• Sonuç bulunamadı

Neolitik Çağ Ana Tanrıça ve Gök Tanrı İnancında Hayvan Kültü

KAVRAMSAL ÇERÇEVE

2.2. Neolitik Çağ Ana Tanrıça ve Gök Tanrı İnancında Hayvan Kültü

Anadolu çağlar boyu medeniyetler beĢiği olarak bilinir ki bu da Anadolu‟nun önemini vurgulamaktadır (AteĢ, 2002, s.117). Üzerinde birçok eski medeniyetleri barındıran Anadolu, sanatsal ve kültürel anlamda büyük önem taĢımaktadır ve sadece üzerinde yaĢayan Türk halkını değil bütün insanlığı ilgilendiren medeniyetler cennetidir. Anadolu‟da ilk çağlardan beri hayvan figürüne büyük önem verilmiĢtir. Anadolu‟nun her köĢesinde hayvan betimlemeleri göze çarpmaktadır. Bunlar farklı Ģekillerde ele alınmıĢtır. Anadolu‟ daki Karain Mağarasına paleolotik dönemde değinildiğinden, Anadolu uygarlıkları incelenirken neolitik dönem göz önünde bulundurulacaktır. Ayrıca boğa ve inek kültüne en çok Anadolu‟da bu dönemde rastlanılmaktadır (AteĢ, 2002, s.124). Bu dönem bütün insanlık için önemlidir. Çünkü uygarlığın temelleri bu dönemde atılmaya baĢlar ve insan artık doğaya yenilen değil doğa ile baĢ edebilen bir varlık haline gelmektedir. Yani insanoğlu doğayı bu dönemde çözmektedir.

Neolitik dönem Neos (yeni) ve lithos (taĢ) sözcüklerinden türetilmiĢtir. Yeni taĢ dönemi yani cilalı taĢ dönemi olarak kullanılmıĢtır. Bu dönem insanlığın kültürel değiĢimi adı altında incelendiğinde önemli bir süreci gözler önüne sermektedir. Çünkü insan yaĢamı büyük bir değiĢime uğramıĢtır. Toplu bir Ģekilde mağarada yaĢayan insanoğlu yerleĢik hayata geçerek aile kurmaya baĢlamıĢtır. Böylece günümüz uygarlığının temelleri atılmıĢtır. Yani insanoğlu doğayla baĢ etmeyi öğrenip doğayı yönetmeye baĢlamıĢtır

12

(Sevin, 2003, s.18). Mağaralardan çıkan insanoğlu sulak alanlara yakın yerlere evler yapmaya, keĢfettiği bitkileri ve hayvanları kendi amacı için kullanmayı sağlamıĢ ve bu Ģekilde hayvanlarla bir bağ kurmaya da baĢlamıĢtır. Bu döneme tabii ki bir anda geçilmedi M.Ö 10.500 ila 7000 yıllarını kapsayan bir geçiĢtir ve insanoğlunun yerleĢik yaĢama geçmesinin nedenlerine bakıldığında iklimin değiĢmesi yani ılımanlaĢması ve mağaralara sığmamaya baĢlamalarıdır (Sevin, 2003, s.18,19). Nüfusun artması ile birlikte insanlar mağaralara sığmayarak yeni çözümler aramaya baĢlamıĢlardır. Ġklimin ise ılımanlaĢmaya baĢlaması, insanoğlunu mağaralardan çıkarmıĢ ve doğayı daha iyi keĢfetmesini sağlamıĢtır. Hatta kil ile tanıĢmıĢlardır ki kili iĢlemeyi ve piĢirmeyi öğrenmiĢlerdir. Bu yüzden kil bu çağın önemli buluĢlarından biridir. Ġnsanlar topluluklar halinde yerleĢkeler kurmaya baĢlamıĢtır ve bu yerleĢkeler Anadolu topraklarında varlığını sürdürmüĢtür. Bu yerleĢkeler:

2.2.1. Alişar Höyük

AliĢar höyükte M.Ö 4. bin yıldan M.Ö 1. bin yıla kadar yerleĢim yeri olarak kullanılmıĢ bir bölgedir. AliĢar höyükte çıkan eserler sanat tarihi açısından önemlidir. Çünkü birçok medeniyet burada kurulmuĢtur. AliĢar höyükten çıkarılan birçok eser arasında boğa –inek betimlemeleri görülmektedir. Ġnek sembolik çizimlerle üçgen halini almıĢtır. Üçgen ise bir diĢilik simgesidir ( AteĢ, 2002, s.123).

13

Hala günümüzde de bu durum böyle olup diĢilik üçgen ile simgelenmektedir. Üçgen ise boğa/inek baĢı ile iliĢkilendirilmektedir. Bütün neolitik çağda olduğu gibi AliĢar Höyük‟ te de Ana Tanrıça inancı hakimdi ve boğa/inek baĢı sıkça kullanılmıĢtır.

2.2.2. Çatalhöyük

Konya ilinin bulunduğu bölgede yer alan Çatalhöyük, doğu ve batı olmak üzere iki bölümden oluĢmaktadır. YaklaĢık M.Ö 7000 ile 6500 yılları arasında 1000‟ e yakın nüfusuyla geniĢ ve büyük bir yerleĢkedir (Sevin, 2003, s.48,49). Çatalhöyüklüler Ana Tanrıça inancına sahip bir topluluktur. Neolitik Çağda Çatalhöyüklüler mabet duvarlarını Ana Tanrıça sembolleriyle süslemiĢlerdir (AteĢ, 2002, s.117,118). Böylece tanrıça kültünün en geniĢ açıdan görüldüğü bir yer haline gelmiĢtir. Duvarlarda ve sekilerde çizilmiĢ boğa baĢları dikkat çekici özelliktedir. Boğa betimlemesinin çok kullanılmasının en büyük nedeni ise yine boğanın Ana Tanrıçayı simgelemesi ve bereketi temsil etmesidir. Yani doğurganlığı sembolize etmesidir (Sevin, 2003, s.52). Bu sonuç ile boğa baĢı veya sığır baĢının ana rahmine benzetildiği resimlerden anlaĢılabilir „Neden ana tanrıça inancı?‟ sorusuna bulunan mezarlar cevap olarak verilmektedir.

14

Ölüm oranlarının doğum oranlarını geçmesi üzerine bu dönem insanı Ana Tanrıça dinine ağırlık vermiĢtir. Örneğin Topaklı Höyüğünde bulunan 187 iskeletin %51,8‟i 20 yaĢın altındadır ve çoğunluğu çocuklarıyla gömülmüĢ kadın mezarlarıdır. Gömütlerin çoğu kadın ve çocuklara aittir. Ġnsanlar bu yüzden doğuma ve üremeye önem vermiĢlerdir. Neolitik dönemde tıp geliĢmemiĢtir. Doğum esnasındaki ölümler bu yüzden çok olmuĢtur. Ölümlerin çok olması ile bu dönem insanlarını soylarının yok olacağı korkusu kaplamıĢtır. Bu korkuyu yenmek ve ölüm oranlarını azaltmak için Ana Tanrıça inancına daha sıkı sarılma ihtiyacı duyulmuĢtur. Üremenin öneminden dolayı ana tanrıça inancı yaygınlaĢmıĢtır. Neslin üreyememesi büyük bir felaket olarak görüldüğünden hamile kadın ve çocuğu olan kadın önemli görülmüĢtür. Bundan dolayıdır ki doğum teması Ana Tanrıçanın merkezinde yer almıĢtır. Ana Tanrıça sürekli insan gövdesiyle betimlenirken onun kutsal doğurganlık uzvu inek veya boğa baĢıyla temsil edilmektedir (AteĢ, 2002, s.119-138). Rahim boğa baĢı ile sembolize edilmiĢ aynı zamanda inek ve boğa gibi hayvanlar da etinden sütünden yararlanılan güçlü hayvanlar olduğundan böyle görkemli, çok amaçlı kullanılan bir hayvanı Ana Tanrıçayla iliĢkilendirmek o dönem insanı için normal karĢılanmaktadır. Sadece bu amaçla değil aynı zamanda baĢının da kadın rahmine benzetilmesi diğer bir etkendir. Bu yüzden bütün yaĢam alanlarında karĢımıza çıkmaktadır. Boğanın veya ineğin boynuz formu her türlü eĢyada ve kutsal mekanlarda resmedilmiĢtir (AteĢ, 2002, s.119).

15

Üst paleolotik dönemden gelen köklü bir kült olan boğa –inek kültü Çatalhöyük‟te de yaygınlığını korumuĢtur. Denilebilir ki rahmi temsil amacıyla boğanın ve ineğin baĢı resmedilmiĢtir. Ġnsanlar bu hayvanın tanrısal güçlerin ruhlarını taĢıdıklarına inanmıĢtır. Bu nedenle de doğum olgusunun yardımcısı olmuĢtur. Yani doğurganlık perileridir ve bu Ģekilde totemleĢtirilmiĢtir. Ayrıca Çatalhöyük‟te ineğin boynuzları arasına bir de çocuk resmi yerleĢtirilmiĢtir. Çatalhöyük‟te inek baĢıyla birlikte tasarlanan tanrıça, sık bir Ģekilde canlının temel kaynağı olan kanı simgeleyen kırmızı zemin üzerinde gösterilir. Kadın- tanrıça-inek önemli bir Ģekilde birlikte gösterilmiĢtir (AteĢ,2002, s.122-126).

Resim 6. Ana Tanrıça (AteĢ, 2002, s.122)