• Sonuç bulunamadı

Eyâlet, Arapça'da “idare etmek, icrâ etmek” anlamına gelen iyale kelimesinden

27Feridun, Emecen, İlk Osmanlılar ve Batı Abadolu Beylikleri Dünyası , 2. Baskı, İstanbul 2012, s. 81. 28Şehabettin Tekindağ, Son Osmanlı-Karaman Münasebetleri Hakkında Araştırmalar, , İstanbul 1963, s. 64. 29Cemal Kafadar, “ Cem- Bayezid Mücadelesinin Öteki Yüzü” (Röportaj: Kansu Şarman), Atlas Tarih Sayı 48,

İstanbul 2017, s. 52.

30Tekindağ, Son Osmanlı-Karaman, s. 7. 31Baykara, “Konya” s. 185.

8

türemiştir32. Osmanlı Devleti'nde, taşradaki en büyük merkezi birim olan eyaletler, ilk

dönemlerde beylerbeyi kelimesi ile anılmıştır.33

Osmanlı Devleti'nde idari merkezlerin oluşumu, devletin topraklarının genişlemesiyle paralellik göstermiştir. Devletin idari yapısı, merkeze bağlı eyaletlerden oluşmaktadır. Kuruluş döneminde Rumeli ve Anadolu eyaletleri olmak üzere iki eyalet mevcuttu. 1467'de Fatih Sultan Mehmed tarafından Karamanoğulları'na son verilince, Karaman Eyaleti kurularak, eyalet sayısı üçe çıkmıştır. Karaman Eyaleti'nin yönetiminde Fatih'in iki şehzadesi (Mustafa ve Cem Sultan) görev aldıktan sonra 1514'de Hüsrev Paşa Karaman beylerbeyi tayin edilmiştir.34 Daha sonra Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarında

yapılan fetihler bu eyâletlerin artmasına neden olmuştur.

Eyaletler, kendi içlerinde sancak, nahiye, kaza ve karyelere ayrılmaktadır. Eyâletleri idare eden devlet adamlarına beylerbeyi veya mir-i miran 35denilmiştir.36 Beylerbeyi sultanın

taşradaki en büyük temsilcisidir. Görev sahası içerisinde nizamı korumakla ve vergileri toplamakla yükümlüdür. Taşrada ehl-i örf'ün en yetkili isimi olan beylerbeyinin karşısında daima taşra dengelerini korumak için ehl-i şer'den bir kadı bulunmuştur.

Eyaletlerin bir alt birimi sancaklardır. Aynı zamanda eyalet merkezi, beylerbeyinin oturduğu paşa sancağı olarak anılmaktadır. Sanc kelimesinde türeyen sancak kelimesi, ucu sivri direk üzerinde olan bayrak anlamında kullanılsa da, kelime kökü itibari ile delmek, saplamak, dikmek anlamlarına gelmektedir.37

Kelime “idari birim” olarak Osmanlı Devleti zamanında kullanılmaya başlamıştır. Osmanlı Devleti’nin bu kelimeyi idari birim olarak neden kullandığı hakkında elimize her hangi bir bilgi olmamakla birlikte, hükümdarlık alametlerinden biri olan sancak aynı zamanda sultanlar tarafından taşrada görevlendirilen beylere görevleri icabı verilirdi.38 Aynı

zamanda bir şehir, himaye altına alındığı zaman, o şehire sancak dikildiği gibi, teslim olması istenilen şehirin de sancağını teslim etmesi istenilirdi. Sancağın teslim edilmesi şehrin teslim olduğu anlamına gelmektedir. Tüm bunlardan dolayı Osmanlıların sancak kelimesini idari bir birim olarak kullandıkları düşünülmektedir.39

32Halil İnalcık, “Eyalet” DİA C. 11, İstanbul 1995, s. 548.

33I. Murad, lalası Şahin Paşa'yı Rumeli'deki beylere kumandan olarak tayin etmesiy ile beylerbeyliği kavramı ortaya çıktı. İlhan Şahin, “Sanacak” DİA, C. 36, İstanbul 2009, s.98.

34Halil İnalcık, “Eyalet”, s. 550.

35İlerleyen zaman diliminde Vâli ünvanını da alacaklardır. Nitekim bizim incelediğimiz defterde Karaman vâlisi olarak anılmaktadırlar.

36İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, C. 2, 10. Baskı Ankara 2011, s. 581. 37Jean. Deny, “Sancak” İA, C. 10, İstanbul Tarih?, s. 188; Şahin, “Sanacak” s. 97.

38Osman Gâzi, Karacahisar'ı aldıktan sonra, kendisinin bölgede bey olarak görevlendirilmesine binaen Anadolu Selçuklu hükümdarı III. Alaaddin tarafından sancak gönderilmiştir. Bk. Mehmed Neşri, Aşiretten İmparatorluğa Osmanlı Tarihi, (Çev. Necdet Öztürk), İstanbul 2011, s. 59.

9

Sancaklarda, devletin sınırlarının genişlemesine paralel olarak artış meydana gelmiştir. Her sancağın başında bir sancakbeyi bulunurdu. 16. Yüzyılda 30 civarında eyalet ve 500 civarında sancak vardır.40 Gerek eyalet olsun, gerek sancak olsun devletin

genişlemesi veya toprak kaybetmesi rolünü düşündüğümüz zaman, eyâlet ve sancakların sınırlarının yoğun olarak değiştiği bölgeler genelde sınır bölgeleri olduğunu söyleyebiliriz.

18. Yüzyılda ayânların taşrada ağırlıkları ve nüfusları artınca, vâliler ayânlarla iş birliği yapmak zorunda kalmıştır. Merkez, bu gücü kırmak için eyaletlerde ve sancaklarda bir takım değişiklere gitmiştir. Bu dönemde devlet, bünyesinde artan vezir sayısınana mukabil paşa ve vezir payeli devlet adamlarını vâli olarak atanmıştır. Bunlardan bir kısmının da görevleri yenilenmiştir. Ancak bu durum ayânların gücünü kırmaya yetmemiştir.41 18.

Yüzyıldaki tevcihât prosedürünü sistematik bir tarzda ortaya koymaya çalışan Orhan Kılıç, yüzyıl içerisinde, farklı tarih aralıklarında, eyâlet ve sancaklardaki vezir ve mîr-i mîran payeli devlet adamlarını tespit etmiştir.42

18. Yüzyılın ortalarına gelindiğinde vezir rütbeli eyalet ve sancak beylerinin oranı mir-i miran rütbeli eyalet ve sancak beylerinin oranına çok yaklaşmıştır. Karaman Eyaletin'de de 18. Yüzyılın büyük bir bölümünden 19. Yüzyılın ilk yarısına kadar vezir rütbeli devlet adamları yönetilmiştir.43

Karaman Eyâleti'ndeEyaletlerin, sancakların ve sancaklara bağlı kazaları sayıları zamana göre değişiklik arz etmektedir. 1531-1831 yılları arasında Konya Eyaleti'nin sancaklarında büyük bir değişiklik göze çarpmamaktadır. 1520-1530 yılları arasında İç-il, Karaman Eyaleti'ne bağlıyken, Kıbrıs'ın fethi ile birlikte İç-il, Kıbrıs'a, 1631-32 yılları arasında da Alaiye Sancağı Karaman Eyaleti'ne bağlanmıştır.44

18. Yüzyılın ikinci yarısında Pürçüklü kazasının kendi isteği ile Alaiye'ye bağlandığını biliyoruz. Netice itibariyle Tanzimat dönemine kadar Konya'da ortalama 14 kaza vardır. Çeşitli belgelerde kaza isimlerinin sayısı 17'e kadar da çıkarılmıştır.45Bu

Kazaların altı tanesi merkezden atanan bir voyvodanın idaresinde, Esb- Keşan Hassı Mukaatasına bir de Bozkır Maden-i Hümayuna bağlıydı.46

Sancaklarda sonra kazalar gelmektedir. Osmanlı Devleti’nde idari birim olarak

40Şahin, “ Sancak” s.99. 41İnalcık, “Eyalet ” s.550.

42Orhan Kılıç, “18. Yüzyılda Osmanlı Eyalet ve Sancak Tevcihatının Sistematik Tetkiki”, XV. Türk Tarih Kongersi, Ankara 11-15 Eylül 2016, Ayrıbasım C.4, 1. Kısım, Ankara 2010, s.1026-1044.

43Muhiddin Tuş, Sosyal ve Ekonomik Açıdan Konya, (Ankara Üniversitesi) Yayınlanmamış Doktora Tezi, Ankara 1993, s. 21,22.

44Bayram Ürekli, “Osmanlı Döneminde Konya’nın İdari Taksimatı” Konya Ansiklopedisi, C. 5, Konya 2013, s. 278.

45Tuş, Sosyal ve Ekonomik s. 13, 17. 46Tuş, Sosyak ve Ekonomi, s. 17.

10

adlandırılan kazaların başında merkezden direk kazaskere bağlı olan bir kadı görevlendirilmiştir. 17. Yüzyıldan itibaren timâr sisteminin önemini kaybetmesiyle kazalar idari birim olarak ön plana çıkmaya başlamış, ve sayıları artmıştır. 17 ve 18. Yüzyıllarda kazalar, kadıların gösterdikleri imkana göre tasnif edilmiştir. Nahiyeler ise kazaların alt birimlerini oluşturmaktadır..47

Karaman Eyaletine bağılı Sancak, Nahiye ve Kaza isimleri Yusuf Küçükdağın Lale Devrinde Konya adlı doktora çalışmasında şu şekildedir.48

Karaman Eyaleti Sancakları Konya Sancağı'nın Kazaları Konya Nahiyeleri Konya Niğde Aksaray Kırşehir Beyşehir Akşehir Kayseri Konya İnsuyu Bayburd Turgud Karısözü Gaferyad Belviran Aladağ Pirlevganda Larende Kureyş Eski-il Ereğli Sahra Sudirhemi Hatunsaray Said-ili49

Benzer Belgeler