• Sonuç bulunamadı

Nadolny’nin Siyasi Hayatı

2.1. Nadolny’nin Hayatı

2.1.3. Nadolny’nin Siyasi Hayatı

Nadolny üniversitede girmiş olduğu gençlik kollarında siyasetle tanışmış ve bu sayede siyasete atılma fikri kendisinde oluşmuştur. Memuriyet hayatında belli bir olgunluğa ulaştıktan sonra Nadolny için siyasete atılma zamanı gelmişti. O zamanlar Bakanlık Müsteşarı olan V. Kinderlen Wachter’den bir randevu alarak siyaset için ilk adımı atmıştır. Bu konudaki ilk görevine İran’da ülkesi adına koloni çalışması yaparak başlamıştır.

Nadolny, anılarında İran’dan önce 1913 yılında Bosnahersek’e gönderildiğini yazmaktadır. Bosna’ya gönderilme nedeni olarak da Avusturyalıları Sırplar’a karşı ayaklandırmak olduğunu belirten Nadolny, yapmış olduğu çalışmalar sonucunda birinci ayaklanmayı çıkarmayı başarmıştır. Daha sonra 1914 yılında Arnavutluk’a tayin edilmiş ve orada Almanya adına uluslararası denetim heyetinde görev almıştır. Arnavutluk Valisi Esad Paşa’yı, İngiliz Lamb ve Avusturyalı örgüt Kreuzer Panter’in yardımıyla Osmanlı Valisi’ni görevinden düşürmüşlerdir. Nadolny, ülkesi adına

84Akten zur Deutschen Auswartigen Amt Berlin, Politisches Archiv Nachlass, Bd. 31. 85 Schöningh, age., s. 344.

yapmış olduğu başarılı çalışmalar sonucunda dönemin en güçlü Alman Beyi Wied tarafından geçici olarak Arnavutluk yönetiminin idaresine getirtilmiştir86

.

Nadolny 1916 yılında ilk siyasi görevini yapmak üzere İran’a gönderilmiştir87. Türkiye üzerinden İran’a geçerek Bağdat’ta Alman yetkili

dairesinde Maslahatgüzarlık kimliği adı altında siyasi çalışmalarına başlamıştır. O sırada Rusya’nın, İran’a girmesi sonucunda Nadolny ve çalışma arkadaşları İran’dan geri dönmek zorunda kalmışlardır. Türklerin, İran’a girmesi sonucunda Nadolny İran’a geri dönerek çalışmalarına devam etmiştir. Bu sırada İran’da geçici hükümet kurulmuş ve ülkesi adına koloni çalışmalarına tekrardan başlayan Nadolny, İran’da 1917 yılına kadar bu görevini sürdürmüştür.88

.

Nadolny, anılarında İngilizlerin Doğu politikasını şu ifadelerle açıklamıştır; “O sırada da İngilizler bizi basamak olarak kullanarak Bağdat’ı ellerine geçirmişlerdi. Daha sonra yavaş yavaş İran’ı gözlerine kestirmişlerdi. Bunun sonucunda Almanya, İran ve Bağdat’tan vazgeçmek zorunda kalmıştır. Buradaki koloni çalışmalarımız İngilizler tarafından engellenince bizde Alman yetkilileri olarak bu bölgelerden ayrılmak zorunda kaldık” demiştir. Nadolny, İran’daki görevinden sonra İstanbul’a gönderilmiş ve orada İran sorununu çözmek için üst düzey yetkilerle görevlendirilmiştir. Nadolny, bu görev sayesinde ilk defa İstanbul’u tanıma imkanı bulmuştur89

.

Nadolny, 1917 yılının kış ayında tekrar Berlin’e çağırılarak Berlin’de Dışişleri Bakanlığı bünyesinde Doğu Avrupa politikası üzerine görevlendirilmiştir. Nadolny, 1918 yılında Brest Litowsk’da olan barış antlaşmaları için gidecek heyette yer almıştır. Ayrıca Nadolny yapmış olduğu çalışmalar neticesinde, Litvanya ve Finlandiya’nın da bağımsızlığını kazanmasında rol oynadığını ve Sovyet Rusya’nın bu ülkelerin bağımsızlığını kabul etmek zorunda kaldığını anılarında yazmıştır90

. Nadolny I. Dünya Savaşından sonra, yeni kurulan Weimar Cumhuriyetinin temsilcisi olarak 17 Şubat 1920 tarihinde Stockholm yetkilisi (elçisi) olarak

86Akten zur Deutschen Auswartigen Amt Berlin, Politisches Archiv BD. 31.

87Akten zur Deutschen Auswartigen Amt Berlin, Politisches Archiv BD. 31. (Maslahatgüzar;

Diplomasi dilinde büyükelçi ve elçilerden sonra gelen en yetkili memurlara verilen isimdir).

88 Nadolny, age.,s. 5. 89 Koçak, age.,s. 10.

görevlendirilmiştir. Nadolny, iyi niyet mektubunu elçi olarak Stockholm Devlet Başkanına 10 Mayıs 1920 tarihinde sunarak görevine başlamıştır91

. Anılarında Stockholm’de fazla aktif işler yapamadığını belirten Nadolny, bunun nedeni olarak da Almanya’nın I. Dünya Savaşından yenik çıkması ve savaş sonunda imzalamış olduğu Versay Antlaşmasının hükümlerinden kaynaklandığını anılarında belirmiştir. Nadolny bu görevini 24 Mayıs 1924 tarihine kadar yapmış ve Ankara’daki büyükelçilik vazifesi için bu görevinden ayrılmıştır.

Düşman ülkelerinin İstanbul’dan geri çekilmesiyle beraber Almanya, Türkiye ile 1924 yılında diplomatik ilişkilere başlamıştır. İlişkileri sıkı tutmak isteyen Weimar Cumhuriyeti Nadolny’i, 1924 yılının yaz ayında Büyükelçi olarak Türkiye’ye tayin edilmiştir.Milli mücadelenin odak noktası olan Ankara, 13 Ekim 1923 tarihinde Türkiye Cumhuriyetinin yeni başkentiilan edilmiştir.Nadolny, Ankara’da Alman Büyükelçiliği yapılıncaya kadar 1928 yılına kadar İstanbul’da görevini yapmış ve bu tarihten sonra Ankara’daki görev yerine geçmiştir92

.

Nadolny, 1931 yılının kışında Cenevre Silahsızlanma Konferansına Almanya heyet başkanı olarak katılmıştır. 2 Şubat 1932 tarihinde bu konferans için çalışmalara başlamış ve aynı zamanda Ankara’daki elçilik görevini de fiilen yürütmüştür. Büyükelçi Nadolny, Cenevre’deki Silahsızlanma Konferansından dolayı Ankara’daki görevini yetirince sağlıklı yapamamıştır. Bu durum Ankara’nın dikkatinden kaçmamış ve konuyla alakalı Alman Dışişleri Bakanlığına yazı yollanmıştır93

. Hitler’in iktidara gelmesi Türk-Alman ilişkilerine yeni bir boyut kazandırmıştır. Bunun neticesi olarak da Hitler, Nadolny’i heyet başkanı yaparak Ankara ile ilişkileri sıradan memurlara bıraktırmıştır. Nadolny, anılarında bu konudan bahsederek Türk Alman ilişkilerine çok büyük zarar verdiğini belirtmiştir94

.

Cenevre’deki Silahsızlanma Konferansında von M.J. Larson, Nadolny’i şu ifadelerle açıklamıştır; “Alman Büyükelçisi Nadolnyheyet başkanı olarak beni holde Carlton’da karşıladı. Büyükelçi Nadolny heybetli, uzun boylu, yaşından daha genç

91

Schöningh, age.,s. 345.

92Akten zur Deutschen Auswartigen Amt Berlin, Politisches Archiv Bd. 31. 93Akten zur Deutschen Auswartigen Amt Berlin, Politisches Archiv Ab. 34. 94 Nadolny, age., s. 116.

gösteren, sessiz ve düşünceli bir yapıya sahipti. Yapmış olduğu mesleğin zorluğunu dışarıya yansıtmayan bir yapıya sahipti” diye açıklamıştır.

Nadolny, anılarında Türkiye’den sonra en çok Roma’da Alman Büyükelçisi olmak istediğini belirtmiştir. Fakat I. Dünya Savaşı’ndan önceki yıllarda da görev yaptığı yer olan Moskova’ya 20 Kasım 1933 tarihinde Büyükelçi olarak tayin edilmiştir. Bu yeni görevinde sadece dokuz ay görev yapan Nadolny, Hitler ile görüş ayrılığına düştüğü için kendi isteği ile Haziran 1934 tarihinde istifa etmiştir95

.

Nadolny aktif memuriyet hayatını 13 Nisan 1937 tarihinde sonlandırarak emekliye ayrılmıştır. Emekliye ayrıldıktan sonra bilgi ve deneyimlerini Dışişleri Bakanlığında çalışan yeni memurlarla paylaşmıştır. Katılmış olduğu konferanslarda, Hitler’in dış politikasını eleştirince, bu çalışmaları Hitler tarafından kısa süre de engellenmiştir. Kaleme aldığı anılarını yazarken 18 Mayıs 1953 tarihinde Düsseldorf’ta vefat edince, yarım kalan kitap çalışmasını eşi Anny Nadolny ile yakın çalışma arkadaşı tamamlamışlardır. Nadolny’nin anıları, “Mein Beitrag” başlığıyla bir kitapta toplanmıştır. Nadolny, ülkesi ve milleti için çok üstün çalışmalar yapmış bir devlet adamıdır.