• Sonuç bulunamadı

KAMU YÖNETİMİNDE YENİ PARADİGMALAR

1.1. KAMU YÖNETİMİ PARADİGMALARINDAKİ DEĞİŞİMLER

1.1.1.2. Fordizm’in Krizi ve Post-Fordizmin Doğuşu

1929 Dünya Ekonomik Buhranı ve Dünya Savaşı sonrasında emek ve uzlaşma üzerine inşa edilen Fordizm, 1970’li yıllar itibariyle gerek endüstriyel alanda gerek toplumsal düzeyde büyük bir krizle karşı karşıya kalmıştır.62

1970’li yıllarda kapitalist sistemde bir dönüm noktasına gelinmiştir. Fordizm’in yarattığı hoşnutsuzluklar, yaşanılan ekonomik krizler ve işsizliğin artması ile eski birikim rejimi yerini yenisine bırakması ve buna bağlı olarak toplumsal, siyasal yapının ve devletin yeniden yapılanması gündeme gelmiştir.63

Fordizm’in kendine has özellikleri aynı zamanda onun sınırlılıklarını da oluşturmuş ve bazı hoşnutsuzluklarla birlikte yeni bir üretim ve birikim rejimine geçişi kolaylaştırmıştır. Bunlar; Fordizm’in bant sistemi ile işlerin amacından fazla parçalanması zaman israfına neden olmakta ve rasyonalitesini ortadan kaldırmakta ve tam tersi bir sonuç yaratmaktadır. Aynı zamanda amacından fazla parçalanan bant sistemi Fordist üretim teknolojisi ve örgütlenmesindeki yüksek standardizasyon, koordinasyon ve kontrol maliyetlerinin artmasına neden olmaktadır.64

Fordizm’in sınırlılıkları içinde doğrudan emek örgütlenme biçiminden kaynaklanan memnuniyetsizlikler de bulunmaktadır. Fordist bant sistemi aracılığı ile yalnızca makineler standardize edilip, onların amaçları parçalamakla kalınmaz aynı zamanda emek de parçalar. Burada çıkan memnuniyetsizlik işçinin becerilerinin tamamen yok sayılıp emeğin içinin boşaltılarak, işin işçiden koparılması noktasındadır. Bu hoşnutsuzluğun çıktıları işe devamsızlık, isteksizlik, verimsiz

60 Paul Hirst ve Jonathan Zeitlin, “Esnek Uzmanlaşma ve İngiliz İmalat Sektörünün Rekabetçi

Başarısızlığı”, Political Quarterly, Cilt 60 (1989), s.l64-178'den çeviren: Yıldırım Kırgöz, Toplum ve

Bilim Dergisi, Bahar Sayı No:56-61, 1993, ss.115-129.

61

Yentürk, s.44.

62 Bıçkı ve Sobacı,(2011), s.223. 63 Şahin, (Postmodern Durum), s.16. 64 Belek, s.52.

16 çalışma, sık iş değiştirme ve sık hastalanma, örgütlü işçi mücadeleleri olarak kendini göstermiştir.65

Fordizm’in içinde bulunduğu krizden çıkma çabaları kapsamında geliştirilen yeni endüstri yönetim yaklaşımları Post-fordizm olarak anılan yeni bir düzeni bir yandan yaratırken, siyaset alanında da yeni sağ politikaları şekillendirmiştir.66

Post-fordizm, Fordist sistemden kaynaklanan sorunlara ve 1970’li yıllarda yaşanılan kriz ortamına çözüm getirmek amacıyla yeni teknolojiler ve emek örgütlenme biçimleriyle odağına “esnekliği” alarak ortaya çıkmıştır.67

Esnek üretim olarak da adlandırılan Post-fordizm, Fordizm’in iki temel sorununa çözüm getirmeyi amaçlamaktadır. Bunlardan ilki; Fordist teknoloji düzenlemesinin içinde barındırdığı zaman kaybı ve kalite düşüklüğüne neden olan sınırlılıkların aşılması, ikincisi ise; Fordist emek örgütlenmesinin neden olduğu işe yabancılaşma sorununun en aza indirilmesidir.68 Yeni birikim rejiminde teknolojik, bilişim ve iletişim alanındaki gelişmeler takip edilerek bunların üretim biçimlerine yansıtılıyordu. Buna örnek olarak çok amaçlı makinelerin kullanılmaya başlanmasını vermek mümkündür. Bu gelişmeler emek ve sermayenin yapısı üzerinde büyük dönüşümlere yol açmış, üretim birimlerinin esnekliğini arttırmıştır. Böylece Fordizm’in kitlesel, üretim farklılaşması düşük, üretim süreci uzun ve hiyerarşik katı üretim yöntemlerinin yerini esnek üretim yöntemleri almaya başlamıştır.69

Üretim birimlerinin esnekliğine dayanan Post-fordizm70, uygulamada “yalın

üretim” yönetim modeli olarak geliştirilmiştir. Yalın üretim, esnek bir örgütlenme ile Fordizm’in katılıklarını ve sınırlılıklarını aşmayı amaçlamaktadır. Yalın üretimde esas olan en az kaynakla, en kısa zamanda, en ucuz ve hatasız üretimi gerçekleştirerek müşterilerin de taleplerini dikkate alarak üretimi gerçekleştirmektir.71 65 Belek, s.53. 66 Özel, s.15. 67 Belek, s.54. 68 Belek, s.54. 69

Şahin, (Postmodern Durum), s.17.

70Post-fordizmin özellikleri olarak: mikro elektronik teknolojilerle oluşturulan yeni üretim

organizasyonları; üretim tekniklerinde esnekliğin varlığı; sendikaların toplumsal işlevinde azalma; sosyal devlet formunda gerileme; üretici ve tüketici arasındaki ilişkilerin esnekleşmesi sayılabilinir. Detaylı bilgi için Bkz: Belek, s.237.

71 Yeşim Edis Şahin, “Toplam Kalite Yönetimi; Kamu Yönetiminde Demokratikleşmenin Seçeneği

mi?”, Kamu Yönetiminde Kalite I. Ulusal Kongresi ,(Toplam Kalite), (Ed.’ler Ömer Peker vd.), TODAİE Yayınları, Ankara, 1999, s.40.

17 Öngörülen yeni endüstriyel organizasyon biçimi, mevcut toplumsal yaşantının içinde sürekli değişen müşteri profillerinin ihtiyaçlarını etkili bir şekilde karşılamayı hedeflemiştir.72

Bu hedef işletmeleri sürekli olarak farklılaşan pazar taleplerini karşılayabilmek için en son keşfedilen yeni teknolojileri kullanmaya ve bu teknolojileri kullanmayı iyi bilen işgücünü esnek mesai saatlerinde istihdam etmeye sevk etmiştir.73

Görüldüğü üzere Post-fordizm’in önerdiği esnek ve yenilikçi endüstri tarzında bilgi ve üretim teknolojileri çok önemli roller oynamaktadır.74

Bu çerçevede, esnek uzmanlaşmaya dayanan üretimin gerektirdiği yeni örgütsel formlar, işletme yöneticilerinin en temel yönetim stratejisi haline gelmiştir.75

Bu örgütsel formların oluşmasında esneklik türlerinin pay büyüktür. Esneklik türleri; işlevsel esneklik, sayısal esneklik, çalışma zamanı esnekliği ve ücret pay esnekliğidir. Esneklik türleri kısmi çalışma, part-time çalışma, yarı süreli çalışma, gece çalışması, vardiyalı çalışma sistemi, taşeronlaşma uygulamalarının kaynağını oluşturmaktadır.76

Bunlara ileri teknoloji vasıtasıyla biçimlenen yeni iş süreçleri eklenince tam zamanlı ve sürekli istihdam ihtiyacını ortadan kaldırmış, bu da fabrikalarda işgücü yığılmasına neden olmuştur. Bu doğrultuda gelişen yeni iş ve meslek alanları yanında standart dışı istihdam biçimleri de ağırlık kazanmıştır.77

Ayrıca nitelikli işgücü her işletmenin ve endüstri dalının istediği mühendislerden, teknisyenlerden ve yöneticilerden oluşuyordu.78

Nitelikli işgücü talebindeki esnekliğin ve dalgalanmaların bir sonucu olarak ortaya çıkan esnek çalışma biçimleriyle, Fordist endüstrinin belirsiz süreli iş sözleşmelerinden, belirli süreli dönemsel ya da geçici nitelikli hizmet sözleşmelerine doğru bir eğilim ortaya çıkmıştır.79

Üretici açısından ise bir yandan kârlılığı devam ettirmek, diğer yandan nitelikli işgücünden vazgeçmemek adına her geçen gün bedeli yükselen istihdam maliyetlerini azaltmak gittikçe önem kazanmıştır.80

Post-fordist anlayışla yönetilen işletmeler kısmi zamanlı çalışma (part-time), geçici ya da

72

Uğur Ömürgönülşen ve M.Kemal Öktem, Avrupa Birliğine Üyelik Sürecinde Türk Kamu

Yönetimi, İmaj Yayınları, Ankara, 2007, s.8.

73 Alain Lipietz, “Uluslararası İşbölümünde Yeni Eğilimler: Birikim Rejimleri ve Düzenleme

Tarzları”, Çev. Bülent Peker, Toplum ve Bilim Dergisi, Bahar Sayı No:56-61, 1993, ss.58-82.

74

Taymaz, s.13.

75 Zeki Parlak, “Yeniden Yapılanma ve Post-Fordist Paradigmalar”, Marmara Üniversitesi Bilgi

Dergisi, Sayı:1, 1999, s.85. 76 Belek, ss.69-76. 77 Lipietz, s.69. 78 Harvey, s.86. 79 Harvey, s.87. 80 Taymaz, ss.33-34.

18 mevsimlik işçi çalıştırma, taşeron işçi çalıştırma, evinde çalıştırma, vb. gibi çeşitli biçimlerde ortaya çıkan yeni istihdam modellerine yönelmiştir.81

Böylece işletmeler işgücünün gittikçe artan maliyetlerinden kısmen kurtulmuş, nitelikli işgücüne duyduğu ihtiyacı bir şekilde karşılamış ve işletmenin kâr oranlarını artırma imkânı yakalamışlardır.82

Sonuç olarak Post-fordist anlayışa göre sürdürülen üretimde, her geçen gün yenilenen teknolojiler üretimdeki işgücü istihdamının niceliğini bir yandan azaltırken, diğer yandan vasıflı işgücü ihtiyacını günden güne arttırarak istihdamın niteliğini yükseltmiştir.83

Böylece tüm endüstri alanlarında kafa ve kol işçisi olarak adlandırılan nitelikli işgücü ile niteliksiz işgücü arasında ikili bir yapı ortaya çıkmıştır.84

Ayrıca Post-fordist anlayışla yönetilen endüstrilerde istihdam alanları daralan niteliksiz işgücünün, daha olumsuz koşullarda ve oldukça düşük ücretlerle çalışmaya mecbur bırakıldığı ve bu kesimin nitelikli çalışanlara göre ücretlerinin gün geçtikçe azaldığı söylenebilir.85