4. EBU’L-HASAN EL-EŞ’ARÎ İLE EBÛ ALİ EL-CÜBBÂÎ’NİN HAYATI VE
4.2. Ebû Ali el-Cübbâî’nin Hayatı ve İlmî Kişiliği
1.1.6. Peygamberlerin Cinsiyeti
Peygamberlerin sıfat ve özellikleri üzerinde durduktan sonra diğer önemli bir konu olan Peygamberlerin cinsiyeti üzerinde duracağız. Normalde bu konunun üzerinde durulup konuşulacak kadar önemli bir mesele olmadığı düşünülebilir. Ancak meseleye köklü bir şekilde yaklaşıldığında bunun, itikadîmezhepler arasındaki ihtilaflara sebebiyyet vermiş önemli bir problem olduğu anlaşılacaktır. Peygamberlerin cinsiyetleri ile alakalı tartışmalar, kadının ‘Nebîliğinin’ mümkün olup olmaması ile ilgilidir.392 Zira hem Eş’arî’ler hem de Mâtûridiler geçmiş bütün
‘Resûllerin’erkek olduğu hususunda fikir birliği içerisinde olup aralarında herhangi bir ihtilaf söz konusu değildir.393
KadınlardanNebî gelip gelmediği hususu tartışmalıdır. İmam Eş’arî, İbni Hazm, Kurtubi, Zahiriler ve onlar gibi düşünen âlimler;
َ هّللاََّنِإَُ يَْر مَا يَةمىلَّلماَتلاقَذا
َ وَ ِكا ف طْصا
َ ينِم لا عْلاَءا سِنَى ل عِكا ف طْصا وَ ِك رَّه ط
“Hani bir vakit melekler; ‘Ey Meryem, Allah seni seçti, seni tertemiz büyüttü, seni âlemlerin Kadınları üzerine mümtaz kıldı
392 Eski Ahit’e göre çocuk, kadın ve yaşlıların Peygamber olmasına herhangi bir engel yoktur. Zira bu
kişilerden Peygamberler gelmiştir. Miryam, Debora, Hulda, Noadya ve Yeşaya Peygamberin eşleri gönderilmiş kadın Peygamberler arasında kabul edilmiştir. Ayrıca dikkat çekici bir diğer şey de, Yahudîlerde nasıl ki ferdi olarak Nebîler varsa aynen öyle de grup halinde Nebîler de vardır. Bunlar, ‘Nebî grupları’ olarak anılırlar. Bunlar sürekli beraber gezip dolaşmış, şarkılar söylemiş ve hep beraber aşka gelerek dans etmişlerdir. Bknz.; Yeremya: 1/4-6, Mısır’dan Çıkış: 7/7; Mısır’dan Çıkış: 15/20, Hâkimler: 4/4, Tarihler: 34/2, Krallar: 22/14; Ömer Faruk Harman, “Yahudilikte Peygamberlik ve Peygamberler”, İslam Tetkikleri Dergisi, 1995, 9/156; Hıristiyanlık’taki nübüvvet anlayışı ise diğer dinlerin nübüvvet anlayışlarından oldukça farklıdır. Ancak bu konuda onlarda Yahudiler gibi düşünerek peygamberliği, erkeklere mahsus görmeyip kadınların peygamber olmasını mümkün görürler. Kutsal Kitab’ın konu ile alakalı ifadeleri şöyledir: “Bu gördüğünüz, Peygamber Yoel aracılığıyla önceden bildirilen olaydır; son günlerde, diyor Tanrı, bütün insanların üzerine Ruhum'u dökeceğim. Oğullarınız, kızlarınız Peygamberlikte bulunacaklar. Gençleriniz ve yaşlılarınız düşler görecek. O günler kadın-erkek kullarımın üzerine Ruhum'u dökeceğim, Onlar da Peygamberlik edecekler. Buradan da anlaşılacağı üzere kadınların peygamber olması mümkündür. Nitekim Resûllerin İşleri'nde Petrus'un, Pentikost günü yaptığı konuşmasında Yoel peygamberin “Oğullarınız da kızlarınız da peygamberlik edecekler” cümlesine atfen kadınların da peygamber olabileceğini belirtmiştir. Ayrıca Luka’da “Aşer kabilesinden Anna isminde (kocası ile yedi yıl yaşanmış ve seksen dört yıldan beri dul olan) çok yaşlı bir peygamber vardı. Mabetten hiç ayrılmaz, gece gündüz oruç tutup dua ederek ibadet ederdi” Bknz.;Elçilerin İşleri: 2/18; Luka, 2 / 36,37.
393 Maturidî, Te’vilâtu’l-Kur’an, c. 4, s. 373; Şeyhzade, Abdurrahim b. Ali, Nazmu'I-Feraid, Mısır
77 demişti.”394,
ا ن حوُرَا هْ ي لِإَا نْل سْر أ ف
“...Ona (Meryem'e) ruhumuzu (Cibrili) gönderdik...”395 gibi ayetlerin zahirine dayanarak Hz. Meryem'in nübüvvet ile görevlendirildiğini ileri sürmüşlerdir.396Kurtubi, Hz. Meryem’in taşıdığı özelliklere dikkat çekerek Hz. Meryem’in bu nitelikleri taşımasından dolayı Nebî olduğunu savunmuştur. Zira hiçbir Kadın verilmeyen değer ona verilmiştir. Cebrail onunla konuşmuş, görünmüş ve yaklaşıp üfürmüştür.397 “
ٌَة قيِّدِصَ ُهُّمُأ وَ
”398 ile “َ ينِتِناقْلاَ َ نِمَ ْت ناك وَ ِهِبُتُك وَ اِّبِّ رَ ِتامِل مِبَ ْت قَّد ص و
”399ayetlerinde olduğu gibi hiçbir Kadın hakkında varid olmayan övgüler Hz. Meryem hakkında varid olmuştur. Kısacası Allah diğer Peygamberlere nasıl vahyetmişse Hz. Meryem’e de öyle vahyetmiştir.400
Bu minvalde düşünen âlimler, kadınlardan nebî gönderildiğini ancak nebî ile resûl kavramlarının birbirinden farklı olduğunu savunmuştur. Zira onlara göre Nebî, ister tebliğ ile emrolunsun, ister olunmasın kendisine vahyolunan kişidir. Resûl ise kendisine vahiy edilmesiyle beraber kesin bir şekilde tebliğe memur olan kimsedir”401
Kısaca bu konu üzerinde çokça durulmuş ve netice itibariyle üç farklı görüş ortaya çıkmıştır. Bunlar şöyledir; 402
i) Kadınların Peygamber olmasını kesin bir dille reddedenler.
ii) Kadınların Peygamber olmalarının mümkün olduğunu ve bunun önünde herhangi bir engel olmadığını savunanlardır.
iii) Son olarak da her iki fikir karşısında susmayı tercih edip herhangi bir görüş bildirmeyenlerdir.
394 Âl-i İmrân, 3/42.
395 Meryem,19/17.
396 Selim Özarslan,“Peygamberlerin Özelliklerinden Erkek Olmak ve Düşündürdükleri”, Cumhuriyet
Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 10/2- 2006, s. 107-118.
397 Tahrim, 66/12. 398 Maide, 5/ 75. 399 Tahrim, 66/12.
400 Kurtubî, el-Câmiu li Ahkâmi’l- Kurân, c. 4,s. 83-88.
401 İbrahim el-Bacûrî, Hâşiye Ala metni's-Senüsiyye, Matbaatü Amiretü'-ş-Şerefiyye,1303, s. 37. 402 Hüdaverdi Adam, Nübüvvet'e Dair İki Mesele, s. 95.
78
Eş’arî,
ِهْي لِإَيِحوُّنًَلاا جِرََّلاِإَ كِلْب قَنِمَا نْل سْر أَا م و
“Biz senden önce de memleketler halkından ancak kendilerine vahyettigimiz bir takım erkekleri kendilerine Resûl olarak gönderdik”403 ayetinden istidlal ederek kadınlardan Resûl gönderilmediğini,ancak Nebî olarak gönderildiğini savunmuştur. Eş’arî’ye göre Kur’an’ın bazı ayetleri bunu desteklemektedir.404 Nebî oldukları söz konusu olan kadınlardan dört tanesinden bahsetmektedir.405 Kimi kaynaklar da ise bu sayının altı olduğu geçmektedir.406 Fakat bu hususta Eş’arî âlimlerin cumhuru İmam Eş’arî’ye muhalefet
ederek farklı düşünmüş ve kadınlardanNebî gelmediğini savunmuştur. İmam Mâtûrîdî de peygamberin cinsiyeti hususunda Nebî-Resûl ayrımı yapmadan, peygamberlerin erkek olması gerektiğini şart koşmuştur.407 Mâtûrîdî kelâm
geneleğine tabî olan Pezdevi de kadınlardan hiç peygamber gelmediğini, bütün peygamberlerin erkeklerden olduğunu savunmuştur.408 Bunun sebeplerine değinen
Sabûnî, “Peygamber olacak kişinin, insanların arasına katılma ve sık sık toplandıkları yerlere gitmesi gerektiğini, kadınların durumunun ise buna pek müsait olmadığını”409
gerekçe göstermiştir.
Eş’arî kelâmcı Fahreddin Razi, (v. 606/1210) bukonuda Mâtüridiler gibi düşünüp Eş’arî’ye muhalefet etmiştir. Razi, bu ayetin kadınlardan peygamber geldiğine değil bilakis kadın peygamber gönderilmediğine dair delil teşkil ettiğini savunmuştur.410 Ayrıca Razi, kadının, hâkim olmaya, devlet başkanı olmaya hatta
İmam Muhammed b. İdris eş-Şafiîi’ye (v. 204/819) göre, kendi kendisini evlendirmeye bile yetkisi yok iken nasıl Peygamber olabileceği düşünülebilir? diye başta Eş’arî olmak üzere bu iddiayı savunanları eleştirmiştir.
َََّلاِإَ كِلْب قَنِمَا نْل سْر أَا م و
َِر
ِهْي لِإَ يِحوُّنَ ًلاا ج
“Biz senden önce de memleketler halkından ancak kendilerine
403 Yûsuf 12/109. Ayrıca bkz. Nahl 16/43; Enbiyâ 21/7.
404 Kasas 28/7; Tâhâ 20/38; Âli-İmrân 3/42. Ayrıca bkz. İbn Furek, Mücerredü’l-makâlât, s. 174. 405 İbn Fûrek, Mücerredü’l-makâlat, s. 180.
406 Zebidi, Tecridi Sarih Tercümesi ve Şerhi, trc. Kamil Miras, Ankara 1971, c. 9, s. 150. 407 Maturidî, Te’vilâtu’l-Kur’an, c. 4, s. 373.
408 Pezdevi, Usulu’d-Din, s. 135. 409 Sabûnî, el-Bidaye, s. 46.
79
vahyettigimiz bir takım erkekleri kendilerine Resûl olarak gönderdik”411 ayetinin bu
konuyu açıkça ifade ettiğini bildirmiştir.412 Bununla beraber İbn Fürek ile Taftazanî
de bu konuda Razî gibi düşünmekte olup, peygamberliğin yükünün ağır olduğunu belirterek bu yükü kaldırabilecek kişinin erkek olması gerektiğini savunmuştur.413
Ebu Ali el-Cübbâî,
ِهْي لِإَيِحوُّنًَلاا جِرََّلاِإَ كِلْب قَنِمَا نْل سْر أَا م و
“Biz senden önce de memleketler halkından ancak kendilerine vahyettigimiz bir takım erkekleri kendilerine Resûl olarak gönderdik”414 ayetinden anlaşılan, Allah peygamberlere gönderdiği tüm melekleri erkek şeklinde göndermiştir.415 Kâdî Abdülcebbar isemeleklerin erkek şeklinde gelmesini sadece Peygamberlerin ümmetleri huzurunda olduğu vakte mahsus görmüştür. Zira vahiy ile indikleri esnada kendi aslî suretleriyle geldikleri bilinen bir gerçektir.416
İslâm âlimlerinin çoğu, ayette geçen “