• Sonuç bulunamadı

A. Maddi Unsurlar

1. Fail

İrade ile hareket edebilme yeteneği yaşayan insana has bir özelliktir. Bir eşyanın, hayvanın ya da bitkinin iradesini, aklını kullanarak hareket edebilme yeteneği bulunmamaktadır. Bu sebeple ancak yaşayan bir insan suçların faili olabilir.164

Türk Ceza Kanunu, suç teorisinde bazı suçlar bakımından insanın bir suçun faili olabilmesi için insan olması dışında başkaca objektif özellikler de aramıştır. Bu tür suçlar özgü suçlar olarak adlandırılmaktadır. Suçun temel halinin oluşması için failde özel

161 Gökcen, s. 143.

162 Artuk, Mehmet Emin/Gökcen, Ahmet: Ceza Hukuku Genel Hükümler, 11. Baskı, Adalet Yayınevi, Ankara 2017, s. 220.

163 Hakeri, Hakan: Ceza Hukuku Genel Hükümler, 12. Baskı, Adalet Yayınevi, Ankara 2011, s. 113-114. 164 Gökcen, s. 180.

kıstasların bulunması şart koşulmuş ise gerçek özgü suç kavramından bahsedilir. Örneğin, işkence suçunda fail yalnızca kamu görevlisi olan bir kişi olabilmektedir. Bazı suçlarda ise suçun temel hali herkesçe işlenebilir; yani insan olmak dışında herhangi bir şart aranmaz. Ancak kanun koyucu herkesçe işlenebilecek suçların bazı özelliklere sahip kişiler tarafından işlenmesini suçun temel halinden daha ağır bir cezayı gerektirecek nitelikli hal olarak kabul edebilir. Bu tür suçlara ise görünüşte özgü suçlar denilmektedir. İşte resmi belgede sahtecilik suçu da görünüşte özgü suçlar arasındadır.165

Türk Ceza Kanunu’nun 204. maddesinde düzenlenen resmi belgede sahtecilik suçunun kamu görevlisi tarafından ya da kamu görevlisi olmayan bir kişi tarafından işlenmesi arasında bir ayrıma gidilerek düzenleme yapılmıştır. Daha önce açıkça ifade ettiğimiz üzere kamu görevlisi olan bir fail tarafından resmi belgede sahtecilik suçunun işlenmesi halinde failin daha ağır ceza ile cezalandırılması öngörülmüştür. Bu ayrım yalnızca cezalandırma yönünden değil, aşağıda değineceğimiz üzere maddi unsurları oluşturan hareketler yönünden de farklılıklar taşır.166 Kanun koyucunun amacı sahtecilik

suçlarında kamunun duyduğu güveni korumaktır. Haliyle kanun koyucu kamunun güven duyduğu belgeler üzerinde yine kamunun güven duyduğu kamu görevlilerinin sahtecilik yapmasını daha ağır cezalandırmıştır.167

Fail kamu görevlisi olsa dahi, düzenlemiş olduğu sahte resmi belgeyi görevi gereği düzenlemeye yetkili değil ise sivil kişilerce işlenen resmi belgede sahtecilik suçu oluşur.168

Türk Ceza Kanunu’nun 210/2. maddesinde ise, sahtecilik yapan kişinin yani failin eczacı, tabip, hemşire, ebe, diş tabibi ya da diğer sağlık mesleği görevlerini ifa eden bir kişi olması ve düzenlediği sahte belgenin kamunun ya da kişilerin zararına bir netice doğuracak nitelik taşıması veya herhangi bir kişiye aslında hakkı olmayan bir çıkar sağlaması halinde Türk Ceza Kanunu’nun 204. maddesinde düzenlenen resmi belgede sahtecilik suçu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.

165 Gökcen, s. 180.

166 Tezcan/Erdem/Önok, s. 853. 167 Aydil, s. 115.

Yukarıda sayılan meslek mensuplarının kamu görevlisi olmaları ve görevi ile ilgili olarak belgeyi düzenlemiş olmaları halinde bu belgelerin resmi belge hükmünde olacağı aşikârdır. Dolayısıyla bu meslek gruplarına mensup failin aynı zamanda kamu görevlisi olması ve görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu belge üzerinde sahtecilik yapmış olması halinde doğrudan Türk Ceza Kanunu’nun 204/2. maddesinde düzenlenen resmi belgede sahtecilik suçuna ilişkin hükümler uygulama alanı bulacaktır. Ancak failin kamu görevlisi olmadığı hallerde (örneğin özel bir hastanede çalışan tabip gibi) düzenlemiş olduğu belgelerin resmi belge niteliği olamayacağından, bu belgeler üzerinde sahtecilik yapılması durumunda Türk Ceza Kanunu’nun 210/2. maddesi uygulama alanı bulacak; ancak bu belgelere resmi belge niteliği kazandırılmayacaktır. Çünkü bu belgeler özel belge olma niteliğini devam ettirirler.169 Bu kanun maddesindeki atıf yalnızca

cezalandırma yönünden yapılmış bir atıftır.

Türk Ceza Kanunu’nun 210/2. maddesinin uygulanmasında dikkat edilmesi gereken husus failin kamu görevlisi olmaması ve fakat kanun maddesinde sayılan sağlık mesleği mensuplarından biri olmasıdır. Ayrıca failin düzenlemiş olduğu bu belgenin kamunu ya da kişilerin zararına neden olabilecek özellikte olması veya kişiye haksız bir menfaat sağlaması gerekmektedir.170

Kamu görevlilerine kamu hukuku usulleri kapsamında yardımda bulunan kişinin faaliyetinin de kamu görevi sayılması gerekir.171 Bu nedenle bilirkişi ve tercümanlar yargı

görevlisi olarak tanımlanamasalar da uzmanlıkları ve teknik bilgileriyle hâkime yardımcı olmak ile görevli olduklarından kamu görevlisi olarak addedilmeleri gerekir.172 Ancak bu

169 Gökcen, s. 111; Toroslu, Özel Kısım, s. 234.

170 Yarg. 11. CD. 26.04.2017 tarih, 2015/3583 E., 2017/3119 K. ”…kamu görevlisi olmayan sağlık mesleği mensuplarının görevlerinin gereği olarak düzenledikleri belgelerin gerçeğe aykırı olması haline özgü özel bir sahtecilik suçu düzenlenmiştir. Buna göre fıkranın ilk cümlesi uyarınca gerçeğe aykırı belge düzenlenmesi halinde özel belgede sahtecilik suçu ancak düzenlenen bu belge ile TCK'nın 210. maddesinin 2. fıkrasının 2. cümlesindeki menfaat veya zarar koşulunun gerçekleşmesi halinde ise resmi belgede sahtecilik suçuna göre cezaya hükmolunacaktır. Anılan fıkrada belirtilen suç faili sağlık mesleği mensubu olmalıdır ve bunların kimler olduğu hususu ise 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun ve ilgili diğer mevzuat hükümleri çerçevesinde belirlenebilir. Kamu görevlisi olmayan hekim tarafından düzenlenen içeriği sahte raporu kullanan kişinin eylemi ise TCK'nın 207/2. maddesinde düzenlenen sahte özel belgeyi kullanmak suçunu oluşturur…” (Uyap İçtihat Programı). 171 Erman, Sahir; Ceza Tatbikat ve Takibatında Memur, Siyasal Bilgiler Okulu Dergisi, C. 2, S. 1-2, 1947,

s. 251, http://www.politics.ankara.edu.tr/dergi/pdf/2/3/2_Sahir_Erman.pdf (Erişim Tarihi: 16.12.2018). 172Erman, Ceza Tatbikat ve Takibatında Memur, s. 266-267,

açıklamalar mahkeme tarafından seçilmiş olan bilirkişiler içindir. Yoksa taraflarca seçilen uzmanlar bu açıkladığımız kapsamda kamu görevlisi olarak değerlendirilemezler. Bilirkişinin kamu görevlisi olduğunun kabulü bilirkişi raporunun da resmi belge hükmünde olduğunun kabulü anlamına gelir.173 Bu saydığımız sebeplerle bilirkişi kamu

görevlisidir ve TCK’nın 204/2. maddesinde düzenlenen suçun faili olabilir.174 Ancak

gerçeğe aykırı belge düzenlemek seçimlik hareketi için kanun koyucu özel bir suç tipi belirlemiştir. Örneğin, bilirkişinin gerçeğe aykırı şekilde rapor düzenlemesi durumunda eylemi TCK’nın 204/2. maddesinde düzenlenen resmi belgede sahtecilik suçuna sübut vermesi gerekirken kanun koyucu gerçeğe aykırı bilirkişilik veya tercümanlık adı ile özel bir suç düzenlemesini uygun görmüştür. Failin tercüman veyahut bilirkişi olması durumunda resmi belgede sahtecilik suçuna göre daha özel nitelikte olan bu suç söz konusu olacak ve sanık TCK’nın 276. maddesi uyarınca cezalandırılacaktır.175 Kanun

koyucu, yargılama içerisinde önemli bir yere sahip olan bilirkişilik müessesini ve bu müesseseye duyulan kamu güvenini korumak amacıyla bilirkişinin kamu görevlisi olup olmadığı yönünde bir tartışmaya mahal bırakmadan ayrı bir suç düzenlemesi yapmıştır.

Belgede Resmi belgede sahtecilik suçu (sayfa 58-61)