• Sonuç bulunamadı

AIU, ilk başlarda çoğu Alsas kökenli olan Paris Rabbinik Okulu öğrencilerine öğretmenlik eğitimi vermiştir. Ancak öğretmenliğe uygun personel bulmada karşılaşılan zorluklar, yeni arayışlara yol açmıştır. Bu nedenle teşkilat, 1867’de Paris’te Ecole Normale Israélite Orientale (Doğu Yahudiliği Yüksekokulu, bundan böyle ENIO) adıyla öğretmen yetiştirecek olan bir okul kurmuştur.390 ENIO (garçons) Doğu Erkek Öğretmen Okulu ve ENIO (filles) Doğu Kız Öğretmen Okulu, Alliance okulları için öğretmen yetiştirmiştir.391

AIU, bu okula sadece Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki kendi okullarından mezun öğrencileri kabul etmiştir. Zeki öğrenciler, öğrenimlerinin sonunda bir sınava alınmakta ve sınavı geçtikleri takdirde öğretmen olarak yetiştirilmek üzere AIU’in Paris’teki bu okuluna gönderilmekteydi.

Sınav, sadece Fransız dilinde öğretilen konuları, özellikle Fransız edebiyatı, Fransa tarihi ve coğrafyasını kapsamaktaydı. Sınav kağıtları Paris’te okunmaktaydı. Sınav sonucu kabul edilen genç erkek ve kızlar Paris’e, erkekler Auteuil Israélite ortaokuluna, kızlarsa Boulevard Bourdon, sonra Versailles okuluna gönderilmekteydiler. Öğrenimleri 4 yıl sürmekteydi. Eğitimin tamamı Fransızca idi. Ayrıca İbranice birkaç önbilgi ve pedagojinin birkaç büyük ilkesi de öğretilmekteydi.392 Fransızcanın iyi öğrenilmesi, ENIO’e kabulü

kolaylaştırmaktaydı.

389 İ.P. Haydaroğlu, a.g.e. s.74 390 A. Rodrigue, a.g.e. s.115.

391 A. Galanti, Türkler ve Yahudiler, s.200. 392 H. Nahum, a.g.e. s.112,113.

Öğrenciler, öğrenim süresinin sonunda bütün Fransız ilkokul öğretmenlerinin mesleğe başlamadan önce almak zorunda oldukları bir diploma olan ‘brevet élémentaire’ sınavına girmek zorundaydı. Kızlar da aynı programı takip etmiştir ancak İbraniceyi seçimlik bir ders olarak okumuşlardır.

Öğretmenler, 4 sene sonunda Alliance ideolojisi ile yoğrulmuş olarak onun yayıcısı olmaktaydılar. 18 yaşına geldiklerinde doğdukları şehirden oldukça uzakta olacak olan, Akdeniz havzasındaki AIU okullarında (Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da393) yönetici veya öğretmen olarak görevlendirilmekteydiler. Tayinler tamamıyla Paris Merkez Komitesi’ne bağlıydı.

Osmanlı arşivinden elde edilen bir bilgi, AIU tarafından İstanbul Alliance okullarına tayin edilen müdür ve öğretmenlerin ne şekilde kabul edildikleri hususuna açıklık getirmektedir. 16 Şaban 1327 (2 Eylül 1909) tarihli belgeye göre; Devlet-i aliye tebaasından ve Paris Darülfünun muallimlerinden Madam Semah imzasıyla verilen bir arzuhalde, Galata Alliance Kız Mektebi müdireliğinin kendisine verildiğini; öğretmenliklerine İngiliz tebaasından Fransızca öğretmeni Madam Tarathano ve Alman tebaasından Grosman ve Osmanlı tebaasından Madmazel Feraci ve Avusturya tebaasından İşinfer ve Osmanlı tebaasından Fenizi ve Elgazi ve Rejin Sevi adlarındaki öğretmenlerin tayin edildiklerini bildirerek, bu mektep için izin istenmektedir. Bu husus için ne yapılacağının sorulması ve öğretmenlerin ahval ve hüviyetlerinin tahkiki için durum Zabtiye Nezareti’ne bildirilmiştir. Okula müdür ve öğretmen olarak seçilmiş olan bu kişilerin, herhangi kötü bir halleri olmadığı Beyoğlu mutasarrıflığınca Zabtiye Nezareti’ne bildirilmiş, o da durumu Maarif Nezareti’ne aktarmıştır. Müdür ve öğretmenlerin memuriyetlerinin tasdiki meclis tarafından uygun görülmüştür. İdare tarafından defter-i mahsusasına kaydedilmeleri, söz konusu kişilerin görevlerinin tasdiki ve ruhsatının o şekilde düzeltilmesi için Maarif Meclisi’ne evrak gönderilmiştir. Müdür ve öğretmenlerin isimleri defter-i mahsusasına kayıt olunmuş ve dosyasıyla saklanmak üzere evrak odasına gönderilmiştir.394

393 A. Rodrigue, a.g.e. s.117.

Belgeden anlaşıldığı kadarı ile AIU tarafından İstanbul’a tayin edilen müdür ve öğretmenler, görevlerine başlamak için Maarif Nezareti’nden izin almak durumundaydılar. Zabtiye Nezareti, okula tayin edilen yeni müdür ve öğretmenlerin sabıka gibi herhangi bir kötü halleri olup olmadığını araştırmaktaydı. Uygun görüldüğü takdirde isimleri defter-i mahsusasına kayıt olunarak memuriyetleri tasdik edilmekteydi.

AIU’in öğretmen kadrosunun büyük bölümü Osmanlı Devleti’ndeki Sefardi toplulukların içinden çıkmıştır. Eğitmen kadrosu içinde İspanyolca konuşan Yahudiler çoğunluktaydı. Örneğin 1869 ve 1925 yılları arasında öğretmen olarak görev yapmak üzere ENIO’den mezun olmuş 430 kız ve erkeğin yüzde 60’ını, bugünkü Türkiye, Yunanistan ve Bulgaristan sınırları içinde kalan bölgelerden gelenler oluşturmaktaydı. Çünkü ana dili Yahudi İspanyolcası olan öğrenciler, temelde Latin kökenli bu dil sayesinde Fransızcayı diğer öğrencilerden daha kolay öğrenmekteydiler. Ayrıca bu dili bilmek de okula kabul edilmek için vazgeçilmez bir şarttır. Öte yandan, okullar özellikle Sefarad Yahudisi cemaatlerin bulundukları bölgelerde konuşlanmıştır. Bu nedenle öğretmenlerin çoğunluğunun bu yerlerden gelmesi doğaldır.395

Müfredat programına ilişkin olarak Paris Merkez Komitesi ile öğretmenler arasında görüş ayrılıkları çıksa da, ikisi arasında 20. yüzyılda görülen bir iki istisna dışında herhangi bir ideolojik farklılık yoktur. Öğretmenler de Merkez Komitesi gibi taşıdıkları misyona yürekten inanmaktaydılar.

Hem Merkez Komiteleri hem de öğretmenler yaptıkları işi misyonerlerinkine benzetmekteydiler. Sonraları Merkez Komiteleri’nin genel sekreterliğini yapacak olan Narcisse Leven’a göre öğretmenler, ilerlemenin misyonerleriydi.

AIU içinde bir kariyer elde etmek, bunu seçenler için toplumsal konumunu bir hayli yükseltmek anlamına gelmekteydi. Çoğunlukla yoksul ailelerden gelen öğretmenler, gönderildikleri yerde saygın bir mevkiye gelmek istemekteydiler. Batının bütün prestijini taşıyan bir örgütle bağlantılı olmak, AIU öğretmeninin

özellikle küçük topluluklarda önemli bir şahsiyet konumuna yükselerek yönetici zümre içinde bir yer sahibi olmasını sağlamaktaydı. Kadınlar açısından AIU öğretmeni olmanın bir devrimden aşağı kalır yanı yoktu. Ortadoğu ve Kuzey Afrika’nın ataerkil toplumları içinde gelenekleri tarafından sımsıkı kuşatılmış bir biçimde yaşayan genç Yahudi kadınlar için AIU öğretmeni olmak, bağımsızlığa açılan tek çıkış yoluydu.396

Alliance’ın yenileştirmeye çalıştığı Doğulu Yahudi dünyasında doğmuş olan ama Batı’da Alliance’ın kurumlarında yetiştirilen öğretmenler, zamanı geldiğinde gönderilen bölgede Alliance’ın ideolojisini yaymakla görevli kişiler haline dönüşmüşlerdir.

2.4.2. Müdür ve Öğretmenlerin Teşkilattaki Yeri

İstanbul’da açılan AIU okullarıyla birlikte bütün AIU okulları, kendileri de bu okullardan yetişmiş ve yine örgütün Paris’teki ENIO okulunda meslek eğitimi almış öğretmenlerin idaresi altındaydı.397

Paris ile AIU okullarının kurulduğu farklı farklı merkezler arasındaki ilişki bir yerden ötekine değişiklik göstermekte ve büyük ölçüde de bu merkezlerde görev yapan öğretmenlerin kişiliğine, yeteneğine ve kafa yapısına bağlı olarak gelişme kaydetmekteydi. Her okulu, Paris’ten gönderilen müdür idare etmekte ve belli dersleri okutmaktaydı. Büyük okullarda idari işlerde yardımcı olmak üzere o merkezde eğitilmiş bazı personelin yanında, yine Paris’ten gönderilen başka öğretmenler de görev yapmaktaydı.

Okul müdürleri örgüt açısından kilit rol oynayan insanlardı. Örgütün politikasını uygulamaya sokan, bölgedeki gelişmeleri Paris’e rapor eden ve Merkez Komitesi’nin görüşlerini bölgeye aktaran hep okul müdürleriydi. Oldukça faal olan okul müdürleri, cemaati genel olarak ilgilendiren konular üzerinde Türk yetkililer ve yabancı konsoloslarla görüşerek aracı rolü de oynamaktaydılar. Dolayısıyla Alliance okullarının bulundukları bölgelerdeki başarıları, doğrudan okul müdürlerine bağlıydı.

396 A. Rodrigue, a.g.e. s.117. 397 a.g.e. s.XVIII.

Merkez Komitesi, cemaat üyelerini kaynaştırmak adına; Mahalli Komite, Okul Komitesi ve Okul Müdürü olmak üzere kendi içinde bir iş bölümü yapmıştı. Buna göre “Mahalli Komite”, örgüte üye kaydetmekten ve örgüt lehine propaganda faaliyetlerinde bulunmaktan sorumluydu. “Okul Komitesi”, okulun mali işleriyle uğraşmak ve onun sağlıklı bir şekilde işlemesini sağlamak durumundaydı. “Okul müdürü” ise, sadece pedagojik alanla ilgilenmeliydi.398

Ancak teoride bu şekilde bir sistem yapılsa da, uygulamada farklılıklar olmaktaydı. Pek çok yerde bu komiteler ya hiç oluşturulamadı ya da kısa ömürlü olmuştur. Kimi yerlerde okul komiteleri müfredata müdahalede bulunmakta, bu da komitenin okul ve Paris’le sürtüşme içine girmesine yol açmaktaydı. Yetkiler net belirlenmemişti. Devamlı kişisel, eğitimle ilgili ve mali konular üzerinde çatışmalar yaşanmaktaydı. Böyle olunca tüm insiyatif okul müdürüne geçmiş ve müdürler baş aktör konumuna geçmişlerdir. Paris Merkez Komitesi de okul müdürlerine her konuda güvenmekteydi.

2.5. Okullarda Eğitim-Öğretim