• Sonuç bulunamadı

Nadolny ve Atatürk Görüşmeleri

2.2. NADOLNY’NİN ANKARAYA GELİŞİ ve BÜYÜKELÇİLİK BİNASININ

2.2.1. Nadolny ve Atatürk Görüşmeleri

Nadolny, Ankara’da görev yapmış olduğu 11 yıl boyunca Atatürk ile birden fazla görüşme imkanına sahip olmuştur. Bu görüşmeler kimi zaman resmi ilişkiler için olmuş kimi zamanda dostane ilişkiler neticesinde gerçekleşmiştir. Nadolny ile Atatürk’ün ilk görüşmesi 16 Haziran 1924 tarihinde Nadolny’nin Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal’e güven mektubunu sunmak için gerçekleşmiştir123. Nadolny, anılarında Atatürk ’nin huzuruna çıktığı ilk günü şu ifadelerle açıklamıştır; “Tren garından beni protokol şefi bir arabayla Çankaya’ya, Atatürk ’nin yanına götürdü. Bir bölük asker evin önünde yerlerini almışlardı. Bando ise Alman Milli marşını çalıyordu. Atatürk nin yaveri beni gala üniforması içinde karşıladı. Onunla birlikte ön cepheyi geçtik ve sonra eve girdik. Burası nispeten küçüktü ama bütün çevre çok güzel görülebiliyordu. Atatürk sivil kıyafet giymişti ama kafasında koyun postundan yapılmış ihtişamlı bir kalpak vardı. Karşılıklı konuşma ve güven mektubunun sunulmasından sonra kısa süreliğine bir yere oturduk ve havadan sudan konuşmaya başladık. Bu esnada Atatürk bana Ankara’da bir elçilik açıp açmayacağımı sordu kendisine evet cevabı verince sevindi. Mareşal Liman von. Sanders’ten saygıyla bahsetti ama onun Türkler tarafından pek sevilmediğini vurguladı ise de onun çok

122.http://www.ankara.diplo.de/Vertretung/ankara/tr/02_Die_Botschaft/Atatuerksbesuch/atatuerks_bes uch__in__der_botschaft.html.20.12.2012.

adil ve çalışkan birisi olduğunu da belirtti. Konuşmada Atatürk ’nin kavgalı olduğu Genel Kurmay Başkanı V. Falkenhayn’dan hiç bahsedilmedi” demiştir124.

Görüşmenin sonunda Büyükelçi, Atatürk ’ye eşi Latife Hanımı ziyaret edip edemeyeceğini sormuş ve bu soruya olumlu cevap alarak tarihin kendisine daha sonra haber edileceği belirtmiştir. Elçi anılarında, öğleden sonra Atatürk ’nin eşinin dişinin ağrıdığı ve bu yüzden kendisini kabul edemeyeceği haberini aldığını yazmıştır. Nadolny, daha sonra öğrendiği kadarıyla Latife Hanımkendisi için de bir merasim kıtası istemiş ve Atatürk eşinin bu isteğini geri çevirdiği için, Nadolny’i karşılamaktan vazgeçtiğini anılarında anlatmaktadır. Büyükelçi anılarında Latife Hanım hakkında şu ifadeleri kullanmıştır; “Kendisi İzmir’de oturan varlıklı bir ailenin kızıydı ve Yunanlıların kovulmasından sonra, şehrin Atatürk için tertip ettiği törensel karşılama anında Atatürk’ün boynuna sarılmıştı. Çok güzel olduğundan Atatürk ’nin onunla evlendiği söyleniyordu. Ama daha sonraki haksız taleplerinin dayanılmaz bir hal aldığını ve kısa bir zaman sonra, Atatürk ona eski Türk Hukukuna göre “babasının evine gidebileceğini üç kere söyleyerek boşandığını” anılarında yazmıştır125

.

Anılarında amacının Atatürk ’nin özel hayatını eleştirmek olmadığını vurgulayan Nadolny, Atatürk ’nin geceler boyu içki içtiğini, gündüz de miktarı söylenemeyecek derecede tütün ve kahve tükettiğini, bu yüzden bedeni öylesine zayıf düşmüştü ki, buna ancak 57 yıl dayanabildiğini kaleme almıştır. Buna rağmen Mustafa Kemal, tarihi bir başarıyı sağlamış ve bu başarı ona milletinin büyük adamları arasında onurlu bir yer kazandırmıştır. Nadolny, “Atatürk için, kendisi gerçekten alışılagelenin dışında gayretli bir şahsiyetti, bir zamanlar dünyayı yöneten diktatörlerin en çalışkanı olan bir adam olduğunu yazmaktadır. Türk milletinin Avrupalılaşması anlamına gelecek büyük idealini azimle ve mantıklı bir şekilde ısrarlıca ve alicenaplıkla takip etti ki bu az hayret uyandıracak bir durumdur. Bu konuda kendisi ne fanatik ne de inatçı birisiydi, ne şahsen hırslı ne de mağrurdu.

124Rudolf Nadolny, “Die Türkische İnnenpolitik Unter Atatürk”, Atatürk in Deutscher Sicht, Köln

1982, s.3

Vatanına olan sevgisi yaptığı bütün icraatlarda onun hayatına ana motif olmuştu” demiştir126

.

Almanya Cumhurbaşkanı Ebert’in ölümü üzerine bu göreve Hinderburg seçilmiş ve yeni görevine 12 Mayıs 1925 tarihinde başlamıştır. Hinderburg, Atatürk ’ye iki ülke arasında ilişkilerin korunacağına dair iyi niyet mektubu yollamıştır127

. Hinderburg ile Atatürk daha ikisi de Cumhurbaşkanı değilken, askerken I. Dünya Savaşından önce Berlin’de Mustafa Kemal’in Almanya gezisinde tanışmışlar ve dost olmuşlardı. Bu eski iki dost bu sefer kendi ülkelerinin Cumhurbaşkanları olarak görüşmüşlerdir. Bu mektubu Nadolny, yurt gezisinde olan Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk’e ancak 14 Eylül 1925 tarihinde sunabilmiştir. Nadolny, bu görüşmeyi, Atatürk’ün yatak odasında gerçekleştirmiştir. Çünkü Mustafa Kemalsıtma hastalığına yakalandığı için yataktan kalkamamıştır. Buna rağmen Atatürk ile Nadolny arasındaki görüşme yaklaşık bir saati bulmuştur. Cumhurbaşkanı, Nadolny’e I. Dünya Savaşı öncesinde Berlin’de tanıdığı Hinderburg ile olan ilişkilerini ve savaş anılarını anlatmıştır128

. Nadolny, anılarında Cumhurbaşkanı’nın yurt gezisinde çok yorulduğunu ve sıtma hastalığına yakalandığını belirtmiştir.

Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk’ün 23 Mayıs 1927 tarihinde geçirdiği bir rahatsızlık üzerine, Sağlık Bakanı Dr. Refik Saydam’ın önerisi üzerine ve Atatürk ’nin de izni ile Eylül aylarında Almanya’dan doktorlar çağırılmasına karar verilmiştir. Bu konu da Nadolny ile Berlin Büyükelçisi Kemaleddin Sami Paşa irtibata geçerek Berlin Tıp Fakültesi Dahiliye Şefi Dr. Friedrich Kraus ile Münih Tıp Fakültesi Dahiliye uzamanı Dr. Ernest von Rosenberg, Atatürk ’yi tedavi etmek için Türkiye’ye davet edilmişler ve bu davet kısa sürede gerçekleşmiştir. Doktorların kısa sürede Türkiye’ye gelmeleri konusunda Büyükelçi Nadolny büyük rol oynamıştır129. Nadolny, Atatürk ile yapmış olduğu konuşmalarını anılarında ve raporlarında yazmış ve Atatürk’ü şu ifadelerle onurlandırmıştır; “Bilindiği gibi Mustafa Kemal Paşa, yeni Cumhuriyet eserini ortaya çıkardı. Böylece bugün ki Türkiye onun

126

Nadolny, age., s. 99.

127Atatürk’ün Milli Dış Politikası, C. II, Kültür Bakanlığı Yay., 3. Baskı, Ankara 1981, s. 89. 128 Koçak, age., s. 15-16.

eseridir; O, sadece milli kahraman değil, Türkiye’nin mimarıdır, Türklerin babasıdır. Atatürk ile birkaç kez sohbet etme fırsatını buldum. Her seferinde kahramanlıktan doğan gururlu vatan sevgisi ve aynı zamanda memleketi için baba rolünde devlet adamlığı duygusunu taşıyordu. Bu, onun kişiliğinin genel ifadesi olarak beni hayrete düşürüyordu. Mustafa Kemal’in Türkiye’deki konumunu göz önüne almak için, tasvir edilen gelişmeler üzerine düşünülmelidir. Bugünkü Türkiye’yi tanımak isteyen herkesin, her şeyden evvel Atatürk ’yi anlaması gerekir. Onun başa geçmesi, milli halkın yükselişi olarak kabul edilir. Bu mücadele cesaretli, anavatanlarını her şeyin üzerinde tutan birkaç kişi tarafından organize edildi. O, halife hükümetine karşı rakip oldu, hatta Mustafa Kemal’in ölümüne karar kılan hükümetle mücadele etti. Atatürk bütün olumsuzluklara rağmen mücadelesinden vazgeçmedi ve arzuladığı hedefi, başka hiçbir devlet adamına nasip olmayacak derecede başardı” demiştir130

.

Alman Büyükelçisinin, bu ifadeleriyle son yıllarda Atatürk önderliğinde Türk milletinde meydana gelen değişmeyi çok iyi anladığını ve analiz ettiğini göstermektedir. Elçinin bu övgü dolu sözlerine, bir Alman gazeteci şu sözlerle ona iştirak etmiştir; “Türkiye’de doğan ve ışık saçan yıldız, gerçekten bize de gittiğimiz yolu göstermektedir”131diye Atatürk’e övgü dolu sözler sarf etmiştir.

Cumhuriyet’in Onuncu Yıldönümünde 29 Ekim 1933 tarihinde Ankara’da yapılan büyük resmigeçitten sonra Atatürk, Büyük Millet Meclisinde kordiplomatiğin132 tebriklerini kabul etmiştir133

. O gün Almanya’nın Büyükelçisi Nadolny Alman milleti ve şahsı adına Atatürk’ü kutlayarak Mareşal von Hindenburg’un bir mesajını Cumhurbaşkanı Atatürk ’ye takdim etmiştir. Almanya Cumhurbaşkanı Mareşal von Hindenburg’un kutlama mektubu aynen şu ifadelerle doludur; “Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunun 10. yılı nedeniyle siz Ekselanslarına ve Türk milletine, benim ve Alman halkının en derin mutluluk dileklerini ifade etmeyi kendime şeref addediyorum. Ben ve Alman halkı, mükemmel yönetiminiz altında modern Türk devletinin fevkalade oluşumunu takip etmektedir. Biz Almanlar büyük bir şaşkınlık ve sempatiyle, sizin Türk halkını yeniden nasıl uyandırdığınızı,

130

Akten zur Deutschen Auswartigen Amt Berlin, Nadolny, N. 110.

131Norddeutsche Allgemeine Zeitung, 24 Aralık 1931, s. 1-2.

132Bir Devlet Nezdinde Görevli Bulunan Diploması Temsilcilerinin Tümüne Verilen Addır. 133Hakimiyet-i Milliye, Ankara, 7 Kasım 1933, s. 4.

istikrara kavuşturduğunuzu ve sizin marifetli ellerinizle, çalışkan ve yenilenmeye istekli milletinizi bütün dünyaya nasıl tanıttığınızı, siyasi ve ekonomik yükselmeye nasıl ulaştığınızı gördük. “Özellikle siz Ekselanslarına, Alman halkının, Türk milletinin silah arkadaşlığını hiçbir zaman unutmayacağını ve ortak mücadele de kazandığı dostluğu devam ettireceğini ve derinleştireceğini garanti vermeyi kendime vazife addediyorum. Size ve çalışkan halkınıza, mutlu bir gelecek arzu ediyorum”, eski dost Hinderburg, Atatürk’e ve Türk milletine övgü dolu sözler sarf etmiştir134.

Nadolny, Cumhurbaşkanı Atatürk’ün kurduğu yeni Cumhuriyetten dolayı kendisini tebrik ederek konuşmasına şöyle devam etmiştir; “10 yıllık faaliyetim esnasında genç devletin inanılmaz yükselişini beraber yaşama fırsatı buldum. Türkiye’nin deha lideri Mustafa Kemal’in önderliğinde, son on yılda yaşanan yükseliş, bugünde devam etmektedir. Bu, I. Dünya Savaşında yenilmiş ve daha sonra bu kaostan büyük mücadele ile çıkmıştır. Kendisine konan siyasi ve ekonomik ambargoları kaldırarak kendi ayakları üzerinde durabilen ilk devlet olma özelliğini almıştır. Bunu, sadece Cumhurbaşkanı Atatürk ve yakın çalışma arkadaşlarının gayretli çalışmaları sayesinde başardılar” demiştir135

.

Almanya’nın Büyükelçisi Nodalny, Hindenburg’un mesajını Atatürk’e verdikten sonra aynı zamanda Atatürk’e veda etmiştir. Nadolny, Türkiye’den sonra Moskova Büyükelçisi olmuştur136. Atatürk, nazik cümlelerle Büyükelçi’ye teşekkür etmiş ve iyi yolculuklar dilemiştir. Bu Nadolny ile Atatürk’ün son görüşmesi olmuş ve Atatürk hakkında anılarında detaylı bilgi vererek onu ne kadar çok önemsediğini de göstermiştir.