• Sonuç bulunamadı

Patent Lisansı Sözleşmesi İle İlgili Uyuşmazlıklar

Patent lisansı sözleşmesi, lisans verenin patentten doğan haklarının kullanım hakkını lisans alana verdiği bir sözleşmedir. Başka bir deyişle lisans veren lisans alana karşı inhisarî hakkını kullanmaktan kaçınmaktadır. Patent lisansı sözleşmesi ile patentten doğan haklar kısmen veya tamamen devredilmemekte, patentten doğan hakkı kullanma yetkisi tanınmaktadır262. Lisans sözleşmesi ile lisans veren, lisans alana buluşu kullanma izni vererek inhisarî hakkını ya hiç kullanmamayı ya da sınırlı olarak kullanmayı taahhüt etmektedir263.

259 Dağıtım sözleşmeleri (distribütörlük sözleşmesi), üreticinin ürününün, alıcılara ulaştırılmasında uygulanan pazarlama şekillerini kapsayan, ürünün üretiminden son tüketiciye ulaşıncaya kadar geçtiği aşamaları birbiri ile birleştiren sözleşmelerdir. Üretici ile dağıtıcı, dağıtıcı ile toptancı, toptancı ile perakendeci arasındaki sözleşmeler dağıtım sözleşmelerinin birer basamağını oluşturur. Dağıtım sözleşmelerinde genellikle dağıtıcının satış artırma faaliyetlerinde bulunacağı bir bölge belirlenir ve bu bölge dışında faaliyette bulunması yasaklanır (tek satıcılık-münhasır bayilik sözleşmesi). Bayilik sözleşmesi dağıtım sözleşmeleri arasında yer alan bir üst kavramdır. Tek satıcılık sözleşmesi, münhasır dağıtım hakkının tanındığı bir bayilik sözleşmesi çeşididir. ASLAN, İ. Yılmaz, Rekabet Hukuku, Ekin Kitabevi, Bursa 2001, s.147-148; DEMİR GÖKYAYLA, Cemile, Milletlerarası Özel Hukukta Tek Satıcılılık Sözleşmeleri (Münhasır Bayilik Sözleşmeleri), Seçkin Yayınevi, Ankara 2005, s.36; Tek satıcılık sözleşmesi, imalatçı (yapımcı) ile tek satıcı arasındaki hukuki ilişkileri düzenleyen çerçeve niteliğinde, sürekli bir sözleşmedir. Bununla yapımcı imalatçının mallarının tamamını veya bir bölümünü belirli bir bölgede tekel hakkına sahip olarak satmak üzere bedeli karşılığında sadece tek satıcıya göndermeyi, buna karşılık tek satıcı da sözleşme konusu malları kendi namına ve hesabına satarak, bu mamullerin sürümünü arttırmak için faaliyette bulunmayı üstlenir. TEOMAN, Ömer, “Tek Satıcılık Hakkının Üçüncü Kişiler Tarafından İhlali Durumunda Haksız Rekabete İlişkin Kuralların Uygulanma Olanağı”, Ticaret Hukuku ve Yargıtay Kararları Sempozyumu X, Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü Yayınları, Ankara 1993, s.36; Yargıtay 19.HD, T.2003, E.2003/1710, K.2003/10859, (YKD, Y.2004, S.6).

260 Franchise sisteminde, “gelişmiş bir üretim, işletme ve pazarlama sistemine sahip olan herhangi bir

tacir (franchise veren), bir başkasına (franchise alana), bu sistemin tümünden ve böylelikle de sisteme dâhil sınaî unsurlardan (geniş bir hizmet ve yardım paketinin eşlik ettiği bir) yararlanma olanağı tanımakta, bu olanaktan yararlanan kişi (franchise alan) ise, söz konusu sistem dâhilinde üretilen veya satılan mal ve hizmetlerin dağıtımını, bağımsız bir tacir sıfatıyla (fakat hem kullandığı sistemin içerdiği ve franchise veren tarafından belirlenen ilkelere uyarak, hem de franchise verenin denetimlerine katlanarak) yapmakta ve bunun yanı sıra bir de ücret ödemektedir. Örneğin, franchise verenin, patentli bir araba yıkama tesisatını veya bir kuru temizleme cihazını, franchise alanın kendi araba yıkama istasyonuna veya kuru temizleme dükkânına kurmasına izin vermesinde de bir üretim ve kullanma lisansı söz konusudur.” GÜRZUMAR, Osman Berat, Franchise Sözleşmeleri, Beta Yayınevi, İstanbul 1995, s.2, 98.

261 ŞANLI, Cemal, Uluslararası Ticarî Akitlerin Hazırlanması ve Uyuşmazlıkların Çözüm Yolları, Beta Yayınevi, İstanbul 2002, s.35.

262 ORTAN, Patent Lisansı, s.15,16,18. 263 YURTSEVER, s.39.

Lisans verebilme yetkisi, patent üzerinde hak sahibi olan lisans verene aittir. Bunun istisnası, lisans alanın patente ilişkin bir hakkı olmamasına rağmen üçüncü bir kişiye alt lisans verebilmesidir. Basit lisans sözleşmelerinde bu konuda sözleşmede açık hüküm yoksa lisans alan alt lisans veremez. Şüphe halinde basit lisans sahibinin böyle bir yetkisinin olmadığı ileri sürülmektedir. İnhisarî lisansta ise lisans alan alt lisans verebilir. Şüphe halinde lisans alanın alt lisans verme yetkisinin olduğu yönünde baskın görüş mevcuttur264.

Patent, yasal anlamda sahibine tanınmış bir inhisarî hakkı ifade etmektedir. Patent sahibi kendi iradesi doğrultusunda istediği gibi bu hakkını değerlendirebilir. Patent sahibi, bu hakkından yararlanmak veya üçüncü bir kişiye devir etmek hususunda serbestîye sahiptir. Lisans sözleşmesi kural olarak isteğe bağlı bir sözleşmedir. Bununla birlikte, taraf iradeleri açısından lisans sözleşmeleri isteğe bağlı lisans ve zorunlu lisans olarak ayrılabilir. Zorunlu lisansın temelinde özellikle gelişmekte olan ülkeler bakımından buluşun biran önce topluma kazandırılması, uygulama alanına konmasının sağlanması ve patent nedeni ile oluşan tekelin ekonomik ve sosyal sakıncalarının ortadan kaldırılması amacı vardır. Zorunlu lisansta, millî ekonomi veya kamu yararı nedeni ile patent korumasının kısıtlanması, taraf iradeleri değil kamu gücünün kullanılması söz konusudur265. Bu itibarla zorunlu lisans sözleşmeleri bu çalışmanın inceleme konusunun dışında kalmaktadır.

Lisans sözleşmeleri değişik şartları ve konuları içerebilir. Örneğin, kullanım şekline göre patent lisansı sözleşmeleri geliştirme ve yeniden yapma, üretim, montaj, kullanım, ithal, ihraç, satışa ilişkin olabilir266. Lisans sözleşmeleri, bağımsız sözleşme olabileceği gibi başka bir sözleşmenin içerisinde de yer alabilir. Örneğin, bir joint-venture sözleşmesinde taraflardan biri patent hakkı ile de sözleşmeye katkıda bulunabilir267. Lisans sözleşmesi, franchise sözleşmesi, dağıtım sözleşmesi

264 Lisans verenin çıkarlarının alt lisans verilmesi yolu ile zarara uğrayacağı, lisans veren ile lisans alan arasında bir rekabet ortamı doğacağı ve bunun lisans sözleşmesinin niteliği ile bağdaşmayacağı ve basit lisansın kişiye ve işletmeye bağlı olarak verildiği gerekçeleri ile şüphe halinde basit lisans sahibinin alt lisans veremeyeceği belirtilmektedir. İnhisarî lisansta şüphe halinde lisans alanın alt lisans verebileceğine ilişkin yetkisinin her durumda peşinen olduğunun kabul edilmesine karşı olan görüş de mevcuttur. Geniş açıklama için bkz. ORTAN, Patent Lisansı, s.106-107.

265 ORTAN, Patent Lisansı, s.155 vd.; YURTSEVER, s.40; TEKİNALP, Fikrî Mülkiyet, s.510-516;

WIPO, Introduction, s.149.

266 ORTAN, Patent Lisansı, s.133-140.

267 Patent lisansı sözleşmeleri genellikle know-how veya teknik yardım sözleşmeleri ile bir arada olmaktadır. LEW, Forum, s.189, dn.2.

veya acentelik268 için yapılan bir sözleşmenin parçası olabilir. Lisans sözleşmesi, şartları çok iyi düşünülerek hazırlanmış olabileceği gibi, gelişigüzel hazırlanmış da olabilir veya uzun veya kısa süreli olabilir269.

Lisans sözleşmeleri uyuşmazlıkların sıklıkla rastlanıldığı alanlardan biridir270. Lisans sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklar, lisans alanın kullanım bedelini ödememesine, tam olarak lisans verilen hakların neleri içerdiğine, lisansın yeni geliştirilen ürünleri kapsayıp kapsamadığına, tarafların hangi durumlarda lisans sözleşmesini feshedebileceklerine veya sözleşmeye aykırı davranma halinde ödenecek tazminat miktarına ilişkin olabilir271. Sözleşmenin imzalanmasından sonra ortaya çıkan buluşlar da uyuşmazlık konusu oluşturabilir. Örneğin, yeni buluşu yapan lisans veren ise, yeni buluşun sözleşmenin kapsamına girmediğini iddia edebilir. Eğer yeni buluşu yapan lisans alan ise buluşun kendisine ait olduğunu iddia edebilir. Bu durumda patentin hükümsüzlüğüne ve patentten doğan hakka tecavüze ilişkin uyuşmazlıklar doğabilir272.

268 Acentelik sözleşmesi, tacir ile acente adı verilen ve ayrı bir işletme sahibi olan bağımsız yardımcıların, tacirin ürettiği mal ve hizmetlerin satımında ya sürekli şekilde aracılıkta bulunmak veya bu sözleşmeleri tacir nam ve hesabına yapmak şeklinde faaliyet göstermek üzere anlaştıkları sözleşmedir. ARKAN, Sabih, Ticarî İşletme Hukuku, Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü Yayınları, Ankara 1997, s.183; Acente, ticarî mümessil, ticarî vekil, satış memuru veya müstahdem gibi bağımlı bir sıfatı olmaksızın bir sözleşmeye dayanarak muayyen bir yer veya bölge içinde sürekli bir surette ticarî bir işletmeyi ilgilendiren akitlerde aracılık etmeyi veya bunları işletme adına yapmayı meslek edinen kimsedir. Belirli bir bölgede faaliyet gösterme pazarlama, süreklilik, tekel hakkı bakımından acentelik sözleşmesi ile tek satıcılık sözleşmesi birbirine çok benzemektedir. Ne var ki, tek satıcı acenteden farklı olarak işletme sahibi tarafından üretilen malları kendi nam ve hesabına satın alarak kendisine tanınan tekel bölgesi içinde kendi nam ve hesabına satar. Bu anlamda tek satıcının yapımcıyı temsil etme hakkı ve yetkisi yoktur. Bir başka anlatımla tek satıcı yapımcının hesabına faaliyette bulunamaz. Y.19.HD, T.2003, E.2003/1710, K.2003/10859, (YKD, Y.2004, S.6).

269 LEW, Report, s.39.

270 Milletlerarası Ticaret Odası Tahkim Divanı’nın 1990 ve 1992 yılları arasında ilgilendiği fikrî mülkiyet hakları ile ilgili tahkim davalarından 62 tanesi lisans sözleşmelerine, 45 tanesi know-how ve teknik yardıma, 15 tanesi ticarî isimlere, 12 tanesi patentin geçerliliğine ve patentten doğan hakka tecavüze, 12 tanesi markanın geçerliliğine, 7 tanesi resim ve modellere ilişkindir. LEW, Forum, s.189; 1996 yılında Milletlerarası Ticaret Odası Tahkim Divanı’na gelen dosyaların %14.5’i, 1997 yılında gelen dosyaların ise % 17,3’ü fikrî mülkiyet haklarına ilişkindir. LEW, Report, s.40, dn.3.

271 LEW, Report, s.39; LEW, Forum, s.189. 272 BLESSING, Arbitrability, s.198.