildiğini yazmaktaydı233

. İsveç’ten öğretmen çağırılmasının nedeni olarak da o okulun müdürünün İsveç’te eğitim görmesine bağladığını yazmaktadır234

. Rosenberg raporunda, Türk hükümetinin artık önceliği Alman bilim adamlarına vermediğini ve diğer ülkelerdeki bilim adamlarına ve hocalara yöneldiğini, bunun da zamanla Türkiye’nin Alman etkisinden çıkacağının altını çizmektedir.

Cumhurbaşkanı Atatürk, Türkiye Cumhuriyetinin 10.Kuruluş Yıl Dönümünde yapmış olduğu konuşmasında Türk müziğinin de reform edilmesi gerektiğini vurgulamıştı. Alman Büyükelçi Rosenberg de bu konuyla alakalı 2 Mayıs 1935 tarihinde Alman Dışişleri Bakanlığına yolladığı raporda, Türk hükümetinin, Müzisyen Prof. Dr. Paul Hindemith’in izin süresini Mayıs ayı sonuna kadar uzatılması gerektiğini talep etmektedir235

. Hindemith’in, bu sayede reform programını tamamlayacağını vurgulamaktadır. Rosenberg raporunda, Alman kültür propagandası için büyük önemini vurguladığı Hindemith’in çalışmalarının Sovyet sanatçıların ziyaretiyle gözden düştüğünü bildirmektedir. Rosenberg konuyla alakalı 8 Mayısta yine Alman Dışişleri Bakanlığına rapor yollamıştır. Raporda, Hindemith’in Türkiye’deki başarılı çalışmalarını detaylıca anlatan Rosenberg, yine Sovyet misafir sanatçıların Türkiye’ye gelmesiyle Hindemith’in Alman kültürünü yaymakta zorluk çektiğini ve gözden düştüğünü bir kez daha vurgulamıştır. Sovyet misafir sanatçıların kısa sürede müzik konusunda Türkiye’deki yapılanma reformunda öncü olduklarını, onun için Hindemith’in bir müddet daha Türkiye’de Alman kültür propagandası yapması için kalması gerektiğini yazmıştır236

.

Yukarıda ki raporda dikkat edilmesi gereken nokta ise, Almanya’nın kültürel olarak Türkiye’de etkin rol almak istediğini göstermektedir. Ayrıca Sovyet Rusya’nın siyasi olaylardan sonra Türkiye’deki kültürel konularla da ilgilendiğini ve bu çerçevede Nisan ayının sonları ve Mayıs ayının ilk günlerinde Sovyet Kemancı

233

Akten zur Deutschen Auswartigen Amt Berlin, Politische Beziehungen der Türkei zu Fremden Staaten,R. 78488.

234Akten zur Deutschen Auswartigen Amt Berlin, Politische Beziehungen der Türkei zu Fremden

Staaten,R. 78488.

235BCA., f. 30.12. 1.2., y. 45.36.16.

236Akten zur Deutschen Auswartigen Amt Berlin, Politische Beziehungen der Türkei zu Fremden

Blinder Ankara ve İstanbul’da çeşitli konserler vermiştir. Blinder’in konserleri her iki şehirde de önemli ilgi uyandırmış ve büyük katılım sağlanmıştır B durum Sovyet sanatçıların Türkiye’de etkin rol oynadığını gözler önüne sermektedir237

. Rosenberg, Türkiye’deki Alman nüfuzunu korumak için yaşanan her türlü gelişmeyi ülkesine rapor etmiştir. Almanya, Türkiye’nin zamanla Sovyet etkisi altında kalmasından açıkça çekinmektedir.

Rosenberg, Dahiliye Vekaletinden Türk-Alman ilişkilerini zor durumda bırakacak bir rapor aldığını ifade etmiştir. Franz Werfel adında bir Çek yazar “Musa Dağında 40 Gün” başlığı altında, Ermeni olaylarını hikaye eden bir eser yayınladığını yazmıştır. Bu kitabın Almanya’da satışının en kısa zamanda engellenmesi gerektiği Rosenberg’e bildirilmiştir. Rosenberg ise, Almanya Propaganda Bakanı Goebbels’e konuyla alakalı detaylıca rapor yollamıştır. Propaganda Bakanı Goebbels’de, Rosenberg’in raporuna karşılık adı geçen kitabın 3 gün içinde bütün Almanya’da toplatıldığına dair mektup yollamış ve mektubunda ayrıca şu ifadeleri kullanmıştır; “Türkiye ile dostluğumuza en ufak bir gölge düşmemesine o kadar özenliyiz ki, bu hususta her şeyi yapmaya hazırız” demiştir238

. Bu ifadelerden de anlaşılacağı üzere Almanya, Türkiye için hassas olan konularda da özen göstermeye çalışmıştır. Burada dikkat edilmesi gereken diğer husus ise Almanya’da bir Propaganda Bakanlığının olmasıdır. Çünkü Almanya başka ülkelerde kendi politikasını yaymak ve Alman nüfuzunu geliştirmek için verdiği önem neticesinde Propaganda Bakanlığı’nı oluşturmuştur.

Türk Basını, Alman Propaganda Bakanı Goebbels tarafından Almanya’ya davet edilmiştir. Türk basın heyeti, 23 Nisan-8 Mayıs 1935 tarihileri arasında Almanya’ya ziyareti gerçekleştirmiştir. Roseneberg’de bu konuyla alakalı hazırlık yapılması gerektiğine dair Goebbels’e rapor yollamıştır. Türk basın heyetinde Milliyet gazetesinden Ahmet Şükrü Esmer, Cumhuriyet gazetesinden Abidin Daver, Vakit gazetesinden Asım Us ve Matbuat Umum Müdürlüğünden Burhan Belge yer almıştır. Ziyaret 23 Nisanda başlamış ve Almanya’nın sırayla Breslau, Dresden, Münih, Koblenz, Berlin ve Hamburg şehirleri ziyaret edilmiştir. Türk basın heyeti,

237Benhür, age., s. 596.

238Akten zur Deutschen Auswartigen Amt Berlin, Politische Beziehungen der Türkei zu Fremden

Hitler’in iş kamplarını ziyaret etmiş ve Propaganda Bakanı Goebbels’in konuşmasını dinlemişlerdir. Daha sonra da, 2 Mayıs da Hitler tarafından kabul edilmişlerdir239

. Yukarıda ifadelerden de anlaşılacağı üzere Başbakan Hitler ve Propaganda Bakanı Goebbels, Türk basın heyetine gerektiğinden fazla ilgi göstermişlerdir. Buradaki amaç ise, basının halk üzerindeki etkisini ve önemini bilen Almanların Türk basın heyetini etkileyerek Almanya yanlısı yazılar yazmalarını umut etmişlerdir.