• Sonuç bulunamadı

Otizmli Çocuklarda Eğitim ve Öğretim Yöntemleri

Otizmin özelliklerinden yola çıkarak elde edilen bilgiler doğrultusunda, eğitim ya da sağaltım programları hazırlanırken temel alınması gereken özellikleri Sucuoğlu (2009, s.304) davranışlarının sıklıkla öğrenmeyi bozması, bilgilerin parça parça işlenmesi gerektiği, iletişim kurmadaki isteksizliklerinin öğrenmelerini değerlendirilmesini güçleştirmesi, olağanüstü beceri ve yeteneklerinin görülmesi, sözcükler yerine resimlerle düşünmeleri, uzun cümle ya da uzun sözel bilgileri anlamada güçlük çekmeleri ve öğrendiklerini genelleme de güçlük çekmeleri olarak sıralamıştır. Bu farklı özelliklerinden dolayı birçok farklı yaklaşımlar kullanılarak eğitim programları hazırlanmaktadır. Aşağıda bu yaklaşımlara kısaca açıklamalarda bulunulmuştur. Ancak bu yaklaşımlarda, her bir çocuğun diğerinden farklı özellikler göstermesi nedeni ile bir yaklaşımın diğer yaklaşımdan anlamlı derecede daha iyi olduğunu gösteren bilimsel bulgulara rastlanmamıştır.

24

2.7.1. Uygulamalı Davranış Analizi (U.D.A.)

En çok bilinen ve en etkili yöntemlerden biridir. Davranışçı yöntem olarak da bilinmektedir. Pek çok davranışın çevre tarafından bir şekilde ödüllendirildiği ya da cezalandırıldığı görüşüne dayanan bu yöntem, birey davranışlarını ve bu davranışlarla ilişkili çevresel özellikleri analiz edip çevresel uyarıcıları değiştirerek bireyin olumlu davranışlarını arttırmayı, istenmeyen davranışlarını ise azaltmayı amaçlamaktadır. Diken (2012, s. 427), U.D.A.’ya ilişkin yapılan araştırmalarda özel gereksinimi olan bireylere ve gerekse diğer bireylere farklı ortamlarda çok sayıda farklı davranış ve beceriyi kazandırılabileceğini belirtmiştir.

Uygulamalı davranış analizinde otizmli çocuklarda görülen problem davranışların azaltılmasına yönelik programlar hazırlanabilir. U.D.A. yöntemine göre davranışın nedeni kişinin kendisinden çok çevresi ile olan etkileşiminden kaynaklanmaktadır. Bu yüzden problem olarak görülen davranışların azaltılmasında davranışın öncesi, davranış anı ve davranış sonrası durumların gözlenmesi gerekmektedir. Uygulamalı davranış analizinde birçok teknik yer almaktadır. Bu tekniklerin bir kısmı hakkında aşağıda kısaca bilgiler verilmiştir (T.O.V., 2011, s.7-17).

2.7.1.1. Ayrık Denemelerle Öğretim ve Yanlışsız Öğretim

Lovaas yöntemi olarak da bilinir. Genellikle sınıflarda eğitime başlamadan önce çalışılan yönerge alma, bakma, nesnelerle ilgilenme gibi ön koşul becerilerin öğretilmesinin yanı sıra problem davranışlara ilişkin çalışmalarda, motor becerilerin, dil becerilerinin, taklit becerilerinin ve dil becerilerinin öğretiminde kullanılan en eski yöntemlerden biri olup, birden çok öğretim sunumunun arka arkaya yapılmasına dayanmaktadır. Çocuğa uyaran verildikten sonra tepki alınması daha sonra tekrar uyaran yani pekiştireç verilmesi (Uyaran-Tepki-Uyaran) şeklinde çalışılmalıdır. Ayrık deneme öğretimi, uyaran verme, ihtiyaç duyulursa ipucu verme, tepki alma, çocuğa denemeler arasında süre tanıma ve araya başka beceri girmeme basamaklarından oluşmaktadır (Kırşehirli, M. 2012). Öğretim sırasında çeşitli ipuçları kullanılarak çocuğun yanlış yapma riski en aza indirilirken, çocuk ipuçları ile istenen davranışı yapmaya başladığı zaman ipuçları yavaş yavaş geri çekilmelidir. (T.O.V., 2011, s.9)

25

2.7.1.2. Erken Yoğun Davranışsal Eğitim

Lovaas tarafından oluşturulan ilk uygulamaları günümüze kadar gelmiş ve birçok bilim adamı tarafından etkililiği araştırılmış ve güncellenmiş otizmli çocukların eğitiminde kullanılan bir yöntemdir. Eğitime olabildiğince erken başlamanın önemine değinir ve 0-8 yaş arası çocukların genellikle evlerinde uygulanan bir programdır. Haftada 20-40 saat eğitime dayalı olan bu yöntem, öncül-tepki-Pekiştirme veya Öncül-yanlış tepkiyi önleme/düzeltme şeklinde uygulanmaktadır(Eryakıcı, 2013).

2.7.1.3. Etkinlik Çizelgeleriyle Öğretim

Etkinlik çizelgesi bireyi bir dizi etkinliği yerine getirmeye yönlendiren fotoğraf ya da sözcük setidir. Etkinlik çizelgelerini kullanabilmesi için çocuğun bir nesnenin fotoğrafını fondan ayırt etmesi ve benzer nesneleri eşlemesi gibi ön koşul becerilerine sahip olması gerekmektedir. Her sayfasında çocuğa beceriyi yapma, etkinliğe katılma ya da ödül kazanmaya yönlendiren çocuğun performansına göre fotoğraf ya da sözcükler bulunan üç halkalı bir dosyadır. Etkinlik çizelgeleri çocukların yetişkinlerin yardımına ve yönlendirmesine olan ihtiyacı azaltmıştır. Aynı zamanda çocukların seçim yapmayı öğrenmeleri aşamasında bir çerçeve oluşturmaktadır. Örneğin dil becerisi gelişmemiş bir çocuğun çizelgesindeki bir oyuncağın fotoğrafını anne/baba/öğretmenine göstermesi ya da yapılan etkinliğin sonunda etkinlik bitti kartını göstermesi yöntemi ile otizmli çocukların öncelikle ilgilenilmesi gereken sosyal etkileşim problemlerine de farklı bir çerçeve sunmaktadır (McClannahan ve Krantz, 2010, s. 17-22).

2.7.1.4. Replik Silikleştirmeyle Öğretim

Otizmli bireylerin karşılıklı konuşmaya başlamalarını veya konuşmayı sürdürebilmelerini sağlayan; sesli kaydı yapılmış veya yazılı sözcük ya da cümlelere replik denilmektedir. Replik silikleştirme ise bireyin öğrenmiş olduğu sesli replikleri taklit ettiği ya da okuduğu yazılı repliklerin en son sözcükten başlanarak silikleştirilmesidir. Repliklerin en önemli özelliği her bireyin o andaki dil becerileri, kişisel ilgi alanları ve sevdiği konuşma konuları ile aile bireylerinin özel uğraşılarının dikkate alınarak bireyselleştirilmiş olmalarıdır (McClannahan ve Krantz, 2011, s. 23). Bu öğretimde bireyin yazılı ya da sözlü replikleri (ifadeleri) okuması ya da dinlemesi ve tekrarlaması sağlanarak, bireyin sözel iletişim

26

becerileri ve karşılıklı konuşma becerilerinin kazanılması hedeflenmektedir (T.O.V. 2011, s.12).

2.7.1.5. PECS (Resim Değiş Tokuşuna Dayalı İletişim Sistemi)

Amerikalı psikolog Andy Bondy ve konuşma terapisti Lori Frost tarafından geliştirilmiş bir sistem olan PECS yöntemi, iletişimi çocuğun başlattığı ve lider olduğu, çocuğa istediği bir nesneyi elde etmek için, o nesneyi resmiyle değiş tokuş etmeyi hedeflemektedir. Bu yöntem ile konuşamayan ya da konuşmayı işlevsel olarak kullanamayan her çocuğa öğretilebilir. Değiş tokuş formülü ile karşısındaki kişi ile iletişime geçmek zorunda kalan çocuk iletişim için gerekli becerileri kendiliğinden öğrenebilmektedir. Altı aşamadan oluşan eğitim sisteminde ilk başta gereksinimini tek bir resimli kart ile anlatan çocuk, diğer aşamalara geçtikçe karmaşıklaşan cümleler kurmayı öğrenebilmektedir. Kullandığı Resimli kartlar ve cümleler taşınabilen cırtcırtlı bir kitap haline getirilerek çocuğun istediği zaman, istediği yerde yeni bir cümle kurarak iletişime geçmesi sağlanmaktadır (http://www.beratcelik.com/otizm-yaz-lar-m/98-pecs-sistemi.html, 20.10.2014).

Yukarda kısa açıklamaları yapılan teknikler dışında videoyla model olma, fırsat öğretimi, sözel davranış, işlevsel değerlendirme ve analiz teknikleri de U.D.A.’ya dayanan teknikler arasındadır.

2.7.2. TEACCH (Treatment And Education Of Autistic And Related Communication Handicapped Children)

Türkçesi Otistik ve İletişim Güçlüğü Olan Çocuklar İçin Eğitim Programı olarak geçen TEACH programı, Erick Schopler ve arkadaşları tarafından North Carolina Üniversitesi’nde geliştirişmiş bir programdır (T.O.V., 2011, s.18). Bu program çocuğun mümkün olduğunca bağımsız yaşayabilmesini desteklemek amacı ile yaşam becerilerinin arttırmaya çalışmayı amaçlamaktadır. Fazlıoğlu ve Yurdakul (2005, s. 77) TEACCH programının; kişilerin bireysel özellikleri göz önünde bulundurularak, çevre düzenlemesi yapmak, zamanı planlamayı ve ajanda kullanımının öğretilmesi ile yapılandırılmış öğretme tekniğiyle öğretim vermek ve aileleri yardımcı terapist olarak kabul ederek, onları otizm ve eğitim yöntemleri konusunda eğiterek çocuklarıyla çalışmalarını sağlamak başlıkları altında üç temel hedefe dayandığını belirtmektedir.

27

Teacch’ın kullandığı tüm tekniklerde bilgilerin görsel olarak sunulması ön plandadır. Görsel materyallerin karışık olarak sunulması kafa karıştırıcı olacağından bu program çocuğa materyallerin yukardan aşağıya ve soldan sağa dizilerek yapılan bir çalışma stratejisini öğretirken, çalışma öncesi çocuğa aktivitenin ne kadar süreceği ve ne zaman biteceği de görselleştirilerek verilmektedir.

2.7.3. Basamaklandırılmış Yöntem

Adında da geçtiği gibi bu yöntem bilginin basamaklara ayrılarak öğretilmesi gerektiğini savunmaktadır. Bir basamağı öğrenmeden diğer basamakları yapmasının zor olacağı ilkesinden yola çıkarak öğretim yönteminde bilgi, "yap", "göster", "söyle" ve "yaz" basamaklarına göre yapılan etkinlikler yer almaktadır. Bu basamaklar kısaca aşağıdaki gibi açıklanmıştır (MEB, 2002, s.XXI).

2.7.3.1. Yap Basamağı

Yap basamağının en önemli özelliği gerçek nesnelerin kullanılmasıdır. Öğretmen, sorularını sorarken gerçek nesneleri kullanır ve çocuk da yanıtlarını gerçek nesneler kullanarak verir. Bu açıdan çocukla öğretmen arasında karşılıklı bir etkileşim gerçekleşir. Gruba katılımı sağlaması açısından etkili bir yöntemdir. Yap basamağı "yap-yap", "yap-göster", "yap- söyle", "yap-yaz" alt basamaklarından oluşmaktadır.

2.7.3.2. Göster Basamağı

Göster basamağında öğretmen, çocuğa görsel uyaran vererek çocuktan istenen görsel uyaranı göstermesini isterken, sunumunu çocuğun göreceği şekilde yapmakta ve çocuktan da doğru tepkiyi beklemektedir. Göster basamağı "göster-yap", "göster-göster", "göster- söyle", "göster-yaz" alt basamaklarından oluşmaktadır.

2.7.3.3. Söyle Basamağı

Bu basamakta, öğretmen sembolik uyaranı sözlü olarak vermekte ve çocuğa sözlü sunum yaptıktan sonra kendisine sorduğu sorunun cevabını beklemektedir. Söyle basamağı "söyle-yap", "söyle- göster", "söyle-söyle", "söyle-yaz" alt basamaklarından oluşmaktadır.

28

2.7.3.4. Yaz Basamağı

Öğretmen, çocuğa sembolik uyaranı yazılı olarak vermekte ve öğretmen sunumu bitirdikten sonra verdiği yönergeye ilişkin çocuğun doğru tepki vermesini beklemektedir. Yaz basamağı "yaz-yap", "yaz-söyle", "yaz-yaz" alt basamaklarından oluşmaktadır.

2.7.4. Açık Anlatım Yöntemi

Açık anlatım yöntemi "tümdengelim ya da doğrudan öğretim" olarak da adlandırılmaktadır. Bu öğretim yöntemi hem düzenli bir programı hem de araçların kullanımında sistematik olmayı gerektirmektedir.

Açık anlatım öğretim yönteminde ele alınan kavramın öğretim basamakları, kavramın olumlu ve olumsuz örneklerinin kolaydan zora doğru sıraya sokulmasıyla oluşturulmaktadır ve kavram sunumunda ayırt edici öğrenmeye yer verilmektedir (İftar, Birkan ve Uysal’dan aktaran Varol, 2009, s. 356).

Ayırt edici öğrenme süreçlerinden yararlanılan açık anlatım yönteminde, öğretilecek olan kavramın analizi öğretmen tarafından yapılır ve ilişkili/ilişkisiz nitelikleri göz önünde bulundurularak kavramın olumlu ve olumsuz örnekleri oluşturulmalıdır. Hazırlanan olumlu ve olumsuz örnekler çocuğa sunulmakta ve doğru tepkileri pekiştirilerek öğrenme sağlanmaktadır (Varol, 1992, s.24)

Açık anlatım yöntemine uygun olarak yapılacak olan kavram analizi, ilişkili/ilişkisiz nitelikler, olumlu ve olumsuz örneklerin belirlenmesi ile pekiştirme yöntemleri Kavram Öğretimi başlığı altında ayrıntılı olarak sunulmaktadır.

Benzer Belgeler