• Sonuç bulunamadı

2. KURAMSAL ÇERÇEVE

2.2. Pozitif Psikoloji ve Psikolojik Sermaye

2.2.1. Psikolojik Sermaye Kavramı

Pozitif psikoloji, bireylerin özünde bir takım pozitif olan özelliklere sahip olduğunu belirtir. Bu özellikler, çalıĢma yaĢamında performans üzerinde etki

göstererek bireylerin yaĢamları boyunca geliĢmelerine olanak tanır. Ayrıca pozitif psikoloji, bireyleri daha olumlu duruma getiren bu özelliklerin belirlenmesi açısından katkıda bulunur (Brandt et al., 2011). Pozitif psikolojinin örgütsel alana uyarlanması Ģeklinde ortaya çıkan pozitif örgütsel davranıĢ kapsamında ölçüme, geliĢtirilmeye ve etkili bir Ģekilde yönetilmeye iliĢkin olarak psikolojik yapılar özelinde yürütülen çalıĢmalar, sosyal sermaye, beĢeri sermaye gibi geleneksel sermaye türlerine ek olarak “Psikolojik Sermaye (Positive Psychological Capital- PsyCap)” kavramının yazına girmesine olanak tanımıĢtır (Luthans et al., 2007).

Pozitif örgütsel davranıĢ akımı ile Ģekillenen ve bireyin pozitif psikolojik geliĢme halini ifade eden psikolojik sermaye kavramı Ģu Ģekilde tanımlanmıĢtır (Luthans et al.,2007: 3):

[…] bireyin psikolojik durumunun olumlu olarak gelişimidir ve zorlu işleri başarmak için gerekli çabayı gösterebileceğine güvenme (öz-yeterlilik), şimdi ve gelecekte başarılı olmaya yönelik olumlu bir atıf (iyimserlik), hedeflere yönelik çaba gösterme ve gerektiğinde başarılı olmak için hedeflere yönelik yeni yollar arama (umut), sorunlar ve sıkıntılar ile karşılaşıldığında başarıya ulaşmak için bunu kaldırabilme ve kendini toparlama (dayanıklılık) boyutları ile nitelendirilmektedir.

Psikolojik sermaye, öz-yeterlilik (self-efficacy), umut (hope), iyimserlik (optimism) ve dayanıklılık (resilience) olmak üzere dört temel alt boyutu barındırmaktadır. Bu boyutlar, daha durağan ve süreklilik gösteren kiĢilik özelliklerinin aksine bireyin geliĢiminde önemli rol oynayan durumsal eksenli pozitif yapılar olarak değerlendirilmektedir (Avey, Patera & West, 2006). Bu bakımdan psikolojik sermayenin barındırdığı öz-yeterlilik, umut, iyimserlik ve dayanıklılık boyutlarının değiĢime ve geliĢtirilmeye daha açık olduğu söylenebilir. Psikolojik sermaye amaçları gerçekleĢtirmeye ve baĢarılı olmaya yönelik motivasyonel eğilimi etkileyen bu dört boyutu farklı oranlarda bir araya getiren ve bütünleĢtiren üst seviyede bir çekirdek yapıdır (Avey, Luthans, Smith & Palmer, 2010).

Daha sabit özelliklere karĢı durumsal eksenli pozitif yapı olarak değerlendirilen psikolojik sermayenin alt boyutları her ne kadar bağımsız yapılar olsa da bu yapılar arasında ortak yönlerin olduğunu ifade etmek mümkündür (Avey, Reichard, Luthans & Mhatre, 2011). Örneğin Bandura (1998)’ ya göre

“insanoğlunun baĢarısı ve psikolojik iyi oluĢu, baĢarıya yönelik sayısız engelin ortadan kaldırılmasına yönelik iyimser bir bakıĢ açısı gerektirir. Her ne kadar baĢarısız giriĢimler gerçekleĢse de bu giriĢimlerin ardından baĢarı ortaya çıkabilir. Burada önemli olan ise kiĢisel dayanıklılıktır.” Bu bakımdan çekirdek bir yapı olarak psikolojik sermaye, alt boyutlarının aynı anda kullanılması sonucu sinerji oluĢturmaktadır (Luthans, Avolio, Walumbwa & Li, 2005; Luthans et al., 2007). Bu nedenle; bütünün etkisinin (psikolojik sermaye), parçaların bağımsız etkilerinin toplamından (öz-yeterlilik, iyimserlik, umut, dayanıklılık) daha büyük olduğu ileri sürülmektedir (Luthans et al., 2007).

Psikolojik sermayenin temelleri beĢeri sermaye ve sosyal sermayeye benzer Ģekilde gelecekteki getiriler için kaynakların yatırıma dönüĢtürüldüğü ve kullanıldığı ekonomik sermayeye dayanmaktadır. ġekil 2.2.’ de geçmiĢten günümüze değiĢen sermaye türlerine iliĢkin sorular ve içerikleri yer almaktadır.

Kaynak: Luthans, F., Luthans, K. W. & Luthans, B. C. (2004). Positive psychological capital: Going beyond human and social capital. Business Horizons, 47, 45–50.

ġekil 2.2. Rekabet Avantajı için GeniĢleyen Sermaye Türleri

Psikolojik sermaye beĢeri sermayenin “ne biliyorsunuz?”, sosyal sermayenin “kimi biliyorsunuz?” sorularının ötesinde; “kimsiniz?” ve daha da önemlisi “ileride kim olacaksınız?” sorularına yoğunlaĢan bir sermaye türüdür (Luthans et al., 2006). ġekil 2.2. incelendiğinde organizasyonlara rekabet avantajı sağlayan sermaye türlerinin sorduğu sorular ve barındırdığı kavramlar itibariyle

Geleneksel Ekonomik Sermaye Neye Sahipsiniz? Mali durum Maddi varlıklar (tesis, donanım, patent, veri) BeĢeri Sermaye Ne biliyorsunuz? Deneyim Eğitim Beceriler Bilgi Fikir Sosyal Sermaye Kimi Tanıyorsunuz? ĠliĢkiler ĠletiĢim ağları ArkadaĢlar Psikolojik Sermaye Kimsiniz? Özyeterlilik Umut Ġyimserlik Dayanıklılık

zaman içerisinde değiĢim göstererek geleneksel sermaye, beĢeri sermaye, sosyal sermaye ve psikolojik sermaye Ģeklinde birbirinden ayrıldığı görülmektedir. Geleneksel sermaye olarak “neye sahipsiniz?” sorusunu karĢılayan tesis, donanım, veri gibi varlıkların, rekabet edebilme bakımından kolaylıkla taklit edilemeyen kaynaklar olmaları gerekmektedir (Luthans & Youssef, 2004). Deneyim, eğitim, beceriler gibi unsurları kullanarak “ne biliyorsunuz?” sorusunu yanıtlayan beĢeri sermayenin etkin bir biçimde geliĢtirilmesi ve yönetilmesi durumunda performans çıktıları üzerinde önemli bir baĢarı faktörü olacağı ileri sürülmektedir (Luthans et al., 2004). “Kimi tanıyorsunuz?” sorusunu yanıtlayan sosyal sermaye ise Envick (2005) tarafından bir anlamda bireylere, maddi varlığa dönüĢtürülme imkânı sunan bir “kimlik” olarak nitelendirilmektedir. Bu nedenle sosyal sermaye, tanınan kiĢiye göre bireyin elde edebileceği mevcut ve potansiyel varlıkların değerini ifade etmektedir. Psikolojik sermaye, performans düzeyinin geliĢimi ve rekabet avantajının geri dönüĢümüne yönelik bir yatırımdır (Luthans, Vogelgesang & Lester, 2006).

Günümüzde “kim olduğunuz” sorusu “ne biliyorsunuz?” ve “kimi biliyorsunuz” soruları kadar önem taĢımaktadır. Güçlü yönlere ve iyi özelliklere odaklanma, çalıĢma yaĢamındaki bireylerin umut, iyimserlik, dayanıklılık ve öz-yeterlilik düzeylerinin geliĢtirilmesine ve böylelikle hem bireysel hem de örgütsel performansın iyileĢtirilmesine katkıda bulunacaktır. Ayrıca psikolojik sermayeye gereken önemin verilmesi ile insan faktörünün gücü daha iyi anlaĢılacak ve organizasyonlar Ģimdi ve gelecekte karĢılaĢacağı zorluklar ile daha etkin mücadele edilebilecektir (Luthans et al., 2004).

Benzer Ģekilde psikolojik sermaye, stresli olaylar ve koĢullarla etkin bir biçimde mücadele edebilmek için ihtiyaç duyulan kritik faktörlerden biridir. Stres ve kayıpları, hayatta kalabilmenin yanı sıra bireylerin geliĢiminde kilit rol oynayan bir unsur olarak değerlendiren Lazarus (2003)’a göre öz-yeterlilik, umut, iyimserlik ve dayanıklılık boyutları, stresle nasıl mücadele edilmesi gerektiğinin daha iyi anlaĢılmasına katkıda bulunan önemli bir yoldur. Psikolojik sermaye, birçok araĢtırmada bireysel ve örgütsel düzeyde pozitif çıktılarla olan iliĢkisi sebebi ile desteklenen ve geliĢmekte olan bir konudur (Luthans, Avey, Avolio & Peterson, 2010). Bu açıdan geleneksel sermaye, beĢeri sermaye ve sosyal sermayeye yönelik yatırımlar her ne kadar gerekli olsa da, bugünkü çalıĢma yaĢamında artık yeterli olmadığı ileri sürülmektedir. Psikolojik sermaye özelinde yürütülen çalıĢmalardan hareketle, bu sermaye türüne yapılan yatırımların oldukça

önemli getiriler sağlayabileceğini söylemek mümkündür (Luthans, Avolio, Avey & Norman, 2007).