• Sonuç bulunamadı

I. BÖLÜM

2. ANADOLU‟DA RESĠM SANATININ GELĠġĠMĠNE GENEL BAKIġ

2.3. Neolitik Dönem Resim Sanatı

Anadolu Neolitik Dönem resim sanatında Çatalhöyük duvar resimleri önemli bir yer tutmaktadır. Anadolu platosunda bulanan Çatalhöyük Konya‟nın 52 km. güney doğusunda, çarĢamba çayının kenarında bulunmaktadır.

Höyük, adını kuzey ucundaki çatallanan yoldan almaktadır. Çift höyükten oluĢan Çatalhöyük‟ün esas höyüğü doğudakidir. 13 hektarlık bir alanı kaplayan 450 m. uzunluğunda 275 m. geniĢliğinde bir ovaldir. Ovanın Ģimdiki seviyesinden 17,5 m. yüksekliğinde olmasına karĢın Neolitik Çağ dolgusunun 19 m. ve daha fazlası olduğu düĢünülmektedir. Bazı tabakalarda yapıların duvarlarının 2 m.ye kadar korunduğu görülmektedir. Çatalhöyük Neolitik Dönem‟de, kapladığı alan olarak hem Anadolu‟da

18

hem de Ortadoğu‟daki en büyük yerleĢmedir. M.Ö. 6500-5650 yıllarında iskân gören höyükte bin yıla yakın bir süreyi kapsayan on iki yapı katı düzenli ve kesintisiz bir kültür geliĢimini yansıtır. Mimari ĢaĢılacak derecede kalıplaĢmıĢtır (Mellaart, 2003).

Herhangi bir yapı katında bile planlı bir yerleĢme olduğu anlaĢılmaktadır. Dikdörtgen planlı, olabildiğince dik ve düzgün kenarlı olan evler, ailelerin ihtiyacına göre planlanmıĢtır. Depo gibi ikincil mekânlar gereksinime göre ana odanın çevresinde inĢa edilmiĢtir.

ġekil 8: Çatalhöyük: 1. Evlerin DıĢtan GörünüĢü, 2. Tanrı Ana Heykelcikleri

Çatalhöyük‟ün mimarisinde giriĢler damdandır ve yer seviyesinden giriĢ yoktur. Bunun birincil nedeni savunma için olmalıdır. Burada masif bir duvar örmek yerine yerleĢme damdan girilen evlerin ve siloların kesintisiz devam eden dıĢ duvarları ile çevrilidir (Mellaart, 1988).

Çatalhöyük‟te kerpiçten olan yapıların kendi duvarları vardır ve diğer yapılarla çevrelenmiĢtir. Bu yapı sistemi sayesinde müstakil yapılardan daha uzun süre dayanmaktadır. Odalardaki iç mimari öğeler, duvarlar, tabanlar ve tavanlar bugünde kullanılan ve yörede ak toprak adı verilen beyaz ince ve yapıĢkan bir kil tabakasıyla kaplıdır. Duvardaki sıva katmanlarını saymak olanaklıdır. Bu sıva katmanları yapı katları

19 arasında farklıklar göstermektedir (Mellaart 2003).

Kabartma ve resimlerle süslü olan Çatalhöyük duvarları üç yatay kuĢaktan oluĢmaktadır. Orthostat kabul edilebilecek olan alt kuĢak ya düz renktir ya da geometrik motiflerle bezenmiĢtir. Orta kuĢak asıl betimleme alanı olup, desenler ve figürlerle süslenmekte ve kısmen alt kuĢağa doğru yönelmektedir.

Geometrik motiflerden oluĢan resimler hiç kuĢkusuz kumaĢ ve halı dokumalarını örnek almaktadır. Bu durum sadece Çatalhöyük ve çevresi için geçerli değildir, aynı Ģekilde bugün bile Türkiye‟nin her yerinde görülebilmektedir. Bu resimlerin, duvara asılmıĢ halıları taklit ettiği kabul edilmektedir.

ġekil 9: Çatalhöyük, Bir Kült Odası Duvar Resmi.

Süslemeleri tapınaklara göre çok daha sade olan evlerde bezeme, ana platformun ve kuzeydoğu köĢedeki küçük platformun üzerinde yer alan 60-80 cm. enindeki alt Ģerit ile sınırlıdır. Daha geniĢ olan orta Ģerit nadiren boyanmıĢ üst Ģerit ise hiçbir zaman bezenmemiĢtir. Evlerde genellikle kırmızının birkaç tonuyla boyanmıĢ düz panolar görülmektedir. Geometrik desenler ile el ayak baskıları nadir olarak görülür. Doğa betimleri tapınaklara özgü olmasına karĢın evlerde de kuĢ motifleriyle karĢılaĢılmıĢtır (Bingöl, 1997).

20

baĢlarıdır (bukranium). Yabani boğaların (Bos primigenius) alın kemiği ile boynuzları kerpiç dikmenin üzerine birleĢtirilerek oluĢturulmuĢlardır. Birkaç evde bulunmuĢ olan bu baĢlar olasılıkla koruyucu bir simge olarak ana platformun kenarına yerleĢtirilmiĢlerdir. Hiçbir evde tek bir parça halinde bulunamamıĢ olmalarına rağmen tapınaklarda çok sayıda boğa baĢlı dikme sağlam olarak ele geçmiĢtir. Olasılıkla evlerde tek bir boğa baĢlı dikme bulunurken tapınaklarda ise bir sıra halinde bazen boyalı dikmeler bulunmaktadır (Bingöl, 1997).

ġekil 10: Çatalhöyük, Duvar Resmi

Çatalhöyük duvar resimlerinde çizgi teknik ve siluet teknik bazen tek bazen de birlikte uygulanmıĢtır. Her iki teknik de belirli bir motif veya belli bir dönem için karakteristik değildir. Ancak insan ve hayvan figürlerinin çoğunlukla siluet tekniğinde verildiği görülmektedir. Kült merkezinin doğu odasında olduğu gibi insan baĢlarında çizgi tekniği de kullanılmıĢtır. Burada önden betimlenmiĢ bir erkek baĢı mevcuttur. Figürün vücudu, koyu renk saçlı baĢından ayrılmıĢtır. Sakallıdır, gözleri kapalı olup kırmızı bir ağzı vardır. Bu baĢın yanındaki boya kalıntıları bir kadın baĢının varlığını iĢaret etmektedir. Resimler herhangi bir ön çalıĢma yapılmadan direkt boyanacak yüzeye yapılmıĢtır. Aynı desenin birkaç kez kullanılması, geyik avı gibi karmaĢık sahnelerin tekrar tekrar yapılabilmiĢ olması, keçe, deri veya kumaĢ gibi maddelerin üzerlerine desenlerinin çizildiği düĢünülmektedir (Bingöl, 1997).

21

düĢünülmektedir. Bir resim bir duvarda bir senede ya da bir kutlama töreni sonunda iĢlevini tamamlıyor ve daha sonra üzeri beyaz sıva ile kaplanıyordu. Aynı alan daha sonra tekrar boyanıyordu. Bu nedenle aynı duvarda bir düzineden fazla duvar resmi görülebilmektedir.

Üst üste yer alan sıva tabakalarından, bu resimlerin dinsel amaçlara hizmet ettiğini ve daha sonra beyaz bir tabakayla örtüldükleri anlaĢılmaktadır. Burada görülen kırmızı renk, birçok kültürde olduğu gibi, kan ve yaĢamı simgelemektedir.

Erkekler kırmızı vücutlar ve siyah saçlarla, kadınlar ise kırmızı veya beyaz vücutlarla betimlenmektedir. Benzer Ģekilde genelde boğalar kırmızı, öküzler siyah ve akbabalar ise kahverengidir. Beyaz çizgilerle sınırlandırılmıĢ alanlardaki siyah ve kırmızı üçgenler- siyah dikey ve kırmızı yatay kum saati motifleri veya çarpı iĢaretli kareler olarak da nitelendirilebilir bunlar kilim veya halı desenlerinden alınmıĢtır.

ġekil 11: Çatalhöyük, Av Sahnesi.

Oturma banklarının altında ele geçen mezarların sadece kadınlara ait olduğu tespit edilmiĢtir. Fakat içerikleri de aynı olan resimler tek bir ressamın elinden çıkmamıĢtır. Av sahneleriyle bir dans sahnesi iliĢkisini kurmak kolay değildir.

22

figüre yer verilmemiĢtir. Bu da hiç ölen olmadığını göstermektedir. Bununla beraber boğa avında iki baĢsız figür görülmektedir. Bunların pozisyonu genel kompozisyon içersinde vurgulanmaktadır. Biri boynuzların arasında, diğeri ise boğanın bacaklarının arkasında gösterilmektedir. Resimden birinin bir boynuz darbesiyle, diğerinin ise boğanın çiftesiyle öldüğünü anlıyoruz. Av dansında da iki baĢsız figür yer almaktadır. Bu ölenler için düzenlenmiĢ kutsal bir dans olmalıdır.

Çatalhöyük insanları boğaları devasa ve kan kırmızısı renginde çizerek ve kendilerini de onun yanında çok küçük boyayarak aslında kendi “korkularını” tasvir etmiĢlerdir. Bunda büyüsel bir anlam vardır. Boğa figürlerinin özellikle kuzey duvarlarında yer alması ve güneye doğru yönelmeleri, dehĢet saçan boğaların, Çatalhöyük‟ün güneyinde yer alan aĢılmaz dağları sembolize ettikleri fikrini de akla getirmektedir. Dağlara karĢı duyulan bu derin korku, boğalarla karĢılaĢtırılmaktadır. Boğa anlamına gelen “Tauros” kelimesi bugün bile “Toros” Ģeklinde yaĢamaya devam etmektedir. ġekil 12 de görülen duvar resminde de boğa Ģeklinde bir dağ yer almaktadır. “Hasandağ ve Çatalhöyük” resmi doğa tasvirlerini içine alan grupta ele alınmaktadır ve belli bir coğrafyada gerçekleĢen bir olayı tasvir eden belki de ilk örnektir.

ġekil 12: Çatalhöyük, Kült Merkezi Duvar Resmi.

Bu resim Kült Merkezi‟nin kuzey ve doğu duvarını süslemektedir. C14 yöntemiyle M.Ö. 6200‟lere tarihlenmiĢtir. Resmin altında yer alan düzenli yerleĢtirilmiĢ dörtgenlerin, Çatalhöyük‟ün öncülü olan bir kent tasviri olduğu düĢünülmektedir (Mellaart, 2003).

23

Burada dörtgen bir “cadde sistemi” resmedildiği yanılgısına düĢmek mümkündür. Oysaki çatı kapaklarından girilen evlerde ne kapıya ne de sokaklara ihtiyaç vardır. Çizgiler hiç kuĢkusuz evlerin duvarlarını göstermektedir. Portakal renginde ve boğa formundaki dağın bir volkan olduğu açıktır. Kentten daha küçük yapılmıĢ olması uzaklığını vurgulamak içindir.

Dağın üzerinde ve havada, çok sayıda siyah nokta ve çizgi yer almaktadır. FıĢkıran lavlar, fırlayan taĢlar ve duman, patlayan ve aĢağı kıvrılan zirve bir volkan patlamasını göstermektedir. Lavlar yanlardan akmakta ve ovaya yönelmektedir. Volkandan yeterli uzaklıkta bulunan kent ise zarar görmemektedir. Bu dağ, Konya ovasının doğusunda yer alan, 3253 m yüksekliğe sahip olan ve Çatalhöyük‟ten de görülebilen Hasandağ‟dır. Obsidyen bakımından zengin oluĢu, dağa kutsal bir nitelik katmıĢtır.

Çatalhöyük resimleri erken duvar resmi örnekleridir. Bunlarda dokuma motiflerinden, insan ve hayvan tasvirlerine ve boğa ve geyik avlarına ait sahneler iĢlenmiĢtir. Çatalhöyük ve Hasandağ‟ın patlamasını gösteren resme karĢılık, figürlerin tüm yüzeye dağıldığı av ve dans sahnelerinde olayın cereyan ettiği çevreye ait herhangi bir ipucu verilmemektedir. Sahnelerdeki renkler ise yaĢam ve ölüm arasındaki farkı vurgulamaktadır (Bingöl, 1997).