• Sonuç bulunamadı

Okullardaki Öğrenciler ve Eğitim Süreçleri

2.5. Okullarda Eğitim-Öğretim

2.5.4. Okullardaki Öğrenciler ve Eğitim Süreçleri

İç göçler, öğrenci sayısını belirleyen önemli bir etkendir. Göçler kimi yerlerde okulların kapanması ile sonuçlanmaktaydı. Örneğin İstanbul Dağhamamı Alliance Erkek Okulu, bu semtteki Yahudilerin kentin diğer kısımlarına göç etmesi yüzünden 1893’te kapanmıştır. Aynı semtteki kız okulu da 1895 yılında Yahudilerin daha yoğun olduğu Kuzguncuk’a taşınmıştır.

Galata erkek okulunda okuyan öğrencilerin sayısının nispeten azlığı, çoğu misyoner okulu olmak üzere bu semtte faaliyet gösteren pek çok Batılı okula Yahudi öğrencilerin de devam ediyor oluşuyla ilgilidir. Büyük bir bölümü Galata’da yaşayan İstanbul Aşkenazi cemaati, erkek çocukları için özel bir AIU okuluna da sahiptir. AIU Başkanvekili Salomon Goldschmidt’in bağışlarıyla inşa edilen bu okul, onun adını taşımaktaydı. Yine aynı semtteki AIU kız okulu özellikle büyüktü, çünkü semtteki Aşkenazi ile Sefardi cemaatleri bu okulu birlikte kullanmaktaydılar.

Hasköy ve Balat Okullarının büyüklüğü, İstanbul’daki Yahudi nüfusunun bu semtlerde yaşadığını göstermektedir. Buna karşın küçük bir Yahudi cemaatinin bulunduğu Ortaköy’deki AIU okulu da buna paralel küçüklüktedir. Farklılıklara rağmen bütün okulların öğrenci sayısında 1890’larda büyük bir artış olduğu görülmektedir. Bu dönemde AIU, Türkiye Yahudi cemaatleri içinde gerçek anlamıyla kurumsallaşmıştır.457 Bu dönem sadece Yahudi okulları için değil, misyoner okulları için de bir artış dönemidir. Çünkü Osmanlı Devleti üzerinde yabancı devletlerin baskısı oldukça fazladır. Osmanlı Devleti’nin kapitülasyonlarla dış baskılara maruz kaldığı bu dönemde, bütün Türkiye Katolik ve Protestan misyoner okulları ile donatılmıştır.458

1879 – 1908 yılları arasında, İstanbul AIU okullarında okuyan öğrenci sayıları şu şekildedir.459

457 A. Rodrigue, a.g.e. s.144,145.

458 M. Aydın, “…AIU Okullarının Açılması,” s.18. 459 A. Rodrigue, a.g.e. s.144.

1879 1885 1891 1898 1908 Balat (erkek) 180 142 272 309 359 Balat (kız) - 137 295 340 352 Kuzguncuk (e) - 157 131 254 178 Kuzguncuk (k) - - - 213 201 Dağhamamı (e) 75 106 120 - - Dağhamamı (k) - 64 126 - - Galata (e) 135 119 151 215 235 Galata (k) - 169 292 415 671* Galata Goldschmidt - 152 143 215 250 Hasköy (e) 135 117 241 341 454 Hasköy (k) 100 163 320 447 372 Ortaköy (e) - 80 120 - 269 Ortaköy (k) - 93 137 260 215

İstanbul gibi kozmopolit kentlerde, geleneksel Yahudi okullarında, Alliance okullarında okuyan Yahudi çocuklarının dışında, birçok Avrupa okulunda ve misyoner okullarında okuyan Yahudi çocuklarının da varlığını hesaba katmamız gerekmektedir. Mesela Hasköy’deki İngiliz Protestan okullarında 1906 yılında 490 Yahudi öğrencinin varlığından bahsedilmektedir. Yine 1908 yılında 491 Yahudi öğrenci, İstanbul’da Fransız hükümetince desteklenen Fransız okullarına devam etmekteydi. Bu öğrencilerin 245’i orta dereceli okullarda okumaktaydı. Bütün bunların yanında, Türk okullarında okuyan Yahudi çocukları da vardı. Ancak 1908 sonrası Osmanlı Devleti’nde, devlet okullarında Yahudi çocuklarının sayısının artması gözlense de, bu okullar hiçbir zaman ne AIU okullarına ne de yabancı eğitim veren kurumlara ciddi bir rakip olamamışlardır.460

20. yüzyıl’ın başında Alliance okullarında okuyan öğrenci sayısı 19. 832’dir.461 Bunun 3.280’i İstanbul’da okumaktaydı.462

460 M. Aydın, “…AIU Okullarının Açılması,” s.20. 461 A. Güler, a.g.e. s.142.

2.5.4.2. Sosyo-Ekonomik Durumları ve Eğitim Sonrası Süreçleri

AIU öğrencilerinin toplumsal kompozisyonu, zamana ve yere göre değişmekte ve içinde yaşanılan Yahudi toplumunun özelliklerini yansıtmaktaydı. Öğrenci ailelerinin büyük çoğunluğunun ekonomik durumu kötüydü. Yine de semtten semte farklılıklar görülmekteydi. Örneğin Galata okulları, Hasköy ve Balat okullarına devam eden öğrencilere göre daha zengin ailelerin çocuklarını kendisine çekmiş ve öğretim bakımından daha iyi sonuçlar üretmiştir. İstanbul’un Asya yakasındaki Kuzguncuk ise, öteden beri daha varlıklı bir Yahudi nüfusuna sahiptir.

Alliance öğretmenlerinin merkeze yazdıkları raporlarda, Osmanlı Yahudileri’nin sosyo-ekonomik durumu hakkında bilgi edinmek mümkündür. Paul Dumont, merkeze gönderilen raporların bir kısmını incelemiş ve İstanbul Yahudi cemaati için şu kanaate varmıştır: “Alliance öğretmenlerinin mektuplarını okurken bazı kelimelerin sık sık tekrar edilmesiyle irkilirsiniz. Bu raporları göz önüne aldığımızda sadece birkaç cemaatin durumu farklıydı… 50.000’den fazla yahudinin yaşadığı büyük bir metropol olan İstanbul’da zengin Yahudilerin sayısı Anadolu’dakilere göre nispeten fazlaydı. Zengin bankerler, tüccarlar ve entelektüeller kendilerine has mahallelerde (Pera, Kuzguncuk, Haydarpaşa, Kadıköy) oturuyorlardı. Osmanlı başkentinin iki karakteristik Yahudi varoşu; Hasköy ve Balat, yarı yarıya yıkılmış mezbeleler gibiydi.”463

Yine AIU okul müdürlerince Paris’e rapor edilen istatistiksel verilerde; 1886 yılında erkek okuluna kayıtlı olan 87 Yahudi öğrenciden 50’sinin “çok varlıklı” veya “varlıklı”, geri kalanın da “yoksul” veya “çok yoksul” ailelerden geldiği yazılıdır. Yine aynı raporda kızları kız okulunda okuyan 93 Yahudi ailesinin 36’sı “çok varlıklı”, geri kalanı “yoksul” olarak tanımlanmıştır. Görülüyor ki, aynı semtte dahi okulların toplumsal kompozisyonları farklılık gösterebilmekteydi.464

Yoksulluk, öğrencilerin eğitim sürecini de etkiyordu. Öğrencilerin birçoğu yoksulluk nedeniyle okulu bitirmeden ayrılıyordu. Okulların, özellikle ilk sınıflarının öğrenci sayısı neredeyse her ay sürekli olarak değişiyordu. Aynı kent içinde, ortalama olarak okulda bulunulan süre, semtten semte değişiklik gösterebiliyordu.

463 H. Alkan, a.g.e. s.167,168. 464 A. Rodrigue, a.g.e. s.169.

Mesela 1883–84 eğitim yılı sırasında İstanbul’daki Ortaköy okulundan ayrılan öğrenciler ortalama olarak 1-4 yıllık bir süreyi bu okulda geçirmişlerdi. Aynı yıl, Galata okulu için bu oran 3-4 yıldı. Nispeten zengin bir nüfusa sahip olan Galata semti, Ortaköy’e kıyasla öğrencilerini daha uzun süre okulda tutabilmişti.

Yoksulluk nedeniyle eğitimlerini bırakan öğrencilerin yanında, bir de AIU okullarını birer dil okulu olarak görüp ayrılanlar da vardı. Bunlar Alliance okullarında bulundukları kısa süre içinde öğrenebildikleri kadar Fransızca öğrenip tekrar Talmud Tora’ya dönüyordu. Zaten AIU okuluna gelen pek çok öğrenci, Talmud Tora’da birkaç yıl okumuş olarak geliyordu. Gerekli gördükleri kadar dil öğrendikten sonra öğrenimlerine kaldıkları yerden devam ediyorlardı.

Ayrılan öğrencilerin büyük bir çoğunluğu başka okullarda öğrenimine devam etse de, önemli bir bölümü okulu bıraktıktan sonra Türkiye’nin büyük kentlerinde seyyar satıcılık yapmaya veya dükkanlarda çalışmaya başlamıştır. AIU okullarının bu grup üzerindeki etkisi, onlara okuma yazma ile bir parça aritmetik ve Fransızca öğretmekten öteye geçemediğini göstermektedir.465

Aslında bu öğrencilerin büyük bir çoğunluğu, örgütün çıraklık programına dahil olmak için okulu bırakmıştır. Ticaret ve zanaatla uğraşanların çoğu, AIU okulundaki eğitimlerini tamamlamamıştır. Öğrencilerin çoğu okuma-yazma, aritmetik ve biraz da Fransızca öğrenmek amacıyla okulda kısa bir süre okuduktan sonra hayatlarını kazanmak için iş dünyasına geçmiştir.

AIU’in Türkiye’deki ilk yıllarında kentlerdeki okulların ilk sınıflarından ayrılan öğrencilerin seçtikleri tek yol küçük çaplı zanaat ve ticarettir. Ancak bu durum 20. yüzyıla yakın, öğrenim programlarını bitirip eğitimlerine başka kurumlarda devam eden öğrencilerin çoğunluğa ulaşmasıyla değişmeye başlamıştır. Bir başka okulda eğitime devam etme eğilimi İstanbul’da 1880’lerde belirgin bir hale gelmiştir. Bu gelişme, Türkiye Yahudileri’nin bir kısmının ekonomik durumunun yavaş yavaş iyileştiğinin bir göstergesiydi.

2.6. Hayim Nahum’un İstanbul Alliance Israélite Universelle