• Sonuç bulunamadı

1.3. Araştırmanın Amacı, Araştırma Problemi ve Alt Problemler

2.1.3. Değerlendirme

Değerlendirme en genel anlamıyla ölçümlerden sonuç çıkarma ve ölçülen birey yada nesneler hakkında bir değer yargısına varmak olarak tanımlanır. Her değer yargısı kesinlikle bir ölçme sonucu ile ölçütün karşılaştırılmasına dayanır (Tekin, 1993: 39). Bu anlamda değerlendirmenin tanımında öne çıkan iki önemli kavram ölçme sonuçları ve ölçüttür. Bireyler yada objeler hakkında yapılan değerlendirmelerle ulaşılan sonuçların doğruluğu, bu öğelere ve bu öğelerin karşılaştırılmasıyla yapılan değerlendirmelerle ulaşılan sonuçların doğruluğu, bu öğelere ve bu öğelerin karşılaştırılmasıyla yapılan değerlendirme işleminin doğru yapılmasına bağlıdır (Atılgan, vd., 2011:350).

2.1.3.1. Değerlendirme kavramının öğeleri

Ölçme sonuçları: Herhangi bir niteliği gözledikten sonra, o özelliğin bireyde yada nesnede bulunuş derecesine göre verilen sayı yada sembollerdir. Bireyler yada objeler hakkında yapılacak değerlendirmenin doğruluğu, ölçme sonuçlarının hatalardan arınıklığına (güvenilir) ve ölçme amacına hizmet etme (geçerli) derecelerine bağlıdır. Güvenilir ve geçerli olmayan ölçme sonuçlarına dayalı olarak yapılan değerlendirmenin doğruluğu tartışmalı olur (Atılgan, vd., 2011:350).

Ölçüt: Ölçüt, elde edilen ölçme sonuçlarına göre ölçülen özellik ya da özellikler bakımından birey ya da nesneler hakkında karara varmak için belirlenen referans ya da eşik noktası /noktalarıdır (Atılgan,vd., 2011: 350).

Bir ölçüte, “ölçme sonuçlarının yorumlanmasını kolaylaştıran ve böylece değer yargısına ulaşmaya yardım eden bir referans çerçevesi” olarak bakılabilir (Turgut ve Baykul, 2012). Değerlendirme süreçlerinde kullanılan iki tür ölçütten söz edilebilir. Bunlar mutlak ölçüt ve bağıl ölçüttür.

Ölçüt üzerinde değerlendirme yapılacak grup henüz bir ölçme işlemine tabi tutulmadan, bütün grup için kesin ve standart olarak belirlenen bir eşik değer ise, buna mutlak ölçüt adı verilir (Atılgan,vd., 2011; Gronlund, 2006; Tekin, 1993)

Mutlak ölçüt gruba bağlı değildir. Değerlendirmeye konu olan birey ya da nesneler diğer birey ya da nesnelerden etkilenmez. Örneğin, “100 üzerinden 60 puan ve üzerinde alan bireyler başarılı sayılacaktır” şeklinde belirlenen bir ölçüt, henüz ölçme işlemi yapılmadığı ve sınav puanlarından etkilenmediği için mutlak ölçüttür.

Bağıl ölçüt, ölçme işlemi sonrasında, ölçme sonuçlarına dayalı olarak elde edilen bir ölçüttür. Ölçüt grubun ortalama başarısı gibi grubun başarısından çıkarılan bir norm değer ise bağıl ölçüt adını alır. Ölçme sonuçları belli bir gruba ait olacağından belirlenen bağıl ölçüt başka bir grup için kullanılamaz (Atılgan, vd., 2011; Tekin, 1993). Uygulanan bir başarı testi sonrasında “sınıfın elde ettiği test sonuçlarına ilişkin aritmetik ortalamanın üzerinde puan alanlar başarılı sayılacaktır” şeklinde belirlenen bir ölçüt, ölçme sonuçlarına ve gruba doğrudan doğruya bağlı olduğu için bağıl ölçüttür.

Değerlendirme sürecinde daha önceden değişmez standartlar olarak belirlenen mutlak ölçütün kullanıldığı değerlendirme türüne mutlak değerlendirme adı verilir. Mutlak değerlendirme sürecinde yeterli sayılabilecek başarı düzeyine değerlendirme yapan birey karar verecektir. Bu değerlendirme türünde belirlenecek başarı düzeyi ve standartlar, bireyden bireye ve zamandan zamana değişeceği için, bu değerlendirme türüne göre verilen puanlar arasında kıyaslama yapmak yanlış olacaktır. Bu değerlendirme türünde, bireylerin kişisel özellikleri (yetenek, ilgi vb.) dikkate alınmamaktadır. Bu nedenle, herhangi bir konu üzerinde önceden belirlenen bir

standartla yapılacak mutlak değerlendirme, o konuda yetenek düzeyi düşük olan bireyler için dezavantajlı bir durum oluşturacaktır (Brookhart, 1999).

Değerlendirme sürecinde grubun ortalama başarısı gibi bir değer kullanılarak belirlenen bağıl ölçütün kullanıldığı değerlendirme türüne bağıl değerlendirme denir. Bu değerlendirme türünde, başarı düzeyi, üyesi bulunduğu grupla kıyaslanarak belirlenir. Bu nedenle, bireyin içinde bulunduğu grubun performans ya da başarısı birey için verilecek kararlarda oldukça etkili olmaktadır.

Kullanılan ölçüt türüne göre mutlak ve bağıl olarak ikiye ayrılan değerlendirme, yapıldığı amaca göre; (1) tanıma-yerleştirmeye dönük değerlendirme, (2) biçimlendirme -yetiştirmeye dönük (formative) değerlendirme ve (3) düzey belirlemeye dönük (summative) değerlendirme olarak üçe ayrılabilir (Semerci, 2011: 9).

1. Tanıma-yerleştirmeye dönük değerlendirme: Öğrenim süreci öncesi yapılacak ölçme ve değerlendirme işlemleri daha çok öğrencilerin yeteneklerinin, ilgilerinin, hazırbulunuşluk düzeylerinin ve bir önceki öğrenme düzeyinde edinmeleri gereken bilgi, beceri ve tutumları ne ölçüde edindiklerini belirlemek amacıyla yapılır .

Bu değerlendirme türü iki soru üzerinde durmaktadır. Bunlar ; “Öğrenciler öğretim programına başlamak için gerekli olan becerilerin ne kadarına sahiptir? ve öğrenciler öğretim programında planlanan çıktıların ne kadarını daha önceden gerçekleştirmiştir?” şeklindedir. Değerlendirmede bilişsel, duyuşsal ve psiko-motor alandaki davranışlar ile psikolojik ve çevresel etkenlere bakılır (Karaca, 2010: 24) Bu tür değerlendirmenin amacı, bireyi mevcut davranışları yönünden tanımak ve bu özelliklerine uygun düşen program biçimine karar vermektir. Öğrencileri tanıma ve yerleştirme amacına hizmet eden bu değerlendirme türü için; tutum ölçekleri, ilgi envanterleri, kişilik testleri, özel ve genel yetenek testleri, kelime işlemleri ve okuduğunu anlama testleri, problem çözme testleri, hazır bulunuşluk testleri vb. testler kullanılır. Bu tür testlerin hazırlanması, hazırlanmış testlerin kullanılması ve değerlendirilmesi uzmanlık gerektirmektedir (Popham, 2003; Gronlund, 2006).

2. Biçimlendirme-yetiştirmeye dönük değerlendirme: Öğretim süreci boyunca yapılan ölçme ve değerlendirmeye biçimlendirmeye yönelik ölçme ve değerlendirme denir.

Bir eğitim sürecinin sonunda oldukça çok sayıda davranışın kazanılmış olmasının beklenmesinden dolayı bu kadar çok sayıdaki davranışın ölçülmesi amacıyla hazırlanacak bir ölçme aracı, her davranışı kapsama alamayacağı için uygulanabilir değildir. Bu nedenle, ölçme ve değerlendirme işlemleri, öğretim sürecinin belli zamanlarında, kısa aralıklarla yapılmalıdır. Birkaç konunun işlenmesinin ardından yapılabilecek ölçme ve değerlendirme, izleme ya da ünite testleri adı verilen ölçme araçları ile yapılmaktadır. Bu tür testlerin belli aralıklarla kullanılması öğrenmede kalıcılığın kontrolü anlamında da oldukça önemlidir. (Semerci, 2011: 8-12; Öncü, 1995: 28-34)

3. Düzey belirlemeye dönük değerlendirme: Bireyin yetişme seviyesi ile programın yetiştirme gücü hakkında bir değer biçmeye esas teşkil edecek verilerin elde edilmesi ve kullanılması söz konusudur. Bu değerlendirme türünde amaç bireyler hakkında kararlar almaktır.”Hedef-davranışlara ya da kazanımlara ne kadar ulaşıldı?”, “Hangi öğrenciler bir sonraki ünite ya da derse ilerlemelerine olanak verecek etkinliklerde belli düzeyde ustalaştılar?” ve “Her öğrenci hangi düzeye ulaştı?” soruları bu değerlendirme türüyle yanıtlanmaktadır. Çıktıların (başarıların) değerlendirilmesi anlamına gelen bu değerlendirme türünde, genellikle başarı testleri adı verilen testler kullanılmaktadır (Tekin, 1993: 24).