• Sonuç bulunamadı

Programlarda Türk Dili ve Edebiyat Eğitiminin Amaçları

Cumhuriyet‟in ilan edildiği ilk yıllardaki en büyük hedef, tüm halka okuma-yazma öğretilmesiydi. Okuma-yazmanın yaygınlaştırılmasından sonra ise eğitim sistemi, eğitim kurumları ve eğitim programlarının iyileştirilmesine yönelik çeşitli hedefler belirlenmiştir. Bu hedefler, eğitim politikalarının şekillenmesinde de etkili olmuştur. Fakat 1960‟lı yıllara kadar gerek dönemin şartları gerekse eğitimden beklenenlerin değişime uğraması ile birlikte amaçlar da değişikliğe uğramıştır.

Cumhuriyet‟in kurulduğu ilk yıllar ile 1960‟lı yıllar kıyaslandığı zaman özellikle „ideal öğrenci‟ tanımının giderek değiştiği görülmektedir. Bununla birlikte dersler ve derslerde öğretilen konular artmış, çok daha nitelikli öğrencilerin yetiştirilmesi hedeflenmiştir.

Ders programları geleneksel ve sınırlı bir bakış açısıyla oluşturulmuştur. Bunun yanı sıra ulusal, kültürel ve bilimsel bilgiyi „öğretmen-odaklı‟ eğitim anlayışıyla veren bir sistem, olabildiğince çok bilgiyi ezberleme yöntemiyle öğrenen, ihtiyaç duyduğu

zaman ezberlediği bilgiyi kullanan bir öğrenci modeli mevcuttu. Bilimsel ve teknolojik gelişmelerin henüz çok fazla gelişmediği bu yıllarda bu tür bir eğitim modeli kullanılmaktaydı.

Toplumun yaşam şekli, ekonomik düzeyi, kültürel değerleri, amaç ve beklentileri de bu yılların şartlarına uygun olarak oldukça sınırlıydı. Bu nedenle, toplumun o dönemlerde ulaşmak istediği hedefler oldukça küçüktü. Okul ile toplum arasındaki var olan sürekli ilişki nedeniyle, eğitimde ulaşılmak istenen amaçlar, yapılan uygulamalar ve gidişat o dönemlerdeki toplumsal bakış açısını yansıtması bakımından önemlidir. Bu kapsamda Cumhuriyet‟in ilan edilmesinden sonraki eğitim sisteminin geçirmiş olduğu aşamalar ve elde edilen kazanımlar, toplumun bilgi ve gelişmişlik düzeyini yansıtması bakımından dikkate değerdir.

Bu kapsamda Çelik‟in (2011:27-28) ifade ettiğine göre, Cumhuriyet‟in ilk Türk Dil ve Edebiyatı dersi öğretim programlarında öğrencilerin ezberci bir yöntemle değil, araştırmaya ve anlamaya yönlendirildiği, kendisini yazılı ve sözlü olarak doğru ve etkili bir biçimde anlatabilmeyi başarabilen, okur kimliği edinmiş bireyler olarak yetiştirilmesi amaçlanmıştır.

Cumhuriyet döneminin ilk programı olan ve 1924 yılında ortaöğretim için yayımlanan „Lise Öğretim Programı Esbab-ı Mucibe Layihası‟nda „Türkçe‟ başlığı altında yer alan Türk Dili ve Edebiyat dersi öğretim programının genel amaçları “Kıraat vasıtasıyla okumak zevki verilir. Talebenin lisana ait vukufu artar. Şive

ihtilafları ortadan kaldırılır. Tabiata ve cemiyet hayatına ait mevzuların iyi, doğru, güzel numuneleri karşısında çocukların iradesi, duyuşu, düşüncesi inkişaf eder. Hüsn, hayal ve zekâ melekesinin takviyesi diğer dersler için faydalı olur. (…) Milli tarihi ve sanatı bilen vatandaşların ana lisanı hakkındaki malumatını eksik bırakmak doğru olmaz.” şeklindeki sözlerle ifade edilmiştir.

Buna göre 1924 yılı öğretim programında okuma zevki, düzgün bir Türkçe ile konuşma becerisi, metinlerdeki iyi örnekler ile duygu, düşünce ve hayallerin arttırılması hedeflenmiştir. Bu nedenle Türk Dil ve Edebiyatı eğitimi birey için önemli bir nitelik taşımıştır.

1927 öğretim programlarının genel amacı ise, dönemin çağdaş değerleriyle uyumlu bireyler yetiştirmektir. Bu nedenle edebiyatın, birey için geçmişte kalmış metinler yığını olmaktan çıkarılarak bireyin günlük yaşamı ile ilişkilendirilebilen, duygu ve

düşünce dünyasını her açıdan olumlu yönde etkileyen bir niteliğe sahip olması istenmiştir. Fakat bunun aksine 1927 programında, ortaöğretim öğrencilerine okuma sevgisi kazandıracak, yaşlarına ve seviyelerine uygun nitelikteki metinler yerine, düzeylerinin çok üzerindeki metinlerin okutulduğu görülmektedir.

1929 yılı öğretim programlarında belirlenen amaçların önceki programlara göre daha kapsamlı olduğu görülmüştür. Bu anlamda öğretim programında „genel amaçlar‟ ve bu amaçlara ulaşmak için bazı „alt amaçlar‟ belirlenmiştir. Bu anlamda Binbaşıoğlu‟nun (2009:388) ifade ettiğine göre, 1929 yılında Türkçe öğretiminin genel amaçları üç başlık altında ele alınmıştır;

“a- Ulusal, toplumsal ve ahlakî amaç: Öğrenciye aslî ülküler, ulusal, vatanî,

kahramanlık duyguları telkin etmek, onun karakter oluşumuna yardım etmek, onu toplumsal ve ulusal yaşamda daha yararlı ve daha etkin bir birey olarak yetiştirmek. b- Kültürel amaç: Öğrenciye, yeni ve daha yüksek zevk kaynakları sunmak. c- Mesleki amaç: Öğrencinin gireceği herhangi bir meslekte en yüksek başarıyı göstermesini sağlamak.”

„1929 Orta Mektep ve Liselerin Türkçe Öğretim Programı‟nda belirtilen dersin alt amaçları da yine üç başlık altında ele alınmıştır; “Öğrencilerin kendini yazılı ve sözlü

olarak anlatabilmelerini sağlamak. 2- Öğrencilerin dinlediği ve okuduğu metinler üzerinde değerlendirme yapabilmelerini, okuma alışkanlığı edinmelerini sağlamak. 3- Öğrencilerin nitelikli kitaplarla ilişki kurmalarını sağlamak.” (Çelik, 2011:18).

Görüldüğü üzere 1929 yılı öğretim programının genel ve alt amaçlarının kapsamı toplumsal, kültürel ve mesleki açılardan oluşturulmuştur. Bu anlamda Türk Dili ve Edebiyatı öğretiminin kapsamı 1924 yılı öğretim programına göre çok daha geniş tutulmuştur.

Bunların yanı sıra 1929 yılı öğretim programında, okuma alışkanlığının kazandırılması ve sınırları da belirlenmiştir; “1- Başlıca yazar ve yapıtları tanımak,

değerli olanları giderek daha çok okumak, değerli ve değersiz yapıtları birbirinden ayırabilmek. 2- Geçmişten bugüne sürekli okunan yapıtların okunma nedenlerini sorgulamak. 3- Belli başlı edebiyat yapıtlarının önemli niteliklerini bilmek. 4- Farklı okuma türleri gerçekleştirebilmek.” Bu noktalardan yola çıkılarak, 1929 yılı öğretim

programının amaçlarının konuşma, dinleme, okuma ve yazma olmak üzere dört temel dil becerisinin geliştirilmesine yönelik oluşturulduğu, önceki öğretim programlarından çok daha kapsamlı bir nitelik taşıdığı görülmektedir.

1934 yılında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan öğretim programında: “1-

Öğrencilere edebiyat sevgisi aşılayarak yazın yoluyla kendilerini ve dünyayı daha yakından anlamalarını sağlamak. 2- Öğrencilerin sanatçı ve düşünürlere hayranlık duymalarını sağlamak. 3- Öğrencilerin yazınsal metinleri yalnızca düşsel değil sanatsal bağlamda incelemesini sağlamak. 4- Öğrencilerin tartışma yeteneğini artırmak. 5- Öğrencilerin yazınsal metinlerden edindikleri derin duygu ve düşünceleri kişisel yaşantılarına aktarmalarını sağlamak” amaçlanmıştır.

Bu anlamda genel olarak 1924, 1929 ve 1934 öğretim programlarında, başta okuma- yazma oranlarının arttırılması ile birlikte, Cumhuriyet döneminde yapılan inkılâpların yeni nesil tarafından benimsenmesi, Batı kültürü ile milli kültürün bütünleştirilmesi ve eğitim sisteminin oluşturulması hedeflenmiştir.

1950 yılı öğretim programında ise, edebiyat tarihinin yüzeysel bir şekilde öğretilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Fakat okuma, yazma, dinleme ve konuşma becerilerinin geliştirilmesine yönelik amaç ve davranışların belirlenmesi yerine, ağırlıklı olarak yine edebiyat tarihi konularını belirleyen amaçlara yer verilmiştir (Tebliğler Dergisi, 1950a, S.571 / Tebliğler Dergisi, 1950b, S.585).

Çağın gereklerine ayak uydurmak, yeni eğitim ve öğretim kuramlarından yararlanmak amacıyla 1957 yılında yeni bir dil ve edebiyat dersi öğretim programı düzenlenmiştir. Bu öğretim programı ve amaçları, Türk eğitim tarihinde en uzun süre kullanılan dil ve edebiyat dersi öğretim programı olması açısından önemlidir.

Bu anlamda 1957 yılında yürürlüğe giren „Lise Öğretim Programı‟nda Türk Dili ve Edebiyatı‟ adıyla düzenlenen dil ve edebiyat dersinin genel amaçları „Derslerin Bölünüşü‟ başlığı altında iki maddede özetlenmiştir. Buna göre “(…) öğrencilerin

dinlediklerini, okuduklarını, incelikleriyle ve derinlikleriyle kavrama; bildiklerini, gördüklerini doğru ve maksada uygun olarak sözle ve yazı ile anlatma yeteneklerini geliştirmek.” amaçlanmıştır (Çelik, 2011:5). Bu anlamda 1957 yılı öğretim

programında okuma, dinleme, konuşma ve yazma becerilerinin geliştirilmesinin amaçlandığı anlaşılmaktadır.

1957 Lise Öğretim Programı‟na göre, dil ve edebiyat dersleri „Türk Dili ve Edebiyatı‟ adı altında Okuma ve Kompozisyon olarak bölümlendirilmiştir. Dersin programının hazırlanması şu ilkelere dayandırılmıştır:

“1- Dil ve edebiyat öğretimini metinlere dayamak suretiyle, öğrenciyi doğrudan

doğruya sanatçı ile temasa getirmek. 2- Öğretimi bilhassa milletimizin zevkini ve dehasını tarih boyunca temsil eden üstün eserler üzerinde yürütmek. 3- Öğrenciyi mühim şahsiyetlerle, her defasında bunların değişik cephelerini vererek, türlü sınıflarda birkaç kere karşılaştırmak. 4- Öğretmenin programı yer yer serbestçe tamamlamasına imkân bırakmak. 5- Öğrencinin çağdaş ve çağımıza yakın sanat eserleriyle temasını geniş aralıklarla kesmeksizin her sınıfta edebiyatımızın şekil ve muhteva bakımından seviyeye uygun örnekleriyle karşılaşmasını sağlamak. 6- Bilgileri ve itiyatları öğrenci çalışmalarının ve sanat eserlerinin hazırlayacağı zemin üzerinde sınıftan sınıfa genişletip derinleştirerek vermek. 7- Kompozisyon çalışmalarına hayati bir hüviyet kazandırmak. 8- Öğrenciyi Batı şaheserleriyle ilk sınıftan itibaren ilgilendirmek.”

Belirlenen bu temel amaçlardan anlaşıldığı üzere 1957 öğretim programının esas hedefi, edebî eserleri ve bu eserlerin öğrenciler tarafından okunup incelenmesidir. Öğrencilerin önemli sanatçılar ve onların eserleri hakkında daha fazla bilgi edinmeleri, milli nitelik taşıyan eserlere yer verilerek Batı edebiyatının eserleri ile de temas etmeleri sağlanmıştır. Ayrıca öğrencilerin sadece okuma değil yazma becerilerinin de geliştirilmesi hedeflenmiştir.

Bunların yanı sıra çeşitli konularda davranış ve beceri kazandırmayı amaçlayan 1957 öğretim programı, geleneksel edebiyat tarihine olan eğilimden yine vazgeçememiştir. Dersler edebiyat tarihi ağırlıklı olarak işlenmekle birlikte, arta kalan zamanlarda edebî metinlerin öğretilmesine de zaman ayrılmıştır.

Bu anlamda Cumhuriyet döneminden itibaren hazırlanan Türk Dili ve Edebiyatı öğretim programları incelendiğinde, gerçekleştirilmeye çalışılan belli başlı bazı hedeflerin olduğu görülmektedir. “1- Kültürel bilgi olarak dil ve edebiyatla ilgili tarihi ve teorik bilgi edindirme, 2- Edebiyatın bir sanat olarak görülmesi ile estetik güzelliğin beğeni konusu yapılarak, bu konuda seçiciliği geliştirme, 3- Dilin ve kurallarının kullanılmasını öğreterek yazma becerisini geliştirme, edebiyat eserlerinde işlenen manevi değerlerin gösterilerek davranış haline getirilmesini sağlamak hedeflenmiştir.

Öğretim programlarında yer alan bu hedefler tam olarak gerçekleştirilemese de birçoğuna ulaşılabilmiştir. Edebiyat dünyasının önemli sanatçıları ve onların eserlerinin okutulması, nitelikli eserleri belirleyebilme becerilerinin geliştirilmesi, değerli eserlerin önem derecelerini bilmelerinin amaçlanması edebiyatın yalnızca sıradan bir ders olarak görülmediğinin aynı zamanda bir sanat olarak da algılandığının ifadesidir. Bu amaçların gerçekleştirilmesiyle, okul dışında okunacak olan eserlerin seçilebilmesi konusuna katkı sağlanmıştır.