• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 3: NESRU’L-CUMÂN’IN SECİʻ ÖZELLİKLERİ

3.6. Nesru’l-Cumân’da Seciʻ

İbn Korkmaz âyetleri tefsir ederken seciʻ sanatını kullanmıştır. Ele aldığı âyetlerin tefsirine geçmeden önce o âyet grubunun üslûb özelliği hakkında çoğunlukla iki, nadiren de üç- dört fıkralı seciʻli cümleler yazmıştır. Daha sonra âyetleri tefsir ederken de bütün cümlelerini seciʻ kullanarak tefsir etmiştir. Tefsirin en bariz özelliği eserin baştan sona seciʻli yazılmış olmasıdır. Âyetlerin üslûb özelliklerini seciʻli ifadelerle anlatması, başka tefsirlerde bulunmayan ve müfessire özgü bir tarzdır.

Müellif, seciʻ fıkralarını genellikle ikili bazen de üç, dört ve daha fazla fıkralı seciʻler hâlinde kaleme almıştır. Kafiyeye büyük önem vermiştir. Fıkranın son kelimesinin vezin uyumuna bazen riâyet etmiş fakat bazen kafiye uyumuyla yetinmiştir. Seciʻ sanatının bütün inceliklerini eserinde icra etmiştir. Bazen iki kelimelik kısa seciʻlerle meramını ifade ederken bazen de 4-5 kelimelik cümleler kurmuştur. 10 ve daha fazla kelimeden oluşan fıkraları yok gibidir. Uzun cümleler kurmak zorunda kaldığında virgül yerine geçen fâsılalarda seciʻi sağlamaya çalışmıştır. Hâli, mürassaʻ, mutarraf ve muşattar seciʻli fıkralar yazarak ses ahengini oluşturduğu fıkraları, müsikal bir estetik kazanmıştır. Tarsiʻ sanatını uyguladığı seciʻleri de vardır. Bediʻ ilminde eser yazacak kadar birikimli olan müfessir seciʻ sanatının inceliklerini ifadelerine yansıtmıştır.

Seciʻ ile nesir yazmak sanatların zor olanlarındandır. Zira bu sanat ahengi ve ses uyumunu yakalamak için kelime, ifade veya mana tekrarlarına düşmek gibi bir kusuru barındırmaktadır. Kafiye veya vezin bazen mananın önüne geçebilmektedir. Bazen

1316 Ahmed İbn Acîbe eş-Şâzelî, Bahrü’l-Medîd fî Tefsîri’l-Kur’âni’l-Mecîd, thk. Ahmed Abdullah

el-Kureşî (Kahire: Neşreden: Hasan Abbâs Zekî, 1419), I, 55; I, 100; I, 228; I, 235; I, 264; I, 365; I, 534; II, 110; II, 180; III, 165.

1317 Dilaver Selvi, “Ahmed İbn Acîbe el-Hasenî’nin Hayatı, Eserleri ve Tefsirdeki Metodu”, Marife Dergisi,

10/3 (Kış 2010), 269-270; Dilaver Selvi, “İbn Acîbe’nin Hayatı, Eserleri ve Tefsirdeki Metodu”,

Bahrü’l-medîd fî tefsîri’l-Kur’âni’l-mecîd-Kur'an'ın Tefsiri ve Tasavvufi İşâretleri (İstanbul: Semerkand Yayınları,

186

gereksiz uzatmalara düşme riski taşımaktadır. Estetik sağlama çabasıyla konudan uzaklaşma tuzağına düşülebilmektedir. Bu hacimdeki tefsiri göz önünde bulundurulduğunda İbn Korkmaz seciʻ sanatının kususlarından sayılan bu tür tatvîllerden genellikle kaçmayı başarmıştır. Başka eserlerden yaptığı alıntılarda ifade veya kelimelerde yaptığı küçük değişikliklerle seciʻi sağlamaya gayret etmiş, kelime zenginliğini ve sarf ilmine olan vukufiyetini ifadelerine yansıtmıştır.

Tefsirin baştanbaşa seciʻli olması büyük bir meziyettir. Ancak metindeki bütün cümlelerin seciʻli oluşu sanki sanatı sıradanlaştırmakta ve soluklanmadan sürekli seciʻli fıkralar okumak veya dinlemek bıktırma riski barındırmaktadır.

3.6.1. Fıkra Sayısına Göre Seciʻleri

İbn Korkmaz, seciʻ fıkralarını genellikle ikili olarak yazmıştır. Fakat Nesru’l-Cumân’ın hemen hemen her sayfasında iki, üç ve dört fıkralı seciʻler bulunmaktadır.

a) İki Fıkralı Seciʻleri: İbn Korkmaz, çoğunlukla iki fıkralı seciʻler yazmıştır. Onun bu tarzdaki fıkralarına şu ifadeleri örnek verilebilir:

.برلا تيب بلقلا نلَ ،بلقلا يلع لوخدلل ةردق ناطيشلل سيل ذا “Şeytanın kalbe girmeye kudreti yetmez. Çünkü kalp Rabbin evidir.”1318

.بنذلارئابك يف عقاو هدقتعمف ،برلا يلع قح دبعلل نيا نمف “Kulun nerede Hak’ta hakkı olacak! En inançlısı bile büyük günaha bulaşmıştır.”1319

.ريغلا ةبقاع اوريل ،ريسلاب ضرلَا يف اوبرضي نا مهرما مث “Allah, başkalarının akıbetini görmeleri için yeryüzünde gezmelerini emretti.”1320

،ةقرفم ةملوم ،ةدلج ةئام امهنم لكل ،امهدح ةيفيكو ،امهمكحو ينازلاو ةينازلا ركذ مث “Sonra zina eden kadın ve erkeğin hükmünü ve uygulanacak haddin keyfiyetini bildirdi. Onlardan her birine, farklı yerlere olacak şekilde incitici yüz celde vurulacak.”1321

1318 İbn Korkmaz, Nesru’l-Cumân, I, 59b.

1319 İbn Korkmaz, Nesru’l-Cumân, I, 115b.

1320 İbn Korkmaz, Nesru’l-Cumân, II, 26b.

187

.قئلاخلا روهمج نيب هيلع قفتم ،قلاخلا رداقلا دوجوب ملعلا نا ملعاو “Bil ki Kâdir ve Hâlık olan Allah’ın varlığını bilme konusunda varlıkların cumhuru ittifak etmiştir.”1322

b) Üç Fıkralı Seciʻleri: Müellifin üç fıkralı seciʻlerine şu cümleleri örnek verilebilir: ".نوملكت لَو اهيف اؤسخا" :مهتثاغتسا دنع مهباوجو ،نوبذعم دبلَا لوط ،نودلاخ اهيف مهو “Onlar orada ebedi kalacaklardır. Ebed boyunca azap göreceklerdir. Yardım istediklerinde kendilerine verilecek cevap: "Sinin orada! Konuşmayın!”1323 olacaktır.”1324

.ادلَوا و ةبحاصو ،ادادنا هل نولعجت فيك ،تارهابلا مكحلا و ،تاحضاولا ججحلاو ،تارينلا تايلَا هذه دوجو عم “Bu parıldayan âyetlerin, açık delillerin ve göz kamaştırıcı hikmetlerin varlığına rağmen O’na nasıl ortaklar, eş ve çocuklar isnat edersiniz!”1325

،ناوضرلاو ةمحرلا كلئسن ،ناسحلَاو دوجلا اذ اي ،نانم اي ميرك اي مهللا “Ey cömert ve iyiliksever (Allah’ım)! Ey cömertlik ve ihsan sahibi (Allah’ım)! Senden rahmet ve hoşnutluk niyaz ediyoruz.”1326

باوصلا قرط نيكلاسلا ،بابللَا يلوا هلضفب يدان مث .باتكلاو لوسرلاو للهاب اونما نيذلا ،

“Sonra lütfuyla doğruluk yoluna giren, Allah’a, Resul’e ve Kitaba iman eden akıl sahiplerine seslendi.”1327

.مهتاقدص لفاون نم اهريغو ،مهتاكز ضورف نم بجو ام اوجرخاو ،مهتلاص يلع اوماد ءلَؤه يا “Yani bunlar namazlarına devam ettiler. Zekâtlarındann farz olan kısmını çıkarıp verdiler. Onun dışında da sadakalarının nafile olanını verdiler.”1328

c) Dört ve Daha Fazla Fıkralı Seciʻleri: Nesru’l-Cumân’ın hemen hemen her sayfasında dört ve dörtten fazla fıkralı seciʻler bulunmaktadır. Ancak iki ve üç fıkralı

1322 İbn Korkmaz, Nesru’l-Cumân, II, 221a.

1323 Mü’minûn, 23/108.

1324 İbn Korkmaz, Nesru’l-Cumân, I, 28b.

1325 İbn Korkmaz, Nesru’l-Cumân, 19a.

1326 İbn Korkmaz, Nesru’l-Cumân, II, 55a.

1327 İbn Korkmaz, Nesru’l-Cumân, II, 341a.

188

seciʻlerle kıyaslandığında bu daha az kullandığı bir tarzdır. Müfessirin şu ifadeleri bu türüne örnek verilebilir:

رما دعب ،الله يلع مهلهجب اودرم ،لله مهتدابع هيجوتو مانصلَا ةدابع نع مههوجو فرصو ،الله ديحوتب مهرما يا الله يوقتب لوسرلا .

“Yani onlara Allah’ı birlemelerini emretti. Yüzlerini putlara ibadetten çevirip Allah’a ibadete yöneltti. Resul, Allah’tan korkmayı emrettikten sonra cehaletleri yüzünden Allah’a karşı geldiler.”1329

كبو ،مهرفكب اوبجحف ،مهدلَواب اوزعتساو ،مهلاوماب اونغتساو داج نمع ،مهدلَوابو مهلاومابو ،مهيلع معنا نم ةمعن رف

.مهيلا اهب “Mallarıyla kendilerini müstağni, çocuklarıyla kendilerini güçlü saydılar. Küfürleriyle, onlara nimet verenin nimetine nankörlük ederek, Allah’ın kendilerine bağışladığı evlatlarıyla ve mallarıyla inkâr ettiler.”1330

.اهرتسل اباجح تذختا ،اهئرق نم ،اهرهط ةلاح ناكو ،اهلها نم تجرخ امل ،اهلسغل ءاملا ةبلاط قرشلا اهذابتنا “(Hz. Meryem) yalnız başına yıkanmak için su arayarak doğu tarafına çıkmıştı. Ailesinden ayrılıp gittiğinde, adet olmayıp temizlik dönemindeydi. Kendisini örtmek için bir örtü edindi.”1331 اهضرعتو معنلا نارفك ركشلا دضو ،دافرلَاو فاعسلَا يلع هدادماب لصحيو ،دايدزلَا ركاشلل ردتسيل معنملاركشف نوتأيف ،داصحلا موي يف ،دازلا اوعيض نودحاجلاف ،دابعلا نيب ءوس سابل اهدحاج سبليو ،دافنلاو لاوزلل م موي نيسلف .دانتلا “Nimet verene şükretmek, şükredene nimeti arttırma isteği içindir. Onun vasıtasıyla yardım ve destek elde eder. Şükrün zıddı nimete nankörlüktür. Şükürden yüz çevrilmesi nimetin yok olmasına ve elden çıkmasına sebeptir. Nimeti inkâr edene kullar arasında kötü bir elbise (nam) giydirir. İnkârcılar hasat günü azığı zayi ederler. Kıyâmet günü müflis olarak gelirler.”1332

1329 İbn Korkmaz, Nesru’l-Cumân, II, 97a.

1330 İbn Korkmaz, Nesru’l-Cumân, I, 154b.

1331 İbn Korkmaz, Nesru’l-Cumân, II, 69a.

189

،هارخلَ هلاعفا نيابو ،هايند يف بغرو ،هلَوم كرتو ،هلَوت ام يلع ركشي ملو ،هاطعا ام يلع هدمحي ملو “Allah’ın verdiklerinden ötürü O’na hamd etmedi. Sahip olduğu iktidardan dolayı şükretmedi. Mevlâ’sını terk etti, dünyaya rağbet etti. Fiilleri ahiretine zarar verdi.”1333

3.6.2. Kelime Sayısına Göre Seciʻleri

Müfessir çoğunlukla 2-4 kelimeden oluşan fıkralar yazmıştır. Az sayıdaki kelimeyle ifadelerine ses ve ritim ahengi kazandırmaya çalışmıştır. Bazen peşpeşe gelen fıkraları şiirdeki dörtlük gibi estetik durmaktadır. 4’ten fazla kelimeden oluşan fıkralar yazmaktan da kaçınmamıştır. Ancak fıkradaki kelime sayısı çok olduğunda fıkranın içindeki cümlecikler arasında seciʻ oluşturmuştur. Cümleciklerin arasına virgül de koyarak duraklamayı sağlamıştır.

a) Fıkraları 2 ile 4 Kelimeden Oluşan Seciʻleri: Müfessir, 2 ile 4 kelime kadar olan kısa seciʻli fıkralar yazmayı daha çok tercih etmiştir. Buna dair örnekler şunlardır:

،ةلتعملا هسفن ظوظح نم هبر يلا بره دقو اهتاوهش ريثت يتلا ، يهو ،اهفلأم نع اهعطقف ،اهتاذلو اهتافولأم بلطل ،اهفرخزو ايندلا " :ملاسلاو ةلاصلا هيلع لاق امك عنق نم زع ، عمط نم لذو ".

“Lezzetlerini ve alışkanlıklarını talep etmek için şehvetlerinin cazibesine kapılan hastalıklı nefsinin hazlarından Rabbine kaçmıştı. Onu alışkanlıklarından kopardı. O da dünya ve onun süsleridir. Resulullah’ın (s.a.v.) buyurduğu gibi: “Kanaat eden izzetli olur, tamahkâr olan zelil olur.”1334

لا اهيف لئاولَا تنب دقو ،ةديشملا نوصح

زوجلاو بورخلاو ،زوللاو قدنبلا راجشا اهيفو .ةدرمملا روصقلاو

.

“Önceki toplumlar onlarda sağlam kaleler, muhkem köşkler inşa etmişlerdir. Dağlarda fındık, badem, keçiboynuzu ve ceviz yetişmektedir...”1335

مكحلاو ظعاوملا يف ،قئاقحلا نم هيف انفرص يا درمت نمل يناثلاو ،عاطا نمل لولاا ،ديعولاو دعولاو ،قئاقدلاو

.ديدشلا باذعلاب ،عاضاو

1333 İbn Korkmaz, Nesru’l-Cumân, II, 392b. Daha fazla örnek için bk. I 17b; I, 41a; I, 37b; I, 201a-b; II,

97b; II, 105b; II, 355b.

1334 İbn Korkmaz, Nesru’l-Cumân, I, 37b. Hadisin bu ifadesiyle kaynağı bulunamamıştır.