• Sonuç bulunamadı

2.1. PSİKOLOJİK ŞİDDET

2.1.3. Psikolojik Şiddetin Ortaya Çıkış Nedenleri

Örgütlerde yaşanan psikolojik şiddetin tek bir nedeni yoktur. Birçok faktör psikolojik şiddetin ortaya çıkmasında kaynaklık edebilir. Bu kaynaklar ise genel olarak üç başlık altında toplanabilir. Birincisi, liderlik tarzı, örgüt kültürü, iş stresi ve işin yapısı gibi faktörlerden oluşan örgütsel nedenlerdir. İkincisi, bireyin içinde bulunduğu çalışma grubunun baskısı, kıskançlıklar, muhalefet olma gibi faktörlerden oluşan sosyal gruplardır. Üçüncüsü ise, kişilik, nitelikler ve sosyal beceriler gibi faktörlerden oluşan bireysel nedenlerdir (Koç ve Topaloğlu,2010:224).

Psikolojik şiddetin nedenleri konusunda tam fikir birliği olmasa da bu konuda genel olarak dört temel neden vardır. Bu nedenler;

1- Psikolojik şiddeti uygulayanın psikolojik yapısından kaynaklanan nedenler 2- Örgüt kültüründen kaynaklanan nedenler

3- Psikolojik şiddete maruz kalanın(mağdurun) psikolojik yapısından kaynaklanan nedenler

4- Toplumsal değer yargıları ve normlardan kaynaklanan nedenlerdir.

2.1.3.1. Psikolojik Şiddeti Uygulayanın Özelliklerinden Kaynaklanan Nedenler

Örgütlerde psikolojik şiddetin nedeni genelde kişisel kıskançlıktır. Bu tür durumlarda psikolojik şiddet mağduru, genelde saldırganın sahip olmadığı niteliklere sahiptir. Saldırgan; mağdurda kendisinin sahip olamadığı nitelikleri gördükçe kıskançlık duyar. Örneğin mağdurun işyerinde popüler olması saldırgan için çekilmez bir durumdur. Saldırgan işyerindeki pozisyonunu tehdit edici derecede nitelikli olan kişileri de kurban seçebilir (Doğan,2009:41).

Tacizciyi psikolojik şiddete yönelten nedenlerin başında duygusal zekâdan yoksun olma, korkaklık, nevrotik rahatsızlıklar ile insani ve etik değerlerden uzak olma gibi faktörler gösterilmektedir. Psikolojik şiddet saldırganlarının psikolojik yapıları ve kişilikleri incelendiğinde; aşırı kontrolcü, korkak, iktidar açlığı çeken ve kendi eksikliklerinin telafisi için duygusal tacize başvurma eğilimi gösteren kişiler olduğu görülmektedir (Kocaoğlu, 2007:7).

Unutmamak gerekir ki taciz kurbandan değil, işkence yapandan başlar, aynı şekilde taciz tecavüz edenden başlar. Eziyet eden insanın olmadığı yerde taciz de olmayacaktır (Björkqvıst-Österman-Hjelt-Back, 1994;Aktaran Özen,2009:19).

İnsanlar hoşlanmadıkları kişilerden kurtulmak için psikolojik şiddet yaparlar. Psikolojik şiddet uygulayanlar düşmanlık duyguları yüksek, ilgi açlığı çeken, zayıf kişilikleri nedeniyle övgüye aşırı gerek duyan silik karakterli insanlardır. Yalancı bir ruh haline sahip olup düşman yaratma gereksinimi içindedirler. Suçlayıcı ve yargılayıcıdırlar. Düşmanlarının olmaması durumunda kendilerine yeni bir düşman bulmakta zorlanmazlar (Özen,2009:19).

Psikolojik şiddet, kendine güveni ve pozisyonca emniyeti eksik olan kişilerce yapılmaktadır. Onlar başkasından gelen bir teklif veya karşı görüşü otoritelerine meydan okuma olarak görmektedirler. Diğerlerinin yeteneklerini, başarısını ve popülerliğini kıskanmaları yıldırma için zemin oluşturmaktadır (Amicus 2003; Aktaran Tanoğlu, 2006:21). Çalışanların eşitleri olan bir meslektaşa saldırmalarının nedeni, kıskançlık ya da korku olabilmektedir. Rekabet ortamında, kendi işlerinin devamını garantilemek olarak açıklanabilmektedir. Astların, üstlerine psikolojik şiddet uygulama nedenleri ise, yapılacak değişikliklere ilişkin kararlara dahil edilmemiş olmaktan ötürü, içerleme ya da bu kişinin işine gıpta etme olabilmektedir (Davenport ve ark. 2000;Aktaran Tanoğlu, 2006:21).

Üstlerin astlarına psikolojik şiddet uygulama nedeni de yine kendine olan güvensizlik ve koltuğunu kaybetme korkusudur. Hatta bu korku bazen paranoya seviyesine çıkabilmektedir (Anonymous 2005; Aktaran Tanoğlu,2006:21). Rayner’a göre yıldırma yapanların %85’ i daha önce kurban olanlardır (Anonymous, 2003,Aktaran Tanoğlu,2006:21).

2.1.3.2. Örgüt Kültüründen Kaynaklanan Nedenler

Örgütün sosyal iklimi psikolojik şiddet ile ilişkilidir. Psikolojik şiddet genelde zorlayıcı ve rekabetçi iş ortamında görülmektedir. Psikolojik şiddet hem iletişim, hem de örgütün sosyal iklimi ile ilişkilidir. Örgüt içinde körü körüne yaşanan düşmanlıklar örgüt içindeki iletişimi azaltır ve azalan iletişim de içten içe yaşanan düşmanlığı artırır. Bazen örgüt iklimi öyle gerilir ki çalışanlar iyice hırçınlaşır ve aralarında çatışma doğar. Bu tür çatışmalar kişiler arasında şiddetle devam edebilir, hatta ofis savaşlarına neden olabilir. Bu duruma taraf olanlar birbirleri ile kıyasıya mücadele içine girebilirler (Doğan, 2009:40).

Psikolojik şiddetin her işyerinde veya kuruluşta ortaya çıkması kaçınılmazdır. Örgüt bu davranışları görmezden geldiği, göz yumduğu, hatta kışkırttığı takdirde mağdur, karşısındaki çok sayıda ve güçlü kişiler karşısında kendisini çaresiz görür (Davenport at al., 2003:47; Aktaran, Tetik,2010:85). Leyman (1996), Psikolojik şiddet eylemlerinin nedeni olarak, iş organizasyonunda baskın problemler ve liderlik problemlerini göstermiştir (Zapf, 1999:79; Aktaran Ertürk, 2005:25).

Vartia(1993) örgütlerde psikolojik şiddete neden olan faktörleri saptarken, örgütün iş tasarımındaki yetersizliğine, örgütsel liderliğin yetersizliğine, kurbanın mesleki yetersizliği ve örgütsel statünün düşüklüğüne ve örgütte bulunan düşük moral standartlarına işaret etmektedir (Tutar, 2004; Aktaran Ertürk,2005:25).

Örgütlerde kurum kültürünün yerleşmemiş olması, yöneticilerin psikolojik şiddet konularına ilgisizliği, işgörenlere örgütte önem verilmemesi, etik değerlerin zayıflığı, iletişim eksikliği, yıkıcı rekabet, psikolojik şiddet davranışlarını körüklemektedir (Koç ve Topaloğlu,2010:224).

Organizasyonlarda psikolojik şiddete sebep olan başlıca unsurlar şunlardır (Davenpor2003; Aktaran Tanoğlu, 2006:26):

1. Kötü yönetim, 2. Yoğun iş ortamı, 3. Monotonluk,

4. Yöneticilerin yıldırmaya inanmaması ve inkarı, 5. Yönetilemez olarak düşünülmesi,

6. Ahlakdışı davranışlar,

7. Küçülme, yeniden yapılanma, şirket evlilikleri, 8. Günah keçisi ilan etme ve taciz kültürü,

9. Günah keçisi ilan etme ve taciz kültüründen gurur duyma, 10. Duygusal zekâdan yoksun lider ve iş arkadaşları.

2.1.3.3. Psikolojik Şiddete Maruz Kalanın (Mağdurun) Özelliklerinden Kaynaklanan Nedenler

Bazı insanların kişilik özellikleri nedeni ile psikolojik şiddet kurbanı olması arasında bir ilişki olup olmadığı bilimsel olarak ortaya konamamıştır. Görüşme yöntemi ile yapılan psikolojik şiddet araştırmalarında daha ziyade başarılı, akıllı, isine önem veren, duygusal zekâsı yüksek insanların psikolojik şiddet mağduru olduğu görülmüştür. Ancak tabii ki verilen tepkiler farklılık göstermektedir.Direnç göstermek veya hemen vazgeçmek ya da direnç gösterirkenki sınırlar ve izlenen yollar farklıdır. Mağdurların kişisel özelliklerinden kaynaklanan nedenler de elbette ki farklılık göstermektedir (Davenport v.d, 2003; Aktan Çakır, 2006:23).

Çalışma hayatında zeka, yeterlilik, dürüstlük, kendilerini başkalarına beğendirme ihtiyacı içinde olmayan, özgüveni yüksek, girişken kısmen yargılayıcı, ancak suçlayıcı olmayan, kişiler ve olaylar ile değil, düşünceler ve kavramlar ile uğraşmayı amaç edinmiş, kendilerini yaptıkları işe adama gibi pek çok olumlu özelliklerle ön plana çıkan duygusal zekaları gelişmiş insanların potansiyel psikolojik şiddet mağdurları oldukları konusunda kesin ip uçları bulunmaktadır. Bu tip insanlar kendi duygularını sürekli gözden geçirerek, yanlış yaptıklarını gördüklerinde bunu düzelten ve kendini geliştiren insanlardır (Tutar, 2004; Aktaran Kılıç,2006:47).

Kişilik ve psikolojik şiddet mağduru olma arasındaki ilişkiyi doğrudan veya dolaylı ele alan diğer çalışmalarda da “düzenli, dakik, işyeri kurallarına bağlı, mükemmeliyetçi” (Mathiessen ve Einarsen, 2001), “göreceli üstün bilgi ve becerilere sahip, rekabetçi, yaratıcı ve yenilikçi” (Davenport vd., 2003; Zapf ve Einarsen, 2003) özellikler taşıyan çalışanların, örgüt veya grup içerisinde rahatsızlık hissi doğurdukları ve psikolojik şiddete daha fazla maruz kalabilecekleri savunulmaktadır. Bu durumun özellikle, geleneksel/tutucu yapıdaki örgütlerde kendini daha fazla hissettireceği düşünülmektedir (Avcı ve Kaya,2010:59).

2.1.3.4. Toplumsal Değer Yargıları Ve Normlardan Kaynaklanan Nedenler

Bir toplumun değerleri ve normları, ekonomik yapısı ve felsefesi, bir kuruluşun kültürünü etkiler. Bu kültür çeşitli etkenlerle değişim ve gelişime yönelebilir. Özellikle hareketli yapılı kuruluşlarda bu değişim süreçleri çatışmaları doğurur. Bu grup çatışmaları, gayri resmi grup normları ile resmi örgütsel kurallar nedeniyle olabilir (Karyağdı,2007:37).

Hangi düzeyde ele alınırsa alınsın, çatışmanın kaynağına inebilmek, nedenlerini iyi saptamak ve çatışmayı psikolojik şiddete dönüştürmeden yönetmek gerekir (Karyağdı,2007:37). Çalışanların kişilik özellikleri ve örgütsel yapı, psikolojik şiddetin nedeni olabileceği gibi örgütün içerisinde yer aldığı toplumsal yapının sosyo-ekonomik koşulları da psikolojik şiddetnın oluşumunda etkili olabilmektedir (Özen, 2007).

Sosyal açıdan bakılacak olursa, toplumun bireyci veya kolektif yapıda oluşu, psikolojik şiddete zemin hazırlayabilmektedir. Bireycilik anlayışının egemen olduğu toplumlarda, kişilerarası dayanışmanın ve iletişimin zayıflığı örgütlere de yansımaktadır. Bireysel amaçların ön planda tutulması, kişiler arası ilişkilerde psikolojik şiddet davranışlarının gerçekleşmesini olanaklı kılmaktadır.Bununla birlikte, kolektif yapılanmanın yerleşik olduğu toplumlarda da psikolojik şiddet davranışlarıyla karşılaşma ihtimalinden söz edilebilir. Bu tür toplumsal yapı içerisinde, genelin amaç ve çıkarları ile uyuşmazlık gösteren bireyler elemine edilme sorunu ile karşı karşıya kalabilmektedir. Bu durum ise, uyuşmazlık gösteren bireylerin psikolojik şiddet davranışlarına maruz kalmasına neden olabilmektedir (Güngör, 2008).

Ayrıca, toplum içerisinde ötekileştirme ve şiddet kültürünün yaygın oluşu da psikolojik şiddet davranışlarının tetikleyicisi olabilir. Çalışan, örgütün bir üyesi olduğu gibi aynı zamanda toplum içerisinde birey olarak da yer almaktadır. Toplum içerisinde yerleşik bir konum almış ötekileştirme ve şiddet kültüründen etkilenen ve bu kültürü benimseyen çalışan, sosyal yaşantısındaki tutum ve davranışlarını üyesi olduğu örgütlere yansıtabilmektedir. Sonuçta, psikolojik şiddet davranışlarının zemini toplumsal yapı içerisinde hazırlanmış olabilmektedir. Bu bağlamda, toplumsal yapı ve örgütler arasında karşılıklı bir etkileşimin varlığından söz etmek mümkündür (Heames ve Harvey, 2006; Aktaran Kaya,2009).

Benzer Belgeler