• Sonuç bulunamadı

Portföy Sigortası Yöntemlerini Kullanan Yatırım Fonları

BÖLÜM I. PORTFÖY SĠGORTASI ve STRATEJĠLERĠ

1.4. Portföy Sigortası Yöntemlerini Kullanan Yatırım Fonları

Sermaye piyasalarında portföy sigortası modellerini yatırım stratejisi olarak belirleyen yatırım fonlarına koruma amaçlı ya da garantili fonlar denmektedir. Koruma amaçlı veya garantili fonlar, yatırımcıya en az başlangıç yatırımını ya da belirli bir getiriyi vade sonunda yatırımcıya ödenmesinin amaçlandığı yatırım kuruluşlarıdır. Garantili fonlar ve koruma amaçlı fonlar arasında yapılan koruma durumuna göre fark vardır. Garantili fonlarda koruma özelliği hukuki bağlayıcılığı olan bir garanti sözleşmesinden kaynaklanmakla birlikte koruma amaçlı fonların koruma özelliği portföy stratejileri kullanılarak fonun pay sahiplerinin vekili sıfatıyla pay sahiplerine karşı üstlendiği bir yükümlülüktür.

Koruma amaçlı veya garantili fonlar ile yapılmak istenen portföyün sigortalanma işlevinden başka bir şey değildir. Koruma amaçlı fonların amacı portföyün belli amaçlar çerçevesinde sigortalanması sağlanarak yatırımcıya anapara koruması sağlamaktır. Garantili ve korumalı yatırım fonlarının temel özellikleri aşağıda incelenmiştir.

Yatırımın Vadesi: Garanti ve korumalı yatırım fonların belirli bir vadesi vardır. Bu vadeden önce çıkmak isteyen yatırımcılar garanti kapsamından çıkarak satım emrinin verildiği birim pay değerinden nakde dönüştürülmektedir. Erken çıkılan durumlarda belirli bir komisyon oranının uygulanması seçeneği fon iç tüzüklerinde yer alır. Fonlarda erken çıkılma durumlarında yatırımcının zarar etmesi söz konusu olabilir.

Yatırım Dönemi: Garantili ve korumalı yatırım fonlarında üç dönem bulunmaktadır. Birinci dönem fonun halka arz edildiği teklif dönemidir. Halka arz süreleri birkaç hafta ile birkaç ay arasında değişebilir. Ülkemizde genellikle halka arz dönemlerinin birkaç gün ile birkaç hafta arasında değiştiği görülmektedir. İkinci dönem korumanın sağlandığı dönemdir. Üçüncü dönem ise koruma sonrası dönemdir. Bu dönemde fonun nakde dönüştürülmesi söz konusu olabildiği gibi fonun stratejileri revize ederek devam etmesi söz konusu da olabilmektedir.

21

Fonun Garanti Kapsamı: Fonun belirlediği hedefler doğrultusunda yapılan anapara korumasını sağlayan kuruluşa garantör denilmektedir. Fon ile garantör arasında hukuki bağlayıcılığı olan garanti sözleşmesinin imzalanması gereklidir. Garanti, fona aittir ve fonun ayrılmaz bir parçasıdır. Garanti edilen tutarın ödenmesi hiçbir koşula bağlanamaz ve garantiden cayılamaz. Garantörün bazı koşulları sağlaması gerekir. Örneğin Türkiye‟de garantör kuruluşun yatırım yapılabilir seviyeye denk olan derecelendirme notuna sahip olması gereklidir.

Yatırım Stratejisi: Garanti ve korumalı yatırım fonlarının kullandıkları yatırım stratejisi düzenleyici otoritelerin belirlediği çerçevede portföyün sigortalanmasıdır. Koruma amaçlı yatırım fonları tarafından, yatırımcının başlangıç yatırımının korunmasına yönelik olarak oluşturulacak yatırım stratejisinin, kamu borçlanma senetlerine ve/veya ters repoya ve/veya korumayı sağlayabilecek nitelikteki sermaye piyasası araçlarına yatırım yapılması gereklidir. Anapara korumalı fonlarının temel stratejisi fonun belirlenmiş ve duyurulmuş amaçları çerçevesinde portföyün belirli bir bölümünü koruma altına alarak portföy performansını geliştirebilmektir. Anapara korumalı fonlar halka arz ile topladıkları nakdi hisse senetlerine, türev ürünlerine veya tahvil/bono vb. yatırım araçlarına yatırım yaparak portföy oluşturmaktadır. Oluşturulan portföy aktif veya pasif olarak yönetilebilmektedir.

Anapara korumalı fonlarda literatürde bulunan ve büyük fonlar tarafından kullanılan en yaygın metotlar opsiyon tabanlı ve sabit oranlı portföy sigortalama modelleridir. Portföy yönetiminde dinamik yönetimi tercih eden anapara korumalı fonlar sabit oranlı portföy sigortası modelini, statik yöntemi tercih eden fonlar ise belirlenen fon dağıtım vadesine uygun opsiyon alarak yatırım stratejisini oluşturmaktadır. Anapara korumasının oransal yapısı üç tip olabilir. Birincisi anaparanın bir kısmının korunması, ikincisi anaparanın tamamının korunması ve sonuncusu ise anaparanın üstünde getiri sağlanmasıdır.

Ülkemizde yatırım fonları ile ilgili düzenlemeler SPK tarafından yapılmaktadır. 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu‟nun (Kanun) 32. maddesinde, yatırım fonları, Kanun‟a göre faaliyette bulunabilecek "Sermaye Piyasası Kurumları" arasında sayılmıştır.

22

Kanun‟un 37. ve 38 maddelerinde yatırım fonunun tanımı yapılmış ve kuruluş ve faaliyet şartları düzenlenmiştir. Fon, bu kanun hükümleri uyarınca halktan katılma belgeleri karşılığında toplanan paralarla, belge sahipleri hesabına, riskin dağıtılması ilkesi ve inançlı mülkiyet esaslarına göre sermaye piyasası araçları, gayrimenkul, altın ve diğer kıymetli madenler portföyü işletmek amacıyla kurulan tüzel kişiliği olmayan mal varlığıdır. Mal varlığı kurucunun mal varlığından ayrıdır. Kurucu, fonu yatırım fonu katılma belgesi sahiplerinin haklarını koruyacak şekilde temsil eder, yönetir veya yönetimini denetler. Fon varlığının korunması ve saklanmasından kurucu sorumludur.

Kanun‟da belirlenen kuruluş ve faaliyet şartları çerçevesinde fon oluşturabilmek için fon kurucuları gerekli belgeleri hazırladıktan sonra Sermaye Piyasası Kurulu‟ndan kuruluş izni almaları gerekmektedir. 38. Maddede Kurul‟un, fonların kuruluş ve faaliyet esaslarını belirleyeceği belirtilmiştir. Kurul tarafından çıkarılan Seri VII, No: 10 Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği ile gayrimenkul yatırım fonları hariç, yatırım fonlarının kuruluşlarına, faaliyet ilke ve kurallarına, katılma belgeleri ile bunların halka arzına ve kamunun aydınlatılmasına ilişkin esaslar düzenlenmiştir. 2007 yılında yapılan bir düzenleme ile garantili yatırım fonları ve koruma amaçlı yatırım fonları ile ilgili düzenlemeler Seri: VII, No: 10 sayılı Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği içerisine eklenmiştir.

Tebliğ‟de garantili fonun ve koruma amaçlı fonun tanımlamaları yapılmaktadır. “Yatırımcının başlangıç yatırımının belirli bir bölümünün, tamamının ya da başlangıç yatırımının üzerinde belirli bir getirinin izahnamede belirlenen esaslar çerçevesinde belirli vade ya da vadelerde yatırımcıya geri ödenmesinin, uygun bir yatırım stratejisine ve garantör tarafından verilen garantiye dayanılarak taahhüt edildiği ve şemsiye fon şeklinde kurulan fonlar "GARANTİLİ FON"”; “yatırımcının başlangıç yatırımının belirli bir bölümünün, tamamının ya da başlangıç yatırımının üzerinde belirli bir getirinin izahnamede belirlenen esaslar çerçevesinde belirli vade ya da vadelerde yatırımcıya geri ödenmesinin, uygun bir yatırım stratejisine dayanılarak en iyi gayret esası çerçevesinde amaçlandığı ve şemsiye fon şeklinde kurulan fonlar "KORUMA AMAÇLI FON"” olarak adlandırılmıştır.

23

Türkiye‟de 2011 Temmuz Ayı itibariyle SPK‟ya kayıtlı olan 77 adet koruma amaçlı ve garantili fon bulunmaktadır. Şemsiye fon altında yer alan fonlar genellikle %100,%98,%93 anapara koruması sağlamaktadır. Garantili ve koruma amaçlı fonların dayanak varlık yelpazesi oldukça geniştir. Türkiye‟de garantili ve koruma amaçlı fonlarda kullanılan dayanak varlığın ürün yelpazesi aşağıda listelenmektedir.

 Emtia (Altın, Bakır, Petrol, Çinko, Mısır, Soya)

 İMKB Endeksleri

 Tarımsal Emtia Endeksleri

 Yabancı Ülke Endeksleri

 Yabancı Para Birimleri

 Tahvil Faiz

Bu listesindeki ürün fiyatlarının yükselişi veya düşüşüne göre fonlar anapara koruması sağlamaktadır. Aynı zamanda iki ürünün dayanak varlık olarak kullanıldığı fonlarda bulunmaktadır. Garantili ve koruma amaçlı fonlarda portföyün %95 ile T.C.Hazine Bonosu, Devlet Tahvili ve borsa ve/veya borsa dışında işlem gören ters repolardan biri veya birkaçından oluşmakta geriye kalan %5‟lik kısım ile riskli varlığa yatırım yapılmaktadır. Riskli varlığa yapılan yatırım, fonların dayanak varlıklarına göre değişim gösterir. Örneğin İMKB30‟un yükselişi veya düşüşüne göre kurulan fon, riskli varlığını yurt içinde veya yurt dışında borsa dışından İMKB30 endeksine dayalı ve bu endekste yaşanabilecek yükselişlerden/düşüşlerden getiri sağlamayı hedefleyen alım/satım opsiyon sözleşmesi alarak fon portföyüne dahil etmektedir.

Türkiye‟de opsiyon ürünü işlem görmediğinden dolayı opsiyon sözleşmeleri genellikle yurtdışından tezgah üstü veya organize piyasalardan temin edilmektedir. Vadeli işlem sözleşmelerinin VOB‟da işlem görmesi ile birlikte yabancı para birimi, endeks ve emtia üzerine kurulan garantili fonların ve koruma amaçlı fonların VOB‟da düzenlenen futures sözleşmeleri alıp satarak dinamik olarak anapara koruması sağlaması mümkün olmaktadır. Türkiye‟de kurulan fonlar genellikle opsiyon sözleşmelerini anapara koruması sağlamak için kullanmaktadır.

24

Garantili fonlar ve koruma amaçlı fonlar düzenlemeleri ülkelere göre değişiklik arz edebilir. Ülkemizde bu tip fonların mevzuatta tanımlanmasına karşın ABD ve Lüksemburg gibi ülkelerde konuya ilişkin özel hükümler belirlenmemiştir. İngiltere, Fransa ve Portekiz gibi ülkelerde özel düzenlemelerin yapıldığı fonun kuruluşu, garantörün nitelikleri ve kamunun aydınlatılması ile ilgili esasları belirledikleri görülmektedir (Karakum, 2005).

Standart and Poor‟s tarafından 2005 yılında yayınlanan raporda 1980‟lerin ortalarında faaliyetine başlayan garantili ve korumalı fonları yıllar itibariyle faaliyetlerini artırdığı ve yatırımcılar tarafından tercih sıralamasının yükseldiği belirtilmiştir (Karakum, 2005).