• Sonuç bulunamadı

BİRİNCİ BÖLÜM 1.Ormancılık ve Turizm

1.1. Ormancılık ve Ormanın Tanımı

Ormancılık; toplumun orman ürünlerine ve hizmetlerine olan gereksinimlerini sürekli ve optimal olarak karşılamak amacıyla biyolojik, teknik, ekonomik, sosyal, kültürel ve yönetsel çalışmaların tümünü kapsayan çok yönlü ve sürdürülebilir bir etkinlik olarak tanımlanmaktadır. Diğer bir deyimle ormancılık, biyolojik ve teknik özelliğinin yanında ekonomik, sosyal, kültürel ve yönetsel boyutu ön planda olan bir orman kaynakları yönetim mesleği olarak algılanmaktadır.13

Bir başka kaynakta ormancılık; orman kaynaklarına toplumun refahı doğrultusunda bilinçli müdahale etmektir. Bunu yaparken, toplum taleplerini, ormancılık sektörünün diğer sektörlerle, bölgeyle ve makroekonomik yapıyla olan ilişkilerini, ülke ve sektör kısıtlarını dikkate almak, parasal faydaları diğer faydalarla dengelemek, ekonomik, sosyal ve biyofizik sonuçları farklı olan alternatifler üretmek ve çok ölçütlü karar verme tekniklerini kullanarak aralarından seçim yapmak, çağdaş ormancılık anlayışının gereği olduğu şeklinde ifade edilmektedir.14

Ormancılık, orman ekosistemlerin deki karşılıklı ilişkilerin incelenmesi ve ekosistemin devamının sağlanması amacıyla doğmuştur. Ormancılığın faaliyetleri orman ekosisteminde başlayıp, üretim süreci sonunda ekosistem dışında da devam etmiştir. Bu bağlamda ormancılık, dar anlamda ve geniş anlamda ormancılık olarak

13 İ. Eraslan, (1983): Ormancılık Bilgisi, İ.Ü.Yayın No:3146, Orman Fak. Yay. No:343.İst. ss. 2-4.

14 DPT (2001): 8. Beş Yıllık Kalkınma Planı Ormancılık Özel İhtisas Komisyon Raporu, Dpt. Yay no: 2531 Ankara, s.3.

sınıflandırılmıştır. Dar anlamda ormancılık, orman sınırları içerisindeki ormancılık ya da orman işletmeciliği olarak isimlendirilmektedir.

Orman işletmesi; ormana ve ürünlerine olan ihtiyacı doğrudan doğruya ve dolayısıyla devamlı şekilde karşılamak amacıyla, hudutları belli ormanlarda üretim faaliyetinde bulunan iktisadi ünite olarak tanımlamıştır.15 Orman işletmeleri diğer işletmeler gibi iktisadi bir ünite olmasına karşın, kendine has bir takım özelliklere sahiptir. Bu özellikler, kuruluş yeri özellikleri, fonksiyonel özellikleri, faaliyetlerine ilişkin (idare süresine) özellikler ve ekonomik özellikler olarak 4 gruba ayrılmıştır.

Orman işletmeleri kuruluş olarak geniş alanlara kurulurlar, arazi yapısı çok engebelidir. Bir çeşit arazi işletmesi olduklarından doğaya açıktırlar ve doğal şartlardan oldukça etkilenirler. Fonksiyonel olarak diğer işletmeler mal veya hizmet üretimi yaparken, orman işletmeleri mal ve hizmet üretimini bir arada gerçekleştirmektedir. Orman işletmeleri odun üretimi yönünden 20-200 yıl arasında değişen uzun bir üretim sürecine (idare süresi) sahipken, karlılık çoğu zaman ikinci plandadır. Orman işletmelerinde üretim sürecinin uzunluğu yakın planda kar amacı taşıyan, özel sektör işletmecileri tarafından tercih edilmemeye neden olmaktadır.

Orman işletmelerine yatırılan kapital, istenildiği zaman bir başka alana devir edilmemekte, üretim talebe göre ayarlanamamaktadır. Ayrıca, ürün olgunlaştıktan

15 F. Fırat, (1971): Ormancılık İşletme İktisadı, İ.Ü. Yay No:1541, Orman Fak Yay No:156.İst. s.37.

sonra hasat etme zorunluluğu yoktur.16 Ekonomik olarak orman işletmeleri kapital yoğun işletmelerdir. Orman işletmelerinde kapitalin % 75-80’ini dikili ağaç serveti oluşturmaktadır. Orman işletmeleri verimlilik ve karlılık bakımından diğer işletmelerinden farklı olduğu gibi karlılık ve verimlilik düşüktür. Bu durumu etkileyen en büyük faktör ise yetişme ortamı faktörleridir.17

Ormancılık sektörü ürettiği pek çok mal ve hizmetlerle kendisi dışındaki pek çok sektöre girdi vermektedir. Yani pek çok sektöre alt yapı oluşturmakta, hazır arz yaratarak etkin faaliyet göstermelerini sağlamakta, dolayısıyla makro amaçlara ulaşmada ve sosyo-ekonomik yapıyı geliştirmede (istihdam, katma değer yaratma vb.) önemli bir sektör görünümündedir. Bu özelliği nedeniyle ileri bağlantıları yüksek bir sektördür. Buna karşılık diğer sektörlerden pek az girdi aldığı için geri bağlantıları düşük bir sektördür.18

Ormancılık sektörü girdi-çıktı ilişkileri ya da teknoloji ve ölçek yönünden esnek olan, dolayısıyla stratejik ve taktik nitelikli bir sektördür. Ormancılık, ulusal kalkınma planlarına göre tarım sektörü içinde bir alt sektör olarak yer almaktadır.

2000 yılı birincil ve ikincil orman ürünlerinin ve hizmetlerinin bilançolara yansıyan parasal değerlerine göre yapılan hesaplamalarda ormancılık sektörünün GSMH’ye katkısı % 0,4 bulunmuştur.19 Ancak, diğer sektörlere bedelsiz veya düşük bedelle verilen girdilerden doğan sübvansiyonlar da dikkate alındığında bu pay % 2 düzeyine

16 M. Miraboğlu, (1983): Ormancılık İşletme İktisadı, İ.Ü. Yayın No:3143,Orman Fak Yayın No:340.İst..

17 DPT (1990): 6. Beş Yıllık Kalkınma Planı Ormancılık Özel İhtisas Komisyonu Raporu, Dpt . Yayın no: 2201, Ankara.

18 U. Geray (1998), a.g.e. s.25.

19 M. Konukçu, (2001): Ormanlar ve Ormancılığımız, Dpt . Yayın no: 2630, Ankara, s.32.

ulaşabileceği belirtilmektedir. Buna bilançolara yansımayan ot, yaprak, su, bal, reçine vb. odun dışı ürünler eklendiğinde gerçek katkı payı bulunmuş olacaktır.20

Ormancılık sektörü, pazarı olan ya da olmayan, ancak yerine başkalarının ikame edilmesi mümkün olmayan pek çok mal ve hizmet üreterek büyümeye ve kalkınmaya destek olmaktadır. Türkiye’de ormancılık sektörünün kalkınmaya etkisi parasal etkilerinden daha çok parasal olmayan ve yaşam kalitesine ve sürdürülebilir kalkınmaya dönük etkilerinden kaynaklanmaktadır. O nedenle de kalkınmanın sürdürülebilirliği ormanların sürdürülebilir yönetimine bağlıdır. 21

Ormancılık sektörünün ürünü yakacak odunun, toplam enerji bilançomuz içersindeki payı % 10, konutlardaki enerji tüketimindeki payı ise % 37’dir. Bu bağlamda ormancılık sektörü yılda yaklaşık 3,5 milyon ton fuel-oil e eşdeğer bir enerji katkısı sağlamaktadır.22

Ormancılık sektörü doğal yaşamın ve biyolojik çeşitliliğin korunmasında önemli bir işleve sahiptir. Keza ülkemizde önemli olan erozyonun önlenmesi, su rejiminin düzenlenmesi, toplum sağlığı, iklimi düzenleme, çevresel, rekreasyon, turizm vb. kolektif faydaları nedeniyle önemli ve vazgeçilmez bir sektör olmasının yanında yaklaşık sekiz milyon orman köylüsünü içinde barındıran ve dolayısıyla sosyo-ekonomik baskılardan fazla etkilenmekte olan bir sektördür.23

20 U.Geray (1998), a.g.e, s..25.

21 U. Geray (1998),a.g.e. s.24.

22 U. Geray (1998), a.g.e. s.26.

23 Dpt (2001), a.g.e. dpt yayın no:2531, ss.1-27.

Ormancılık sektörünün kaynak aktarımı; orman köylüsüne kaynak aktarımı ve diğer sektörlere kaynak aktarımı biçiminde süre gelmektedir. Ormancılık sektörünün amaçları ise;

 Orman kaynaklarını her türlü olumsuz etkilere karşı korumak,

 Toplumun orman kaynaklarından beklentilerinin çok yönlü, sürdürülebilir, sürekli ve dengeli olarak karşılanması için, bu kaynakları katılımcılık, etkenlik ve adil paylaşımcılık ilkeleri içerisinde;

teknik, ekonomik, sosyal ve kültürel icaplara göre verimli ve iktisadi bir şekilde yönetmek ve işletmek,

 Orman kaynaklarının fonksiyonel özellikleri esas alınarak, bunlardan sağlanacak mal ve hizmet üretimi ile kolektif faydaları (istihdam yaratma, erozyonu önleme, toplum sağlığı vb.) sürekli ve rasyonel bir biçimde artırmak,

 Yeni ormanlar kurmak suretiyle orman alanlarını genişletmek,

 Orman kaynakları üzerindeki sosyo-ekonomik baskıları azaltmak amacıyla, kırsal yoksulluğu ortadan kaldırmaya yönelik tedbirleri almak,

 Toprak kaybının önlenmesi ve doğal dengenin korunması için erozyonu önleyici tedbirler almak, orman içi otlak ve meralarda ıslah çalışmaları yapmak, şeklinde özetlemek mümkündür.

İfade edilenlerden, ormancılıkta çok yönlü yararlanmanın zorunluluğu anlaşılmaktadır. Yani sadece maddesel ürünler değil, zamana ve mekâna bağlı olarak ondan daha önemli olan ve çoğu kez değeri para ile ölçülemeyen hizmetler ve faydalar da söz konusudur. Toplumsal faydalar yaratma, iktisadilik, verimlilik,

sürdürülebilirlik, çok yönlü yararlanma vb. ilkeler kârlılıktan daha önemli olduğundan, ormancılığın sermayenin % 3 gibi düşük bir faizle çalıştığı kabul görmektedir. Bu özellik, çok boyutlu karar vermeyi bir zorunluluk haline getirmekte, uzun dönemli, tutarlı ve çok boyutlu planlamanın gereğini ve önemini ortaya koymaktadır.24

Özetle orman kaynaklarını koruma, bu kaynakları işletme, geliştirme ve genişletme biçiminde dile getirilebilecek işlevleri yerine getirmekte olan ormancılık sektörü bu yolla yaptığı yatırım ve harcamalarla bazen doğrudan faydalar, bazen de toplumun tümüne yayılan dışsal faydalar meydana getirmektedir. Kolektif olarak yaşanan bu faydalar, nitelikli ve bol su üretiminden, mikro ve makro klimatik iyileştirmelere, yaşam kalitesinin iyileşmesinden sellerin önlenmesine, insan sağlığı güvenliğinden moral gelişmeye kadar çok çeşitli alanlarda oluşan yaygın fayda akımlarıdır. Bunlar bir toplumun dayanıklılığı ve istikrarlı ve sürdürülebilir gelişimi için vazgeçilemeyecek ve genelde gerçekleşmesi orman kaynaklarıyla mümkün olan faydalardır. 25

Ormanların işlevleri, ekolojik-çevresel, ekonomik-finansal, sosyo-kültürel olmak üzere üç eksendedir. Ormanların bu üç eksende üstlendiği görev ve işlevlerin hepsi birbiri ile etkileşim halindedir ve doğrudan veya dolaylı birbirleri üzerine etkileri söz konusudur. Bu durum, ormanların ekosistem olmasının doğal bir sonucudur. Ormanların gördüğü hizmetler, üstlendiği işlevler ve ürettiği mallar/hizmetler aynı zamanda toplumsal fayda akımları oluşturmaktadır. 2. bölümde bu işlevler açıklanacağından, bu bölümde değinilmeyecektir.

24 M.F. Türker, (1998): Orman İşletmeciliği Ders Notu, K.T.Ü. Orman Fak. Ders Notları Serisi Yayın No: 52 Trabzon s.37.

25 U. Geray (1998) , a.g.e. s. 28.

Yukarıda ifade etmeye çalıştığımız ormanların işlevleri ormanlar üzerinde oluşan baskılar nedeni ile engellenme ile karşı karşıyadır. Ormanlar üzerinde yüzyıllardır süregelen baskı, orman tanımının yeterince iyi bir şekilde yapılmaması ve ormanın ekolojik işlevlerinin toplum tarafından algılanamamasından kaynaklanmaktadır.26

Terminolojik yönden ele alındığında orman Latince kökenli’’Foris’’sözcüğünden oluşmaktadır. İngilizcede ‘’Forest’’, Almancada

‘’Forst’’ ve Fransızcada ‘’Foret’’ sözcükleri ile anılan orman kavramı, tarihsel gelişim içinde önceleri, kendiliğinden yetişen ve her türlü insan yararlanmasına açık bir doğa parçası olarak tanımlanmıştır. Değişen dünyada toplumun ormandan beklentileri de değişmiş ve orman tanımlarında da farklılıklar oluşmuştur. Genel olarak orman tanımı bilimsel ve yasal tanımlar olarak iki gruba ayrılmıştır.27