• Sonuç bulunamadı

Öğrenci, belirli parametreler çerçevesinde seçilen konuya yönelik belirli çalıĢmalarla ilgili kararlar verir. Bu beceri öğrencinin çeĢitlilik için insan kapasitesi ile uğraĢmasını sağlar; öğrenciyi bilinenin ötesine geçmeye davet eder. Beden eğitimi, spor, oyun ve dans alanları; bulma, düzenleme, yaratma fırsatları açısından zengindir. Mümkün olan baĢka bir hareket veya hareketlerin farklı bir birleĢimi, pas vermenin baĢka bir yolu, baĢka bir strateji, baĢka bir dans koreografisi her zaman vardır (Mosston and Ashworth 1992/2009: 164).

Problem çözme ile öğretme ve öğrenme, kendiliğinden oluĢan belirli bir düzeyde dayanıklılık yaratır. BaĢka bir yolun olduğunu bilmek, biliĢsel iĢlemi ayakta tutar ve araĢtırmaya yol açar, bu da sonuçta buluĢun gerçekleĢmesini sağlar. Problem çözme iĢleminde belirtildiği Ģekliyle, bu biliĢsel uyumsuzlukaraĢtırmabuluĢ davranıĢ zinciri, Öğretim Stilleri Yelpazesinde sadece problem çözmede ortaya çıkan bir boyuta sahiptir. Problem çözme iki yönde sınırları olmayan bir iĢlemdir: Birincisi, konu ile ilgili sınırlama yoktur çünkü baĢka bir çözüm, hareket, pas atma yolu olasılığı veya rakibin savunmasını geçmek için baĢka bir olasılık her zaman vardır. Bu Ģekilde konu dinamik hale gelir; sürekli olarak yenilenir. Ġkincisi, keĢfetme iĢlemi kendini devam ettirir. Yeni bir çözüm bulunması buluĢun geçerliğini test edilmesini sağlar. BuluĢ yapmanın keyfi o kadar güçlüdür ki bulma kendi baĢına destekleyici, güdüleyici bir olaydır, öğrenciyi daha fazla çözüm, seçenek ve düĢünce aramaya özendirir (Mosston&Ashworth 1992/2009: 191).

Problem çözme stilinde öğrencilerin fiziksel geliĢimleri en üst düzeydedir çünkü birden çok çözümü olan bir probleme çözüm arayan öğrenciler, bu arayıĢları sırasında sürekli olarak çalıĢırlar. Öte yandan öğrenciler problem çözmeye yalnız, eĢli ya da küme olarak katılabilirler. Buna bağlı olarak sosyal geliĢim en alt düzeyde olabileceği gibi daha üst düzeyde de olabilir. Bu stilde duygusal geliĢim de üst düzeyde yer alır çünkü öğrencilerin verilen probleme buldukları çözümlerin arkadaĢlarınca benimsenmesi onlarda olumlu bir duygunun geliĢmesine neden olur (Tamer ve Pulur, 2001: 108).

Probleme dayalı öğrenmeyle (PDÖ) birlikte öğrenciler yeni, karmaĢık ve sorunlu gerçek hayat problemlerini çözmek için bilimsel yöntemin ilkelerini kullanarak çalıĢmalarını ve kendi öğrenmelerini gerçekleĢtirmekteler. Bu öğretim yaklaĢımı ile öğrenciye, gerçek meslek yaĢamında karĢılaĢacağı sorunları çözerken mantık yürütme, analiz etme, sentezleme, bilgiye ulaĢma ve yorumlama becerisi kazandırılmaya çalıĢılmaktadır. PDÖ‟de öğrenciler iĢbirliği içinde bir problemi araĢtırmaya ve geçerli çözüm yolları üretmeye çalıĢmaktadırlar (Sünbül, 2010: 164).

Probleme dayalı öğrenme sürecinde yer alan aĢamalar Ģöyle sıralanmaktadır: - Problemin farkına varılması,

- Problemin tam ve doğru olarak açıklanması,

- Bilgi toplamak için gerekli olan kaynakların belirlenmesi, - Olası çözümlerin oluĢturulması,

- Çözümlerin gözden geçirilmesi,

- Çözümün sözlü ya da yazılı rapor biçiminde sunulması (Sünbül, 2010: 172). GeçmiĢ yaĢantılar, değerler, algılama gücü ve takınılan tavır bir kimsenin problem çözme yeteneğini etkileyen güçlerdir. Hiçbir problem bu güçlerle sıkı sıkıya iliĢkili olmaktan tamamıyla kurtulamaz. Bir kimsenin daha önceki yaĢantılarının toplamı onun kimliğini, mevcut kiĢiliğini meydana getirmektedir. Bir kimsenin bilgisi, inançları, değerleri, duyguları, hareketleri, kullandığı kelimeler ve yaptığı iĢler hep onun eski yaĢantılarının sonucudur ve bir dereceye kadar onun gelecekte yapacağı iĢleri de göstermektedir. Bir kimse karĢılaĢtığı güç bir durum karĢısında bütün kiĢisel kaynaklarını harekete geçirdiği sırada , ip uçları ve bazı fikirler elde etmek için vaktiyle edindiği bilgileri gözden geçirmektedir. KiĢisel algı, geçmiĢ yaĢantılar ve onlara verilen anlam ile meydana gelmektedir. Bir kimsenin bir güçlük karĢısında neyi algıladığı, onun problemi ne Ģekilde çözdüğüne bağlıdır. Bir problem-durum hakkında ilk algılama hiçbir zaman tam değildir; bunun için algı, bir kimsenin bir problem üzerindeki çalıĢma alanını darlaĢtırabilmektedir. KiĢinin bir problem üzerindeki çalıĢması, kısmen onun değerler sistemiyle ayarlanmaktadır. Problem çözen bir kimsenin görüĢ ve kavrayıĢ gücünün kaynağı onun Ģahsen özümsediği ahlaki ve kültürel geleneklerden derlenmiĢ değerleridir… Etkileri her zaman görülen bu değerler, bir problemin hacmini belirleyebileceği gibi problemle uğraĢan kimsenin hareketlerine de yön verebilmekte hatta onun bir problemi görmesine bile engel olabilmektedir (Bingham, 2004: 39).

Ġyi bir problem çözme, bugünün karıĢık dünyasında oldukça önemli bir yere sahiptir. DeğiĢik çalıĢma yöntemleri bulmak, problem çözme fırsatlarının yaratılmasına yardımcı ortam hazırlamada esastır. Merakların teĢvik edildiği ve fikirlerin tartıĢıldığı; bireylere ait doğruların dikkate alındığı ve bireysel ihtiyaçların göz önünde tutulduğu, öğrenmek için gerçek amacın bulunduğu bir ortamda problem çözme yeteneği geliĢmektedir. Böyle bir ortamda yaĢayan, onun etkilerini duyan ve onun iç unsurlarını bilen bir çocuk, problem çözme yeterliliğinin birçok alanda ve çeĢitli durumlarda gerekli olduğunu düĢünmektedir. Artık problemlerin çözümü denilince aritmetik veya sosyal bilgiler gibi belirli bir ders hatırına gelmez. Problem çözmenin etkili bir çalıĢma olduğunu anlar. Yani artan bilgi ve becerilerini kullanmakla kendisi ve geniĢleyen dünyası hakkında daha derin bir anlayıĢ edinmekte; iliĢki kurduğu kimseler arasında

uyumlu etkileĢim imkanı yaratma konusunda yetenek kazanmakta; düĢünme ve eylem alanında sağlıklı bir bağımsızlığa kavuĢmakta; önlenmesi mümkün olmayan ileriye ait değiĢim ile uğraĢmak için güven ve güç kazanmakta olduğunu hissetmektedir. Böylece karĢılaĢtığı hayat durumları ve problemleri ile daha kolay bir Ģekilde mücadele edebileceğinin farkına varmaktadır. (Bingham, 2004: 117).

Benzer Belgeler