• Sonuç bulunamadı

Rekabet Hukuku İle Fikri Mülkiyet Hukukunun İlişkisi 76 

2. ZORUNLU UNSUR DOKTRİNİNİN UYGULAMASI 22 

3.2. Rekabet Hukuku İle Fikri Mülkiyet Hukukunun İlişkisi 76 

Fikri mülkiyet hakları, sahibine kazandırdığı mutlak hakların korumasının sağlanabilmesi için yasalarla özel olarak düzenlenmiştir. Rekabet hukukunun amacı ise rekabet ihlali ve sınırlamalarını engellemektir. Fikri mülkiyet hukuku mutlak hakları düzenlerken, Rekabet Hukuku piyasadaki tekel oluşumlarına karşı düzenlemeler içerdiğinden bu iki disiplin arasında dengenin nasıl oluşturulacağı önemli bir sorudur.

Ancak rekabet düzeninin sağlanabilmesi ve korunabilmesi için yapılan denetimler ve sınırlamalar kapsamına fikri mülkiyet haklarının da girdiği       

201 ODMAN, A. N., age, s. 70 ; PINAR, H., Uluslararası Rekabette…, s. 56-57.

202 TÜYSÜZ, M. (2007), Fikri Mülkiyet Hakları Çerçevesinde Yeni Bitki Çeşitleri Üzerindeki Islahçı Hakkı, Ankara, s. 53-55.

77 

şüphesizdir. Rekabet düzenine etki edebilecek nitelikteki fikri mülkiyet hakları, Rekabet Hukuku kapsamı dışında tutulmadığı ve bu haklar piyasa aracı olarak kullanıldığı için Rekabet Hukuku düzenlemeleri kapsamı içinde olduğu kabul edilmelidir.204

Rekabet kurallarının fikri mülkiyet haklarına yaklaşımı genel olarak çift yönlü özellik göstermektedir. Rekabet hukuku, bir taraftan teknolojik yeniliklerin konu edildiği sözleşmeler ya da eylemler sebebiyle ortaya çıkabilecek rekabeti kısıtlayıcı davranışları yasaklarken, diğer taraftan teknolojik yenilikler yoluyla oluşacak rekabeti destekleyici davranışlara müdahale etmekten kaçınmaktadır.205

Fikri mülkiyet hukuku ve rekabet hukukunun temel ilkelerine rağmen, yeniliklerin teşvikinin arttırılması amaçları sebebiyle birbirlerini tamamlayıcı nitelikte görülmektedir. Ancak kısa dönem hedeflerinin çeliştiği inkâr edilemez niteliktedir. Rekabet politikaları teşebbüslerin pazarda rekabet etmelerini teşvik ederken, fikri mülkiyet hukuku fikri varlıkların sahiplerine kişiye özel kullanımı sağlama konusunda yardım etmektedir. Bu durum zaten kısır olan yenilik faaliyetlerini ve dolayısıyla ekonomik verimliliği olumsuz etkilemekte ve bu durum nihayetinde tüketicinin refahına zarar vermektedir. 206

Bu iki disiplin genel anlamda çelişir nitelikte görünse de amaç olarak benzediği noktalar bulunmaktadır. Yeni gelişmelerin teşviki, kaynakların etkin kullanımının sağlanması gibi hususlar her iki disiplinin ortak amaçlarıdır.207

Varolan fikri mülkiyet hukuku düzenlemelerinde, fikri mülkiyet hakları verilirken, bu hakkı kazanan teşebbüsün pazardaki durumu, başka bir ifade ile teşebbüse verilen hakkın ilgili pazarda yaratacağı etki göz önüne alınmamaktadır.       

204 ÖZDEMİR, S. O. (2002), Sınai Haklara İlişkin Lisans Sözleşmeleri ve Rekabet Hukuku Düzenlemelerinin Lisans Sözleşmelerine Etkisi, İstanbul, s. 180.

205 ANGI, F. G., agm, s. 9.

206 SUBRAMANIAN, S. (2010), “The Microsoft decision: a setback to IP rights in Europe?”, Journal of Intellectual Property Law & Practice, Vol. 5, No. 4, 245-259, England, s.1. jiplp.oxfordjournals.org, 25.10.2010.

207 ÖZDEMİR, S.O., age, s. 181.: ASLAN, Y. (1992), Avrupa Topluluğu Rekabet Hukuku, Ankara, s. 331.: ATEŞ, M., “Fikri Mülkiyetin Koruması…”, s. 74.

78 

Fikri mülkiyet haklarının kazanılması aşamasında rekabet hukukunun bir müdahalesi olamayacağından, rekabet ihlalleri kapsamında denetim ancak fikri hakların kullanımı aşamasında mümkün olacaktır. Fikri mülkiyet haklarına rekabet ihlali sebebiyle ilk müdahalelerin geldiği dönemlerde fikri mülkiyet hukuku ile rekabet hukukunun birbiriyle çatışan iki hukuk dalı olduğu görüşü hâkimken, teknolojik yeniliklerin öneminin artmasıyla birlikte bu iki hukuk dalının tamamlayıcı nitelikte olduğu kabul edilmeye başlanmıştır.208

Modern rekabet hukuku ile fikri mülkiyet hukuku buluşların, yeniliklerin önünü açmak için en az beş açıdan bağlantılı işlemektedir. Bunların ilki; hem Amerika Birleşik Devletleri hem de Avrupa Birliği Rekabet Hukukunda, hukuken araştırma, geliştirme yatırımları ve yönetiminin yasal bir parçası olarak fikri haklar yoluyla ekonomik tekel yaratılması kabul edilmektedir. Yine Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği rekabet hukukunda fikri mülkiyet haklarının fiyatlandırılmasında, ödül ve özendirme sağlayacak getirinin, dönemsel yatırımları yapan fikri hak sahiplerine sağlanması gerektiğinin kabul edilmesidir. Üçüncü olarak her iki sistemde de fikir mülkiyet hakkı sahiplerinin, bu haklarının kopyalanmasını engellemek hakkına sahip olduğu, bu hakkın kullanımı rakiplerin pazara girmesine rağmen kabul edilmektedir. Dördüncü olarak, her iki sistemin rekabet hukukunda da fikri mülkiyet hakları daha fazla doğal tekel olarak varsayılmayacaktır. Başka bir ifade ile fikri mülkiyet haklarının varlığı otomatik olarak tekelin varlığına karine teşkil etmeyecektir. Son olarak her iki sistemin rekabet politikasında fikri mülkiyet hakkına ilişkin lisans sözleşmelerinin genel olarak olumlu rekabetçi etkilerinin olduğu varsayılmaktadır.209

Fikri hak sahibin bu hakkını, hakkın kapsamını aşar şekilde kullanması, başka bir ifade ile fikri mülkiyet hakkının sınırlarını yok sayarak davranışlarda bulunması RKHK’nın 6. maddesi anlamında ihlal olarak değerlendirilecektir.210 Bu

       208 ODMAN, A. N., age, s. 75-76.

209 ANDERMAN, S. (2007), Intellectual Property Rights and Competition Policy, Cambridge University Press, UK, s. 6.

210 ARIKAN, A. S. (1999), “Fikri-Sınai Haklar ve Rekabet Hukuku” (Fikri Sınai Haklar ve Rekabet), Rekabet Hukuku ve Yargı Sempozyumu, Rekabet Kurumu Yayınları, Ankara, s. 153.

79 

değerlendirme fikri hakkın varlığını tehdit eder nitelikte değil, hakkın kullanımının rekabet kurallarına uygun gerçekleşmesini sağlayacak şekilde olacaktır.

Sonuç olarak fikri mülkiyet hukuku ve rekabet hukuku arasında, aynı nihai hedefe özgülenmiş olunması sebebiyle bir çatışma bulunmamakta, sadece sonuca ulaşmada kullanılan araçlar farklılık göstermekte, rekabet hukukunun fikri mülkiyet hukuku ile korunan alanlara müdahalesi AB Rekabet Hukuku sisteminde de genel olarak kabul edilmektedir. 211

Günümüzde genel olarak kabul gören ve bizim de katıldığımız görüş, bu iki hukuk dalının teknoloji alanında yeniliklerin sağlanabilmesi için karşılıklı etkileşim içinde olması gerektiği şeklindedir.

Avrupa Birliği Hukuku çerçevesinde rekabet ile fikri mülkiyet hukuku arasındaki ilişki ABİHA ve bu anlaşmaya ilişkin Komisyon ve Avrupa Birliği Mahkemeleri’nin yorumları ile şekillenmiştir.212

3.3. Zorunlu Unsur Doktrininin Fikri Mülkiyet Hakları Açısından