• Sonuç bulunamadı

Otizm Spektrum Bozukluğunda Koçluk Sisteminin Aile İçi İlişkilere

BÖLÜM 3: BULGULAR VE YORUM

3.3. Otizm Spektrum Bozukluğunda Koçluk Sisteminin Otizm Spektrum Bozukluğuna

3.3.2. Otizm Spektrum Bozukluğunda Koçluk Sisteminin Aileler Üzerindeki Rolü

3.3.2.1. Otizm Spektrum Bozukluğunda Koçluk Sisteminin Aile İçi İlişkilere

Otizm spektrum bozukluğuna sahip bireyin aile sistemine katılması aile içi ilişkilerde birtakım değişimlere yol açmaktadır. Ebeveynler arasında çocuğun bakımında eşit olmayan sorumluluk dağılımı mevcuttur. Özellikle anneler süreçte tüm sorumluluğu yüklenebilmektedir. Koçluk uygulamalarıyla birlikte otizm spektrum bozukluğuna sahip bireyin öz bakım becerilerinin geliştirilmesi, günlük yaşam becerilerinin artması ve potansiyelinin ortaya çıkması söz konusudur. Bu durum ebeveynlerin çocuktan beklenti ve umut düzeyini arttırmaktadır. Koçluk sistemi, otizm spektrum bozukluğuna sahip çocuğunun bakımında pasif rolde yer alan ebeveynin çocuğun gelişim sürecine katılımını etkilemektedir. Bu noktada katılımcı ebeveyn E1 ve katılımcı koç K10 şunları ifade etmiştir:

‘‘Baba daha çok kattı. Babayı B…’in içine. Yani B..’e daha çok kattı. Bu beni mutlu etti. Evet yani koçluk mu artık zaman mı B..’in çıkışları mı bilmiyorum ama baba bu süreçte daha işin içine girdi. Önce mesela sabah 5’te bendim sokakta gece 12'de yine bendim sokakta. Baba içerde televizyon izlerdi. Ben işte buradan Özden Mahallesi'ne Özden mahallesinden buraya gelirdim. Baba yapardı bir şeyler ama çok lutfen yapardı. Yani hani sanki komşu gibi yapardı. Şimdi daha baba gibi yapıyor bence yine eksikleri var şöyle zamanını veriyor ama kalite katmıyor içine. Bizim aramızda da kavga etmiyoruz artık. Çünkü o daha çok katıldıkça ben daha mutlu oluyorum.’’ (E1).

129

‘‘Babanın da davranışlarında etkili olmaya başlıyor. Bu bıkkınlık durumu biraz daha atılıp özellikle çocuğa karşı tutum noktasında. Bıkkınlık durumunun biraz daha törpülenip daha iyi yaklaşımlar başlıyor. Özellikle ebeveyn ve çocuk arasındaki ilişkide.’’ (K10).

Koçluk uygulamaları ile birlikte çocuğundaki gelişimin farkına varan ebeveyn, çocuğun eğitim ve gelişim sürecine daha fazla katılmaktadır. Katılımcı ebeveyn E1, koçluk sistemiyle birlikte babanın çocukla daha fazla vakit geçirdiğini belirtmiştir. Bu durum eşler arasındaki uyumu dolasıyla aile içerisindeki uyumu arttırmaktadır. Aile içerisinde otizm spektrum bozukluğuna sahip bireyin bulunması ebeveynlerin diğer çocuklarına ilgilerini etkilemektedir. Otizm spektrum bozukluğuna sahip bireyin özellikle öz bakım ve günlük yaşam becerileri noktasında sorunlarının olması ve bakım veren ebeveyne bağımlı olması ebeveynin diğer çocuklarıyla vakit geçirememesine neden olmaktadır. Otizm spektrum bozukluğuna sahip bireyin koçluk uygulamalarından yararlanma süreciyle birlikte bahsi geçen sorun alanlarında değişim meydana gelmektedir. Bu noktada katılımcı ebeveynlerden E2 ve E5; katılım koçlardan K1 ve K3 şunları ifade etmiştir:

‘‘Tabi ki diğer çocuğumla daha çok vakit geçirdim. Çünkü o gerçekten ilgi istediğini hissettim, onun da ilgiye ihtiyacı olduğunu hissettim. Eksiklerimiz varmış ona karşı. Ona üzülüyorum başka bir şeye değil zaten. Onunla ben ilk defa (diğer çocuğuyla) İstanbul'a geziye gittim ve hatta nasıl diyeyim size bir adalara geziye gittim ve çocuğumla vakit geçirdim ya. İlk defa ya, tek başımıza, onsuz, A..’sız. O çok güzel bir diyalog oldu bizim için.’’ (E2).

‘‘Kızıma zaman ayırabildim. Evde çocukla yapamadığım zorla yaptığım işleri daha kolay yapabildim. Kendime yürüyüş zamanım kitap okuma zamanım oldu. Biraz daha kafamı dağıtmak için, nefes alma mola gibi düşünün. Bu bir mola. Anne için bir mola.’’ (E5).

‘‘Çocuk koçluk uygulaması sırasında becerilerini öğreniyor ya. Artı öz bakımını öğreniyor, öfkesi azalıyor, disiplini öğreniyor, birlikte hareket etmeyi öğreniyor. Tabii ki aile içerisinde büyük bir mutluluk. Çünkü kardeşiyle paylaşmayı öğreniyor. Yemeğini paylaşıyor bir şeyini paylaşıyor. Beraber aktivite yapıyor. Aile mutlu oluyor çünkü bir otizmli bireyi kurtarmak bütün aileyi kurtarmak demektir. Hatta bütün biraz daha geniş ebeveyn takımını da kurtarmak demektir. Dede, babaanne, anneanne ve büyükbaba gibi. Ve bu durumda ne oluyor, aileye büyük bir katkısı var.

130

Doğru olan koçluk sistemidir. Ama eğer koç doğru ilgilenmezse çocuk zaten o koça tepki verir.’’ (K1).

‘‘Düşünsene çocuğunla uğraşıyorsun altını değiştiriyorsun bezliyorsun bilmem ne. Tuvalet alışkanlığı kazandırmışsın, artık çocuk evde kendi başına tuvaletine gidiyor. Hiç bir sıkıntısı yok. Elini yüzünü yıkıyor. Böylelikle annenin veya babanın işte ona harcadığı zamanı. Birbirlerine veya daha iyi bir şekilde iletişime geçiyorlar.’’ (K3).

Otizm spektrum bozukluğuna sahip çocuğuna bakım veren ebeveynler koçluk sistemiyle birlikte diğer çocuklarına daha fazla vakit ayırdıklarını, etkinlikler yaptıklarını ve diğer sorumluluklarını rahat yapabildiklerini belirtmişlerdir. Bu durum üzerinde otizm spektrum bozukluğuna sahip çocuğun koçla vakit geçirmesi ve bakım veren ebeveynin bir süre bu sorumluluktan uzaklaşmasının etkisi bulunmaktadır. Katılımcı koçlar otizm spektrum bozukluğuna sahip bireyin koçluk sistemiyle birlikte öfke nöbetlerinin azalması ve problem davranışların söndürülmesinin neticesinde kardeşleriyle paylaşımlarının arttığını ve eşler arasındaki iletişimin geliştiğini ifade etmişlerdir. Bu durum üzerinde günlük yaşam becerileri ve öz bakım becerileri kazandırılmasının da etkili olduğu belirtilmiştir. Katılımcı koçlar, çocuğun kazanımlarının aile ve akrabalarını rahatlattığını aktarmıştır. Koçluk sistemiyle otizm spektrum bozukluğuna sahip bireyde gelişen becerilerin ve sosyal hayata koçuyla birlikte katılımı; ebeveynlerin birbiriyle olan ilişkisini, ebeveynlerin diğer çocuklarına ilgisini, kardeşler arası ilişkileri olumlu yönde etkilemektedir. Aile içi iletişimde artış sağlanmaktadır. Koçluk sistemi, ailenin otizm spektrum bozukluğuna sahip bireyle sosyal aktivitelerini arttırmaktadır. Koçluk sistemiyle birlikte aile bireyleri otizm spektrum bozukluğuna sahip bireyle daha fazla sosyal hayata katılmaktadır. Katılımcı koç bu noktada K3 şunları ifade etmiştir:

‘‘Şey oluyor yani. Dışarı çıkabiliyorlar, en önemlisi de o. Bekleme çalışmaları, komut alma çalışmaları normalde markete gidemeyen insanlar markete gitmeye başlıyorlar. Parka gitmeye başlıyorlar, sinemaya gitmeye başlıyorlar ve sosyal aktiviteleri artıyor. Böylelikle mutlu oluyorlar ailelerde.’’ (K3).

Ailenin otizm spektrum bozukluğuna sahip çocuğuyla birlikte aktivite yapabilmesi aile içi sistemlerde oluşan sorunları azaltmaktadır. Koçluk uygulamalarıyla birlikte aile bireyleri otizm spektrum bozukluğuna sahip çocuk ile daha uyumlu hale gelmektedir. Çocuktaki gelişim tüm aileyi etkilemektedir. Otizm spektrum bozukluğuna sahip bireyin

131

aile bireyleri dışında biriyle nitelikli vakit geçirmesi, aile bireylerinin psikososyal iyilik halini arttırmaktadır.

3.3.2.2. Otizm Spektrum Bozukluğunda Koçluk Sisteminin Aile Üzerindeki