• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 2: POLİTİK DAVRANIŞLAR

2.6. Politik Davranışı Etkileyen Faktörler

Bireyler temelde güç elde etmek yani istenen bir sonuca ulaşmak için politik davranışa başvurmaktadırlar (Kacmar ve Ferris, 1993: 71). Bununla birlikte örgütte çalışanların

politik davranışta bulunmasının kişisel, örgütsel ve çevresel olmak üzere birçok faktöre bağlı olduğu söylenebilir (Ferris ve Kacmar 1992: 95). Bu faktörler çalışma ortamının politik algılanmasına ve politik davranışların örgütte düşük ya da yüksek sıklıkla sergilenmesine neden olmaktadır. Ayrıca örgütteki yüksek politika algısının da politik davranışları arttırdığı bilinmektedir (Bursalı ve Bağcı, 2011: 36). Buradan hareketle Şekil 7’de bu davranışı etkileyen faktörler bütünleşik bir yaklaşımla detaylı bir biçimde gösterilmektedir.

Şekil 7: Politik Davranışı Etkileyen Faktörler

Kaynak: Robbins, S. P., Judge, T. A.,(2012). Örgütsel Davranış - Organizational Behavior / Stephen P. Robbins - Timothy A. Judge - Çeviri Editörü: Prof. Dr. İnci Erdem 14. Basımdan Çeviri, XXII + 666 s.; Ferris, G. R., & Kacmar, K. (1992). Perceptions of organizational politics. Journal of Management, 18(1), 93-116.

Bireysel faktörler

Demografik faktörler (Yaş, Cinsiyet, Eğitim, Kıdem Yılı)

Yüksek iç kontrol odağı

Öz-izleme

Makyavelizm

Örgütsel yatırım

Algılanan iş alternatifleri

Başarı beklentisi Örgütsel faktörler Merkezileşme Formalleşme derecesi Hiyerarşik düzey Kontrol alanı

Kaynakların yeniden tahsisi

Yükselme olanakları

Örgütsel güven

Rol belirsizliği

Açık olmayan performans değerleme sistemi

Yüksek performans baskısı

Sıfır tabanlı ödüllendirme

Örgüt iklimi

Politik Davranış Düşük Yüksek

Çevresel faktörler (Belirsizlik)

•İş özerkliği

•Görev çeşitliliği

•Geri bildirim

•İlerleme fırsatı

Şekil 2.1’de politik davranışın yüksek ya da düşük olmasına neden olan bireysel, örgütsel ve çevresel faktörler bulunmaktadır. Bu faktörlerin etkileri detaylı bir biçimde ele alınacaktır.

2.6.1. Bireysel Faktörler

Politik davranışı etkileyen bireysel faktörler cinsiyet, yaş gibi belirli demografik faktörler, Makyavelizm, yüksek iç kontrol, kişinin örgütten beklentileri, algıladığı iş alternatifleri, başarı beklentileri gibi belirli kişisel özellikler ve kişilerin ilişkili olduğu çevre politik davranışın ortaya çıkmasında etkili olan unsurlardır (Kacmar ve Ferris, 1993: 71; Robbins ve Judge, 2012: 433).

Diğer yandan Barbuto ve Moss (2006: 30) yaptıkları çalışmada diğer araştırmaları destekler nitelikte 1980 yılından 2006 yılına kadar etkileme taktikleri ya da etkileme stratejileri adı altında 341 çalışma yapıldığını belirtmektedirler. Yapılan bu çalışmalarda politik davranışı etkileyen faktörlerin kişinin algılanan gücü, görev amaçları, etkinin yönü, grup süreçleri, örgütsel bağlam, rol belirliliği, değişim kalitesi, iş değerleri, izlenim yönetimi, cinsiyet ve motivasyon gibi faktörler olduğunu belirlemişlerdir.

Demografik faktörler: Yaş, cinsiyet, eğitim durumu ve kıdem yılı gibi

faktörlerden oluşmaktadır. Yapılan araştırmalar kadınların erkeklere göre, yaşlıların da gençlere göre iş ortamını daha politik algıladıklarını göstermektedir (Ferris ve Kacmar 1992: 96). Ayrıca Vigoda ve Cohen (2002: 320) yaptıkları çalışmada kadın çalışanların, eğitim düzeyi düşük bireylerin ve örgütteki kıdem yılı fazla olanların iş ortamını daha fazla politik algıladıkları sonucuna ulaşmışlardır.

Yüksek iç kontrol odağı: Yüksek iç kontrole sahip insanlar çevrelerinde yaşananları kontrol edebileceklerine inandıkları için durumları kendi lehlerine dönüştürecek proaktif davranışlar sergilerler. Bu nedenle iç kontrolü düşük bireylere göre daha fazla güç elde etmek isteyecekler ve daha çok politik davranışta bulunacaklardır (Robbins ve judge, 2012: 434). Ralston (1985: 480) yaptığı çalışmasında iç kontrolü yüksek çalışanların üst yönetime yönelik politik davranışlardan göze girme taktiğini daha sıklıkla kullandıklarını belirtmiştir. Ayrıca Barbuto ve Moss (2006: 43) iç kontrolü yüksek bireylerin daha fazla mantıkla ikna davranışını kullandıklarını ifade etmektedir.

Öz-izleme: Bireyin çevresinde sosyal olarak uygun bulunan davranışlara göre kendisini ayarlaması ve diğerleri tarafından olumlu bir biçimde algılanmak için bu yönde davranma eğiliminde olmasıdır. Öz-izleme özellikleri düşük olan bireyler içinden geldiği gibi davranan ve sosyal yönden kabul görecek

davranışlara ait ipuçlarını dikkate almayan kimselerdir. Öz-izleme özellikleri yüksek olanlar ise davranışlarını sosyal çevrelerindeki kabul edilen kriterlere göre sürekli ayarlamaya çalışırlar (Polat ve Umay, 2003: 198). Bu nedenle yüksek öz-izleme yapan kişilerin daha fazla politik davranması beklenmektedir. Kumar ve Beyerlain (1991: 624) yaptıkları çalışmada öz-izlemenin politik davranışlardan göze girme taktiği ile yakından ilişkili olduğunu ve öz-izleme yapan bireylerin bu davranışı sıklıkla kullandığını bulmuşlardır. Diğer yandan Caldwell ve O’ Reilly (1982: 125) yüksek öz-izleme sahip bireylerin özellikle politik davranışlardan, sahip oldukları bilgiyi maniple etme ve göze girme gibi davranışları düşük öz-izlemeye sahip bireylerden daha sıklıkla kullandığını belirtmektedirler.

Makyavelizm: Makyavelist özellik taşıyan bireyler herkesten önce kendi

menfaatlerini düşünürler ve başkalarının sorunlarıyla ilgilenmezler (Ertekin ve Ertekin, 2003: 9). Bu özelliği taşıyan bireyler kişisel menfaatlerini gerçekleştirmek için politik davranış göstermekten kaçınmamaktadırlar (Robbins ve Judge, 2012: 434). Ayrıca Barbuto ve Moss (2006: 43) yaptıkları çalışmada Makyavelizm ile karşılıklı çıkar gözetme ve baskı uygulama taktikleri arasında olumlu yönde anlamlı ilişki olduğunu vurgulamışlardır.

Örgüte yatırım: Kişinin örgütünden beklediği fayda ne kadar yüksekse özellikle

meşru olmayan politik davranışlara daha az başvuracaktır. Çünkü birey işini kaybetmeyi göze alamadığı için bu davranışları göstermekten kaçınacaktır (Robbins ve Judge, 2012: 434).

İş alternatifleri: Kişinin iş piyasasında tanınması, az bulunan bir yeteneğe sahip

olması ve örgütün dışındaki bireylerle iyi ilişkilere sahip olması gibi nedenler onun iş alternatiflerinin daha fazla olduğunu algılamasını sağlamaktadır. Bu da daha çok politik davranışta bulunmasına neden olur (Robbins ve Judge, 2012: 434).

Başarı beklentisi: Treadway ve arkadaşları (2005: 240) yaptıkları çalışmada yüksek başarı ihtiyacı olan ve iç motivasyonu yüksek olan kişilerde politik davranışın daha fazla olacağını kanıtlamıştır. Ancak başarı beklentisi yüksek bireyler eğer sergileyecekleri politik davranışların örgütteki başarılarını engelleyeceklerini düşünüyorlarsa daha az politik davranma eğiliminde olacaklardır (Robbins ve Judge, 2012: 434).

2.6.2. Örgütsel Faktörler

Örgütler birçok farklı kişilik özelliğine sahip bireylerden oluştuğu için politik davranış her ne kadar bireysel faktörlere bağlı olsa da örgütsel etkilerinde önemli ölçüde rolü olduğu bilinmektedir. Literatürde merkezileşme, formalleşme, hiyerarşik düzey, kontrol alanı, örgütsel güven, örgütteki yükselme olanakları, örgütün açık olmayan performans sistemi gibi birçok faktör politik davranışların gerçekleşmesinde önemli faktörlerdir (Ferris ve Kacmar 1992: 96; Robbins ve Judge, 2012: 434).

Merkezileşme: Örgütlerde güç dağılımına karşılık gelen merkezileşmenin politik davranışları etkilediği bilinmektedir. Güç ve kontrol örgütün üstünde odaklandıkça alt kademede çalışanların örgütsel politika algısı artmaktadır (Ferris ve Kacmar 1992: 96). Bu nedenle alt kademe de çalışanların çevreyi denetleme olanağı azalacağından politik davranışları sergileyenler daha çok üst yönetimde çalışanlar olacaktır.

Formalleşme derecesi: Kuralların ve politikaların net bir biçimde ortaya konmadığı ve az sayıda bulunduğu örgütlerde çalışanlar için politik davranışa başvurma kolaylaşacaktır. Bu belirsiz çevre koşulları kişilerin bir durumu kendi arzu ve isteklerine göre tanımlamalarına neden olur. Dolayısıyla da politik davranış kaçınılmaz hale gelerek çalışanların yöneticilere, departmanlara ve örgüte karşı negatif duygular geliştirmesine yol açacaktır. Yöneticiler politika ve prosedürleri açık ve net bir biçimde belirleyerek yeterli bilgiyi sağlayabilirlerse politik davranış ortadan kalkacaktır (Kacmar ve Ferris, 1993: 71). Bu nedenle formalleşme (formal kural ve prosedürler) yüksekse politika davranışlar daha düşük olacaktır (Ferris ve Kacmar 1992: 95).

Hiyerarşik düzey: Hiyerarşik seviye yükseldikçe daha fazla politik davranış gerçekleşecektir (Ferris ve Kacmar 1992: 95). Örgütteki birimler uzmanlaştıkça birimler arsındaki farklılaşma artacak ve farklı amaçları olan bu birimler örgütteki karar sürecinde kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmek isteyeceklerdir. Bu nedenle politik davranışa daha fazla başvurma eğiliminde olacaklardır (Ertekin ve Ertekin, 2003:4).

Kontrol alanı: Yöneticiye bağlı personel sayısı arttığında yöneticinin her bir personele ayırdığı süre ve ilgi düzeyi azalacaktır. Bu nedenle kontrol alanı arttıkça belirsizlik arttığından dolayı politik algının da arttığı belirtilmektedir (Ferris ve Kacmar 1992: 96).

Kaynakların yeniden tahsisi: Kaynaklara ulaşmada rekabetin olduğu

durumlarda politik davranış ortaya çıkmaktadır. Bazı departmanlar sınırlı olan kaynaklar için, diğer departmanlara nazaran daha fazla kaynağa ihtiyacı olduğunu göstererek politik davranışa başvurur (Kacmar ve Ferris, 1993: 71). Çalışanlar arasında ise kaynakların dağılması gerektiğinde çalışanlar daha fazla kaynak almak için çabalamaktadırlar (Börü ve İslamoğlu 2007b: 121). Örgütlerin küçülmeye gittiği dönemlerde veya kaynaklarda bir azalma meydana geldiği durumlarda çalışanlar mevcut durumlarını koruyabilmek için politik davranma eğiliminde olacaklardır (Robbins ve Judge, 2012: 434).

Yükselme olanakları: Örgütteki terfi olanakları çalışanların yükselmek için birbiriyle rekabet etmelerine ve bu nedenle de daha fazla politik davranışta bulunmalarına yol açmaktadır (Robbins ve Judge, 2012: 434). Personel seçme, performans değerleme, terfiler gibi insan kaynakları politikalarının politik bir yanı vardır. Örneğin yöneticiler koalisyonlar oluşturmak için kendileri gibi insanları işe alabilirler.

Örgütsel güven: Örgüt içerisinde düşük güven ortamının olması çalışanları daha

Rol belirsizliği: Çalışanların örgütteki rollerinin net bir biçimde belirlenmemesi politik davranışların artmasına neden olacaktır (Robbins ve Judge, 2012: 434).

Açık olmayan performans değerleme sistemi: Örgütte kullanılan performans

değerleme sistemi objektif kriterlere dayanmadığı, tek bir kritere göre değerlendirme yapıldığı ve terfilerde liyakate dikkat edilmediği durumlarda politik davranışların daha sık kullanılması beklenmektedir (Robbins ve Judge, 2012: 435). Bazı yöneticiler değerli çalışanları değersiz gibi göstererek performans değerleme sürecini kendi çıkarları doğrultusunda kullanabilirler. Politik davranışı engellemek için ödül sistemleri oluştururken kişisel performanstan ziyade grup performansını değerlendiren sistemler geliştirmek gerekmektedir (Kacmar ve Ferris, 1993: 71).

Yüksek performans baskısı: Örgütte sürekli performans artışı baskısıyla

karşılaşan çalışanlar bu amaçlarına ulaşabilmek için politik davranmaktan kaçınmayacaktır (Robbins ve Judge, 2012: 436).

Sıfır tabanlı ödüllendirme: Sıfır tabanlı ödüllendirme sistemi çalışanın bir ödülü kazanması halinde diğer çalışanın bu ödülü kaybetmesi anlamına gelen bir uygulamayı yansıtmaktadır. Bu nedenle bu ödüllendirme modelini kullanan örgütlerde politik davranışların ortaya çıkması kaçınılmazdır (Robbins ve Judge, 2012: 436; Börü ve İslamoğlu 2007b: 121).

Örgüt iklimi: Politik davranışı ödüllendiren örgütlerde politik etkinlikler daha fazla olacaktır. Çalışanlar politik davranışın ödüllendirildiğini gördükçe, politik davranmayanlar bile bir süre sonra politik davranmaya başlayacaklardır (Kacmar ve Ferris, 1993: 71). Örgütte özellikle üst yönetimin politik davranış göstermesi alt kademelerde görev yapanlarda bu davranışların desteklendiği algısı yaratmaktadır. Çalışanlar politik davranışları sergileyenlerin başarılı olduğunu, ödüllendirildiğini ve üst kademelere yükseldiğini gözlemlediklerinde bu davranışların örgüt tarafından desteklendiği düşünerek politik davranışla meşgul olabilirler (Robbins ve Judge, 2012: 436).

2.6.3. Çevresel Faktörler

Belirsizlik şu anda ve gelecekte tahmin edilemeyen bazı durumların ortaya çıkması halinde meydana gelen ve örgütlerde kargaşaya neden olan bir durumu ifade eder. Örgütlerde belirsizlik bireylerin daha fazla politik eylemde bulunmasına yol açacaktır (Ertekin ve Ertekin, 2003: 4). İş otonomisi, iş çeşitliliği, geribildirim, ilerleme

fırsatları ve başkalarıyla iletişim gibi faktörler politik davranışlar için çevresel

faktörleri oluşturmaktadır. İş otonomisi, iş çeşitliliği, geribildirim gibi faktörlerin iş çevresindeki belirsizliği azalttığı bilinmektedir. İş çevresindeki belirsizlik azaldığında politik davranışlarda azalacaktır. Bu nedenle iş otonomisinin ve görev çeşitliliğinin olduğu durumlarda daha az politik davranış algısının olacağı söylenebilir. Diğer yandan

ilerleme fırsatlarının az olduğu örgütlerde politik davranış algısı yüksek olacaktır. Ayrıca başkalarıyla iletişimin fazla olması politik davranışı yükseltebileceği bilinmektedir (Ferris ve Kacmar 1992: 96).