• Sonuç bulunamadı

Portföy Yaklaşımına Göre Kısa Dönemde Denge Döviz Kurunun Belirlenmes

1.2. PORTFÖY YAKLAŞIM

1.2.3. Portföy Yaklaşımına Göre Kısa ve Uzun Dönemde Denge Döviz Kurunun Belirlenmes

1.2.3.1. Portföy Yaklaşımına Göre Kısa Dönemde Denge Döviz Kurunun Belirlenmes

Kısa dönem denge döviz kurunun belirlenmesinde finansal piyasaları etkileyen öğeler dikkate alınmaktadır. Döviz kuru, hem ulusal gelirin hem de ulusal paranın göreceli fiyatı olarak tanımlanmaktadır. Ancak, mal ve hizmet piyasaları finansal piyasalara göre daha yavaş bir uyum mekanizmasına sahiptir. Uyum mekanizmasından kast edilen mal ve hizmet piyasalarındaki göreceli fiyatların değişiminin finansal piyasada portföy tercihlerinin oluşumuna yol açan finansal araçların değerleri-göreceli fiyatlarının daha yavaş gerçekleşmesidir. Genel olarak reel ve finansal piyasalardaki bu uyumsuzluk finansal değişkenlerin reel etkilerinin ortaya çıkmasına yol açmaktadır.

Portföy yaklaşımında, finansal araç stoku ile bu finansal araç stoklarında bir dönemden diğerine meydana gelen artış veya azalışlar dikkate alınmaktadır. Bu açıdan portföy yaklaşımı analizleri hem stok değişkenler hem de akım değişkenler açısından ele alınabilmektedir.

Portföy yaklaşımında akım değişkenlerin etkileri finansal piyasalardaki işlem maliyetleri tarafından belirlenmektedir70. Hatta ulusal ve uluslararası finansal piyasalar arasında bir faiz dengesi oluşmuşken, işlem maliyetlerini değiştirebilecek herhangi bir müdahale veya şok, gerek denge döviz kurunun oluşumunda gerekse faiz oranının yeni dengesinin kurulmasında etkilidir. Bu nedenle finansal piyasalardaki işlem maliyetleri önemli bir sürtünme (frictions) kaynağıdır.

Portföy yaklaşımında, kısa dönemde, denge döviz kuru finansal piyasalarda oluşacak dengeye göre ele alınmaktadır. Bu dönemde toplam servet ve onu oluşturan varlıkların değeri sabit varsayılmaktadır71. Daha önceki bölümlerde de ele alındığı gibi, bir ülkede yerleşiklerin servetlerini ulusal para (M), ulusal para cinsinden finansal araçlar (bonolar) (B) ve yabancı para cinsinden finansal araçlar (F) arasında dağıttığı kabul edilmektedir. Burada M, merkez bankasının açık piyasa işlemleri yoluyla piyasaya ulusal para arzını; B, yurt içi özel sektöre satılan kamu borçlanma araçları (DİBS gibi) stokundaki değişimi, F ise ülkedeki hanehalkı ve özel sektörün yada yurtdışı yerleşiklerin alacaklarını simgelemektedir. F’nin getiri oranı uluslararası sermaye piyasalarında sabit varsayılan, if, B’nin getiri oranı ise ulusal finansal piyasalarda belirlenen ve yurt içi faiz oranını simgeleyen id ile gösterilmektedir. B ve F’nin talebi kendi getiri oranları ile aynı yönlü, diğer varlıkların getirileri ile ters yönlü ilişkiye sahiptir.

Portföy yaklaşımında para talebi, hem ulusal hem de uluslararası piyasalarda işlem gören finansal araçların fiyatları ile ters yönlü ilişki içindedir. İki faiz oranı artarken, karar birimleri taleplerini paradan diğer finansal varlıklara yöneltirler.

70 Kouri, s.281. 71 Ay, s.84.

Denge döviz kuruna portföy yaklaşımında kısa dönemde servetin finansal araçlar, döviz kuru ve para arasında dağıtılması sonucu ortaya çıkan ilişkiler incelenmektedir72. Burada para talebinin para arzına (MM), ulusal para cinsinden finansal araç talebinin bu para cinsinden finansal araç arzına (BB) ve yabancı para cinsinden finansal araç talebinin de bu para cinsinden araç arzına (FF) eşit olduğu varsayılmaktadır. Söz konusu üç büyüklüğün arasında eşanlı olarak dengenin kurulduğu (D noktası) kabul edilmekte ve denge döviz kuru-faiz oranının denge düzeyi belirlenmeye çalışılmaktadır.

Şekil 7: Portföy Yaklaşımına Göre Kısa Dönemde Denge Döviz Kuru

Kaynak: Kouri, s.287.

Şekil 7’ye göre, BB ve FF doğruları negatif, MM ise pozitif eğimlidir. M ve B artırıldığında, portföyün ulusal para cinsinden değeri artacaktır. Ulusal para talebi arttığında, yurt içi faiz oranı yükselecektir. Çünkü, MM eğrisi pozitif eğime sahiptir. Diğer taraftan, ulusal finansal araçlara talep artarken, bu araçların fiyatları da yükselecektir. Bu denge, faiz oranını aşağı çekeceğinden, BB eğrisi negatif eğime sahiptir.

FF’nin eğimi ise doğrudan döviz kuru, dolaylı olarak yurt içi faiz oranı değişimine bağlıdır. Yurt içi faiz oranı yükseldiğinde, yabancı para cinsinden finansal araçlara yönelik talep azalır. Bu nedenle ulusal karar birimleri portföyleri

içinde bulundurdukları yabancı para cinsinden finansal araçlara yönelik taleplerini azaltır. Bu ise, döviz kurunun düşmesine –ulusal paranın değerinin yükselmesine- yol açar. Bundan dolayı, FF eğrisinin eğimi negatiftir.

Şekil 7’de, BB’nin eğimi, FF’nin eğimine göre daha diktir. Bu farklılığın nedeni, yurt içi faiz oranındaki artışa bağlı olarak ulusal finansal araçlara yönelik talebin artması ve eşanlı olarak uluslararası finansal araç talebinin azalmasıdır. Bu analizde, yurt dışı faiz oranlarındaki artış yabancı para cinsinden finansal araçlara yönelik talep artışını, ulusal finansal araç talebindeki azalmadan daha yüksek bir oranda etkiler. Portföy yaklaşımında yurt dışı faiz oranı dışsal kabul edildiğinden, yurt içi faiz oranındaki artış ile ortaya çıkan ulusal para cinsinden finansal araç talebindeki değişim, yabancı para cinsinden finansal araçların talebindeki değişimden daha büyük oranda gerçekleşmektedir. Bu açıdan BB doğrusunun eğimi, FF doğrusunun eğimine göre daha düşüktür73.

Şekil 7’ye göre, denge, söz konusu üç finansal aracın değerlerinin D noktasında kesişmesi sonucunda oluşmaktadır. Burada belirli bir faiz oranı (i0) ve döviz kuru (E0) eşitliğinde denge ortaya çıkmaktadır. Bu denge noktası kısa dönemdeki denge döviz kuru-faiz oranını göstermektedir.

Bu yaklaşımda ele alınan doğrular üç farklı piyasada oluşan dengelerin geometrik yerini belirtmektedir. Bu açıdan söz konusu şekil, üç farklı piyasada eşanlı dengenin oluşması durumunda ortaya çıkan denge döviz kuru ve faiz oranını vermektedir.

1.2.3.2. Portföy Yaklaşımına Göre Uzun Dönemde Denge Döviz Kurunun