• Sonuç bulunamadı

2.1. PSİKOLOJİK ŞİDDET

2.1.5. Psikolojik Şiddetin Etkileri

Psikolojik şiddetin başta mağdur üzerinde olmak üzere, mağdurun çalıştığı işyerine de bazı olumsuz etkileri mevcuttur.

2.1.5.1. Psikolojik Şiddetin Mağdura Olan Etkileri

Psikolojik şiddetin, bu süreçte yer alan bireyler arasında en fazla zarar gören taraf olan mağdur üzerinde bıraktığı duygusal, ruhsal ve fiziksel sağlık ve güvenlik hasarları, anlık ve bir kereye mahsus değildir; söz konusu zararlar yavaş yavaş oluşmakta, birikim göstermekte ve mağdurun yaşam kalitesini olumsuz etkilemektedir (Davenport vd., 2003; Leymann, 1996). Ruhun uğradığı bir tecavüz olarak nitelendirilebilen psikolojik şiddet (Davenport vd., 2003, s.64), mağdurda korku, hiçlik duygusu, kişisel güven eksikliği, azalan kişisel saygı hissi, moral çöküntüsü gibi duygusal reaksiyonlar yaratarak, kan basıncı ve nabız oranında artışlar, saplantı, depresyon gibi sağlık sorunlarına neden olmakta; düşük motivasyon, performans, verimlilik ve yaratıcılık gibi sonuçlar doğurarak, işe uyumsuzluk ve yabancılaşma ile iş tatminsizliği yaratmakta ve işe devamsızlık ile işten ayrılma isteğine yol açmaktadır (Einarsen vd., 1994:382; Groeblinghoff ve Becker, 1996,:278; Hesketh vd., 2003,:317).

Kasıtlı ve sistemli olarak tekrarlanan psikolojik şiddetin kurban üzerinde psikosomatik ve sosyal bozukluklara neden olduğu görülmektedir. Psikolojik şiddetin neden olduğu sağlık sorunlarının başında depresyon gelmektedir. Namie tarafından yapılan araştırmanın sonuçlarına göre psikolojik şiddete uğrayanların %79’unda strese bağlı bozukluklar, %64’ünde depresyon, %64’ünde bitkinlik/yorgunluk, %59’unda güven eksikliği, %58’inde suçluluk duygusu, %58’inde kâbuslar, %56’sında odaklanamama ve %53’ünde ise uyku sorunları gözlemlenmiştir. Duygusallık ihtiyacını giderecek ve sosyal destek bulabileceği bir zeminden uzak kalmak, kurbanda güvensizlik hissinin var olmasına neden olur. Kişisel güven eksikliği, azalan saygı, işte düşük motivasyon, artan kan basıncı ve nabız oranı, işten ayrılma düşüncesine neden olur. İşyerlerindeki psikolojik şiddet bazen intihar ya da cinayet gibi korkunç sonuçlara da neden olabilmektedir. Bir araştırmada, intihar olaylarının %15’inin işyerindeki psikolojik şiddetin bir sonucu olduğu bulgusu elde edilmiştir (Turan,2006:28-29).

2.1.5.2. Psikolojik Şiddetin Örgüte Olan Etkileri

Psikolojik şiddet yalnızca bireye zarar vermekle kalmaz, bireyin bağlı bulunduğu örgütlerin maliyetlerine, karlarına, hayatta kalabilmeleri ve büyümelerine etki etmektedir. Daha geniş boyutta bakılacak olursa psikolojik şiddet yalnızca işletmelere değil ülke ekonomilerine de büyük çaplı zararlar verebilmektedir. Bunun nedeni psikolojik şiddetin her türlü kurum ve kuruluşta görülebilir olmasıdır. Sağlık ve eğitim sektörüne, hükümetlerde, büyük ve küçük işletmelerde, kar amacı gütmeyen organizasyonlarda v.b birçok yerde psikolojik şiddetle karşılaşılabilmektedir. Bu çalışmada psikolojik şiddetin örgüte olan etkileri 2 başlık altında incelenmiştir.

2.1.5.2.1. Psikolojik Şiddetin Örgütteki Psikolojik Etkileri

• Çalışanların şikâyeti artar: Psikolojik şiddetin ortaya çıkması çalışanların şikâyetinin artmasına neden olur.

• Moral bozukluğu şirkette kanser gibi yayılır: Habis hücreden başlayarak örgütün bütün organlarına yayılabilir.

• Çalışanların iş tatmini kalmaz: İnisiyatif kullanmaları sekteye uğrar yaratıcılıkları ölür. Çalışanların işle ilgili tüm istekleri kaybolabilir.

• İş verimi düşer: Çalışanlar psikolojik şiddete maruz kalmamak için dikkatlerini şirketin hedeflerinden ve kendi görevlerinden çekip, ayakta kalma taktikleri ve manevralarına verirler. Psikolojik şiddetten kaçışlar genellikle yasal hasta izinlerinde aranır. Sık ve uzun hastalık izinleri maliyetlidir ve verimsizliği artırır. Psikolojik şiddet mağduru ile birlikte, işyerindeki zehirli atmosferden kaçmak isteyen diğerleri de hastalık izni alabilir. Böylece şirketteki doktor ofislerinde kuyruklar giderek artar.

• İş arkadaşları arasında güven ve saygı azalır: Çalışanlar arasındaki ilişki gevşer, takım çalışması bozulur, biz-siz anlayışı yaygınlaşır.

• İş atmosferi bozulur: Huzursuzluk ve çatışmadan kaçmak, daha iyi çalışma atmosferi sunan şirketlere kaçmak için arayışlar başlar (Kılıç,2006:68).

2.1.5.2.2. Psikolojik Şiddetin Örgütteki Ekonomik Etkileri

1980’li yıllardan sonra batı ülkelerinde ve gelişmiş sanayi toplumlarında önem kazanan İnsan Kaynakları Yönetiminde önemli çalışmalar yapılmıştır. İşyeri verimliliği, iş güvenliği ve işçi sağlığını geliştirmeyi hedefleyen kapsamlı çalışmalar arasında

psikolojik şiddet araştırmaları da yerini almıştır. Psikolojik şiddet konusunda gelişmiş batı ülkelerinde yapılan ilişkin elde edilen rakamlar, psikolojik şiddetin ihmal edilmez ve ortadan kaldırılması gereken bir örgütsel sorun olduğunu göstermektedir (Kılıç,2006:69).

Psikolojik sonuçlar gibi ekonomik sonuçlar da oldukça büyüktür. Çalışanlara hiçbir ciddi iş yapmadan ödeme yapılabilir ve bu durum yıllarca sürebilir. Uzun bir dönem boyunca hasta olma, verimliliğin düşmesi, personel departmanlarının, danışmanlarının, çeşitli kademe yöneticilerinin, mesleki sağlık personelinin, şirketin sağlık merkezlerinin sıkça müdahale etmesi ihtiyacı ve buna benzer sonuçlar görülebilir (Leymann, 1990:123).

Psikolojik şiddetin örgütlere getirdiği ekonomik maliyetler aşağıdaki gibidir (Tınaz, 2006:160).

- Hastalık izinlerinin artması - Yetişmiş uzman çalışanların

işten ayrılması

- İşten ayrılmaların artmasıyla yeni çalışan alımının getirdiği maliyet

- İşten ayrılmaların artmasıyla eğitim etkinliklerinin maliyeti - Genel performans düşüklüğü

- İş kalitesinde düşüklük

- Çalışanlara ödenen tazminatlar - İşsizlik maliyetleri

- Yasal işlem ve/veya mahkeme masrafları

- Erken emeklilik ödemeleri

2.1.5.3. Psikolojik Şiddetin Aileye Olan Etkileri

İşyerinde yaşanan yıldırma olaylarının bireyin özel yaşamına etkisi sonucunda aile içindeki ilişkilerin ve çocukların psikolojik gelişimlerinin olumsuz etkilenmesi doğaldır. Ancak bu noktada kurbanın, işyerinde doğrudan maruz kaldığı davranışların ne kadarını aile ortamına taşıdığı önem kazanmaktadır. Nitekim işten çıkarıldığında dahi bunu ailesine hiç hissettirmeyen kişiler olduğu gibi, işyerinde yaşadığı her gerginliği evde dile getiren kişiler de mevcuttur. Ayrıca bireyin ailesi ile olan ilişki tarzı da belirleyicidir(Tınaz, 2006).

Çatışma yaşayan bir bireyin sorunlarını en sevdiği, en güvendiği ve en yakınında bulunan bireylerle paylaşmak istemesi ve işyerinde bulamadığı ilgiyi aile ortamında araması doğaldır. Yaşadığı taciz edici davranışların yarattığı dışlanmışlık duygusu, öfke, üzüntü ve hayal kırıklığı nedeniyle acı çeken kurban; yaşadığı olumsuzlukları paylaştığı aile bireylerinden gelen destek karşısında psikolojik şiddet sürecinin ilk evrelerinde ayakta durmaya ve işyerindeki olumsuz ortama dayanmaya çalışmaktadır (Tınaz, 2006).

Ancak zamanla aile bireyleri bu anlatılanlara şüpheyle yaklaşacak ve aslında problemleri yaratanın kurbanın kendisi olduğunu düşünmeye başlayacaktır. Aile bireyleri onu artık mağdur olarak değil; yanlış bir meslek seçmiş, yaşamı boyunca hatalar yapmış ve başarısız bir kişi olarak görmeye başlayacaklardır. Bu durumda ailesinden gördüğü desteği de yitiren mağdur, kendini aniden ikinci bir psikolojik şiddet süreci içinde bulacaktır. Bazı durumlarda ailenin kendini psikolojik şiddet sürecinden koruyucu bir davranış içine girdiği de görülmektedir (Tınaz, 2006).

2.1.5.4. Psikolojik Şiddetin Topluma Olan Etkileri

Yaşanan sağlık problemleri nedeniyle yapılan sağlık harcamalarının toplumun diğer bireylerinin ödediği vergilerden karşılanması sonucunda bozulan vergi adaleti, sigorta masraflarındaki artış, işsizlik, verimlilik kayıpları, ürün kalitesinin bozulması, devletin sağladığı yardım programlarına yönelen kişi sayısının artması, mutsuz bireylerin ve ailelerin yer aldığı ve çalışma barışının bulunmadığı bir iş yaşamı, kurbanın yaşadığı umutsuzluk nedeniyle içki gibi bağımlılık yaratan maddelerle kendini avutmaya çalışması ya da şiddete başvurması psikolojik şiddetin toplum üzerinde yarattığı olumsuz etkilerden bazılarıdır. Psikolojik şiddet ile ilgili yapılan araştırmaların sayısının henüz yetersiz olması nedeniyle sürecin ekonomik yapıya etkileri net olarak belirlenememektedir. ABD’deki Ulusal İşyeri Güvenliği Enstitüsü’nün raporuna göre ABD’de işyeri şiddetinin çalışanlara toplam maliyeti 1992 yılında 4 milyar dolardan fazladır. British Columbia İşçi Tazminatları Kurulu’na göre Kanada’da işyeri şiddet ile ilgili kanunun yürürlüğe girmesiyle 1985 yılından itibaren hastane çalışanları tarafından açılan ücret kaybı davalarında %88 artış yaşanmıştır. Almanya’da psikolojik şiddetin 1000 çalışanlı bir işletmeye doğrudan maliyeti 112 000 dolar; dolaylı maliyeti ise 56 000 dolar olarak hesaplanmıştır (Tınaz, 2006).

1992 yılında İsveç’te 55 yaş üstü nüfusun yaklaşık %25’i erken emekli olmuştur. İsveç Sosyal Sigortalar Kurumu’nun 1993 yılı tahminlerine göre, İsveç’te bir yıl içinde görülen erken emekliliklerin %20-40’ı psikososyal çevredeki olumsuzluklardan kaynaklanmıştır (Leymann, 1996; Akt. Aydın, 2008:62).

Benzer Belgeler