• Sonuç bulunamadı

3.2. İşletmelerde Karar Alma ve Stratejik Kararlar

3.2.2. ĠĢletmelerde Stratejik Karar Alma

3.2.2.6. Risk Almaya Yönelik Stratejik Kararlar

Belirli bir zaman aralığında belirli bir hedefe ulaĢamama ve dolayısı ile zarara uğrama olasılığı olarak tanımlanan riskin en belirgin özellikleri; tam ve net olarak bilinememesi, zamanla değiĢkenlik göstermesi, olumsuz sonuçlar doğurma olasılığına sahip olması ve yönetilir olmasıdır (KüçükĢahin, ġafak ve Dedeoğlu, 2009). Risk bir karar özelliğidir ve kararların uygulanmasının sonucunda elde edilecek çıktılara iliĢkin belirsizliği anlatır; bu belirsizlik, kararların sonuçlarının hayal kırıklığı yaratabileceği anlamındadır. Potansiyel kayıplar, bu kayıpların anlamlılığı ve kayıpların belirsizliği risk yapısının kritik unsurlarıdır; risk arttıkça, potansiyel kayıpların belirsizliği de artmaktadır (Erdem, 2001).

Risk denilince yaygın olarak tehdit anlaĢılmaktadır. Oysa risk kavramı, fırsatları da içermektedir. Son yıllarda riskin tanımı, daha geniĢ anlamda ele alınmaya baĢlanmıĢ ve riskin „kayıp‟ olarak tanımlanması, eski bir kavram haline gelmiĢtir. Risk ile ilgili yapılan geleneksel tanımlar yetersiz gelmiĢtir. Yeni bakıĢ açısıyla risk, “ĠĢletme hedeflerine ulaĢmasına engel olan herhangi bir olay veya durum” olarak tanımlanabilir (PWC, 2006).

Tablo 2- 7. Geleneksel BakıĢ Açısı ve Yeni BakıĢ Açısıyla Risk (PWC, 2006). Geleneksel Bakış Açısı Yeni Bakış Açısı

Risk kontrol edilmesi gereken olumsuz bir faktördür.

Risk bir fırsattır. Risk organizasyonel bölümlerde

yönetilir.

Risk bir bütün olarak kurum çapında yönetilir.

Risk yönetiminin sorumluluğu aĢağı seviyelere delege edilir.

Risk yönetiminin sorumluluğu üst yönetim ve kısım yönetimleri tarafından kabul edilir.

Risk ölçümü sübjektiftir. Risk ölçülebilir. YapılanmamıĢ ve tutarsız risk yönetim

fonksiyonları bulunur.

Risk yönetimi bütün kurum yönetim sistemlerine kurulur.

Yönetim kurulunun iç kontrolünü sağlayan bir denetleme komitesi vardır.

Yönetim kurulunun, etkili risk yönetimi yapısını sağlayan bir risk komitesi vardır.

Riski en özet Ģekilde; „gelecekte karĢılaĢabilecek olan ve amaçların gerçekleĢmesini

engelleyebilecek tehditler/olumsuzluklar veya amaçlara ulaĢmayı kolaylaĢtırabilecek fırsatlar‟ olarak tanımlayabiliriz. Bu tanım, riskle ilgili iki kilit unsuru ihtiva etmektedir. Birincisi; „gelecekte olma ihtimali‟, diğeri ise „fırsat veya tehdit‟dir (KüçükĢahin v.d., 2009).

Belli bir durumda, tanımlanmıĢ veya tanımlanmamıĢ çok sayıda sorun olabilir. Ancak bu sorunlar mevcut bir durumun ifadesidir ve risk kapsamında değerlendirilmezler. Çünkü risk, Ģu anda var olanlara değil gelecekte ortaya çıkma ihtimali olan Ģeylere iĢaret eder. Bu farklılığın önemi, mevcut sorunlar için geliĢtirilecek çözümler ile risklere karĢı üretilecek karĢılıkların farklı yaklaĢım ve yöntemleri gerekli kılmasından kaynaklanır (PWC, 2006). Fırsat veya tehdit daha farklı bir durumu anlatmasındaki anlayıĢ, risk kelimesinin Çince orijinli olması ve Çincede her iki anlamı da içeriyor olmasına dayandırılmaktadır. Ne olursa olsun, risk yönetimi kapsamında yer alan değerlendirmelerde, kelimenin fırsatları da içerdiği kabul edilmektedir. Bu açıdan bakıldığında risk, gelecekle ilgili kritik/hassas bir durumun ifadesidir. Bunu iki Ģekilde izah edebiliriz: Birincisi gelecekte karĢılaĢacağımız bazı Ģeyler amaçlarımıza ulaĢmamızı sekteye uğratabilir, ikincisi gelecekte karĢılaĢacağımız bazı Ģeyler, amaçlarımıza ulaĢmada bize yeni fırsatlar sunabilir ve amaçlarımıza ulaĢmamızı kolaylaĢtırabilir. Ġkinci durumun risk olma özelliği, karĢılaĢılabilecek Ģeylerin değerlendirilmesiyle alakalıdır. Zira önceden hazırlıklı olma düzeyi, olumsuzluklar karĢısında çaresizliğe düĢme veya fırsatlardan azami ölçüde istifade edebilme düzeyini belirler (Derici, Tüysüz ve Sarı, 2007).

Yöneticilerin risk karĢısındaki tutumu veya davranıĢı, riski farklı (tehdit/fırsat) algılamaları sonucu, farklılık gösterebilmektedir. Yöneticiler risk alma tutumları açısından üç gruba ayrılmaktadır, bunlar (Anbar ve Eker, 2009);

a) Riskten kaçma

b) Riske karĢı kayıtsız kalma c) Risk arama (riski seven)

Riskten kaçınma (risk aversion) bireyin (veya karar verici birimin) riske karĢı yaklaĢımı ile ilgili bir kavramdır. En basit Ģekliyle riskten kaçınma, karĢılaĢtırılabilir getirilere sahip seçimlerle karĢılaĢtığında bireyin daha az riskli alternatifi tercih

etmesidir. Riskten kaçan yönetici/liderler, riski sevmezler ve risk almazlar (TaĢdemir, 2007a; TaĢdemir, 2007b). Bu nedenle, getirileri belli olan iki veya daha fazla karar alternatifinden daha az riskli olanı tercih ederler. Riske karĢı kayıtsız olan yöneticiler riskle ilgilenmezler ve bunlar için hangi yatırımın seçileceği önemli değildir. Bu nedenle, yöneticilerin risk ve getiri arasında kayıtsız kaldıkları söylenebilir. Riske karĢı kayıtsız bir yöneticinin fayda eğrisi doğrusaldır. Risk arayan yöneticiler için, riskin getireceği fayda riski almamanın getireceği faydadan daha büyük olduğunu düĢünürler (Anbar ve Eker, 2009).

Günümüzde değiĢimin, yeniliğin süreklilik arz etmesi, rekabetin gittikçe artması dolayı iĢletme çalıĢanları (üst düzey, orta düzey ve alt düzey yöneticiler) belirli ölçülerde risk alarak hareket etmek durumundadırlar. Belirsizliğin doğurduğu bilgi yetersizliği nedeniyle zamanında verilmeyen kararlar, örgütlerin fırsatları kaçırmalarına neden olabilmektedir. Dolayısıyla belirsizlik altında çalıĢanların, uygun Ģekilde risk alarak karar vermeleri gerekmektedir. Özellikle yöneticiler, fırsatları değerlendirebilmek için, gerektiğinde planlarında büyük değiĢiklikler yapmak, hatta karĢılaĢtıkları mali sınırlamaları da aĢmak durumundadırlar (Basım, Korkmazyürek ve Tokat, 2008).

ĠĢletme stratejilerinin, kısa dönemli maliyet düĢürme anlayıĢından uzun dönemli büyüme anlayıĢına odaklanmasıyla beraber, risk yönetimi yükselme eğilimi gösteren en avantajlı fırsatlara odaklanarak konusunu geniĢletmiĢtir. Üst düzey yöneticiler, yeni fırsatları potansiyel riskleri gören gözlerle izlemeye ve bu fırsatları yönetebilmek için uygun mekanizmaları kurmaya baĢlamıĢtır. Bu liderler yükselen eğilim karĢısında hatalı bir iyimser duyguya kapılmaktan ziyade fırsatlarla ilgili risk sonuçlarının değerlemesini yaptıktan sonra gerekli kararları vermektedirler. Bu firmalar ayrıca hangi risklerin alınabilir ve hangilerinin kabul edilemez olduğuna karar vermek ve riskin daha açık tanımlamasını yapabilmek için ortak bir “risk lisanı” kurmaya baĢladılar (PWC, 2006).

Riski yeni fırsatları görüp değerlendiren yöneticiler stratejik hamleler yaparak iĢletmeye fayda sağlayabilmektedirler. Fırsatı stratejik olarak düĢünüp değerlendiren firmalar risklerden korkmaz, hatta riskli ortamlarda büyük fırsatlar yakalayan iĢletmeler riskli ortamları büyüme için fırsat yaratan bir ortam olarak değerlendirebilirler. Ayrıca

Drucker (2000) fırsatların değerlendirilebilmesinin var olan bir strateji ile mümkün olabileceğini savunmuĢtur.

Bağımlı ve bağımsız değiĢkenler ile ilgili yerli ve yabancı literatür taraması sonucunda yedi liderlik tarzı ve altı stratejik karar türü ortaya çıkmıĢtır;

Liderlik Tarzları Demokratik Liderlik Tarzı Otokratik Liderlik Tarzı Babacan Liderlik Tarzı Karizmatik Liderlik Tarzı Eylemsel Liderlik Tarzı DönüĢümcü Liderlik Tarzı Stratejik Liderlik Tarzı

Stratejik Kararlar

DeğiĢime Yönelik Stratejik Kararlar Rekabete Yönelik Stratejik Kararlar ÇatıĢmaya Müdahaleye Stratejik Kararlar Yenilikçiliğe Yönelik Stratejik Kararlar Temel ĠĢletme Stratejilerine Yönelik Stratejik Kararlar

BÖLÜM IV

Benzer Belgeler