• Sonuç bulunamadı

2. KAVRAMSAL & KURAMSAL ÇERÇEVE

2.3. Alışveriş Mekânları Sınıflaması ve Türleri

2.3.1. Kent mekânında zaman içerisinde kendiliğinden oluşarak gelişen, sürekl

2.3.1.1. Pazar alanları

Alışveriş eyleminin yerleşik bir sistem aracılığıyla gerçekleştirilmesi öncesinde varolan pazar alanları alışveriş mekânlarının da başlangıcını oluşturmaktadır. Gerek batının Agorası, Forumu, ortaçağdaki meydanları gerekse de Osmanlı kentlerindeki ilk alışveriş oluşumları pazar alanları ile gelişim öyküsüne başlamaktadır. Anadolu’nun eski dönemlerinde sur kapılarında veya surdışında kurulan pazar alanları7 daha sonra alışverişin yerleşik hayata geçmesiyle bedesten etrafında kurulan çarşının ortasında veya yanında da yeralmaya başlamıştır. Bu dönemlerde pazarlar Salıpazarı, Çarşamba pazarı şeklinde kuruldukları günün adını aldığı gibi satılan mala göre de isimlendirilmekteydi.Belli bir malın satışına tahsis edilen pazarlar; odun pazarı, saman

7Bu dönemlerde pazarlarda satış yapanlara pazarcı ve bezirgân adı verilir, pazarın düzeninden sorumlu kişiye de pazarbaşı denilirdi. Pazarbaşı pazarın düzenini ve güvenliğini sağlar, ölçü, tartı aletlerini kontrol

pazarı, balık pazarı, koyun pazarı, at pazarı, ot pazarı, tavuk pazarı gibi adlar alabilmekteydi. Bitpazarı eski eşyaların alınıp satıldığı yerler için kullanılırken, köle alım satımının yapıldığı pazarlara da esir pazarı denilirdi. Bunun yanında avrat pazarı, ırgat pazarı, kadınlar pazarı, araba pazarı gibi pazar isimleri de kullanılmaktaydı.

Günümüzde de geçmişte olduğu gibi toplumsal yaşamın aktif birer merkezi durumundaki pazar alanları, tarihin en eski dönemlerinden bu yana üreticiler ile tüketicilerin buluşma alanları olarak alışveriş eyleminin genel yapısını ve felsefesini yansıtan ilk oluşumlar olması nedeniyle önemlidirler.İnsan toplulukları için mallarını kilometreler boyunca taşıyıp alışveriş amacı ile geldikleri pazar yerlerindeki deneyimleri çoğu zaman hayatlarındaki en önemli sosyal tecrübeyi oluşturmaktadır ve bu noktada pazar alanları önemli bir misyonu da yüklenmektedir (Dunne ve Lusch 1999).

Pazar alanlarına yönelik yazılı kaynaklarda çok sayıda olmasa da önemli olabilecek bazı çalışmalarmevcuttur.Anadolu’ya ilişkin olarak yapılan yayınlar ise genelde periyodik olarak kırsal alanlarda, kasabalarda kurulan pazarları ele alan çalışmalardır.Kentlerde kurulan semt pazarları ile ilgili ilk yayınlar Adana semt pazarlarını konu edinen çalışmalardır (Oğulata ve Akdemir, 1992). Bu iki çalışmanın ardından kentlerdeki pazarları ele alan ilk coğrafi incelemeÖzgüç ve Mitchell’in 2000 yılında yayınladıkları makaleleridir. Bu makalede İstanbul’daki periyodik pazarlar ele alınmıştır. Buna ek olarak Tunçel 2003 yılında Elazığ’ın, semt pazarlarını ele alan bir makale yayınlamıştır. Bunun yanısıra Yazgı ve Dökmeci (2006)’ninİstanbul pazar alanlarına yönelik önemli bir çalışmasıbulunmaktadır. Diğer bir çalışma da Tunçel’in 2003 yılında Elazığ’ın, semt pazarlarını ele alan makalesidir.

Tez çalışmasının kapsamı dışında olması nedeniyle pazar alanlarına yönelik daha detayda irdelemeler yapılmamış, başka bir çalışmanın konusu olması nedeniyle bu alanlar sadece tanım boyutunda ele alınmıştır.

Buna göre pazar alanlarının genel bir tanımı yapılacak olursa; ürünlerin genelde açık bir mekânda sergilendiği, sürekli veya haftalık (periyodik) olarak kurulan, alışveriş eyleminin daha ucuza ve seçerek yapıldığı ortamlardır.

Periyodik (haftalık) pazar; alıcı ve satıcıların, otoriteler tarafından belirlenmiş

bir yerde, düzenli aralıklarla bir kamusal toplanma şeklidir. Sürekli pazarlar ise; karı az ve sürekli tüketilen mallar için hergün açık alanlar üzerinde kurulan pazarlardır.

Kentçarşılarının, kentsel yaşam ve yerel kültürle etkileşimine ve bu çarşıların farklı yönlerine İran kent çarşıları özelinde odaklanan ‘Bazaar and its role in the

development of Iranian traditional cities’adlı çalışmasında Mir Saeed Moosavi periyodik pazar alanlarını; herhangi bir mimari mekânı olmayan, heryerde organize edilebilen, genelde dış mekânda gerçekleşen, haftalık, aylık vb. belirli aralıklarla mal değiş tokuşları için ticari bir toplanma şekliolarak tariflemekte ve İran kentlerindeki

pazar alanlarının zamanla eski önemini kaybettiğinden bahsetmektedir.

Kırsal yerleşmeler ile kasabalardaki pazarlar; haftada bir kez veya günlük

kurulmakta buna ek olarak mevsimlik, yıllık periyotlarda ise daha uzun süreli

panayırlar şeklinde gerçekleşmektedir.Daha büyük kentsel alanlarda ise; insanlar

ihtiyaçlarının bir kısmını bakkal, manav, dükkânlar, çarşılar, market, süpermarketler veya son dönemde alışveriş merkezlerinden karşılamanın yanısıra, çeşitli zamanlarda da kentin farklı kesimlerinde kurulan haftalık ya da bir diğer ifadeyle periyodik semt

pazarlarından da karşılamaktadır (Tunçel, 2003).

Bazı kentlerde kurulan periyodik pazarlar küresel ölçekte ün kazanmış olabilmektedir. Dünyanın çeşitli büyük kentlerindeki pazarların, kendilerine gösterilen talep, kuruluş nedenleri, müşterileri, satıcıların bazı özellikleri, pazarın genel tasarımı (gıda-giyim eşyası ağırlıkları, tezgâhları) gibi çeşitli hususlarda birbirlerine benzedikleri gözlenirken, nüfusun yapısı, şehrin bulunduğu enlemin fiziki coğrafya özellikleri (yetiştirilen ürünleribelirlemesi) ile gelenek-görenek, eğitim, etnik yapı vb. beşeri coğrafya özellikleri açısından bazı farklılıkları da barındırmaktadırlar (Özgüç ve Mitchell 2000) (Fotoğraf 2.9).

Periyodik semt pazarları hemen hemen tüm dünyada, tarih boyunca çeşitli alışveriş süreçlerinin değişim ve dönüşüm mekânizması içinde önemlerini hep koruyarak günümüze kadar gelebilmiş mekânlardır. Zaman geçtikçe geleneksellikten uzaklaşılsa da, yapısal öğeleri dönüşüme uğrasa da “pazara gitmek” önemini kaybetmemiştir ve kaybedecek gibi de görünmemektedir. Günlük yaşamda ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan yadsınamaz bir yeri olan pazarlar, genellikle ailelerin sebze, meyve, giyim-kuşam, ayakkabı, züccaciye gibi çeşitli ihtiyaçlarını uygun fiyatlarla alabildikleri; belirli gün ve yerlerde kurulan alışveriş organizasyonlarıdır (Tunçel, 2003). Pazar alanlarının egemenliği ise, genelde gelişmekte olan ülke kentlerinde daha açık hissedilmektedir (Fotoğraf 2.10).