• Sonuç bulunamadı

6. DRAMA SÜRECİNİN ÖĞELERİ

7.2. Oynama (Esas Çalışma)

Belirlenmiş kurallar içinde özgürce oyun kurma ve bu oyunları geliştirme çalışmalarından oluşur. Grubun ve konunun özelliklerine uygun olarak çeşitli oyunlar oynatılabilir. Bu oyunlarda yaratıcılık ve imgeleme boyutları, özellikle, işin içine girer. Oyun oluşturmak için pandomim, rol oynama, doğaçlama, öykü oluşturma, dramatizasyon gibi etkinliklerden biri veya birkaçı seçilerek uygulama yapılabilir (Aral ve diğerleri, 2000: 110; Adıgüzel:154; San, 2002: 76).

7.2.1.Pandomim

Düşünceleri, duyguları ve yaşantıları, sözcük kullanmadan hareketlerle anlatmak demektir. Çocuklar bedenlerinin tümünü ya da bir bölümünü kullanarak anlatmaktan hoşlanırlar. Gündelik yaşamda çocukta tek başına ya da arkadaşları ile oynarken pandomimi serbestçe kullanmaktadır (Önder, 2002:142).

Gelişimin ilk yıllarında, pandomim sözcük kullanmadan, mimikler, hareketler kullanarak, bazen de sesler ilave edilerek yapılır. İlk defa pandomim yapan çocuklar bireysel olarak basit bir pandomimi canlandırabilirler. Pandomim çalışmaları uygulanırken, çocukların gözlemlerinden ve yaşadıkları tecrübelerden yararlanılmalıdır. Çocuklar, bu deneyimlerini hatırlamak için dikkatlerini yoğunlaştırırlar, gördüklerini hatırlamaya çalışırlar ve zihinsel olarak bütün bunları, resimleyip şekillendirirler (Aral ve diğerleri, 2000: 110, Ömeroğlu, 2002:117).

7.2.2.Rol oynama

Rol oynama imgelemeyle ya da açıkça, bir başkasının veya başkalarının işlevlerini ya da yerini kabullenmektir (Aral ve diğerleri,2000:111). Öğretim etkinliğini doğrudan somut olgulara dayamak ve öğretim konusuyla ilgili olayların kendilerini incelemek her zaman mümkün değildir. Böyle durumda kullanılabilecek en aktif öğretim yöntemlerinden biri rol oynama yöntemidir. Rol oynama yöntemi; düşünce, durum, problem, olay vb. bir grubun tümü tarafından ya da grup önünde gruptan seçilen belirli üyelerce dramatize edilmesi esasına dayanmaktadır (Adıgüzel, 1999: 115).

Çocuklar başkalarının kimliğine girerek, onların ne hissettiğini, nasıl düşündüğünü yaşama fırsatı bulur (Ömeroğlu , 2003:139). Bu sayede anne rolünü oynayan çocuk anne davranışlarını, öğretmen rolünü oynayan çocuk öğretmen davranışlarını anlamaktadır.

Rol oynama etkinliklerine başlarken çocukların basmakalıp, yüzeysel karakterleri oynamalarından çok, değişik meslek guruplarından ve bu meslek gurupları içinde de görevleri farklı olan insanlardan oluşmuş toplumu tanımaları ve bu kişilerin toplum içindeki rollerini kavramaları çok önemlidir. Bununla birlikte günlük yaşamın, öğretim ortamında canlandırılması, çocukların ilerideki yaşamlarında karşılaşacakları problemlerin çözümünde etkili bir deneyim ve yaşama hazır olmayı sağlar (Aral ve diğerleri, 2000:112).

7.2.3.Dramatizasyon

Drama insanın yaşamı boyunca süren eylemidir ve insanın kafaca sağlığına bağlıdır. Kısaca drama, yaşama sanatı, dramatizasyon ise; oyunlaştırma, yaşanır hâle getirmedir (Kavcar, 2002a:20).

Dramatizasyon yöntemi, bir duygu ve düşüncenin, hareket, mimik, jest ve sözle anlatılmasıdır. Bir başka deyişle bir konu ya da durumun canlandırılması, yaşantıya dönüştürülmesidir. Dramatizasyon yöntemi, öğrencilerin anlama, anlatma ve kişilik gelişimine katkı sağlar. Dramatizasyon bir yöntem olarak baktırarak değil, yaptırarak öğretim demektir (Kavcar, 2002b:40).

Dramatizasyon çocukların deneyimlerini zenginleştirir. Çocuklar, küçük yaşlardan başlayarak, bir hayvanı, bir satıcıyı, kendine gülünç gelen bir olayı canlandırma eğilimindedirler. Çevrelerinde gördükleri olayları, kişileri öykünmeler yoluyla eylemleştirmekte, yani dramatize etmektedirler. Doktorculuk, evcilik, hırsız- polis oyunlarını oynayan çocuklar kendileri olmaktan çıkıp, canlandırdığı kişiliklere bürünürler (Adıgüzel, 1993:108). Böylece öğrenciler, canlandırdığı kişiliklerin nasıl hissettiğini, nasıl düşündüğünü ve nasıl davrandığını anlama olanağı elde ederler.

Dramatizasyon yöntemi, öğrencileri pasif bir dinleyici durumundan kurtarmakta, onların duyu organlarını harekete geçirerek aktif hâle gelmesini sağlamaktadır. Öğrenciler etkin olduğu ve kazanımlar yaşantılara dayandığı için öğretimin etkili, verimli ve başarılı olması sağlanmaktadır. Dramatizasyon dramatize edilen bir konunun eylemleştirilmesini sağlar. Bu sırada çocuğun

bedensel, zihinsel, duyuşsal, sosyal, kültürel tüm özelikleri; eylemin anlamlandırılması için aktif hale gelmektedir (Adıgüzel, 1993:108).

Dramatizasyonda verim ve başarı için, öğretmenin yaratıcı, becerikli ve iyi bir lider olması gerekmektedir. Öğretmenin zamanı iyi planlaması ve oyun konusu hakkında öğrencilerin ön bilgiler edinmelerini sağlaması gerekmektedir. Öğretmen, öykülerin yorumlanması sırasında, çocukları oyuna kendilerinden bir şeyler katmaları için cesaretlendirmelidir (Adıgüzel, 1993:109).

7.2.4.Doğaçlama

Dramanın özü doğaçlamalara dayanmaktadır. Doğaçlama tüm grup tarafından yapılabileceği gibi, küçük gruplu doğaçlamalar da yapılabilir ve doğaçlamalar bireysel de olabilir. Doğaçlamaya hem öğretmenin hem de grubun hazır olduğu anda başlanmalıdır.Grup, dramada alacağı eğitim süreci ve o gün içinde yapacağı doğaçlamaya hazırlık amaçlı oyun süreçlerinin sonunda kendiliğinden ve akıcı olarak bir öyküyü canlandırma içine girebilir (Okvuran,2000:12).

Doğaçlama, iş alanı, terapi, eğitim ve bireysel gelişim gibi geniş bir alanda kullanılmakta olup, genel olarak monotonluktan ve tek tip insan olmaktan kurtulup, aniden gelişen olaylar karşısında yaratıcı olmak şeklinde tanımlanabilmektedir (Aral ve diğerleri,2000:113 ).

Doğaçlama, insan davranışlarını yönlendiren önemli bir öğedir. Yeni tanışan iki insanın birlikteliğinde doğaçlama süreci çok iyi gözlenmektedir. Böyle

bir durumda hiç kimse diğerinin ne söyleyeceğini ve nasıl söyleyeceğini bilmez. Ancak karşısındakinin davranışına göre davranışını belirler. Bunu yaparken de önceki anılarından, bilgilerinden yararlanmaktadır. Demek ki doğaçlamalar aniden yaratılmış gibi gözükse de, belli bir hazırlık süreçlerini barındırmaktadır (Bayram ve diğerleri, 2000:17 ).

Doğaçlama çalışmalarında çocuklar yetişkinlerden daha fazla zorlanırlar. Daha önceden canlandırılacak durum ya da hikâye bilinse bile, konuşma kolayca gelişmez. Çocukların doğaçlama yapabilmeleri için, önceden konu ile ilgili gerekli kavramsal bilgiler verilmeli, konu ya da roller iyi tanımlanmalıdır. Başlangıçta en basit hikayeler bile karmaşık gelebilmektedir.Ses efektleri , materyaller, kostümler , maskeler kullanılarak, çocuklarda fikirlerin oluşmasında, hayal gücünün uyarılmasında ve farklı karakterlerin oluşmasında yararlı olabilmektedir. Çocuk doğaçlama çalışmalarına alıştıkça kolayca gerçekleşmeyen konuşmalar, zamanla daha çabuk gelişir. Bu çalışmalar sırasında diyaloglar çocuklar tarafından oluşturulur, diyaloglar kendiliğinden oluştuğu için dil yeteneği en üst düzeye ulaşır (Önder,2000,s:141 , Aral ve diğerleri, 2000,s:113 ).

Doğaçlama yapan kişi, çalışmasını nasıl plânlaması gerektiğini, yaratıcı olmayı, olayları geliştirmeyi ve durumlar yaratmayı öğrenmektedir. Bağımsız düşünebilme, karar alabilme, sorumluluk üstlenme, işbirliğine girebilme, sosyal duyarlılık yaratma, sözel ve eylemsel olarak daha iyi anlatım kazanmada da yardımcı olmaktadır. Doğaçlama yapmada başarısız olma diye bir şey olmadığı için, bireye tekrar tekrar deneme fırsatı verir. Doğaçlama yapan birey, kendi hatalarından, başkalarını da gözlemleyerek, doğruları bulmaya çalışır (Ömeroğlu,2003:152).