• Sonuç bulunamadı

Resmi Belgeler

Belgede Resmi belgede sahtecilik suçu (sayfa 37-41)

Erman’a göre resmi belge, bir memurun görevi nedeniyle düzenlediği yazıdır. Yani bir belgenin resmi belge olabilmesi için düzenleyenin kamu görevlisi olması ve belgeyi görevi icabı düzenleyebilmesi şeklinde iki unsur olduğunu ifade etmiştir.97 Doktrinde ve yargı kararlarında bu iki şart açısından herhangi bir tartışma bulunmadığı gibi bu iki unsurun da aynı anda gerçekleşmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Ancak

93 Aydemir, s. 1, https://www.mevzuatdergisi.com/2003/09a/03.htm# (Erişim Tarihi: 22.12.2018). 94 Güngör, s. 37-38.

95 Soyaslan, s. 501.

96 Tezcan/Erdem/Önok, s. 847.

Tezcan/Erdem/Önok bu tanımı genişleterek bu şartların haricinde belgenin yasalarda öngörülen esas ve usullere uygun düzenlenmesi gerektiğini savunmuş ve resmi belgenin üç unsuru olduğunu ifade etmişlerdir.98

Yargıtay Ceza Genel Kurulu resmi belgeyi “…Hukuki sonuç doğurmaya veya

bir durumu belgelemeye ya da kanıtlamaya yarayan yazıya belge denir. Kamu görevlisi veya hukuken yetkili olduğu kabul edilen bir görevli tarafından görevi nedeniyle düzenlenen ve zorunlu biçimsel koşulları taşıyan belgeler ise resmi belgedir…”99 şeklinde tanımlamıştır.

Kanaatimizce Tezcan/Erdem/Önok’un ve Yargıtay CGK’nın aynı doğrultudaki görüşleri isabetlidir. Keza resmi belgelerin nasıl olması gerektiği kanunlarca düzenlenmiş ise bu şekil şartlarına uyulmadan oluşturulacak belgeler elbette resmi belge olarak nitelendirilemez. Ancak bu unsurun genel değil her belge için ayrı ayrı dikkate alınması gereken özel nitelikte bir unsur olduğu kanaatinde olduğumuzdan resmi belgenin asli iki unsurunu inceleyeceğiz.100

 Kamu görevlisi tarafından düzenlenmiş olması  Görev gereği düzenlenmiş olması

1. Kamu Görevlisi Tarafından Düzenlenmesi

Kamu görevlisi, 5237 sayılı TCK’nın 6. maddesinin c fıkrasında “kamusal

faaliyetin yürütülmesine atama veya seçilme yoluyla ya da herhangi bir surette sürekli, süreli veya geçici olarak katılan kişi” olarak tanımlanmıştır. Başka bir anlatımla,

kamusal faaliyet yürüten herkesin kamu görevlisi olduğu kabul edilmiştir.101

Madde gerekçesinde de 765 sayılı TCK’da memur kavramının genişletilerek, memur kavramını da kapsar şekilde kamu görevlisi kavramının kullanıldığı, bir kişinin kamu görevlisi olarak tanımlanabilmesi için de yapmış olduğu işin kamusal faaliyet çerçevesinde olması gerektiği, kamusal faaliyetin ise Anayasa ve kanunlarda

98 Tezcan/Erdem/Önok, s. 848.

99 Yarg. CGK. 06.11.2007 tarih, 2007/11-203 E., 2007/224 K (Uyap İçtihat Programı). 100 Aynı yönde bkz. Koca/Üzülmez, s. 677, Gökcen, s. 78.

belirlenmiş esas ve usullere göre verilmiş siyasal bir kararla, herhangi bir hizmetin kamu adına ifa edilmesi olduğu, kamusal faaliyeti ifa eden kişinin ücret, maddi karşılık veya maaş alıp almadığının, hatta bu işi geçici yapmasının da bir önemi olmadığı dile getirilmiştir.102

Resmi belgeyi düzenleyebilecek kişi sayısının genişletilmesi, resmi belge kabul edilen belge sayısını da arttırmıştır. Günümüzde kamusal faaliyet içerisinde görev alan birçok kişinin memur sıfatına sahip olmaması ve kimin memur kabul edilip edilmediğinin kamu tarafından bilinmesinin beklenemeyeceği de dikkate alındığında söz konusu değişikliğin yerinde olduğu kanaatindeyiz. Çünkü vatandaş, devlet kurumundan kamusal faaliyet sonucunda bir belge almış ise bu belgenin artık resmi belge olmasını ve kanun tarafından da korunmasını bekler. Bu hususta toplum bir şüpheye düşecek olursa evrakı düzenleyen kişinin memur olup olmadığını dolayısıyla düzenlenen evrakın resmi belge olup olmadığını sürekli sorgulamak zorunda kalacaktır. Bu husus kanun koyucunun sağlamayı amaçladığı kamu güvenini sarsacağı gibi, ticaret ve iş hayatının da olumsuz etkilenmesine neden olacaktır.

Ayrıca bazı kurumlar vardır ki kuruluş kanunlarında suç işleyen görevlilerin kamu görevlisi gibi cezalandırılacağına ilişkin hükümler bulunur. Örneğin, Kooperatifler Kanunu’na göre kooperatif yönetim kurulu üyeleri.

Bu halde bu kurumlara ait belgelerin şartları taşıması halinde resmi belge olup olmadığı konusunda bir düzenleme yoktur. Ancak Gökcen’e göre bu kurumlardaki personelin cezalandırılmasına yönelik hüküm o kurumun belgelerine resmi belge niteliği kazandırmayacaktır.103 Bize göre de bu kurumlara ait belgelerin resmi belge

niteliği bulunmamakla beraber üçüncü kişilerin bu belgeler üzerindeki sahteciliği özel belgede sahtecilik suçuna sübut verir.

Bazı belgelerin bir kısmı kamu görevlisi olarak nitelendirdiğimiz kimseler tarafından düzenlenirken bir kısmı ise sivil kişiler tarafından düzenlenmek suretiyle çifte nitelik taşırlar. Yani görevi dolayısıyla kamu görevlisi tarafından düzenlenen kısım resmi belge niteliği taşırken, sivil kişiler tarafından düzenlenen kısım ise özel

102 Madde gerekçesi.

belge niteliği taşır. Ticaret hayatında fazlası ile kullanılan gümrük giriş ve çıkış beyannamesi buna örnek olarak gösterilebilir.104

2. Görev Gereği Düzenlenmesi

Belgenin kamu görevlisi tarafından düzenlenmiş olması tek başına resmi belge olarak nitelendirilmesini sağlamaz. Kamu görevlisinin ayrıca bu belgeyi düzenlemeye yetkili olması da gerekir. Yani kamu görevlisi, görevi gereğince söz konusu belgeyi düzenlemeye yetkili olmadığı halde düzenlemişse, bu belge yönünden herhangi bir kişiden farkı yoktur.105

Sahtecilik suçu bakımından dikkat edilmesi gereken en önemli husus kamu görevlisinin ifa etmiş olduğu görevin, sahtecilik yapılmasını herhangi bir suretle kolaylaştırmasının yeterli görülmemesidir.106 Bu duruma örnek vermek gerekirse,

düzenlenmesi başka bir kamu görevlisinin görev alanında kalan bir belgeyi yalnızca aynı işyerinde çalışmalarının sağladığı kolaylığı kullanarak yetkisi olmadığı halde düzenleyen failin kamu görevlisinin belgede sahteciliği suçundan değil; daha az cezayı gerektiren sivil kişinin resmi belgede sahteciliği suçundan cezalandırılması gerekir.107

Belgenin yabancı devlette düzenlenmiş olması Türkiye’de resmi belge olarak kabul edilmesine engel değildir. Ancak bu belgenin düzenlendiği devletin yetkili organlarınca veya ilgili konsoloslukça onaylanmış olması gerekir (HMK m. 224).108

104 Erman/Özek, s. 83. 105 Güngör, s. 55.

106 Erman (1949a), s. 131, http://dergipark.gov.tr/ausbf/issue/3236/45153 (Erişim Tarihi: 01.07.2018). 107 Gökcen, s. 85; Erman (1949a), s. 131, http://dergipark.gov.tr/ausbf/issue/3236/45153 (Erişim Tarihi:

01.07.2018); Yarg. 11. CD. 11.07.2018 tarih, 2018/2532 E., 2018/6528 K. “…Memurun resmi belgede sahteciliği suçunun oluşabilmesi için, düzenlenen sahte belgenin memurun görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu bir belge olmasının gerekli olduğu, suç tarihinde Gölcük Deniz Ana Üs Komutanlığı Bütçe ve Maliye Kısım Amirliğinde görev yapan sanık M. A. K.'in Gölcük Asker Hastanesi'nden reçete edilen tıbbi cihazlar hakkında, dört adet firma ve şahıs adına sahte 20 adet ödeme belgesi ve buna bağlı evrak nedeniyle sahte belgeler düzenleyerek kamu zararına neden olduğu iddiası ile açılan davada; sanığın sahte ödeme belgeleri ve bunlara bağlı evrakı düzenlediği belirlenmiş ise de; suça konu ödeme belgelerinin harcama yetkililerince imzalandığı, sanığın belgelerdeki bu kısımları imzalama görev ve yetkisi olmadığı, böylece görevi gereği düzenlemeye yetkili olmadığı suça konu belgelerin sahte oluşturulması ve ödemelerin yapılmasını sağlamak suretiyle gerçekleşen eylemlerinin 5237 sayılı TCK’nın 204/1 maddesinde düzenlenen resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin, sanık M. A. K. hakkında kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan mahkumiyetine hükmolunması…” (Uyap İçtihat Programı).

Belgede Resmi belgede sahtecilik suçu (sayfa 37-41)