• Sonuç bulunamadı

Rol Stres ve Mesleki Tükenmişlik Konusunda Yapılmış Çalışmalar

BÖLÜM 2: MESLEKĐ TÜKENMĐŞLĐK

2.7. Rol Stres ve Mesleki Tükenmişlik Konusunda Yapılmış Çalışmalar

Bugüne kadar rol stresi ve mesleki tükenmişlik konusunda birçok çalışma yapılmıştır. Her iki konuda da yapılan araştırmalar, genellikle belli bir mesleğe dayandırılmıştır. Mesleki tükenmişlik konusunda yapılan 1970’li yıllarda başlayan ilk araştırmalar, sağlık alanında özellikle hemşireler üzerinde yapılmıştır. Daha sonraları insanlarla sürekli yüz yüze çalışılan mesleklerden başlayarak, diğer mesleklere de yaygınlaşmıştır.

Muhasebecilerde rol stresi üzerine yapılan ilk araştırmalardan olan Sorenson ve Sorenson (1974) yaptığı çalışmada, büyük firmalarda çalışan muhasebecilerin, rol

çatışması ve mahrumiyetlerinin, iş tatminsizliği ve işten ayrılmalarına sebep olup olmadıklarını araştırmıştır. Araştırmaya 264 sertifikalı muhasebeci katılmıştır. Sonuç olarak muhasebecilerde rol çatışmasının işten ayrılma isteklerinin arttırdığı ve iş tatminini düşürdüğünü bulgulamıştır.

Senatra (1980) yaptığı araştırmada, rol çatışması ve rol belirsizliğini aracı değişken olarak alıp, örgüt ikliminde rol stresine sebep olan faktörler ile rol stresinin sebep olduğu sonuçları incelemiştir. Araştırmaya 8 büyük firmada uzman muhasebecilik yapan 88 kişi katılmıştır. Sonuç olarak, rol çatışmasının, iş tatmini ve işten ayrılma isteği üzerine etkisiz olduğu, buna karşın iş gerilimini arttırdığını tespit etmiştir. Rol belirsizliğinin ise, iş tatminini düşürdüğünü tespit etmiştir.

Senatra (1988) yaptığı araştırmada, örgütsel ve bireysel stres kaynaklarının, rol çatışması ve rol belirsizliğine yol açıp açmadıklarını cinsiyetlere göre incelemiştir. Araştırmaya 8 büyük firmada uzman denetçilik yapan 54 bay, 37 bayan katılmıştır. Sonuç olarak, gerek örgütsel gerekse bireysel olarak cinsiyet fark etmeksizin stres kaynaklarının, rol çatışması ve rol belirsizliğine sebep olduğunu tespit etmiştir.

Fogarty ve diğ. (2000) yaptığı çalışmada, rol stres kaynaklarının tükenmişlik üzerine, tükenmişliğin de iş tatmini, iş performansı ve işten ayrılma isteği üzerine etkisini araştırmıştır. Araştırma sonucunda, rol stres kaynakları içerisinde en çok tükenmişliğe etki eden faktörün rol belirsizliği olduğunu tespit etmiştir. Tükenmişliğin ise en çok işten ayrılma isteğini tetiklediğini ortaya koymuştur. Araştırmaya, AICPA üyesi 188 muhasebeci katılmıştır.

Sweeney ve Summers’ın (2002) yaptıkları çalışmada, iş yükünün yoğun olduğu sezonlardaki tükenmişlik durumunu araştırmışlardır. Yoğun çalışılan dönemlerin hem tükenmişliği, hem de rol stres kaynaklarını tetiklediği sonucuna ulaşılmıştır. Araştırma farklı zamanlardaki tükenmişliği, ölçtüğünden katılımcıların dağılımları farklıdır, katılımcı sayısı ortalama 140’tır.

Jones’in (2007) yılında yaptığı doktora çalışmasında, rol stres kaynaklarının tükenmişliğe etkisi, tükenmişliğin de sağlıklı hayat ve çalışma hayatı üzerine etkilerini modellemiştir. Araştırmaya 1.026 denetim elemanı anketle katılmışlardır. Rol belirsizliğinin (0,21, t=3,16) tükenmişliği tetiklediği, rol çatışmasının etkisinin (-0,16,

t=-0,69) anlamsız olduğu ve aşırı iş yükünün etkisinin (0,87, t = 4,28) ise en fazla olduğu ortaya konmuştur.

2008 yılında çalışmaya başladığımızda, muhasebe meslek mensuplarının stresi ile ilgili bazı çalışmalar olmakla birlikte, stres ve tükenmişlik ilişkisini birlikte ele alan çalışmalara rastlanmamıştı. Bu süreç zarfında tükenmişlik ile ilgili bazı çalışmalar yapılmıştır. Türkiye’de muhasebe meslek mensupları üzerine yapılmış stres ve tükenmişlik ile ilgili yapılan sınırlı çalışmalar aşağıda sıralanmıştır.

Literatürdeki en eski çalışmalardan olan Marşap’ın (1995), yaptığı doktora tez çalışmasında, muhasebe mesleğinde iş tatminini incelemiştir. Araştırmaya anketleri iki etapta toplanabilen 274 muhasebeci katılmıştır. Đş tatmini ile demografik ve kişisel özellikler arasındaki ilişki irdelenmiştir. Cinsiyet açısından erkeklerin ileri yaş gruplarında daha çok iş tatminine sahip oldukları görülmüştür. Yaş grupları ile iş tatmini arasında negatif ilişki olduğu görülmüştür. Eğitim düzeyi ile iş tatmini arasında negatif ilişki belirlenmiştir. Taşradaki iş tatmin düzeyi, metropollere göre daha yüksek çıkmıştır. Batı bölgelerinin, doğu bölgelerine göre, iş tatmin düzeyinin daha yüksek olduğu belirlenmiştir.

Yıldırım ve diğ. (2004) yaptıkları araştırmada, stresin muhasebe meslek elemanları üzerindeki etkisini araştırmışlardır. Araştırmaya Đzmir ilinden 32 muhasebe elemanı katılmıştır. Araştırma sonucunda stresin en çok yaşandığı faktörler sırasıyla; ekonomik sorunlar, aile ile ilgili sorunlar, zaman baskısı, ekonomik ve politik belirsizlik, yaşam biçimi, işyerinin fiziksel koşulları, sosyal ve kültürel değişmeler ve teknolojik gelişim, olarak tespit edilmiştir.

Ersoy ve Utku (2005) yaptıkları çalışmada, konaklama işletmeleri muhasebe müdürlerinde tükenmişlik durumunu araştırmışlardır. Araştırmaya Antalya’da faaliyet gösteren konaklama işletmelerinin 101 muhasebe müdürü katılmıştır. Araştırma sonucunda, çeşitli demografik özelliklerin tükenmişlikle olan ilişkisi irdelenmiştir.

Bekçi ve diğ.’nin (2007) yaptıkları araştırmada, muhasebe meslek mensuplarının stres kaynaklarının belirlenmesine yöneliktir. Araştırmaya Isparta ve Burdur’da faaliyet gösteren 118 muhasebe meslek mensubu katılmıştır. Araştırma sonucunda stresin, iş yaşamından ve iş yüklerinden kaynaklandığı tespit edilmiştir.

Yıldırım’ın (2008) yaptığı araştırma, muhasebe öğretim elemanları ve meslek mensuplarının stres düzeyleri üzerinedir. Araştırmaya 48 muhasebe meslek mensubu ve 25 öğretim elemanı katılmıştır. Araştırma sonucunda, çeşitli demografik özelliklerin stresle olan ilişkisi irdelenmiştir.

Nazlıoğlu (2009) yaptığı yüksek lisans teziyle, Kayseri ilindeki muhasebe meslek mensuplarının mesleki tükenmişliklerini araştırmıştır. Araştırmaya 120 meslek mensubu katılmıştır. Araştırma sadece mesleki tükenmişliğin üç boyutunun demografik faktörlerle olan ilişkisini kapsamaktadır. Genel olarak muhasebe meslek mensuplarının mesleki tükenmişlik durumları düşük çıkmıştır. Daha sonra bu çalışma ayrıca 2010 yılında "Đş, Güç" Endüstri Đlişkileri ve Đnsan Kaynakları Dergisinde makale olarak yayınlanmıştır.

Öztürk ve diğ. (2009), yapmış oldukları araştırmada Muhasebe meslek mensuplarının mesleki tükenmişliklerin araştırmışlardır. Araştırmaya Ankara ilindeki 462 meslek mensubu katılmıştır. Araştırma sonucunda, çeşitli demografik özelliklerin tükenmişlikle olan ilişkisi irdelenmiştir. Araştırmacılar aynı araştırmanın bir uzantısı olarak, tükenmişlik ile işe bağlılık arasındaki ilişkiyi 2011 yılında yayınlamışlardır. Araştırma sonucunda mesleki tükenmişliğin kişisel başarısızlık boyutunda anlamlı ilişki bulunmuştur. Buna göre, kişisel başarısızlık hissi arttıkça, işe bağlılık düzeyi düşmektedir (r=-0,353, p=0,000).

Kaşlı ve Seymen’in (2009) yaptıkları araştırmada, muhasebe meslek mensuplarının tükenmişliklerine yol açan faktörler araştırılmıştır. Araştırmaya SM ve SMMM unvanlı 387 meslek mensubu katılmıştır. Tükenmişlik boyutlarının ortalamalarına göre, kişisel başarısızlık hissi (3,90), duygusal tükenmişlik (2,39) ve duyarsızlaşma (1,63) sonuçlarına ulaşılmıştır. Meslek mensuplarının en önemli sorunları olarak, tahsilât sorunlarını, rapor hazırlama zorunluluklarını, zaman sınırlamalarını ve mevzuattaki hızlı değişim ve karmaşa tespit edilmiştir.

Ay ve Avşaroğlu (2010) yaptıkları çalışmada, muhasebe meslek mensuplarının mesleki tükenmişlik durumlarının bazı demografik özelliklere göre farklılaşmasını ölçmüşlerdir. Araştırmaya 1.494 meslek mensubu katılmıştır. Araştırma sonucunda, çeşitli demografik özelliklerin tükenmişlikle olan ilişkisi irdelenmiştir.

Zeytin ve Gökgöz (2011) yaptıkları araştırmada, muhasebe meslek mensuplarında strese neden olan faktörleri araştırmışlardır. Araştırmaya Yalova ve Bilecik illerinden meslek odasına kayıtlı 127 meslek mensubu katılmıştır. Araştırma sonucunda, strese en fazla neden olan; iş yükünün fazlalığı, tahsilâtların zamanında yapılamaması, mevzuatın sık sık değişmesiyle gece gündüz çalışma zorunluluğu, meslektaşların daha ucuz defter tutması, kendisine ve ailesine ayrılacak zamanın azlığı, gelirin azlığı faktörleri tespit edilmiştir.

Çalışmamızda yukarıda Türkiye’de yapılan çalışmalardan farklı olarak yapısal eşitlik modeli kullanılmıştır. Model, rol stres kaynaklarının tükenmişlik boyutları üzerindeki etkisini, bir bütün olarak ele almakta ve ilişkilerin güçlü, zayıf yönlerini ortaya koymaktadır. Ek olarak anketle toplanan demografik ve kişisel özelliklere ait veriler, yapılan ortalama analizi ile model çalışmasını desteklemiştir.

BÖLÜM 3: MUHASEBECĐLERDE MESLEKĐ TÜKENMĐŞLĐĞĐN