• Sonuç bulunamadı

3.5. Verilerin Analizi

3.5.2. Nitel Verilerin Analizi

Nitel araştırmaların yaklaşımı, tasarımı ve verileri farklı olduğu için verilerin analizindeki geçerlik ve güvenirlik için farklı ölçütler kullanılır. Nitel araştırmalarda araştırmacılar, yaptıkları gözlemin doğruluğuna bakarlar. Bu nedenle, güvenirlik çalışılan ortamda meydana gelen her şeyi veri olarak kaydetmektir. Nitel bir çalışmada detaylı alan kayıtlarının alınması, araştırma ekibi tarafından doğru ve kapsamlı bilgi sağlaması, doğruluk için alan notlarının katılımcılar tarafından incelenmesi, ses ve görüntü kayıtlarının tutulması, resimlerin çekilmesi, katılımcılardan alıntı yapılması ve alıntıların ekleme yapılmadan olduğu gibi verilmesi güvenirliği artırmaktadır (Büyüköztürk vd., 2013: 245).

Nitel araştırmalarda iç geçerlik araştırmacının belirlediği kategorilerin ve yorumların gerçekleşen doğrularla örtüşmesine ve gerçeği yansıtmasına bağlıdır. Bu sebeple araştırmacı tarafından bulgular, verilerin elde edildiği ortama bağlı değerlendirilmiş ve kendi içinde tutarlık ve anlamlılık gösterip göstermediği veri analizde dikkate alınmıştır.

Nitel araştırmada dış geçerliği sağlama konusunda Miles ve Hubermman (1994) (Akt: Yıldırım ve Şimşek, 2008) belirlemiş olduğu özellikler dikkate alınmıştır. Buna göre, araştırma örneklemi, başka örneklemlerle karşılaştırma yapabilecek düzeyde ayrıntılı olarak tanımlanmış ve örneklem genellemeye izin verecek ölçüde çeşitlendirilmiştir. Bu sayede okuyucular araştırma sonuçlarını kendi deneyimleriyle ilişkilendirebilirler.

Araştırmada, odak grup görüşmelerinde nitel araştırmalardaki güvenirliği ve geçerlik sağlama yolları dikkate alınmıştır. Maksimum çeşitlilik örneklemesi yöntemiyle (Yıldırım ve Şimşek, 2008) coğrafya öğretmen adayları arasından seçilen beş katılımcıyla TÖDGP öncesi ve sonrası olmak üzere iki odak grup görüşmesi yapılmıştır. Aynı gruplarla, ikişer odak grup görüşmesi yapılmasının temel amacı, deneysel müdahalenin öğretmen adaylarının ölçme ve değerlendirmeye ilişkin algıları üzerindeki etkisini nitel veriler aracılığıyla ortaya koymaktır.

Yarı yapılandırılmış sorular sorularak öğretmen adayları ile yapılan odak grup görüşmeleri video kamera ile kaydedilmiştir. Daha sonra kaydedilmiş olan görüntülerde yer alan sözel veriler, yazıya dökülmüştür (Ek-7). Görüşmenin güvenirliği artırmak için en uygun yol olan üye kontrolü (Büyüköztürk, 2012) öğretmen adaylarına uygulanmıştır. Bu yöntemde görüşmeye katılan öğretmen adaylarına kayıtlar izletilmiş, tutulan notlar okutulmuş, kayıtların yanlışsız ve eksiksiz olduğu doğrulanmıştır.

Yıldırım ve Şimşek (2008)’e göre, betimsel analizin son aşamasında, düzenlenen veriler tanımlanmakta ve gerekli yerlerde doğrudan alıntılarla desteklenmektedir. Buradan hareketle, coğrafya öğretmen adayları ile yapılan odak grup görüşmelerinden elde edilen veriler bulgular bölümünde, nicel verileri desteklemek amacıyla doğrudan alıntılar yapılarak kullanılmıştır.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

BULGULAR

Bu bölümde, araştırmanın problemine yönelik geliştirilen alt problemlere ve denencelere ilişkin toplanan verilerin çözümlenmesi ile elde edilmiş olan bulgulara yer verilmiştir.

4.1. Birinci Alt Probleme İlişkin Bulgular

Araştırmanın birinci alt problemi “Coğrafya öğretmenliği anabilim dalında öğrenim gören 4. sınıf öğretmen adaylarının uygulanan TÖDGP ile tamamlayıcı ölçme ve değerlendirme bilgileri açısından eğitimin uygulandığı öğrenciler lehinde anlamlı bir fark var mıdır?” şeklinde ifade edilmiştir. Bu problemi test etmek için deney ve kontrol gruplarının başarı testi son test puan ortalamaları, Tablo 4-1' de karşılaştırılmıştır.

Tablo 4-1: Grupların TÖDB Testi Son Test Sonuçlarının Karşılaştırılması

Test Grup n X Ss t p

Deney 18 38,00 2,38

Başarı sontest

Kontrol 18 28,72 5,84 6,24 , 000

Elde edilen sonuçlara göre deney ve kontrol gruplarının başarı testi son test puan ortalamaları arasında anlamlı bir fark bulunmaktadır (t=6.24, p<0.001). Buna göre, deney grubunun son test puan ortalamaları kontrol grubununkine göre anlamlı bir şekilde daha yüksek bulunmuştur.

Tablo 4-2’de, deney ve kontrol gruplarının kendi içinde başarı testi ön test ve son test puan ortalamaları karşılaştırılmıştır.

Tablo 4-2: Grupların TÖDB Testi Ön Test ve Son Test Sonuçlarının Karşılaştırılması

Grup Testler n X Ss t p Başarı öntest 18 27,83 2,383 Deney Başarı sontest 18 38,00 2,376 -23,252 ,000 Başarı öntest 18 28,39 5,260 Kontrol Başarı sontest 18 28,72 5,839 -,718 ,483

Elde edilen sonuçlara göre, deney grubunun son test puan ortalamaları anlamlı bir şekilde ön test ortalamalısına göre daha yüksek bulunmuştur. Diğer yandan, kontrol grubunun ön test ve son test puan ortalamaları arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır.

Elde edilen nicel bulguları, nitel verilerle desteklemek amacıyla öğretmen adaylarıyla TÖDGP öncesi ve sonrasında toplam iki kez odak grup görüşmesi yapılmıştır. Bu görüşmelerde öğretmen adayların bilgi düzeyini ortaya koymak amacıyla iki soru sorulmuştur.

Birinci soru “Ölçme ve değerlendirme kavramları sizce ne anlama geliyor? Coğrafya eğitiminde ölçme ve değerlendirmenin önemini açıklarmısınız?”şeklindedir.

Öğretmen adaylarından S:‘‘Ölçme yaptıklarını değerlendirme, tartmadır. Değerlendirme ölçmeden sonra gelir. Öğrencinin yaptıkları, sınıf ve okul içinde iletişimi, tutumu ve davranışları, yazılı sınavlar ölçmeye konu olan unsurlardır. Eğitim ve öğretimde ölçme önemlidir. Bizler öğretmeniz çocuklara bir şeyler öğretmeye çalışıyoruz. Çocuğun öğrenip öğrenemediğini, bunda çocuğun ve bizim payımızı anlamak için ölçme ve değerlendirme yapılması önemlidir.” şeklinde,

Öğretmen adaylarından H:“Ölçme, elimizdeki bir veriye göre bir sonucu değerlendirmedir. Mesela bir sınav kâğıdını bir cevap anahtarına göre okuma ölçmedir. Değerlendirme ise üniversite sınavı gibi bir yere yerleştirmeye yönelik yapılan sınavlardır. Eğitim de ölçme ve değerlendirme sayesinde ön öğrenmelerin tam olarak yapılıp yapılmadığı görülür. Böylece üst eğitim kurumlara yerleştirmelerde

yapılır.’ ‘şeklinde yaptıkları açıklamalarda, ölçme ve değerlendirme kavramlarını tam olarak ifade edemedikleri görülmektedir.

Öğretmen adaylarından E: “Ölçme ve değerlendirme eğitim de olmazsa olmazdır. Şöyle ki göreve başladıktan sonra karşımıza çıkan 30-40 kişilik bir sınıfta, öğrencileri ölçme ve değerlendirme sayesinde tanırız. Öğrencilerimize anlattığımız bilgiyi ne kadar verebildik, ne kadarını aldılar ne kadarını almadılar gibi sorulara ölçme ve değerlendirme yoluyla cevap bulabiliriz. Yani ölçme ve değerlendirme öğrencilerimize verdiğimiz bilginin geri dönüşümünü almaktır. “ açıklamasıyla ölçme ve değerlendirme kavramlarını tanımlamamış, fakat eğitimdeki önemine vurgu yapmıştır.

Ancak TÖDGP uygulaması sonrası aynı katılımcılarla yapılan ikinci görüşmede, öğretmen adayları konuya ilişkin;

Öğretmen adayı S: “Ölçme herhangi bir durum yada niteliğin sayılarla sembollerle ifade edilmesidir. Değerlendirme ise bu ölçüm sonuçlarına göre varılan yargı veya hüküm vermedir. Eğitim ortamında ölçme sonuçlarına göre eğitim planımıza yön veririz. Ölçme ve değerlendirmede sayesinde öğrenciyi bir bütün olarak ele alırız. Bu sayede öğrenci bize, bizde öğrenciye geri bildirimler sağlarız .“şeklinde,

Öğretmen adayı H: “Ölçme ve değerlendirme eğitimde vazgeçilmezdir. Ölçme bir nitelin sayı ve sembollerle ifade edilmesidir. Bu verilerle göre bir ölçüte dayanarak değerlendirme yapılır. Değerlendirme ne kadar not verme gibi gözükse de aslıda sadece bir puanlama değildir. Eğitimde hedeflenen unsurlardan biri başarıdır. Başarılı

başarısız ifadeleri yapılan değerlendirmeye göre ifade edilir.”şeklindeki

açıklamalarında çok daha net ölçme ve değerlendirme kavramlarını tanımladıkları görülmektedir.

Görüşmede ki ikinci soru: “Coğrafya öğretim programındaki yapılandırmacı yaklaşım nedir? ve yapılandırmacı yaklaşımının ön gördüğü ölçme ve değerlendirme tekniklerden hangilerini biliyorsunuz? “şeklindedir. Birinci görüşmede, bu soruya, Öğretmen adayı S: “Ben bu programdan önce liseden mezun oldum. Bu yüzden programın uygulanışını görmedim. Buradaki eğitimimiz de yapılandırmacı yaklaşıma çok değinilmedi. Ama şu anki ders kitapları incelediğimde, daha çok öğrencinin ön planda olduğu bir yaklaşım olduğunu düşünüyorum.” şeklinde, Öğretmen adayı M:”

Geleneksel yaklaşımda sınıf ortamında yapılan anlatımlar bence coğrafya bilimi için yetersiz bu yüzden yapılandırmacı yaklaşımda coğrafya eğitiminin, arazi uygulamaları ve deneysel çalışmalara yer verildiğini amaçladığını düşünüyorum. Bu yaklaşımdaki ölçme ve değerlendirme yaklaşımları hakkında ise yeterince bilgim yok.”şeklinde açıklamalar yapmışlardır.

Bu açıklamalarda öğretmen adaylarının yapılandırmacı yaklaşımla ilgili bilgilerin yetersiz olduğu görülmektedir.TÖDGP ‘dan sonraki ikinci görüşmede ise TÖDGP’ın olumlu etkileri verilen açıklamalara yansımıştır. Şöyle ki;

Öğretmen adayı S: “Daha önceden yapılandırmacı yaklaşıma göre coğrafya eğitimi almadığımı belirtmiştim. TÖDGP da coğrafya dersi programını birlikte inceledik. Daha önce ders planı hazırlamıştım ama programı incelemek hiç aklıma gelmemişti. TÖDGP eğitim sürecinde öz değerlendirme, akran değerlendirme, portfolyo nedir öğrendim. Yapılandırmacı yaklaşımda bütün öğrencileri değerlendirmeye yönelik farklı tekniklerin olması ve öğrencilerin değerlendirme sürecine dahil edilmesi bence zaten olması gerekenmiş.”şeklinde,

Öğretmen adayı M: “Ben bir coğrafyacı olarak gezi-gözlem yöntemini arazi çalışmaların temeli olarak görüyorum. Bu süreçte öz ve akran değerlendirme kullanılmalı çocuğun kendisini değerlendirmesi, kendi keşif sürecini ortaya koyması ne yapıp yapamayacağını görmesi adına gereklidir. Ayrıca akran değerlendirme birbirleri hakkında neler düşündüğünü ortaya çıkarır. “şeklinde,

Öğretmen adayı E: “Yapılandırmacı yaklaşımın temel amacı ölçme ve değerlendirme sürecine öğrenciyi dahil etmektir. Değerlendirme, öğrencinin gözünden çıkmış kendisi öğretmen gözüyle ve arkadaşları nazarında nasıl değerlendiriyor dönüşmüştür. Coğrafya öğretiminde tamamlayıcı ölçme ve değerlendirme teknikleri kesinlikle kullanılmalı diye düşünüyorum. “şeklindeki açıklamalarında yapılandırmacı yaklaşımın öngördüğü tamamlayıcı ölçme ve değerlendirme araçlarını ifade etmişlerdir. Ayrıca, öğretmen adayları ölçme ve değerlendirme faaliyetlerine öğretmen, öğrencinin kendisi ve arkadaşlarınında katılması gerektiğini belirtmişlerdir. Yapılan açıklamalar da kullanılan kavramların ilk görüşmede kullanılmadığı göz önüne alınırsa,TÖDGP’nın konuya ilişkin öğretmen adaylarının bilgi düzeyleri üzerindeki etkisi daha iyi anlaşılacaktır.

Şonuç olarak elde edilen nicel ve nitel verilere göre deney grubunda uygulanan TÖDG programının var olan programa göre, öğrencilerin tamamlayıcı ölçme ve değerlendirme araçlarına ilişkin bilgi düzeyini arttırdığı tespit edilmiştir.