• Sonuç bulunamadı

KAMU YÖNETİMİNDE YENİ PARADİGMALAR

1.1. KAMU YÖNETİMİ PARADİGMALARINDAKİ DEĞİŞİMLER

1.1.2. Post-fordist Dönemde Bürokrasideki Değişim

Bilindiği üzere medeniyet tarihinde devletler çeşitli soyut formlarda varlığını yüzyıllar boyunca sürdürmüştür. Sanayi devrimine kadar da bu gelişim ve başkalaşım sürmüş, bu devrimden sonra oluşan refah devlet anlayışında ise, devletin görev ve sorumlulukları sürekli zenginleşmeye başlamıştır.111

Gün geçtikçe artan devlet görevlerinin soyut varlık olan devletin somut yüzünü yani bürokrasinin gelişmesine neden olduğu söylenebilir.112

İşte kamu bürokrasisi, devlet tarafından karşılanması öngörülen her türlü toplumsal ihtiyaçların, belli bir düzen içinde ve aksamadan yürütülebilmesi amacıyla oluşturulmuştur. Aslında devletin bizzat kendisi olan bu yapı, insanların toplu halde yaşamaya başladığı ilk medeniyetlerden itibaren günümüze kadar geçen bütün zaman ve mekânlarda değişik formlarda var olmuştur.113

1.1.2.1.Bürokrasinin Anlamı ve Özellikleri

Post-fordizm’in bürokrasiye olan etkilerini belirtmeden önce “bürokrasi” ile ilgili bazı bilgilerin verilmesi yerinde olacaktır. İlk kez 1745 yılında Fransız iktisatçı

108

Şahin, (Postmodern Durum) , s.18.

109 Karyelioğlu, s.158. 110 Aydınlı, s.12.

111 Eryılmaz,(Kamu Yönetimi), s.37. 112

H. Ömer Köse, “Küreselleşme Sürecinde Devletin Yapısal ve İşlevsel Dönüşümü”, Sayıştay

Dergisi, Cilt: 49, Sayı:3, 2004, s.1-13.

113 Tuncer Asunakutlu ve Bayram Coşkun, “Max Weber ve Bürokrasi Teorisi”,

23 Vincent de Gournay tarafından kullanılan bürokrasi kavramı, halkın dilinde verimsizlik, işlerin ağır yürümesi, kuralcılık ve kırtasiyecilik gibi genellikle hoşnutsuzluğu ifade eden bir kavramdır.114

Her ne kadar bürokrasi kavramı Weber’den önceki kimi düşünürlerce ele alınmışsa da bürokrasi deyince akla Weber gelmektedir. Weber bürokrasiyi doğrudan tanımlamak yerine ona özellikleri ile anlam kazandırmıştır. Weber’e göre bürokrasinin özellikleri ise; 115

 Genellikle kurallar, yani kanunlar ya da yönetmeliklerle düzenlenmiştir,

 Görev hiyerarşisi, kademeli yetki düzeyi ve otorite,

 Yönetimin yazılı belgelere dayanması,

 Yapılan işlerde uzmanlaşma,

 Uzmanlaşan görevlilerin kurallara bağlılığı,

 Gayrişahsîlik,

 Görevde yükselebilme,

 Kamu ve özel hayatın ayrışması olarak belirtilmiştir.

Weber’e göre bürokrasi temel örgütlenme biçimidir. Bürokrasi yeni bir örgütlenme biçimi değildir, devletin varlığı ile eş zamanlı görülmüştür. Bürokrasinin var olmasında para ekonomisinin varlığı zorunlu olmasa da, onun sürdürülebilirliği için bir ön koşuldur. Bu doğrultuda Weber, bürokratik rasyonalitenin gelişmesini, kapitalizmin büyümesinin kaçınılmaz unsuru olarak tanımlamaktadır. Kısacası bürokrasinin gerekliliği kapitalizm ve para ekonomisinin varlığı ile sağlanmaktadır.116

Max Weber’in şekillendirdiği bürokratik yönetim modeli, modern çağ boyunca tüm dünyada kamu kurum ve kuruluşlarının yönetimi için en ideal yönetim yaklaşımı olarak benimsenmiştir.117

Aslında Weber’in bürokrasi görüşü endüstriyel kuruluşlar, politik örgütler, kilise ve benzeri dinsel örgütler için de geçerli olmakla birlikte daha çok kamuya ilişkin işlevler için tasarlanmıştır.118

114 Bilal Eryılmaz, Bürokrasi, Anadolu Matbaacılık, İzmir, 1993,(Bürokrasi), s.2.

115 Max Weber, Sosyoloji Yazıları, Çev.Taha Parla, Deniz Yayınları, İstanbul, 2011, ss.313-316. 116 Max Weber, Bürokrasi ve Otorite, 5. Baskı, Çev. H.Bahadır Akın, Adres Yayınları, Ankara,

2012, ss.16-18.

117 Tuncer Asunakutlu ve Bayram Coşkun, “Max Weber ve Bürokrasi Teorisi”,

http://www.asunakutlu.com/tncr/weber.pdf, (11.12.2012), s.8.

24 Weber bürokrasi kuramını ortaya koyma amacını örgütlerin karşılaştıkları sorunları bürokratik yapının nasıl aşacağını göstermek olarak belirtmiştir.119

Uzmanlaşma ve işbölümü yoluyla verimliliğin artacağını savunan Weber, bilinen en verimli örgüt tipinin bürokrasi olduğunu, bürokrasinin ise kuruluşunun yasal, yönetiminin rasyonel olduğunu belirtmektedir.120

Weberyan bürokrasi, kamu yönetiminde tarafsızlığı, verimliliği ve etkinliği sağlamak amacıyla geliştirilen yazılı kuralların takip edilerek, kamu görevlerinin kamu memurları arasındaki hiyerarşi gözetilerek, merkeziyetçi anlayışla kamuya sunulmasını düzenleyen örgütsel yapıdır.121

Weberyan bürokrasi modelinde devletin doğrudan kamusal mal ve hizmetleri kamu örgütleri ve memurları eliyle sürdürmesi öngörülmüştür.122

1.1.2.2. Bürokraside Yaşanılan Değişim

Refah devleti anlayışının kamu yönetimine yansımasıyla başlayan ve yaklaşık bir asırdır devam eden bürokratik kamu yönetim modeli, günümüzde de bazı revizyonlardan geçerek varlığını sürdürmektedir. 123

Ancak Fordizm’den Post- fordizm’e geçiş ve küreselleşme124 ile birlikte kamu kurumları toplumların ihtiyaçlarına cevap veremez hale gelmeye başlamış, bu yönetim tarzının uygulamaları sorgulanarak Weber’in bürokrasi anlayışı sorgulanmaya başlanmıştır.125

Günümüzde Weberyan bürokrasinin yeniden yapılandırılarak yorumlanması o kadar önemli bir reform hüviyeti kazanmıştır ki, dünyanın hemen hemen tüm ülkelerinde gelişmişlik düzeyi, o ülkedeki Weberyan bürokratik yapının yeniden yapılandırılıp yapılandıramadığına bakılarak değerlendirilir olmuştur.126

119 Gökhan Kalağan, Türkiye’de 1980 Sonrası Bürokratik Dönüşüm: Sosyal Yardımlaşma ve

Dayanışma Genel Müdürlüğü (SYDGM) Örneği, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Süleyman Demirel

Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Isparta, 2009, ss.18-19.

120 Kalağan, s.22. 121 Al, s.15. 122 Asunakutlu ve Coşkun, s.10. 123 Zengin, s.17. 124

Küreselleşme: dünyanın giderek küçülerek ekonomik, bilimsel ve teknolojik gelişmeler sonunda uluslararası ilişkilerin iletişim ve bilişim araçları yoluyla artık bir örümcek ağı olarak nitelenebileceği bir süreç olarak tanımlanabilir.(Detaylı bilgi için Bkz: Yılmaz Üstüner ve E.Fuat Keyman, “Globelleşme, Katılımcı Demokrasi ve Örgüt Sorunu”, Türkiye’de Kamu Yönetimi, 2. Basım,(Ed.’ler Burhan Aykaç vd.), Nobel Yayınları, Ankara, 2012, s.321.

125 Güney, s.183.

126 Recai Akyel ve Hacı Ömer Köse, “Kamu Yönetiminde Etkinlik Arayışı: Etkin Kamu Yönetimi

25 Gerçektende devletin biçimsel yüzü olan Weberyan bürokratik yapı, adeta hem ekonomik kalkınmanın hem de demokratik gelişiminin önündeki en büyük engelmiş gibi gösterilmektedir. Büyük ölçüde neo-liberal işletme kuramcılarının ve yeni sağ politikacıların katkılarıyla oluşan bu anlayış, dünyanın pek çok ülkesinde kamu yönetimi alanında reform yapılmasına zemin hazırlamıştır.127

Böylece piyasa temelli kamu yönetimi anlayışına dayanan yeni kamu bürokrasisi inşa edilmeye başlanmıştır.128

Bu noktada dünyanın pek çok ülkesinde revize edilmekle beraber halen varlığını sürdüren Weberyan bürokrasi modeline yöneltilen eleştirilere göz atmakta yarar vardır. Bu anlamda ilk olarak klasik kamu yönetiminin örgütlenme ve işleyiş biçimi olan Weberyea bürokrasi modelinin, günümüzde kamu örgütlerinde baskı ve denetim kültürünü geliştirdiği yönünde eleştirildiği görülmektedir.129

Kamu hizmetinden yararlananların, devlet kurumlarıyla ve devlet memurlarıyla girdikleri ilişkilerde ciddi sorunlar yaşadıkları saptanmıştır.130

Weberyan bürokrasi esneklikten yoksundur ve önceden planlanarak yazılan kuralların değiştirilmesi genellikle yasal veya anayasal düzenlemelerle mümkün olmaktadır. Bunun dışında her şeyin bir kuralı vardır ve bu kurallara aykırı olan her türlü kamu hizmeti verme şekli belirli müeyyidelere bağlanmıştır. Dolayısıyla kamu görevlilerinin çalışma şekilleri, süreleri ve yerleri hizmetin sağlanmasındaki durumsal koşullara göre kolay kolay değiştirilemez.131

Ayrıca Weberyan anlayış sonuçlardan çok girdilere ve sürece önem vermekte, inisiyatifi, yaratıcılığı ve katılımcılığı önleyerek, kamu görevlilerinin hareketlerini sınırlamaktadır. Böylece ortaya çıkan yeni gelişmeler karşısında kamu örgütleri ve çalışanları toplumun ihtiyaçlarını karşılamada mevcut Weberyan bürokratik yapılarda sürekli sorunlarla karşılaşmaktadır.132

Bu eleştirileri özellikle, neo-liberaller, küreselleşme taraftarları ve en son olarak yeni sağ görüşün savunucusu olan yeni muhafazakârlar tarafından dile

127 Köse, s.19-23.

128 M. Akif Özer, “Günümüzün Yükselen Değeri: Yeni Kamu Yönetimi”, Sayıştay Dergisi, 2005,

Sayı: 59, s.3-4.

129

Karaçor ve Oltulu, s.406.

130 Karyelioğlu, s.156. 131 Al, s.16.

26 getirilmiştir.133 Bu sistemli eleştiriler, yeni ekonomik çağda kimilerince haklı bulunmuş ve Weberyan bürokrasi modeli postmodern bir anlayışla yeniden yorumlanmıştır.134

Böylece Weberyan bürokratik yapılarda hiyerarşik kademe ve farklılıklar yerine, daha düz, yatay ve ağ tipi örgütlenmelere gidilmiştir. Merkeziyetçi anlayış yerine, yerinden yönetime ağırlık veren ve yetki devrini ön planda tutan yaklaşımlar daha çok tercih edilir hale gelmiştir.135

Weberyan bürokrasi modelinde yaşanılan değişimle kamu yönetiminde hesap verebilirlik ve şeffaflık yaygınlaşarak statükoculuk yerine, esnek yönetim uygulamaları geliştirilmeye çalışılmıştır.136