• Sonuç bulunamadı

Otomotiv ve Sigorta Sektörü Arasındaki İlşkiyi Güçlendirme

2007 YILI MADDİ HASARLI KAZA DAĞILIM

3.9. Türkiyede Kasko ve Trafik Sigortalarında Yapılması Gerekenler

3.9.4. Otomotiv ve Sigorta Sektörü Arasındaki İlşkiyi Güçlendirme

Yıllar boyunca otomotiv firmaları sigorta konusunu kendilerinin para kazanacakları alan olarak görmüşlerdir. Oto satışından para kazanma olanakları aramak yerine daha çok hasarlı araç tamirinden para kazanmayı tercih etmişlerdir. Doğal olarak bu alanda da para kazanmaları gerekmektedir, fakat durum ne yazık ki biraz abartılmıştır. Bu durum parça ve işçilik maliyetlerinin yıllarca enflasyonun ve döviz kurlarının çok üstünde

96 Best Dergisi, Hasar Denetimi ve TRAMER Sisteminde Kasko Poliçe ve Hasar Verilerinin İşlenmesi,

artması sonucunu doğurmuştur. Bu anlayış sigorta şirketleri ile birlikte sigortalıları da mağdur etmiştir. Sigorta şirketleri bu maliyeti de fiyatlarına yansıtmışlardır. Buna rağmen zarar etmişlerdir. Sigorta sektörü bu durumla mücadele ederek hasar maliyetlerini kontrol altına alabilmek için yedek parça tedarik sistemleri geliştirerek hasar maliyetini belirleyen tüm taraf ve unsurların denetlenmesi alanlarında bir çok yeni uygulama oluşturmalıdır. Bu uygulamaları oluşturma aşamasında Otomotiv sektörü ile çok yakın bir ilşki içinde olunmalıdır.

Özellikle sigortacılık sektörünün ve sigorta bilincinin henüz gelişme döneminde olduğu pek çok ülkede benzer durum söz konusudur. Polonya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Yunanistan gibi ülkelerde oto sigortalarının hayat dışı prim üretimi içerisindeki payı % 50 oranındadır. Oto sigortalarının pek çok ülkede geçerli olan bir diğer karakteristik özelliği de hasar oranlarının yüksekliği ve teknik kar rakamlarının düşüklüğüdür. Üretilen otomobillerin kazalara karşı dayanıklılığı, kaza güvenliği, dizaynı, karoseri yapısı ve onarılabilirlik düzeyi, teknolojik ekipmanları, yedek parça fiyatları, işçilik maliyetlerindeki zaman ve emek katsayıları, gibi pek çok kriter, araçları üreten otomobil firmalarının insiyatifinde olan, ama sigorta şirketlerinin teknik sonuçlarını ve karşı karşıya oldukları riskleri direkt olarak etkileyen unsurlardır.

Özellikle gelişmiş ülkelerde bu alanda yaşanılan gelişmeler incelendiğinde, otomotiv ve sigorta sektörleri arasındaki oldukça ciddi boyutta bir ilişki olduğu, hasar analizi ve tespiti konusunda sürat, doğruluk ve verimliği sağlamak üzere teknolojik olarak ciddi gelişmeler yaşandığı, hasar onarım teknikleri ve yöntemleri konusunda ciddi araştırma faaliyetleri yapıldığı görülmektedir.

Tüm bu veriler bir araya getirildiğinde, oto hasar araştırma, takip ve yönetim sistemleri açısından gelişmiş ülkelerde görülen başarılı örneklerin vakit geçirilmeden ülkemizde de uygulamaya sokulması hem kaçınılmaz hem de ülkemiz sigorta sektörü için son derece gereklidir.

Özellikle Avrupa ülkelerinde 1960'lı yıllardan itibaren başlayan bu çalışmaların paralelinde, pek çok ülkede, özellikle oto sigortaları konusunda ciddi bir uzmanlaşma, ar-ge faaliyetlerini yürütme ve sigorta sektörüne danışmanlık hizmeti vermek üzere kurulmuş özel şirketler ve araştırma merkezleri bulunmaktadır. Özellikle oto sigortaları konusunda çalışan sigortacıların, zaman içerisinde otomotiv sektörü ile çok yakın bir ilişki içerisine girdiği ve bu alanda çok önemli araştırma ve geliştirme faaliyetlerini yürüttükleri görülmektedir.97

Genel olarak bakıldığında, bu alanda faaliyet gösteren kurumları 2 ana kategoriye ayırmak mümkündür.

 Oto hasarlarının azaltılması, araç güvenliğinin arttırılması ve onarım maliyetlerin düşürülmesi amacıyla çalışmalar yapan araştırma merkezleri ,

 Özellikle yedek parça fiyat kataloğu, hasar tespit ve hasar yönetim sistemi konusunda yazılım ürünleri geliştiren teknoloji şirketleri.

Oto sigortalarının en önemli örnekleri olan Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigortası ve Kasko Sigortası, poliçe sayısı olarak en geniş kitlelere hitap eden, hasar adedi ve boyutu en yoğun olan, poliçe tanzimi ve hasar organizasyonu coğrafik olarak en yaygın olan sigorta branşlarıdır. Bu sebeple, hem maliyet disiplini hem de müşteri tatmini sağlanması için sigorta sektörünün üretim faaliyetleri ile birlikte oto hasar organizasyonları açısından da ciddi çalışmalar yapması gerekmektedir.

Sigortacılık sektörü penceresinden konuya bakıldığında, otomotiv sektörü prim açısından çok önemli bir üretim kaynağıdır. Ancak buna karşılık, yukarıda sıralanan kriterler dikkate alındığında da, sigortacıların elde edecekleri teknik sonuçlar ve karlılık, önemli oranda otomotiv firmalarının aldığı kararlara endeksli bir yapıdadır.

97

Dünya genelinde sigorta sektörünün gelişmiş olduğu ülkelerde, oto hasarlarının onarım teknikleriyle ilgili araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde bulunulması, otomotiv sektörü ile işbirliği içerisine girilerek hasar maliyetlerinin azaltılması, hasar tespiti ve analizinde teknolojik ürünlerin geliştirilmesi ve benzeri konularda 1970 yıllarında başlatılan çalışmaların, artan bir yoğunluk ve önemle devam ettiği görülmektedir.

Ülkemizde bu açıdan büyük bir gereksinim olmasına ve şirketlerimizin ciddi sıkıntılar yaşamasına rağmen, yıllık maddi boyutu çok yüksek olan oto hasarları konusunda, henüz çok kısıtlı düzeyde çalışmalar yapıldığı görülmektedir. Son 5 yıllık süreç içerisinde gerçekleştirilmiş olan bu çalışmaların, diğer ülkelerde edinilen bilgi birikimi ve yapılan başarılı uygulamalardan faydalanılarak hızla geliştirilmesi ülkemiz sigorta sektörü açısından büyük önem taşımaktadır.98

Bu aşamada, ülkemizdeki sigorta şirketlerinin rekabet avantajlarına müdahalede bulunmadan, sektörel anlamda ortak bir platformda buluşması ve güç birliği yapmaları, hem daha başarılı ve kapsamlı çalışmalar yapılması hem de elde edilen sonuçların otomotiv sektörü nezdinde etkili olarak uygulamalara yansıtılabilmesi açısından büyük yarar sağlayacaktır.