• Sonuç bulunamadı

2.2. PARASAL HEDEFLEME STRATEJİSİ

2.2.3. Parasal Hedefleme Stratejisine Yöneltilen Eleştiriler

Parasal hedefleme stratejisinin üç dezavantaja sahip olduğu söylenebilir. Bunlardan ilki, hedeflenen parasal büyüklüklerle enflasyon arasındaki ilişkinin zayıflaması; ikincisi, nominal çıpa olma özelliğini kaybetmesi; üçüncüsü ise şeffaflık ve hesap verebilirliğin azalmasıdır.

2.2.3.1. Hedeflenen Parasal Büyüklüklerle Enflasyon Arasındaki İlişkinin Zayıflaması

Parasal hedefleme stratejisinin yukarıda saydığımız avantajların ortaya çıkabilmesi iki koşula bağlıdır. Bunlar197;

1. Hedeflenen parasal büyüklükle ve hedef değişkeni arasında güçlü ve güvenilir bir ilişki söz konusu olmalıdır.

2. Hedeflenen parasal büyüklükler merkez bankası tarafından kontrol edilebilir olmalıdır.

Parasal hedefleme stratejisinin merkez bankası tarafından başarılı bir şekilde uygulaması; hedeflenen parasal büyüklük ile enflasyon arasındaki, güvenilir, istikrarlı ve önceden tahmin edilebilen bir ilişkinin ve özelliklede uygun bir yapının sağlanması ile olmaktadır. Ancak, finansal yenilikler ve sermaye akımının serbestleşmesi söz konusu bu ilişkinin istikrarını önemli ölçüde azaltmakta ve stratejiden beklenen avantajları ortadan kaldırmaktadır198.

Parasal büyüklükler, merkez bankasının kontrolünde olan M1, M2 veya M3 gibi büyüklüklerdir. Bu bağlamda dar anlamda parasal büyüklük olan M1, merkez bankası tarafından kolaylıkla kontrol edilebilirken, geniş anlamda M2 ve M3 gibi parasal büyüklükler için aynı kolaylık söz konusu değildir. Öyle ki son yıllarda finansal sistemde meydana gelen gelişmeler hangi finansal aktifin para tanımına

196

Demirhan, a.g.k., s. 19.

197

Mishkin ,“International Experiences wiht Different Monetary Policy Regimes,” p. 13.

198

dahil edileceği konusunda sorun yaratmaktadır. Bu da parasal hedeflemenin çıpa olarak kullanılmasını güçleştirmektedir. Bu konudaki doğal çözüm merkez bankasının nihai hedefleri (fiyat istikrarı ve düşük enflasyon) ile tutarlı bir parasal büyüklüğü seçmesidir. Ancak burada da sorun merkez bankasının nihai hedefi ile ilgili olarak, farklı zamanlarda farklı parasal büyüklüklerin tutarlılık göstermesidir. Örneğin, reel gelir ve fiyat düzeyi ile bazen M1, bazen de M2 yakından ilişkilidir.199 Ülke uygulamalara bakıldığında, hangi parasal büyüklüğe ilişkin bilginin çıpa olarak alınmasın daha uygun olacağı hususunda da fikir birliği oluşmadığı görülmektedir.200

Parasal hedefleme stratejisini uygulamasında, özellikle kronik enflasyonla yüz yüze kalan gelişmekte olan ülkelerde ortaya çıkan bir diğer dezavantajı ise, kronik ve yüksek enflasyon nedeniyle, ekonomilerinde dolarizasyon sürecinin hızla artmaya başlamasıdır. Dolarizasyonun artmasıyla, ekonomideki birimler artık mevduatlarını, tasarruflarını ve kira sözleşmelerini dolar cinsinden ifade etmeye başlamışlardır. Bu durum ulusal para arzının kısılmasına neden olurken, parasal büyüklüklerin nihai hedefi etkileme özelliliğinin azalması anlamına gelir, dolayısıyla merkez bankasının para politikası üzerindeki etkisini azaltır.201

Yüksek enflasyon problemine sahip gelişmekte olan ülkelerde, enflasyon hedefi ile tutarlı bir parasal büyüme oranı hesaplamak oldukça güçtür. Çünkü söz konusu bu ülkelerde paranın dolanım hızı öngörülebilir bir nitelikte değildir. Paranın dolanım hızının öngörülememesi, söz konusu ülkelerde parasal hedeflemenin tercih edilmemesinin en temel gerekçelerinden biri olmuştur202.

2.2.3.2. Nominal Çıpa Olma Özelliğini Kaybetmesi

Amerika, Kanada ve İngiltere’nin parasal hedefleme stratejisi ile enflasyonu kontrol altına alma çabası başarısızlılıkla sonuçlanmıştır. Bunu iki önemli nedene bağlayabiliriz. Bu nedenlerden ilki, ilan edilen parasal hedeften sapmalara izin verilmesidir. Bu durumda nedeni açıklanmayan sapmalar, hedeflemeye duyulan güveni de azaltmıştır. İkinci önemli neden ise, hedeflenen parasal büyüklükle ve hedef değişkeni arasındaki ilişkinin zayıflamasıdır. Öyle ki 1980’li yıllara

199

İlker Parasız, Enflasyon-Kriz-Ayarlamalar, Bursa, Ezgi Basımevi, 2001, s. 74.

200

Erdoğan, a.g.m., s. 4.

201

Guillermo A. Calvo and Carlos A. Vegh, “ Inflation Stabilization and BOP Crises in Developing Countries” NBER Working Paper Series, No:6925, February 1999, p. 43.

202

gelindiğinde söz konusu ülkelerde, enflasyon ile parasal büyüklükler ve nominal gelir arasındaki ilişki iyice zayıflamış, devamında ise parasal hedefleme stratejisi terk edilmiştir203. Bu ülke örnekleri, ilan edilen parasal hedeften sapmalara izin verilmesi ve hedeflenen parasal büyüklük ile hedef değişkeni arasındaki ilişkinin zayıflaması halinde, hedefin nominal çıpa olma özelliği kaybedileceği gibi hedeflemeye duyulan güvenin azalacağını ortaya koymuştur.

2.2.3.3. Şeffaflık ve Hesap Verebilirliğin Zayıflaması

Parasal büyüklüklerin artış oranının hedeflenerek ilan edilmesi, para politikasının şeffaflığını arttırır ve kamuoyu tarafından kolaylıkla anlaşılmasını sağlamaktadır. Parasal hedeflemede merkez bankasının parasal büyüklüklere ilişkin bilgileri kısa süreli genellikle iki haftalık zaman dilimleri halinde yayınlaması hedeflemenin başarısı hakkında piyasalara, kamuoyuna ve enflasyonu kontrol alında tutmak isteyen politikacılara önemli ipuçları sağlamaktadır. Ancak 1980’li yılların başında Amerika, Kanada ve İngiltere’nin uygulamalarına bakıldığında, ilan edilen hedeften sapmalara izin verilemesi ve bunların nedenlerinin açıklanmaması parasal hedeflemenin şeffaflığını azaltmıştır204.

Hangi parasal büyüklüğün, enflasyon veya gelir üzerinde etkili olduğunu sorunu ile merkez bankasının söz konusu parasal büyüklükleri kontrol edebilme yeteneğinin zayıflaması, zaman içerisinde hedeften sapmalara izin verilmesinin iki önemli nedenini oluşturmaktadır. Bununla birlikte, parasal büyüklükler ile amaç değişkeni arasındaki güvenilir ve istikrarlı ilişkinin olmaması, parasal hedeflemenin kamuoyu ile iletişim aracı olma özelliğini azaltacaktır. Şeffaflık ve kamuoyuna hesap verebilirlik açısından, parasal hedeflerin iletişim aracı olma özelliği ise son derece önemlidir205. Aksi halde parasal büyüklüklerin, enflasyon beklentilerini yönlendirmesi yani nominal çıpa olma özelliği kaybolacaktır.

203

Mishkin ,“International Experiences wiht Different Monetary Policy Regimes,” p. 14.

204

Mishkin and Savastano, “Monetary Policy Strategies for Latin America,” p. 21.

205