• Sonuç bulunamadı

ORTANIN SOLUNDAN DEMOKRATİK SOLA

BÖLÜM 2: ORTANIN SOLU HAREKETİNİN GELİŞMİ

4. Ekonomik ve sosyal konular

2.5. ORTANIN SOLUNDAN DEMOKRATİK SOLA

1965 yılında Ortanın Solu ile CHP, siyasi yelpazedeki yerini saptarken; toplumun her kesimine dönük programıyla, Sosyal Demokrasi yönünde bir açılımı gerçekleştiriyordu. Bu açılımla birlikte, “CHP, artık eskisi gibi her eğilimi, her çıkar

199 Erol Tuncer ile 20 Şubat 2006 tarihinde Ankara’da yapılan görüşme. Tuncer, bu durumun en

kümesi içinde barındıran, barındırabilen bir siyasal kuruluş olmaktan çıkıyor; toplumdaki köylü kentli emekçilere, daha hızlı ve daha eşit bir kalkınma isteyenlere ve bunların davasını paylaşan aydınlara kısaca sol güçlere dayanan bir parti oluyordu.”200 Bu açıdan Ortanın Solu iktisadi ve sosyal düşünceler tarihi içinde sol bir hareket, bir tepki ve değişimin ifadesidir.201 Ortanın Soluyla CHP, “demokratik

düzene bağlı, sosyal ağırlığı olan bir parti olduğunu ilan etmiştir.”202

Ayşe Ayata ile yapılan görüşmede Ayata; Dünya’da “Left of Center”203 diye bir akım olmadığını, bu anlamda akışkan ve niteliği belli olmayan pragmatik bir yapısı olduğunu söylemiştir.204 Ertuğrul Günay’da 1974’te Demokratik Solun tüzüğe girmesini teklif eden Cahit Angın ve Kemal Okyay’dan bizzat dinlediğine göre Demokratik Sol tanımının tercih edilmesinin ana nedeninin sola daha açık olması olduğunu aktarmıştır.205 Sonuçta akışkan ve pragmatik yapı evrilerek dönüşmüştür.

Faruk Erginsoy ise Demokratik Sol tanımından önce kullanılan Sosyal Demokrasi tanımından vazgeçilmesinin ana nedeninin batıdan farklılaşmak olduğunu ve bu nedenle Türkiye’ye özgü özellikler taşımakla birlikte Demokratik Sol ismini Fransa’da yayınlanan La Leur Démocratique’den tercüme ile aldıklarını söylemiştir.206

Ortanın Solunun Sosyal Demokratik karakteri, 1961 Anayasası’nın sosyal devlet ilkesine dayanmaktadır.207 Bu anlamda Ortanın Solu, batının Demokratik Solundan farklı değildir. Demokratik Sol her alanda özgürlüğü geliştiren ve uluslar arası alanda barışı esas alan bir karakter taşır.208 Demokratik Sol özü gereği halkı düşünen bir kavramdır ancak; halkın Demokratik Solu desteklemesi önemlidir. Halktan güç almayan bir sol hareket başarılı olmayacaktır bu nedenle yeni bir akım

200 Ülman-Yücekök, a.g.m.

201 Cahit Talas, “CHP Gerçek Hüviyetine Dönecek mi?”, Forum, Sayı 301, 15 Ekim 1966. 202 Hayrettin Uysal, “Dönemeçteki CHP”, Forum, Sayı 301, 15 Ekim 1966.

203 C.H. Dodd, a.g.m.’de bu şekilde kullanmıştır.

204 Ayşe Ayata ile 21 Şubat 2006 tarihinde Ankara’da yapılan görüşme. 205 Ertuğrul Günay ile 22 Şubat 2006 tarihinde Ankara’da yapılan görüşme. 206 Faruk Erginsoy ile 28 Aralık 2006 İstanbul’da yapılan görüşme.

207 Ceyhun Atuf Kansu, “Sosyal Demokrasi Üzerine”, Özgür İnsan, Sayı 4, Eylül 1972. 208 “Ortanın Solu”, Forum, Sayı 294, 1 Temmuz 1966.

olan Demokratik Solda izlenmesi gereken genel ilkeler vardır. Bu ilkelerin varlığı Demokratik Solun başarısı için gereklidir. Bu ilkeler;209

• “Bu akım içinde kavram kargaşalığı ve slogan kördöğüşü olmamalıdır. • Hareketin kurumsal temelini boş ve sahipsiz kabul edip, günümüze dek

oluşturulan düşünce doğrultusuna ters düşen görüşleri harekete temel almak isteyenler olabilir. Yeni akım, böylelerini en kısa süre içinde ortaya çıkarıp, kendi dışında bırakacak kadar güçlü ve kararlıdır.

• Demokratik sol hareketin başarısı, yöneldiği sınıfların ve tabakaların uyumlu

eylemine bağlıdır.

• Hareketin içinde hata yapanlar olabilir. Bu durumda yapılacak şey hatanı

yapanı eleştirmek ve doğruyu göstermektir. Bunun için ne küskünlük, ne uzak durma olmamalıdır.

• Özeleştiri ancak demokratik işleyiş içinde yapıcı olabilir. Örgüt disiplini

özeleştirilerin örgütün belirli organlarında, örneğin yetkili genel kurullarında, yapılmasını şart koşar.

• Sosyal demokrat hareket içinde tutarlı gelişimi sağlayan temel koşullardan

biri, özeleştiri ile birlikte, yetkilerle ve yetkililere gösterilecek saygı ve disiplin olmalıdır.

• Mutluluğunu demokratik sola bağlamış kitlelerin, aydınların ve yöneticilerin

yükselişi ancak hareketin genel yükselişi ile olur.”

CHP, 1974’ten sonra programı ve tüzüğü ile de Demokratik Sol bir karakter kazanmıştır. Ancak Partinin geçirdiği değişimde yukarıda belirtilen genel ilkeler çerçevesinde hareket etmesi mümkün olmamıştır. Siyasi ortamın buna izin vermemesinin yanı sıra, CHP içinde parti içi mücadele olumlu bir şekilde sonlandırılamamıştır. Elbette, parti içi demokrasinin sağlıklı işlediği partilerde tartışmaların ve değişimlerin olması doğaldır. Ancak Atatürk ve İnönü’nün parti içinde sahip olduğu güçten sonra Ecevit, parti içi gruplar tarafından yenilmesi kolay bir rakip olarak görülmüş ve parti içinde iktidar olma mücadelesi partiye çok zarar vermiş; Demokratik Sol ilkelere de gölge düşürmüştür.

CHP’nin Ortanın Solu ile başlayan Sosyal Demokratlaşma süreci sağ ideolojilerin ağırlıklı olduğu Türk siyasetine bir denge getirmiştir. Hareketin kısa sürede kazandığı başarılar kalıcı olmasa da sol ideolojilerin demokrasiler için vazgeçilmez bir denge unsuru olduğu Türkiye’de de anlaşılmıştır. CHP, bu değişimle Soğuk Savaşın sol ideolojileri baskı altında tuttuğu bir dönemde Türk Siyasetinde Solu meşrulaştırmıştır.

Ortanın Solu politikası, ideolojik bir söylem olarak ortaya çıkarak ve ikinci bölümde açıklanan süreçten geçerek içerik olarak doldurulmuştur. Teorik olarak bu şekilde gelişen Ortanın Solu; bu gelişimi esnasında Sosyal Demokrat niteliğini kazanmıştır. Bu niteliğin ortaya konmasından sonra da, Ortanın Solu teorisyenleri, iki nedenle Demokratik Sol tanımını kullanmaya başlamışlardır:

1. Marksist köklerle bağlantı kurmamak ve Türkiye’ye özgü bir tanımlama yapabilmek

2. Demokratik Sol’un tanım olarak daha ucu açık ve sola daha meyilli bir kavram olması.

Bu açıdan 1980’de CHP kapatılana kadar kullanılan Demokratik Sol tanımını Ortanın Solu deyiminin bir devamı olarak düşünüyor ve 1974–1980 sürecinde Demokratik Sol deyimi ile bir sisteme oturtulan Halk Sektörü ve Köykent kavramlarını özellikler içerisinde değerlendiriyorum.

“Ortanın Solu, demokrasi için Burjuvazinin varlığını zorunlu saymakla

birlikte, sermaye dâhil bütün üretim faktörlerini kamu yararı adına, özel girişkenliği ulusal ekonominin ihtiyaçları ve sosyal amaçlar çerçevesinde denetim altına alınıp sınırlandırılan bir devletçilik anlayışıdır. Bu açıdan Ortanın Solu;

- Halkın refah ve güvenliğini geciktirici ve adaleti bulmak bakımından, sosyal

adaletçi ve sosyal güvenlikçidir.

- Toplum yapısını mümkün olan en yüksek hızla değiştirerek, kendi insanlık ve

halkçılık anlayışına uygun duruma getirmek yönünde hareket eden ilerici, devrimci ve reformcu bir anlayıştır.

- Liberalizmle aşırı sol arasında iki yönlü bir set görevi gören siyasal sistemin

adıdır.” 1

1 Muzaffer Sencer, Türkiye’de Siyasal Partilerin Sosyal Temelleri, Geçiş Yayınları, İstanbul, 1971,

göstermektedir ki Ortanın Solu geniş bir çerçeve içerisinde çok yönlü bir teori olarak pek çok özelliğe sahiptir ve özellikler tek boyutlu değildir.