• Sonuç bulunamadı

Hayvan kültünün resim sanatındaki önemi ve bir uygulama örneği

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Hayvan kültünün resim sanatındaki önemi ve bir uygulama örneği"

Copied!
177
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

HAYVAN KÜLTÜNÜN RESİM SANATINDAKİ ÖNEMİ VE BİR UYGULAMA ÖRNEĞİ

YASEMİN TÜMER

YÜKSEK LİSANS TEZİ

RESİM – İŞ EĞİTİMİ ANABİLİM DALI

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

(2)

i

TELĠF HAKKI ve TEZ FOTOKOPĠSĠ ĠZĠN FORMU

Bu tezin tüm hakları saklıdır. Kaynak göstermek koĢuluyla tezin teslim tarihinden itibaren ………(………) ay sonra tezden fotokopi çekilebilir.

YAZARIN

Adı : Yasemin

Soyadı : Tümer

Bölümü : Resim-ĠĢ Öğretmenliği Bilim Dalı

Ġmza :

Teslim tarihi :

TEZĠN

Türkçe Adı : Hayvan Kültünün Resim Sanatındaki Önemi ve Bir Uygulama Örneği

Ġngilizce Adı : The Importance of Animal Cult in Art of Painting Drawing and a Sample of Aplication

(3)

ii

ETĠK ĠLKELERE UYGUNLUK BEYANI

Tez yazma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyduğumu, yararlandığım tüm kaynakları kaynak gösterme ilkelerine uygun olarak kaynakçada belirttiğimi ve bu bölümler dıĢındaki tüm ifadelerin Ģahsıma ait olduğunu beyan ederim.

Yazarın Adı Soyadı: Yasemin Tümer Ġmza: ………

(4)

iii

Jüri onay sayfası

Yasemin TÜMER tarafından hazırlanan‘‘ Hayvan Kültünün Resim Sanatındaki Önemi ve Bir Uygulama Örneği’’adlı tez çalıĢması aĢağıdaki jüri tarafından oy birliği/ oy çokluğu ile Gazi Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Güzel Sanatlar Eğitimi Anabilim Dalı Resim-ĠĢ Öğretmenliği Bilim Dalı’nda Yüksek Lisans tezi olarak kabul edilmiĢtir.

DanıĢman: (Unvanı Adı Soyadı)

(Anabilim Dalı, Üniversite adı) ………

BaĢkan: (Unvanı Adı Soyadı)

(Anabilim Dalı, Üniversite adı) ………..………..

Üye: (Unvanı Adı Soyadı)

(Anabilim Dalı, Üniversite adı) ………

Tez Savunma Tarihi: …../ ….. /………..

Bu tezin ………..Anabilim Dalı’nda Yüksek Lisans tezi olması için Ģartları yerine getirdiğini onaylıyorum.

Unvan Ad Soyad

Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müdürü

(5)

iv

(6)

v

TEġEKKÜR

Hayvan kültünün resim sanatındaki önemi ve bir uygulama örneği adlı Yüksek Lisan tez çalıĢmam boyunca sevgili hocam ve tez danıĢmanım Sn. Yrd. Doç. Dr. Meltem KATIRANCI’ ve sevgili atölye hocam Sn. Prof. Dr. Osman ALTINTAġ’ a teĢekkür ederim. Yardımlarını esirgemeyen her zaman sevgiyle karĢılayan sevgili hocalarım Sn. Prof. Dr. Serap BUYURGAN, Sn. Prof. Dr. ġükrü ÖZDAMAR, Sn. Prof. Dr. Gökhan GEDĠKOĞLU, Sn. Yrd. Doç. Dr. Mehmet ġEREN, Sn. Doç. Dr. Murat Gürkan GÜLCAN, Sn. Doç. Dr. Ġsa ELĠRĠ, Sn. Yrd. Doç. Himmet GÜMRAH, Sn. Yrd. Doç. Dr. Gonca YAYAN, Sn. Doç. Dr. Tolga AKALIN’ a sonsuz teĢekkürlerimi sunuyorum.

Beni unutmayan, maddi-manevi desteklerini esirgemeyen Ankara Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi’ ndeki kıymetli hocalarım Sevilay ENGĠN, Zeynep TEKĠN, Yadigar METĠNER, Zerrin ERYILMAZ, Yasemin KOZAK, Necla SARAÇOĞLU’ na ve ikinci annem sevgili Arzu Ensari GEDĠKOĞLU’ na teĢekkür ederim.

Ġlkokul hayatımda bana inanan ve beni destekleyen sevgili hocalarım Eyüp KÖSEDAĞI, Günay CORAV ve eĢi Melike CORAV’ a sonsuz teĢekkürler.

Sabır ve dualarıyla beni yalnız bırakmayan annem Elife TÜMER, babam Esat TÜMER ve kardeĢlerime teĢekkür ediyorum.

Son olarak sevgili arkadaĢlarım Tuğçe KARAR, Mehmet GRUġÇU, Canan ÇĠFTÇĠ, Burcu ÖZKAN, Hamide VURAL, Kerim LAÇĠNBAY; yol arkadaĢlarım Hatice HERDĠLĠ ve Kenan ÇELĠK’ e desteklerinden dolayı Ģükranlarımı sunuyorum.

(7)

vi

HAYVAN KÜLTÜNÜN RESĠM SANATINDAKĠ ÖNEMĠ VE BĠR

UYGULAMA ÖRNEĞĠ

(Yüksek Lisans Tezi)

Yasemin Tümer

GAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ

EĞĠTĠM BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

ġubat, 2015

ÖZ

AraĢtırmada, Anadolu Güzel Sanatlar Liselerinde uygulama örneği yapılmıĢ öğrencilerin bilgi ve ilgi düzeyleri ölçülmüĢtür. Gözlem tekniği kullanılarak ise öğretmenin davranıĢları ölçülmüĢtür. Kaynak taraması yapılarak kültürün önemi ve hayvanın kültür içindeki yeri araĢtırılmıĢtır. AraĢtırmada kültürün önemine değinilerek hayvanların Türk kültüründe ve Anadolu kültüründeki önemi vurgulanmıĢtır. Kültür bir toplumun var olma Ģeklidir ve toplumların gelecekte hayatta kalabilmesi için, nesillerini devam ettirebilmeleri için önemlidir. Kültürün devam edebilmesi için içindeki değerleri koruyabilmesi ve bu değerleri gelecek nesillere taĢıyabilmesi için de sanata gereksinimi vardır. Nesillerin kültürü ve kültürün bir parçası olan sanatı korumaları ve onlarında diğer nesillere kültürü aktarmalarıyla ancak topluluklar var olabilir. Fakat bunu yaparken geçmiĢimizde bilmemiz gerekiyor ki arada kopukluklar olmasın unutulmamalıdır ki geçmiĢini bilmeden, kültürünü tanımadan sanat yapmak temelsiz ev yapmaya benzer.

Bilim Kodu :

Anahtar Kelimeler : Kültür, Hayvan kültü, Uygulama Örneği

Sayfa adeti :155

(8)

vii

THE IMPORTANCE OF ANIMAL CULT IN ART OF PAINTING DRAWING AND A SAMPLE OF APLICATION

(M.S Thesis)

Yasemin Tümer GAZI UNIVERSITY

GRADUATESCHOOL OF EDUCATIONAL SCIENCES February, 2015

ABSTRACT

In the research, the knowledge and interests of students have been evaluated at Anatolian High Schools of Fine Arts by doing a sample of aplication. The behavional pattein of teachers have been evaluated with the use of actual sampling. By throughly resource seaiching, the importance of culture and the position of animals in a culture have been searched. Pointing out the importance of culture, how important animals are in Turkish and Anatolian culture has also been emphasized. Culture is a formation of asociety and is very important for asociety to survive and its generations to exist. In order to continue and survive, a culture not only needs to protect its values but also requires art to bring these values to the next generations. Societies coult only exist if the generations protect the culture and art which is a part of culture and forward the culture to the next generations. However, While doing thi it is a must to know our past our culture, art work is like a building having no shell.

Science Code :

Key Woerds: Cult, Animal Cult, A Sample of Aplication Page Number:155

(9)

viii

ĠÇĠNDEKĠLER

TELĠF HAKKI ve TEZ FOTOKOPĠ ĠZĠN FORMU ………..….i

ETĠK ĠLKELERE UYGUNLUK BEYANI………...ii

JÜRĠ ONAY SAYFASI………...iii TEġEKKÜR……….….v ÖZ………..…vi ABSTRAC ... vii ĠÇĠNDEKĠLER………...viii TABLOLAR LĠSTESĠ...xv ġEKĠLLER LĠSTESĠ...xvii SĠMGELER ve KISALTMALAR...xviii

RESĠMLER LĠSTESĠ ... xix

BÖLÜM 1……….…..1 GĠRĠġ……….…....1 1.1. Problem Durumu ... 1 1.2. AraĢtırmanın Amacı ... 3 1.3. AraĢtırmanın Önemi ... 4 1.4. Sayıltılar ... 5 1.5. Kapsam ve Sınırlılıklar ... 5 1.6. Tanımlar ... 5 BÖLÜM 2………...…7 KAVRAMSAL ÇERÇEVE……….….7

(10)

ix

2.1. Paleolotik Çağ Mağara Resimlerinin YapılıĢ Amacı ve Ana Tanrıça Ġnancında

Hayvan Kültü...7

2.1.1. Büyü ve Din Teorisi ... 9

2.1.2. Acı, Ümitsizlik, Korku Teorisi ... 9

2.1.3. Ana Tanrıça Ġnancı ... 10

2.2. Neolitik Çağ Ana Tanrıça Ġnancı ve Gök Tanrı Ġnancında Hayvan Kültü ... 11

2.2.1. AliĢar Höyük ... 12

2.2.2. Çatal Höyük ... 13

2.3. Tunç Çağı Gök Tanrı Ġnancı ve Hayvan Kültü ... 15

2.3.1. Alaca Höyük ... 15 2.3.2. Hattiler ... 16 2.3.3. Asurlular ... 17 2.3.4. Hitit ... 17 2.3.5. Urartu ... 19 2.3.6. Fenike ... 20 2.3.7. Frigya ... 20

2.4. Ġslamiyet Öncesi Türklerde Hayvan Kültü ... 21

2.4.1. Dünya Bir Öküzün Boynuzları Üzerinde ... 21

2.4.2. Hun Hayvan Üslubunda Hayvan Kültü ... 22

2.4.3. ġaman Dininde Boğanın Önemi ... 24

2.5. Ġslamiyet Sonrası Türklerde Hayvan Kültü ... 25

2.5.1. Burçlar, Gezegenler ve 12 Hayvanlı Türk Takviminde Boğa ... 26

2.5.2. Gezegensel Anlamda Aslan-Boğa Mücadele Sahnesi ... 27

2.6. KurtuluĢ SavaĢı ve Sonrası Eserlerde Hayvan Kültü ... 34

2.6.1. Sami Yetik ... 36 2.6.2. Necdet Kalay ... 37 2.6.3. Mehmet BaĢbuğ ... 38 2.6.4. Halil Dikmen ... 39 2.6.5. Aydın Ayan ... 40 2.6.6. Vasıf ... 42 2.6.7. Namık Ġsmail ... 43 2.6.8. Ramiz Aydın ... 44 2.6.9. Ġbrahim Balaban ... 45

(11)

x 2.6.10. Eren Eyüboğlu ... 46 2.6.11. Fethi Kayaalp ... 46 2.6.12. Üsküdarlı Cevat ... 47 2.6.13. Naci Kalmukoğlu ... 48 2.6.14. Ġbrahim Çallı ... 48 2.6.15. Akdoğan Topaçlıoğlu ... 49 2.6.16. Kayıhan Keskinok ... 49 2.6.17. Meliha Yılmaz ... 50 2.6.18. Meltem Katrancı ... 52 BÖLÜM 3...………..…54 YÖNTEM………...54 3.1. AraĢtırmanın Modeli ... 54 3.2. Evren ve Örneklem ... 54 3.3. Verilerin Toplanması ... 55

3.4. Verilerin Çözümlenmesi ve Yorumlanması ... 55

BÖLÜM 4...………...57

BULGULAR VE YORUM………..………...57

4.1. Birinci Alt Amaca (AGSL’ de Hayvan Figürleri ile Ġlgili Uygulama Yapılması Konusuna Yeterince Yer Verilmesi) ĠliĢkin Bulgular ve Yorumlar ... 57

4.2. Ġkinci Alt Amaca (AGSL 11. Sınıf Atölye Öğrencilerinin Boğa, Ġnek, Öküz Figürlerinin Stilize Edilmesi Uygulaması ile Ġlgili Öğrencilerin Algıları) ĠliĢkin Bulgular ve Yorumlar ... 59

4.3. Üçüncü Alt Amaca (AGSL 11. Sınıf Atölye Öğrencilerinin Boğa, Ġnek, Öküz Figürlerinin Stilize Edilmesi Uygulaması ile Ġlgili Öğrencilerin Tutumları) ĠliĢkin Bulgular ve Yorumlar ... 61

4.4. Dördüncü Alt Amaca (AGSL 11. Sınıf Atölye Öğrencilerinin Boğa, Ġnek, Öküz Figürlerinin Stilize Edilmesi Uygulaması ile Ġlgili Öğrencilerin YaĢantıları) ĠliĢkin Bulgular ve Yorumlar ... 64

(12)

xi

4.5. Altıncı Alt Amaca (AGSL’ de 11. Sınıf Atölye Öğrencilerinin Boğa Ġnek Öküz Figürlerinin Stilize Edilmesi Uygulaması ile Ġlgili Bilgiler) ĠliĢkin Bulgular ve

Yorumlar ... 67

4.6. BeĢinci Alt Amaca (AGSL 11. Sınıf Atölye Öğrencilerinde Boğa, Ġnek, Öküz Figürlerinin Stilize Edilmesi Uygulaması ile Ġlgili Algı, Tutum, YaĢantı ve Bilgilerinde Ön ve Son GörüĢme Formuna Göre Farklılık) ĠliĢkin Bulgular ve Yorumlar ... 77

4.7. Yedinci Alt Amaca (Uygulama Sonrasında Öğrencilerin Yaptığı Sanatsal Uygulamaların Değerlendirme Sonuçları) ĠliĢkin Bulgular ve Yorumlar ... 85

4.8. Sekizinci Alt Amaca (Gözlemlenen Eğitim Ortamına ve Sürecine) ĠliĢkin Bulgular ve Yorumlar ... 93

4.8.1. X Okulun Fiziki Tanımına ĠliĢkin Bulgular ve Yorum...93

4.8.2. X Okulun Öğrenci Profiline ĠliĢkin Bulgular ve Yorumlar…...….95

4.8.3. Dersi Anlatan Y1 ve Y2 Kodlu Öğretmen Profiline ĠliĢkin Bulgular ve Yorumlar………..……...96

4.8.4. Gözlemlenen Öğretmenin Belirlenen Öğretim Yoluna ĠliĢkin Bulgular ve Yorumlar.………..96

4.8.4.1. Temel Bilgi Aktarımına İlişkin Bulgular ve Yorumlar………...97

4.8.4.2. Yönetsel öğretim………...………...………...97

4.8.4.3. Süreç içinde iletişimsel öğretim……….………97

4.8.4.4. İşlevsiz……….………..………...97

4.8.5. Öğretmenlerin Hareket Güzergahlarına ĠliĢkin Bulgular ve Yorumlar.……….99

4.9. Dokuzuncu Alt Amaca (Öğretmen Tipleri ve Öğretim Tarzlarına) ĠliĢkin Bulgular ve Yorumlar ... 102

4.9.1. Otoriter/ Diktatör Tip ve Öğretim Tarzı………...102

4.9.2. BelirlenmiĢ Konu ve Öğrenci Merkezli Öğretim Tarzı………...….103

4.9.3. Araç-Gereç ve Ortam Merkezli Öğretim Tarzı……….….……….….103

4.9.4. Yol Gösterici/ KolaylaĢtırıcı Öğretim Tarzı………....…..103

(13)

xii

BÖLÜM 5..……….105 SONUÇ VE TARTIġMA………..105 5.1. Sonuç.……….….105 5.1.1. Birinci Alt Amaca (AGSL’ de Hayvan Figürleri ile Ġlgili Uygulama

Yapılması Konusuna Yeterince Yer Verilmesi) ĠliĢkin Sonuçlar...105

5.1.2. Ġkinci Alt Amaca (AGSL 11. Sınıf Atölye Öğrencilerinin Boğa, Ġnek, Öküz Figürlerinin Stilize Edilmesi Uygulaması ile Ġlgili Öğrencilerin Algıları) ĠliĢkin Sonuçlar ... 105 5.1.3. Üçüncü Alt Amaca (AGSL 11. Sınıf Atölye Öğrencilerinin Boğa, Ġnek,

Öküz Figürlerinin Stilize Edilmesi Uygulaması ile Ġlgili Öğrencilerin

Tutumları) ĠliĢkin Sonuçlar...106 5.1.4. Dördüncü Alt Amaca (AGSL 11. Sınıf Atölye Öğrencilerinin Boğa, Ġnek, Öküz Figürlerinin Stilize Edilmesi Uygulaması ile Ġlgili Öğrencilerin YaĢantıları) ĠliĢkin Sonuçlar...106

5.1.5. BeĢinci Alt Amaca (AGSL’ de 11. Sınıf Atölye Öğrencilerinin Boğa

Ġnek Öküz Figürlerinin Stilize Edilmesi Uygulaması Ġle Ġlgili Bilgilere)

ĠliĢkin Sonuçlar...106 5.1.6. Altıncı Alt Amaca (AGSL 11. Sınıf Atölye Öğrencilerinde Boğa, Ġnek,

Öküz Figürlerinin Stilize Edilmesi Uygulaması ile Ġlgili Algı, Tutum YaĢantı ve Bilgilerinde Ön ve Son GörüĢme Formuna Göre Farklılık) ĠliĢkin

Sonuçlar...106 5.1.7. Yedinci Alt Amaca (Uygulama Sonrasında Öğrencilerin Yaptığı Sanatsal

Uygulamaların Değerlendirmesine) ĠliĢkin Sonuçlar ... 107

5.1.8. Sekizinci Alt Amaca (Gözlemlenen Eğitim Ortamına ve Sürecine) ĠliĢkin

Elde Edilen Sonuçlar ... 107

5.1.8.1. X Okulunun Fiziki Tanımına İlişkin Elde Edilen Sonuçlar...107

5.1.8.2. X Okulun Öğrenci Profiline İlişkin Elde Edilen Sonuçlar...107

5.1.8.3. Dersi Anlatan Y1 Kodlu Öğretmen Profiline İlişkin Elde Edilen

(14)

xiii

5.1.8.4. Gözlemlenen Eğitim Ortamına ve Sürecine İlişkin Elde Edilen

Sonuçlar...108 5.1.8.5. Y1 ve Y2 Kodlu Öğretmenlerin Hareket Güzergahına İlişkin Elde

Edilen Sonuçlar...109 5.1.9. Öğretmen Tipleri Ve Öğretim Tarzlarına ĠliĢkin Elde Edilen Sonuçlar...109 5.2. TartıĢma………..110 5.2.1. Birinci Alt Amaca (AGSL’ de Hayvan Figürleri ile Ġlgili Uygulama

Yapılması Konusuna Yeterince Yer Verilmesi) ĠliĢkin Öneriler...110 5.2.2. Ġkinci Alt Amaca (AGSL 11. Sınıf Atölye Öğrencilerinin Boğa, Ġnek, Öküz

Figürlerinin Stilize Edilmesi Uygulaması ile Ġlgili Öğrencilerin Algıları) ĠliĢkin Öneriler ... 110 5.2.3. Üçüncü Alt Amaca (AGSL 11. Sınıf Atölye Öğrencilerinin Boğa, Ġnek,

Öküz Figürlerinin Stilize Edilmesi Uygulaması ile Ġlgili Öğrencilerin

Tutumları) ĠliĢkin Öneriler...110 5.2.4. Dördüncü Alt Amaca (AGSL 11. Sınıf Atölye Öğrencilerinin Boğa, Ġnek, Öküz Figürlerinin Stilize Edilmesi Uygulaması ile Ġlgili Öğrencilerin YaĢantıları) ĠliĢkin Öneriler...111

5.2.5. BeĢinci Alt Amaca (AGSL’ de 11. Sınıf Atölye Öğrencilerinin Boğa

Ġnek Öküz Figürlerinin Stilize Edilmesi Uygulaması Ġle Ġlgili Bilgilere)

ĠliĢkin Öneriler...111 5.2.6. Altıncı Alt Amaca (AGSL 11. Sınıf Atölye Öğrencilerinde Boğa, Ġnek,

Öküz Figürlerinin Stilize Edilmesi Uygulaması ile Ġlgili Algı, Tutum YaĢantı ve Bilgilerinde Ön ve Son GörüĢme Formuna Göre Farklılık) ĠliĢkin

Öneriler...111 5.2.7. Yedinci Alt Amaca (Uygulama Sonrasında Öğrencilerin Yaptığı Sanatsal

Uygulamaların Değerlendirmesine) ĠliĢkin Öneriler ... 112 5.2.8. Sekizinci Alt Amaca (Gözlemlenen Eğitim Ortamına ve Sürecine) ĠliĢkin

Elde Edilen Öneriler ... 112

5.2.8.1. X Okulunun Fiziki Tanımına İlişkin Elde Edilen Öneriler...112

(15)

xiv

5.2.8.3. Dersi Anlatan Y1 Kodlu Öğretmen Profiline İlişkin Elde Edilen

Öneriler...112

5.2.8.4. Gözlemlenen Eğitim Ortamına ve Sürecine İlişkin Elde Edilen Öneriler...113

5.2.8.5. Y1 ve Y2 Kodlu Öğretmenlerin Hareket Güzergahına İlişkin Elde Edilen Öneriler...113

5.2.9. Öğretmen Tipleri Ve Öğretim Tarzlarına ĠliĢkin Elde Edilen Öneriler...113

KAYNAKLAR

... 114

EKLER

... 118

Ek 1. Video Word ... 119

Ek 2. Günlük Ders Planı ... 148

Ek 3. Uzman GörüĢü Onay Kağıdı ... 149

Ek 4. Ġlgi Sorularında Algı, Tutum ve YaĢantı ... 150

Ek 5. Ön/Son GörüĢme Onay Kağıdı ... 151

Ek 6. Uygulama ÇalıĢmasında Öğrencilere Gösterilen Örnekler ... 154

(16)

xv

TABLOLAR LĠSTESĠ

Tablo 1. Algı……….59 Tablo 2. Algı……….………60 Tablo 3. Tutum……….….61 Tablo 4. Tutum……….……….61 Tablo 5. Tutum……….……….62 Tablo 6. Tutum ……….………62 Tablo 7. Tutum………...…….………..63 Tablo 8. YaĢantı……….…...………64 Tablo 9. YaĢantı……….……….…..65 Tablo 10. YaĢantı……….……….………65 Tablo 11. YaĢantı………...……….………..66 Tablo 12. Bilgi………..………67 Tablo 13. Bilgi……….………….68 Tablo 14. Bilgi………....……….……….69 Tablo 15. Bilgi……….……….…………69 Tablo 16. Bilgi………..70 Tablo 17. Bilgi………..………71

(17)

xvi Tablo 18. Bilgi……….……….………71 Tablo 19. Bilgi……….………….72 Tablo 20. Bilgi……….……….………72 Tablo 21. Bilgi………..73 Tablo 22. Bilgi………..73 Tablo 23. Bilgi……….…….74 Tablo 24. Bilgi………..75 Tablo 25. Bilgi………..75 Tablo 26. Bilgi………..76 Tablo 27. Bilgi……….……….77

Tablo 28. Evet Hayır Cevap Çizelgesi……….……….78

Tablo 29.Açık Uçlu Sorular Cevap Çizelgesi……….………….………….80

Tablo 30. D1……….………86 Tablo 31.D2……….…………..………...87 Tablo 32.D3……….……….……88 Tablo 33.D4………..…………..………..89 Tablo 34.D5………..90 Tablo 35.D6………..91 Tablo 36. D7……….………92

Tablo 37.Öğretim Yöntemleri Analiz Tablosu………....………...97

Tablo 38.Kodları Çözümlendiğini Gösteren Tablo………..….98

(18)

xvii

ġEKĠLLER LĠSTESĠ

ġekil 1. 11. Sınıf Türk resim heykel sanatı öğretim programı……….……….57 ġekil 2. 11. Sınıf Ġki boyutlu sanat atölye dersi öğretim programı………..….58 ġekil 3. Ön/ son görüĢme evet-hayır-boĢ cevap dağılımı………...………..80 ġekil 4. Ön/ son görüĢme cevaplanan ve cevaplanmayan açık uçlu soruların dağılımı……...85 ġekil 5. Üç uzman tarafından yapılan kritere dayalı sanatsal uygulama değerlendirme sonucu atölye genelinde boğa, inek, öküz figürlerinin stilize edilmesindeki baĢarı oranı……….….93 ġekil 6. Gözlemlenen derste öğretmen Y1’ in hareket güzergahı ve çözümlenmesi……...100 ġekil 7. Gözlemlenen derste öğretmen Y2’ in hareket güzergahı ve çözümlenmesi………..101 ġekil 8. Gözlemlenen derste öğretmen Y1 ve Y2’ in hareket güzergahında kullanılan simgeler……….…………..102

(19)

xviii

SĠMGELER VE KISALTMALAR LĠSTESĠ

AGSL Ankara Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi MEB Milli Eğitim Bakanlığı

MEGEP Mesleki Eğitim ve Öğretim Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi TDK Türk Dil Kurumu

(20)

xix

RESĠMLER LĠSTESĠ

Resim 1. Ana Tanrıça………...…….………11

Resim 2. Ana Tanrıça ………..……….12

Resim 3. Ana Tanrıça………...…….13

Resim 4. Ana Tanrıça simgeleri………..………..……14

Resim 5. Ana Tanrıça simgeleri………..…..14

Resim 6. Rahim ve boğa baĢı iliĢkisi………..………..15

Resim 7. Kral mezarlar………..….…..16

Resim 8. Rhyton………...……….17

Resim 9. Boğa betimlemeleri………..………..……18

Resim10. Boğa betimlemeleri……….………..…18

Resim 11. Rhyton………..19

Resim 12.Gök Tanrı inancı………..….20

Resim 13.Gök Tanrı inancı……….…..20

Resim 14. Stilize edilmiĢ boğa örneği………..………..……..23

Resim 15. Aslan- boğa mücadelesi………..…….28

(21)

xx

Resim 17. Boğa baĢı………..…………28

Resim 18. Cizre ’den Diyarbakır müzesine getirilen taĢ……….…..29

Resim 19. Detay………..………..…29

Resim20. Emir Sultan Kümbeti’ndeki boğa baĢı……….……….…29

Resim 21. Nusaybin’ den ġam Milli Müzesine götürülmüĢ taĢ parça……….….30

Resim 22. Ġnce Minare Medresesinden taĢ parça………..…31

Resim 23. Harput Ġçkale aslan- boğa mücadelesi……….……31

Resim 24. Diyarbakır iç kale surları………..………...32

Resim 25. Karatay Han’a ait boğa insan baĢı……….…………..32

Resim 26. Çardakçı Han’a ait boğa baĢı………...………...….33

Resim 27. Cizre Köprüsü………..……33

Resim 28. Artuklu Aynası……….………34

Resim 29. Sami Yetik……….………..………36

Resim 30. Sami Yetik………..……….37

Resim 31. Necdet Kalay, KurtuluĢ SavaĢı………..………..……38

Resim 32. Mehmet BaĢbuğ………..…….38

Resim 33. Mehmet BaĢbuğ……….……..……39

Resim 34. Halil Dikmen……….…….…..39

Resim 35. Aydın Ayan, Ayın altında kağnılar……….…….…40

Resim 36. Aydın Ayan, Detay………..…………41

Resim 37. Aydın Ayan, Elif’in kağnısı……….……….…...41

(22)

xxi

Resim 39. Namık Ġsmail, Harman………...……..…43 Resim40. Ramiz Aydın, Kağnı……….………44 Resim 41. Ramiz Aydın, KıĢ yolculuğu……….………..44 Resim 42. Ġbrahim Balaban………..………….45 Resim 43. Ġbrahim Balaban………...………45 Resim 44. Eren Eyüboğlu, Tophane………..……..…….46 Resim 45. Fethi Kayaalp, Köyden bir görünüm………..……….………47 Resim 46. Üsküdarlı Cevat……….……..47 Resim 47. Naci Kalmukoğlu………...…….………….48 Resim 48. Ġbrahim Çallı sergi salonu ……….………..48 Resim 49. Akdoğan Topaçlıoğlu………..………49 Resim 50. Kayıhan Keskinok………..………….…….50 Resim 51. Meliha Yılmaz, I………..……….…….……..51 Resim 52. Meliha Yılmaz, II……….………51 Resim 53. Meliha Yılmaz, III………..………….……52 Resim 54. Sıradan bir gün, Meltem Katırancı………..………..……..52 Resim55. Meltem Katırancı, akrilik çalıĢma……….……….……..53 Resim 56. Meltem Katırancı, akrilik çalıĢma………..…….53 Resim 57. X Okulundan görünüm………...……….94 Resim 58. X Okulundan atölye görünümü………...……….95

(23)

1

BÖLÜM 1

GİRİŞ

Kültür, yapı taĢlarından biri olan sanat ile varlığını sürdürür. Nasıl ki var olabilmemizin kanıtı kültürdür, kültürün varlığını ispatlayan unsurlardan biri de sanattır.

Kültür nesiller arası köprü görevindedir. Köprünün herhangi bir ucu zarar gördüğünde köprü yıkılır ve bu bağ kopar yani birinin yok olması diğerinin de sonudur. Tarihte var olabilmenin en büyük kanıtı kültürün varlığıdır. Tarihe bakıldığında, medeniyetimizin ne kadar eski olduğu, bulunup çıkarılan tarihi eserler ve sanat eserlerince görülmektedir. Medeniyetin ayakta durabilmesi için kültüre ve ona hizmet eden sanata sahip çıkılması konusunda bilgilenmek gerekmektedir. Gelecek nesillerin devamı ancak bu Ģekilde mümkündür. Unutulmamalıdır ki milletler sadece savaĢ ile yok olmazlar, kültürleri öldüğünde de yok olmaya mahkûmdurlar.

1.1. Problem Durumu

Kültürün bir parçası olan hayvan kültü, geçmiĢ tarihimizin belgelerini sunan; Ġslamiyet Öncesi Türk Sanatının örneklerini içinde barındıran bir konudur. Stilize tekniğini kullanarak sanat eserlerini ortaya çıkaran Türkler‟ in bu tekniği, kültür açısından, sanat tarihinde de önemlidir.

Nitekim araĢtırma kapsamında ele alınan Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi, sanat tarihi derslerinde de hayvan kültünün önemi vurgulanmaktadır. Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi müfredatında sanat tarihi dersi 11. sınıfta iki saat yer almaktadır. Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi iki boyutlu sanat atölye müfredatında ise, hayvan kültüne dair bir çalıĢmaya yer

(24)

2

verilmediği gibi kültürümüzün eĢsiz örneklerini barındıran hayvan kültlerine 2006 tarihli iki boyutlu sanat atölye dersi öğretim programında da yer verilmemiĢtir (Karapınar ve KaĢıkçı, 2006).

Ġki boyutlu sanat atölye dersinde, Anadolu uygarlıkları ve Orta Asya Türk uygarlıkları ile ilgili bir konu çerçevesinde hayvan kültlerinin önemine değinilirken, hayvanlar konusu sanat tarihi dersinde olduğu kadar resim dersinde de stilize tekniğini kavratma kapsamında kullanılabilmelidir. Böylece sanat tarihi dersi hem daha eğlenceli olur hem de bilginin kalıcılığı sağlanabilir.

Hayvan kültü Türklerde ön plana çıkmıĢ bir sanat objesidir (Alp, 2009, s.52-54). Türkler doğayı taklit etmemiĢlerdir. Doğadaki nesneleri stilize ederek kendi üsluplarını oluĢturmuĢlardır. Bu durum Türk sanatının en büyük özelliklerinden biri olarak kabul görmüĢtür. Çoruhlu(2000)‟ nun, „„Erken Devir Türk Sanatı‟‟ kitabında değindiği gibi Türk sanatçıları asla doğayı olduğu gibi yansıtmamıĢlardır. Türk sanatçıları, sanatlarına kendi üsluplarını katmıĢlardır. Bu Ģekilde özgün bir anlayıĢla eserler ortaya çıkmıĢtır.

Hun hayvan üslubunun da Türk sanatında önemi büyüktür. Türk sanatındaki konumundan dolayı kültür açısından da önemli bir yere sahiptir. Kültür bir toplumun yaĢanmıĢlıklarıdır (Köse, Tetik ve Ercan, 2001, s.219-241). YaĢanmıĢlıkların üzerine sanatsal anlamda bir Ģeyler ilave edilmediğinde bu durum sadece sanatı ve sanatçıyı değil, izleyiciyi de etkileyecektir.

Sanat eğitimi açısından; sanat, imgeler yoluyla gerçekliğin yeniden oluĢturulmasıdır. Bu oluĢturma, üretme iĢi, yönlendirme ve bilgilendirme açısından „sanat eğitimi‟ ni önemli kılmaktadır. Ġnsanın kendini yönlendirmesi, yeni bir bütün olarak geliĢmesi, sadece sanatsal çabalarla mümkündür. Sanat eğitimi, birey ve toplumların sanatsal ve kültürel açıdan yetiĢtirilmesi ile ilgilidir. Bu süreçte deneyim önemlidir ve genel olarak kültürel bilinçlendirme anlamına gelmektedir (Erbay, 2013, s. 77).

Sanatın tarihsel süreci içerisinde kültürün gerekliliğini ve devamını önemseyen bazı sanatçılar kültürümüzü günümüze taĢımaya önem gösteren çalıĢmalarda bulunmuĢtur. Özellikle Aksel‟ in‟ (1971), „Sanat ve Folklor‟ kitabında kültür konusuna hassasiyet göstermesi de bu konuyu önemli kılmaktadır. Malik Aksel de bu konu üzerinde çalıĢmalar yaparak halk sanatına önem vermiĢtir (Duben, 2007, s.17). Sanatını içinde yaĢadığı toplumun kültüründen esinlenerek oluĢturan sanatçılar kadar, toplumda yaĢayan herkesin kendi kültürünü öğrenmesi ve sahiplenmesi için kültürümüzün izlerini eğitim alanında

(25)

3

yaygınlaĢtırmalıyız. Özellikle sanat eğitimi alan bir öğrenci, mutlaka hayvan kültünün önemini kavramalıdır. Çünkü hayvan kültü Türk kültürünün önemli bir parçasıdır. Hayvan kültünü, stilize edilerek yapılmıĢ ata sanatını, genç sanatçı adaylarına stilize konusu kapsamında özümsetilmesi sağlanmalıdır.

Bir sanat öğrencisinin kalıcı eserler üretebilmesi için kültürünü iyi bilmesi ve analiz yeteneğinin geliĢmiĢ olması gerekmektedir. Çünkü kültür analizi kültürel öğelerin tanımı üzerine odaklıdır. Ġnsanlar kültür sayesinde Ģekillenir ve etkilenir (Yıldırım ve ġimĢek, 2011, s.70). Bu etkilenme sayesinde toplumlar kalıcılığını sağlarlar. Kültür; bir toplumun yaĢam biçimini oluĢturur (Buyurgan ve Mercin, 2010, s.14). Resim derslerinde stilize tekniği anlatılırken, hayvan kültleri konulu stilize tekniği kullanıldığı takdirde Türk kültürüne ait sanatsal imgeler kalıcı bir Ģekilde öğretilebilir.

1.2. Araştırmanın Amacı

Sanat kültürün bir parçasıdır ve kültürün üst üste kademeli bir Ģekilde yığılmasıyla oluĢur. Hayvan kültü de bir sanat objesi olarak ilk sanat eserlerinden, günümüz sanat eserlerine kadar kullanılıyor olmasından dolayı önemli bir yere sahiptir.

Bu araĢtırmanın amacı, hayvan kültünün önemini vurgulayarak hayvan kültünde geniĢ yer tutan hayvan sembollerini, bu sembollerden biri olan boğa ve türlerinin sanat objesi olarak kullanılmasından dolayı önemini vurgulamaktır. Ayrıca, Anadolu ve Orta Asya inanıĢlarında derin yere sahip olan hayvan kültünün sanat tarihi eğitimi kapsamında kalmayıp uygulamalı sanat atölye derslerinde de ders olarak verilebileceğini örnek bir uygulama ile göstermektir. Bu amaca yönelik aĢağıdaki sorulara yanıt aranacaktır:

1. AGSL öğretim programlarında hayvan figürleri ile ilgili uygulama yapılması konusuna yeterince yer verilmiĢ midir?

2. AGSL 11. Sınıf atölye öğrencilerinin boğa, inek, öküz figürlerinin stilize edilmesi uygulaması ile ilgili öğrencilerin algıları nasıldır?

3. AGSL 11. Sınıf atölye öğrencilerinin boğa, inek, öküz figürlerinin stilize edilmesi uygulaması ile ilgili öğrencilerin tutumları nasıldır?

4. AGSL 11. Sınıf atölye öğrencilerinin boğa, inek, öküz figürlerinin stilize edilmesi uygulaması ile ilgili öğrencilerin yaĢantıları nasıldır?

(26)

4

5. AGSL 11. Sınıf atölye öğrencilerinin boğa inek öküz figürlerinin stilize edilmesi uygulaması ile ilgili bilgileri nasıldır?

6. AGSL 11. Sınıf atölye öğrencilerinde boğa, inek, öküz figürlerinin stilize edilmesi uygulaması ile ilgili algı, tutum ve yaĢantı ve bilgilerinde ön ve son görüĢme formuna göre farklılık var mıdır?

7. Uygulama sonrasında öğrencilerin yaptığı sanatsal uygulamaların değerlendirme sonuçları nasıldır?

8. Eğitim ortamına ve sürecine iliĢkin gözlem sonuçları nelerdir?

9. Gözlemlenen öğretmenlerin öğretim tarzlarına iliĢkin sonuçlar nasıldır?

1.3. Araştırmanın Önemi

Hayvan kültü insanların her zaman odak noktası olmuĢtur. Hayvanlar insanların her zaman ilgisini çekmiĢ ve insanoğlu hayvanları tarih boyunca incelemiĢtir. Onların gücüne hayran kalınmıĢ ve onlar gibi olunmak istenilmiĢtir (Alp, 2009, s.50). Bu yüzden hayvan kültü toplumlarda derin bir Ģekilde kendini göstermektedir. Biz Türkler için de durum aynıdır. Hun hayvan üslubu ise bunu doğrular niteliktedir. Hayvan kültleri dıĢında hayvanlar da her zaman Türk kültürünün önemli bir parçası olmuĢtur. Bu yüzden biz insanlar hayvanları sanatsal bir obje olarak ele almıĢtır. Bu hayvanlardan biri de boğa ve türüdür. Sanat tarihinde ve sanat eserlerinde sık kullanılan bir imge olarak karĢımıza çıkan bir figürdür. Boğa, inek, öküz çizimleri daha sanatın kendini gösterdiği paleolotik çağdan günümüze değin sanatta kendini göstermiĢtir. Bu durum, hayvan kültünün insan hayatında ne kadar derin yere sahip olduğunun göstergesidir.

Bu araĢtırma kültürümüzle ilgili olduğu ve üzerinde yaĢadığımız toprakların önemini vurguladığı için kültürümüzde önemli bir yere sahip olan hayvan kültünün, sanat eğitiminde gerekliliğini vurgulamak adına önemlidir.

Kültür toplumun bütünlüğünün korunmasında ve aktarılmasında önemli rol oynamaktadır ve eğitim alanında bu göz ardı edilmemelidir. Kültürün kuĢaklara aktarılma iĢi aile, çevre, toplum ve eğitim kurumlarında gerçekleĢmektedir. Bu Ģekilde kültürün devamlılığı sağlanmaktadır (Küçükahmet, 2006, s.56,57). Eğitim yönetiminin düĢünsel etkenlerindeki altı baĢlıktan biri de kültürü merkez alan eğitim yöntemidir. Nitekim BaĢaran (2008) kültürün eğitimdeki önemini ve eğitimin kültürü aktarmada bir araç olduğunu

(27)

5

vurgulamaktadır. Bu nedenle uygulama konusu olarak belirlenen hayvan kültünün görsel sanatlar atölyesinde öğretilebileceği düĢünülmektedir.

1.4. Sayıltılar

AraĢtırmada öğrencilere yöneltilen soruların içtenlikle cevaplandırıldığı varsayılmaktadır.

1.5. Kapsam ve Sınırlılıklar

Tez konusu Ankara Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi 2013-2014 eğitim öğretim yılında öğrenimlerine devam eden 11. sınıf öğrencilerinden oluĢan 7 kiĢi ile sınırlandırılmıĢtır. AraĢtırmada kullanılan görsel materyallerin konu örnekleri; Paleolotik Çağ sanatında Althamira, Lascaux, La Madole ve Karain mağarası, Anadolu‟ da kurulmuĢ medeniyetlerle Ġslamiyet öncesi ve sonrası Türkler, KurtuluĢ SavaĢı dönemi ve KurtuluĢ savaĢında yer alan boğa, inek, öküz figürleri ile eserler veren Aydın Ayan ile sınırlandırılmıĢtır. Türkler‟ in köy yaĢantısında boğa, inek, öküz ile sınırlandırılmıĢtır. Y2 ve araĢtırmacı ile birlikte düzenlenen ders planı ile sınırlandırılmıĢtır (Bkz. Ek 4.)

Türk sanatında yer alan ve eserlerinde boğa, inek, öküz figürleri kullanan sanatçılar; Sami Yetik, Ġbrahim Çallı, Necdet Kalay, Mehmet BaĢbuğ, Halil Dikmen, Aydın Ayan, Vasıf, Namık Ġsmail, Ramiz Aydın, Ġbrahim Balaban, Eren Eyüboğlu, Fethi Kayaalp, Meltem Demirci Katırancı, Meliha Yılmaz, Kayıhan Keskinok, Naci Kalmukoğlu, Üsküdarlı Cevat, Ġbrahim Çallı ile sınırlandırılmıĢtır.

ÇalıĢmada elde edilecek bilgiler kaynak tarama, öğrencilerle görüĢme yöntemi, video kayıt ve gözlem ile sınırlandırılmıĢtır.

1.6. Tanımlar

Alçak kabartma tekniği: Betilerin yüzeyden çok az yüksekte kalacak biçimde oluĢturulan çalıĢma (Sözen ve Tanyeli, 2011, s.21).

Bibru: Hayvan biçimli dini kap (Sevin, 2003, s. 303).

Gravür: Metal, tahta veya oyulabilen bir maddenin yüzeyinin metal kalem ile oyularak mürekkep veya zift kullanılarak basma tekniği ile yapılan resimdir (Ersoy, 2004, s.522).

(28)

6

GüneĢ kursu: Dairesel biçimli dini törenlerde kullanılan öğe (Sözen ve Tanyeli, 2011, s.123).

Kabza: Kesici aletlerin tutulacak yeri (Sözen ve Tanyeli, 2011, s.153).

Keçe yaygı: Yünün dövülüp kumaĢ haline getirilmesi (Sözen ve Tanyeli, 2011, s.163). Kurgan: Orta Asya mezar yapısı (Sözen ve Tanyeli, 2011, s.183).

Kült: Yerel özellikler taĢıyan ve topluluklar için önem arz eden Ģey ( www. tdk. gov.tr.11 Ocak 2014).

Rhyton: Dini amaçlı kullanılan kutsal kap (Sevin, 2003, s.307).

Rölyef: Heykel alanına girmektedir. Düz bir yüzeyde çıkıntılı heykel sanatıdır (Bigali, 1999, s.538).

Seki: Zeminden hafif yüksek oturulan veya eĢya konulan yer (Sözen ve Tanyeli, 2011, s.272).

Sembol: Duyurularla ifade edilemeyen bir Ģeyi belirten somut nesne veya iĢaret (ÖzafĢar, 2011, s. 284).

Soyut sanat: Eserin, gerçek doğa görüntüsünden arındırılarak oluĢturulan sanattır (Turani, 2003, s. 128).

Stilize etmek: üsluplaĢtırmak (Sözen ve Tanyeli, 2011, s.283).

Yüksek kabartma tekniği: Betileri yüksekte kaldığı kabartma türüdür (Sözen ve Tanyeli, 2011, s.329)

(29)

7

BÖLÜM 2

KAVRAMSAL ÇERÇEVE

2.1. Paleolotik Çağ Mağara Resimlerinin Yapılış Amacı ve Ana Tanrıça İnancında Hayvan Kültü

Paleolotik çağ mağara insanının yaĢam tarzında hayvan kültü önemli yer tutmaktadır. Paleolotik, palaros (eski) kelimesinden ve lithos (taĢ) sözcüklerinden türemiĢtir. Bu döneme Türkiye‟ de “Yontma TaĢ Devri” denilmektedir (Pischel, 1978, s.14).

M.Ö 600000 ile 10000 arasında buzul çağı döneminde yaĢamıĢ olan insanlar küçük kesici aletler yaparak, çoğunlukla toplayıcılık yapmıĢ ve avlayabildikleri bazı hayvanlarla göçebeler Ģeklinde mağaralarda yaĢamıĢtır. Paleolotik dönem beĢ aĢamada ele alınmaktadır. Abbevilian (M.Ö 500000), Erken Acheuleen(M.Ö 350000), Orta Acheuleen (M.Ö 250000), Geç Aheuleen (M.Ö 180000) ve son olarak Mousterien (M.Ö 120000)‟ dır . Dönemler ayrıca Günz, Mindel, Riss, Würm diye de ele alınmaktadır. Uygarlığın her döneminde bir sanat yapıtından bahsetmek mümkün değildir. Sanat eserlerine rastlanan dönem Würm dönemine rastlamaktadır. Würm dönemi ise üst paleolotik dönemi kapsamaktadır. Üst Paleolotik dönem kendi içinde üç ana bölüme ayrılmaktadır. Bu bölümlerin adı; Aurignaden (MÖ 30000), Solureen (MÖ 25000), Magdalenien (M.Ö 20000- 10000)‟ dır. Bu dönemleri incelemek zordur çünkü tarih öncesi insanının yaĢam biçimini çözmek bilmece çözmekten farksızdır. 1850‟lerden sonra teknolojinin geliĢmesiyle arkeolojik kazılar hız kazanmıĢtır. Fakat hala soru iĢaretleri tam olarak cevaplanmıĢ değildir çünkü teknolojinin sürekli geliĢiyor olmasıyla elde edilen bulguların değiĢmesi ve yine teknolojinin geliĢmesinin yanı sıra insanlığa ait yeni bulguların çıkması, ortaya yeni bilgiler sunmaktadır (Pischel, 1978, s.9,10).

(30)

8

1868‟lerde Ġspanya‟ da Althamira mağarasının bulunmasıyla ilk insanların yaĢam Ģekilleri de öğrenilmiĢtir. Bereket dinine veya ana tanrıça dinine bunun yanı sıra av sahnelerine hizmet eden bu eserler büyüleyici özelliktedir. Hala günümüzdeki ilkel toplumlarda da bu tip özellikler görülmektedir. Örneğin bir resme sahip olmak gerçeğine sahip olmak gibidir. Paleolotik çağda da bu Ģekilde düĢünülmüĢ olabilir (Pischel,1978, s.10). Sadece bu teori ortaya atılmamıĢtır. Bunun dıĢında daha birçok teori kendini göstermiĢtir. Ana tanrıça inancı, büyü ve din teorileri gibi teoriler ortaya atılmıĢtır.

Teoriler Althamira mağarasıyla sınırlı değildir. Lascaux mağarasında da benzer durum söz konusudur. Hatta bu döneme tanıklık etmiĢ diğer ülkelerdeki ve Anadolu‟daki Karain gibi mağaralarda da durum aynıdır. Bütün mağaralar aynı Ģekilde resmedilmiĢtir. Resmedilen Ģeyler ise genellikle hayvanlardır. Paleolotik çağda çoğunlukla avlanan hayvanların resimleri görülmektedir (Pischel, 1978, s.13). Bu hayvanlardan biri de boğa ve türünü kapsayan figürler olmuĢtur.

Paleolotik dönem insanlarında da hayvan kültü belirgin bir özellik göstermektedir. Bulunan mağaraların duvarlarının çoğunda hayvan imgelerine rastlanmıĢtır. Örneğin, boğa-inek av hayvanı olarak kullanılmıĢtır. O zamanki insanların en çok tercih ettiği hayvanlardandır. Sadece av hayvanı olarak kullanılmadı tabii ki Ana Tanrıça sembolü olarak da karĢımıza çıkmaktadır. Boğa-inek Paleolotik çağda hem av hayvanı hem de tanrıça sembolü olarak kendini göstermektedir. Fransa‟daki La Madöle mağarasındaki elinde boğa boynuzu tutan kadın rölyefi buna örnek gösterilebilir. Anadolu‟da ise boğa figürüne rastlanan mağara Antalya Karain mağarasıdır. Bu mağaradaki resimler gravür tekniği ile yapılmıĢtır (Sevin, 2003, s.9).

Paleolotik Çağdaki bütün mağaraların birbirine benzer olduğu belirtilmiĢtir. Hatta dinleri de benzer özellik göstermektedir. Bu durum sanat tarihçilerine çok ilginç gelmektedir. AteĢ‟in, “Mitoloji ve Semboller” kitabında bahsettiği Ana Tanrıça inancı gibi paleolotik çağ ve onun devamındaki neolitik çağ boyunca Ana Tanrıça inancı karĢımıza çıkmaktadır. Teoriler ne olursa olsun bu dönemde yaĢayan insanlar bir Ģekilde boğayı-ineği yaĢamlarına sokmuĢtur, bu durum da sanatlarına yansımıĢtır. Boğa, daha insanlığın ilk sanatında yer edinmeyi baĢarmıĢtır.

Resimler genellikle en karanlık, kuytu, tavana yakın yerlere yapılmıĢtır. Bu bütün mağaralarda böyledir. Konular tek hayvan, sürüler halinde ve av sahneleri Ģeklindedir.

(31)

9

Bazı konularda kadın figürüne karıĢtırılmıĢ inek baĢları da görülmektedir. Özellikle Lascaux mağarasındaki boğalar salonu bu konumda dikkat çekmektedir.

Mağara resimlerinin önemi ve neden yapıldığı ile ilgili birçok teori ortaya atılmıĢtır. Hangi teori doğrudur bilinemez ama bilinen bir Ģey var ki bilim insanları, bu sırrı çözmek için çok uğraĢmalarıdır. Ortaya atılmıĢ bazı teorilerle ilginç bilgiler gün ıĢığına çıkmaktadır.

2.1.1. Büyü ve din teorisi

Paleolotik çağda teknoloji yoktu bu yüzden hayvan avlamak zordu. Ancak basit silahlar yapabiliyorlardı. Bu silahlarla da avlanmak çok güç bir iĢti. Yaralanmalar oluyor ve bu yaralanmalar da tedavi edilemedikleri için ölümle sonuçlanmaktaydı. Mağara insanı, hayvanlara karĢı çok çaresiz durumdaydı. Güçlü silahları yoktu, Basit silahları bulunmaktaydı ve daha çok insan gücü kullanarak avlanıyorlardı. Mağara insanı, hayvanların resimlerini yaparak onları büyülediklerini düĢünüyorlardı ve böylece güç kazanıyorlardı (Bigali, 1999, s.382).

Hayvanlar bu Ģekilde resmedilerek sembolik olarak güçten düĢürülüyorlardı. Bu Ģekilde motivasyon sağlanıyordu. Kendilerini bu Ģekilde isteklendirme yöntemiyle avlanmak onlar için daha kolay hale geliyordu. Çizimlerin kalın konturlerle, av hayvanlarını acı çekerek, yaralanmıĢ bir Ģekilde resmedilmesiyle onları güçten düĢürüyor ve kendileri ise güç kazanıyorlardı. Böylece daha kolay avlandıklarını düĢünüyorlardı. Fakat bu yeterli bir sebep değildir. Çünkü mağaralarda yenen hayvanların yanı sıra yenmeyen hayvanların da resimleri yapılmıĢtır.

2.1.2. Acı, Ümitsizlik, Korku Teorisi

Hayvan avlama sahnelerine bakıldığında, hayvanların acı çeker Ģekilde resmedildiği görülmüĢtür. Hayvanların acı çekme sahneleri bir nevi büyüleme yani onları güçsüz bırakma olarak düĢünülebilir. Kendilerini çöp adam olarak atfetseler de hayvan avlama sahnelerinde acı çeken hayvanların organlarını deĢen küçük çöp adamlar adeta boylarından büyük bir iĢ baĢarıyor gibi resmedilmiĢlerdir. Bunun nedeni ise kendilerini aciz görmeleridir. Aciz bir insanın büyük bir hayvanı yok edebilmesi güç bir iĢtir. Bunu baĢarabilmek için konsantrasyona sahip olması gerekmektedir. Bu resimler yoğunlaĢma

(32)

10

sağlayarak avlanmaya çıkan kiĢilere güven, umut, baĢarabilme hissi kazandırıyordu. Bir nevi büyü yapıyorlardı (Özden, 2009, s.74).

2.1.3. Ana Tanrıça İnancı

A.Marshack‟a teorisine göre özellikle tamamı boğa, inek gibi hayvanların resimleriyle süslü duvarlardaki resimler ana tanrıça inancından dolayı yapılmıĢtır. Bu mağaralar gebe kadınlar tarafından ziyaret edilen bir mekandı. Boğa- inek gibi hayvanların resimleriyle süslü bu mağaralara, doğurganlık ayinleri gerçekleĢtirmek için geliniyordu. Bu çalıĢmalar özellikle inek baĢı Ana Tanrıçanın rahmi olarak algılanmıĢ olunabilir. Çünkü tapınaklar ana rahmine benzetilmiĢtir ( AteĢ, 2002, s.67). Bu araĢtırmadan anlaĢılacağı gibi yapılan resim ve heykeller tesadüf değildir. Bir amaç için yapılmıĢtır. Mağara duvarlarına yapılan hayvanların bir anlam taĢıdığı düĢünülmektedir. AteĢ‟in (2002) “Mitolojiler ve Semboller” adlı kitabında da A. Leroi Gourhan‟ın 62 mağarada yaptığı araĢtırmayı anlatarak bu konuya dikkat çekerek değinmiĢtir.

Sembolik çizimler ilk çağ insanlarının sadece sanat yapma arzularını kapsamamıĢ, aynı zamanda belli bir temayı kendine has metotla doğanın elemanlarıyla duvarlara aktarmıĢlardır. Mağaralar kutsal mitolojilerin canlandırıldığı, mitolojilerin anlamlarının sembolik anlatımların sahnelendiği bir tür dini okul niteliğindedir. Üst paleolotik çağ insanın ana tema olarak boynuzlu hayvan iĢlemesi de bir diğer önemli noktadır. Ġnek-boğa kültü daha bu çağlarda kendini göstermiĢtir ( AteĢ, 2002, s.74,75).

Ġnek ve boğa doğurganlıkla iliĢkilendirilmiĢtir bu sebeple ana tanrıça sembollerinden biri olarak ele alınmıĢtır. Laussel Venüs‟ünün elinde tuttuğu boğa boynuzu buna en büyük örnektir. Laussel Venüs‟üne benzer bir baĢka heykel kabartmasında da elinde ay tutan tanrıçadır. Yani ay ve boynuz iliĢkilendirilmiĢtir.

Mezarlarda çıkan kalıntılar da bir diğer örnek olarak gösterilebilir. Genellikle mezarlardan Ana Tanrıça heykelleri çıkmıĢtır. Buna ek olarak istiridyeler, inciler, kolyeler, inek, ay ve yılan benzeri çizimler veya geyik sığır gibi sunak hayvanları çıkmıĢtır. Ana Tanrıçanın sembolü olan boğa-inek ve boynuzu aya benzetildiği için ay da kutsal kabul edilmiĢtir. Yani boğa veya inek –ana tanrıça-ay birbiriyle iliĢkilendirilmiĢtir. Ve bu üç obje kutsal kabul edilerek resmedilmiĢtir.

(33)

11

Resim 1. Ana Tanrıça (AteĢ, 2002, s.76)

2.2. Neolitik Çağ Ana Tanrıça ve Gök Tanrı İnancında Hayvan Kültü

Anadolu çağlar boyu medeniyetler beĢiği olarak bilinir ki bu da Anadolu‟nun önemini vurgulamaktadır (AteĢ, 2002, s.117). Üzerinde birçok eski medeniyetleri barındıran Anadolu, sanatsal ve kültürel anlamda büyük önem taĢımaktadır ve sadece üzerinde yaĢayan Türk halkını değil bütün insanlığı ilgilendiren medeniyetler cennetidir. Anadolu‟da ilk çağlardan beri hayvan figürüne büyük önem verilmiĢtir. Anadolu‟nun her köĢesinde hayvan betimlemeleri göze çarpmaktadır. Bunlar farklı Ģekillerde ele alınmıĢtır. Anadolu‟ daki Karain Mağarasına paleolotik dönemde değinildiğinden, Anadolu uygarlıkları incelenirken neolitik dönem göz önünde bulundurulacaktır. Ayrıca boğa ve inek kültüne en çok Anadolu‟da bu dönemde rastlanılmaktadır (AteĢ, 2002, s.124). Bu dönem bütün insanlık için önemlidir. Çünkü uygarlığın temelleri bu dönemde atılmaya baĢlar ve insan artık doğaya yenilen değil doğa ile baĢ edebilen bir varlık haline gelmektedir. Yani insanoğlu doğayı bu dönemde çözmektedir.

Neolitik dönem Neos (yeni) ve lithos (taĢ) sözcüklerinden türetilmiĢtir. Yeni taĢ dönemi yani cilalı taĢ dönemi olarak kullanılmıĢtır. Bu dönem insanlığın kültürel değiĢimi adı altında incelendiğinde önemli bir süreci gözler önüne sermektedir. Çünkü insan yaĢamı büyük bir değiĢime uğramıĢtır. Toplu bir Ģekilde mağarada yaĢayan insanoğlu yerleĢik hayata geçerek aile kurmaya baĢlamıĢtır. Böylece günümüz uygarlığının temelleri atılmıĢtır. Yani insanoğlu doğayla baĢ etmeyi öğrenip doğayı yönetmeye baĢlamıĢtır

(34)

12

(Sevin, 2003, s.18). Mağaralardan çıkan insanoğlu sulak alanlara yakın yerlere evler yapmaya, keĢfettiği bitkileri ve hayvanları kendi amacı için kullanmayı sağlamıĢ ve bu Ģekilde hayvanlarla bir bağ kurmaya da baĢlamıĢtır. Bu döneme tabii ki bir anda geçilmedi M.Ö 10.500 ila 7000 yıllarını kapsayan bir geçiĢtir ve insanoğlunun yerleĢik yaĢama geçmesinin nedenlerine bakıldığında iklimin değiĢmesi yani ılımanlaĢması ve mağaralara sığmamaya baĢlamalarıdır (Sevin, 2003, s.18,19). Nüfusun artması ile birlikte insanlar mağaralara sığmayarak yeni çözümler aramaya baĢlamıĢlardır. Ġklimin ise ılımanlaĢmaya baĢlaması, insanoğlunu mağaralardan çıkarmıĢ ve doğayı daha iyi keĢfetmesini sağlamıĢtır. Hatta kil ile tanıĢmıĢlardır ki kili iĢlemeyi ve piĢirmeyi öğrenmiĢlerdir. Bu yüzden kil bu çağın önemli buluĢlarından biridir. Ġnsanlar topluluklar halinde yerleĢkeler kurmaya baĢlamıĢtır ve bu yerleĢkeler Anadolu topraklarında varlığını sürdürmüĢtür. Bu yerleĢkeler:

2.2.1. Alişar Höyük

AliĢar höyükte M.Ö 4. bin yıldan M.Ö 1. bin yıla kadar yerleĢim yeri olarak kullanılmıĢ bir bölgedir. AliĢar höyükte çıkan eserler sanat tarihi açısından önemlidir. Çünkü birçok medeniyet burada kurulmuĢtur. AliĢar höyükten çıkarılan birçok eser arasında boğa –inek betimlemeleri görülmektedir. Ġnek sembolik çizimlerle üçgen halini almıĢtır. Üçgen ise bir diĢilik simgesidir ( AteĢ, 2002, s.123).

(35)

13

Hala günümüzde de bu durum böyle olup diĢilik üçgen ile simgelenmektedir. Üçgen ise boğa/inek baĢı ile iliĢkilendirilmektedir. Bütün neolitik çağda olduğu gibi AliĢar Höyük‟ te de Ana Tanrıça inancı hakimdi ve boğa/inek baĢı sıkça kullanılmıĢtır.

2.2.2. Çatalhöyük

Konya ilinin bulunduğu bölgede yer alan Çatalhöyük, doğu ve batı olmak üzere iki bölümden oluĢmaktadır. YaklaĢık M.Ö 7000 ile 6500 yılları arasında 1000‟ e yakın nüfusuyla geniĢ ve büyük bir yerleĢkedir (Sevin, 2003, s.48,49). Çatalhöyüklüler Ana Tanrıça inancına sahip bir topluluktur. Neolitik Çağda Çatalhöyüklüler mabet duvarlarını Ana Tanrıça sembolleriyle süslemiĢlerdir (AteĢ, 2002, s.117,118). Böylece tanrıça kültünün en geniĢ açıdan görüldüğü bir yer haline gelmiĢtir. Duvarlarda ve sekilerde çizilmiĢ boğa baĢları dikkat çekici özelliktedir. Boğa betimlemesinin çok kullanılmasının en büyük nedeni ise yine boğanın Ana Tanrıçayı simgelemesi ve bereketi temsil etmesidir. Yani doğurganlığı sembolize etmesidir (Sevin, 2003, s.52). Bu sonuç ile boğa baĢı veya sığır baĢının ana rahmine benzetildiği resimlerden anlaĢılabilir „Neden ana tanrıça inancı?‟ sorusuna bulunan mezarlar cevap olarak verilmektedir.

(36)

14

Ölüm oranlarının doğum oranlarını geçmesi üzerine bu dönem insanı Ana Tanrıça dinine ağırlık vermiĢtir. Örneğin Topaklı Höyüğünde bulunan 187 iskeletin %51,8‟i 20 yaĢın altındadır ve çoğunluğu çocuklarıyla gömülmüĢ kadın mezarlarıdır. Gömütlerin çoğu kadın ve çocuklara aittir. Ġnsanlar bu yüzden doğuma ve üremeye önem vermiĢlerdir. Neolitik dönemde tıp geliĢmemiĢtir. Doğum esnasındaki ölümler bu yüzden çok olmuĢtur. Ölümlerin çok olması ile bu dönem insanlarını soylarının yok olacağı korkusu kaplamıĢtır. Bu korkuyu yenmek ve ölüm oranlarını azaltmak için Ana Tanrıça inancına daha sıkı sarılma ihtiyacı duyulmuĢtur. Üremenin öneminden dolayı ana tanrıça inancı yaygınlaĢmıĢtır. Neslin üreyememesi büyük bir felaket olarak görüldüğünden hamile kadın ve çocuğu olan kadın önemli görülmüĢtür. Bundan dolayıdır ki doğum teması Ana Tanrıçanın merkezinde yer almıĢtır. Ana Tanrıça sürekli insan gövdesiyle betimlenirken onun kutsal doğurganlık uzvu inek veya boğa baĢıyla temsil edilmektedir (AteĢ, 2002, s.119-138). Rahim boğa baĢı ile sembolize edilmiĢ aynı zamanda inek ve boğa gibi hayvanlar da etinden sütünden yararlanılan güçlü hayvanlar olduğundan böyle görkemli, çok amaçlı kullanılan bir hayvanı Ana Tanrıçayla iliĢkilendirmek o dönem insanı için normal karĢılanmaktadır. Sadece bu amaçla değil aynı zamanda baĢının da kadın rahmine benzetilmesi diğer bir etkendir. Bu yüzden bütün yaĢam alanlarında karĢımıza çıkmaktadır. Boğanın veya ineğin boynuz formu her türlü eĢyada ve kutsal mekanlarda resmedilmiĢtir (AteĢ, 2002, s.119).

(37)

15

Üst paleolotik dönemden gelen köklü bir kült olan boğa –inek kültü Çatalhöyük‟te de yaygınlığını korumuĢtur. Denilebilir ki rahmi temsil amacıyla boğanın ve ineğin baĢı resmedilmiĢtir. Ġnsanlar bu hayvanın tanrısal güçlerin ruhlarını taĢıdıklarına inanmıĢtır. Bu nedenle de doğum olgusunun yardımcısı olmuĢtur. Yani doğurganlık perileridir ve bu Ģekilde totemleĢtirilmiĢtir. Ayrıca Çatalhöyük‟te ineğin boynuzları arasına bir de çocuk resmi yerleĢtirilmiĢtir. Çatalhöyük‟te inek baĢıyla birlikte tasarlanan tanrıça, sık bir Ģekilde canlının temel kaynağı olan kanı simgeleyen kırmızı zemin üzerinde gösterilir. Kadın-tanrıça-inek önemli bir Ģekilde birlikte gösterilmiĢtir (AteĢ,2002, s.122-126).

Resim 6. Ana Tanrıça (AteĢ, 2002, s.122)

2.3. Tunç Çağı ve Gök Tanrı İnancında Hayvan Kültü

Anadolu‟da beyliklerin olduğu ve savaĢların kendini gösterdiği bir dönemdir. Sosyal ve siyasal geliĢmeler kendini göstermiĢtir. Anadolu‟da yazı bu dönemde geliĢmiĢtir.

2.3.1. Alacahöyük

Alacahöyük‟ te boğa figürünün kullanıldığı aletlere rastlamak mümkündür. Anadolu‟da M.Ö IV. bin yılın sonları ve III. bin yılın baĢlarıyla birlikte varlığını sürdürmüĢtür (Sevin, 2003, s.117-151). Çorum sınırları içinde bulunan Alacahöyük‟te boğa figürüne mezarlarda ve dini törenlerde kullanılmak amacıyla yapılmıĢ güneĢ kursların da rastlamak mümkündür. Alacahöyük de tıpkı AliĢar höyük gibi birçok medeniyeti üstünde barındırır. Alacahöyük‟ ün en dikkat çeken yapıları kral mezarlarıdır. Bu kral mezarları 13 yapıdan oluĢmaktadır. Bu yapılar 3-8 metre uzunluğunda ve 2-5 metre geniĢliğinde olup ayrıca

(38)

16

1metre derinliğindedir ve dikdörtgen bir yapıya sahiptir. Mezarların çevresi ağaçlar ve taĢlarla sınırlandırılmıĢtır. Ceset zengin armağanlarla birlikte koyulduktan sonra üzeri ağaç, çamur ve toprakla örtülmüĢtür. Daha sonra mezar üzerinde ölü yemeği verilerek yenen boğa baĢlarının kemikleri düzenli bir Ģekilde mezarın üzerine bırakılmıĢtır (Sevin, 2003, s.132).

Resim 7. Kral mezarları (Sevin, 2003, s.132)

Bulunan güneĢ kursları da ilginçtir bu kurslar arasında geyik dıĢında boğa figüründen oluĢan kurslar da vardır ve bu kurslar altın, gümüĢ, elektron, tunç, demir kullanılarak yapılmıĢtır. Bu eserler bu çağlarda yaĢayan insanların dinleri, kültürleri hakkında önemli bilgi vermektedir ve boğa, geyik daha sonra Hitit Tanrılarının kutsal hayvanları olarak çıkmaktadır (Sevin, 2003, s.132,133). Boğa ve benzeri hayvanlar Hititlerde kutsal kabul edilip tanrılara ulaĢmak için aracı olarak kullanmıĢtır.

2.3.2. Hattiler

Anadolu‟nun yerli halkı olarak bilinir (Sevin, 2003, s.165). Hattiler hayvan biçimli tanrıların kültünü geliĢtirmiĢtir. Özellikle boğa figürü en önemli simge olmuĢtur. Boğa, gök unsuru olarak kabul edilir ve Gök Tanrıyı simgelemektedir. Bir diğer deyiĢle boğa gök ve güneĢ unsurudur.

Boğa Hatti uygarlığında en büyük tanrının sembolü olmuĢtur ve Gök Tanrıyı yani güneĢi ve göğü sembolize etmiĢtir. Anadolu uygarlıklarında yaygın bir inanıĢtır. Anadolu uygarlıkları genelde tanrılarını doğa ile özdeĢleĢtirerek tanrılarını somutlaĢtırmak için hayvan sembolleri kullanmıĢlardır. Asurlular tarafından istila edilerek bulundukları

(39)

17

bölgedeki hakimiyetlerini yitirdiklerinde Asurlular tarafından asimile edilmiĢtir. Ana Tanrıça inancına inanıyorlar iken Asur etkisiyle dinleri de dahil olmak üzere yaĢamları da büyük değiĢime uğramıĢtır.

2.3.3. Asurlular

Kayseri yakınlarında bir yerleĢke kuran Asurlular hayvan tanrılara inanmaktadır. Yani hayvan ata inancı hakimdir. Hatta Anadolu‟nun yerli halkı olan Hattiler‟ i de asimile etmiĢlerdir. Asurlularda inek ayın yardımcısıdır (Sevin, 2003, s.152-154). Diğer uygarlıklarda olduğu gibi burada da boğa-ay iliĢkilendirilmiĢtir. Bunun yanı sıra boğa ile de tanrılarını iliĢkilendirmiĢlerdir. Kültepe‟de yapılan kazılarda Asurlulara ait ritonlarda boğa ritonları ortaya çıkmıĢtır (Sevin, 2003, s.156).

Resim 8. Rhyton (Sevin, 2003, s.157)

Asurlularda boğa kötü ruhları kovmakla görevlidir. Asurluların boğa sembolü biraz farklıydı kanatlı olarak eserlerde resmedilmiĢtir.

2.3.4. Hitit(Eti)

Küçük bir beylikten imparatorluğa kadar uzanan bir devlet olan Hititler göç ile Anadolu‟ya gelmiĢlerdir ve HattuĢaĢ‟ı baĢkent yapmıĢlardır. Eski Hitit, Hitit imparatorluğu, Geç Hitit dönemi olarak üç kısımda incelenmiĢtir. Ankara‟nın 109 kilo metre kuzeyinde yer alan Ġnandıktepe‟ de Fırtına tanrısına ait bir tapınak bulunmaktadır. Bu tapınakta fırtına tanrısı TeiĢeba‟ nın (TeĢeba) kutsal hayvanı olan boğalara ait piĢmiĢ toprak heykeller bulunmuĢtur (Sevin, 2003, s.168,169).

(40)

18

Resim 9 ve 10. Boğa betimlemeleri (Sevin, 2003, s.169, 196)

TeĢeba fırtına tanrısı olmasının yanında gök tanrısıdır. Hattice adı Taru, Hurrice adı TeĢup‟ tur. Fırtına Hititliler için önemlidir. Boğanın sesi gök gürültüsünü çağrıĢtırdığından tanrısal varoluĢu simgelemektedir (Çinar, 2012, s.2). Ġç Anadolu Bölgesinin yazları çok sıcak olmasından dolayı rüzgara önem vermiĢlerdir. Fırtınanın önemli olduğu ve boğanın önemi bir Hitit metninde Ģöyledir: “o fırtına tanrısına boğa olsun ve onu ilerletsin” Ģeklindedir (Çinar, 2012, s.159). Duadan da anlaĢıldığı gibi Hititlerde boğa tanrı inançlarında kullanılan önemli bir öğedir.

Hititlilerde fırtına tanrısı önemlidir ve buna bulunan kaplarda, silindirlerde ve dini eĢyalarda boğa ile ilgili sanat eserlerinde sıkça rastlanılmıĢtır. Yine bu dönemde çift boğa heykelleri bulunmuĢtur. Bu boğa heykellerinin yüksekliği 1metre kadardır (Sevin, 2003, s.170). Hititliler boğayı tanrıya giden yolda aracı olarak görmüĢlerdir. Hititliler fırtına tanrısına dua ederken boğa önünde dua ederek bu Ģekliyle boğa tanrı ve insanlar arasında bir aracı olarak, bazen de tanrının kendisi olarak düĢünülmüĢtür (Çinar, 2012, s.93).

Hitit dönemi mühür ve silindirlerde de boğa figürüne rastlamak mümkündür. Ayrıca rhytonlarda da boğa figürlerine rastlanılmaktadır. Hititlilerde rhytonlara „bibru‟ denilmektedir. Hititlilerin çok tanrılı bir inanıĢa sahip olmasının, bütün uygarlıkların tanrılarını benimsemesinde büyük bir rolü vardır. Ayrıca Ġç Anadolu Bölgesinde bulunması ve tarım-hayvancılıkla geçimlerini sağlaması da bir baĢka neden olarak gösterilmektedir. Bir baĢka sebep ise fırtına tanrısının simgesinin boğa olmasıdır. Fırtına tanrısı için yapılan tapınaklarda çıkan boğa ile ilgili resim ve heykeller bu duruma örnek oluĢmaktadır.

(41)

19

Resim 11.Rhyton ( Sevin, 2003, s.172)

Hititliler „bin tanrılı il‟ söylemine sahiptir. Birçok medeniyetin tanrılarını da benimsemiĢlerdir. Diğer uygarlıklar da incelendiğinde hemen hepsinde tanrılar benzer özelliktedir ve bazen isimleri bile aynı alınmıĢtır. Bu da uygarlıkların birbirinden etkilendiğini göstermektedir ki aynı coğrafyada yaĢayan medeniyetler için bu kaçınılmaz bir sondur.

2.3.5. Urartu

Doğu Anadolu Bölgesinde Van Gölü ve çevresinde M.Ö 9 ve 6. yy arasında kurulmuĢtur. Çok tanrılı bir dine mensup olan Urartulular‟ ın yazılı kaynaklarda 60 adet tanrılarının bulunduğu tespit edilmiĢtir. Bu tanrılardan en önemlileri ise Haldi, ġivini ve TeĢeba‟ dır. TeĢeba‟ ya ait tapınaklarda boğa figürlerine rastlanılmaktadır. Törensel amaç için kullanılan kaplarda bile boğa baĢları dikkat çekicidir. TeĢeba adındaki tanrının hayvan sembolü boğadır ve elinde ĢimĢek demeti barındırmaktadır. Elinde ĢimĢek demeti tutmakta olan bu tanrı Gök Tanrıyı simgelemektedir (Alp, 2009, s.51).

Tanrıların benzer olması da Anadolu uygarlıklarının birbirinden etkilendiğini göstermektedir. Daha çok tunç eserlerle tanınan Urartu resim sanatı stilize edilerek yapılmıĢtır ve ikonografiktir. Urartu sanatı halk sanatı ve saray sanatı olarak ikiye ayrılır. SavaĢ aletlerini konu alan eserler saray sanatıdır. Adak için yapılan levhalar ise halk sanatına örnektir.

(42)

20

Resim 12 ve 13. Gök Tanrı inancı (Sevin, 2003, s.220,233)

2.3.6. Fenike

Fenike M.Ö 3000‟ li yılları kapsar (Kabacalı, Özçelik ve Berkman, 1991, s.18). Fenike tanrılarından biri olan Melkar‟ ın simgesi boğadır. Bu yüzden boğa Fenike kültüründe de kullanılmıĢtır. Boğanın gücünü boynuzlarından aldığı görüĢü ve fırtına tanrısıyla eĢleĢtirilmesi zaten Anadolu‟da yaygın bir inanıĢ Ģeklidir. Bunun nedeni ise Anadolu‟da boynuzlu hayvanların uğur, güç ve bereketi simgelemesi ve fırtına tanrısı veya gök tanrısıyla benzeĢtirilmesidir (Alp, 2009, s.51). Boğa, Fenikelilerce de kullanılan bir simge olmuĢtur.

2.3.7. Frigya

Orta Anadolu‟da M.Ö 8 yy da Polatlı tarafında kurulmuĢ göç ile gelmiĢ bir topluluktur. BaĢkentleri Gordion‟dur (Kabacalı, Özçelik ve Berkman, 1991, s.15). Frigyalılar tarım ve hayvancılığa önem vermiĢ bir topluluktur. Hatta yasaları da tarıma dayalı olarak ĢekillenmiĢtir. Tarım ile ilgili bir durumda çok sert kanunlar koymuĢlardır. Mesela bir öküz öldürmek veya saban gibi bir tarım aletini kırmak ölüm cezasıyla sonuçlanmaktadır. Tarımsal anlamda boğa, öküz ve inek önemlidir.

(43)

21

2.4. İslamiyet Öncesi Türklerde Hayvan Kültü

Dünya tarihinde en eski medeniyetlerden biri Türkler‟ dir. Sadece kayıtlı olan mazileri 5000 yıllıktır (Gültepe, 2012, s.33). Türkler‟ de eski Orta Asya inanıĢına bakıldığında da yine benzer bir inanıĢla karĢılaĢılır. Burada da dikkati Umay inanıĢı çeker. Umay inanıĢı Orta Asya‟da yaygın bir külttür.

Umay da tıpkı Ana Tanrıça gibi doğurganlığı ve bereketi simgelemektedir. Umay‟ ın kelime anlamı Song‟ dur. Song anne ile çocuğu bağlayan eĢe verilen isimdir. Dünyanın yeniden doğmasını ve canlanmasını temsil eden Mayıs ayının adını Romalıların may(us) olarak Asya‟nın tanrıçası Umay‟ dan aldığı söylenmektedir,Umay‟ a inanan kızlar genç kızlığa ulaĢtıklarını baĢlarına boynuz takarak gösterirler (AteĢ, 2002, s.151,152). Burada da boğa –inek unsuru kendini göstermektedir.

Bazı Türklerin inanıĢında da yine Ana Tanrıça- boğa, inek, ay bağlantısı dikkat çekmektedir. Yine doğurganlıkla ilgili bir semboldür ve üremeyi simgelemektedir. ġamanlarda doğurganlık ayinleri sırasında boynuzlu hayvan kostümleri giyilmektedir (AteĢ, 2002, s.154). Burada da yine Ģamanın üremeye önem verdiği ve boynuzlu hayvanlarla üremeyi yani doğurganlığı sembolleĢtirdiği görülmektedir. Alnında beyaz bir leke bulunan inek doğurganlığı yani Umay‟ ı simgelemektedir. Doğurganlık dıĢında bir Ģeyden türemek fikri Türklerde de yaygındır. Mesela Kırgızlar Ġnek Atadan türediklerine inanmaktadırlar (AteĢ, 2002, s.153). Türkler aydan türemek, yırtıcı bir kuĢtan veya kurttan türemek, inekten türemek vs. gibi anlam yükledikleri nesne ve hayvanlardan türediklerini düĢünürlerdi. Oğuz Kağan‟ nın boğadan türediği de bu inanıĢlar arasındadır. Oğuz boğanın oğludur (Roux, 2005, s.366).

2.4.1. Dünya Bir Öküzün Boynuzları Üzerinde

Daha çok Türk mitolojisinde geçen yaygın bir görüĢtür. Dünya‟nın yuvarlak olduğu kanıtlanana kadar devam etmiĢ ve etkili olmuĢ bir inanıĢtır. ‘Dünya bir öküzün boynuzları üzerinde‟ inancı sadece Ġslam dinine ve Binbir Gece masallarında yer almaz. Altay Dağlarının kuzeyinde yaĢayan Türkler için de geçerlidir hatta Avrupa‟da da yaygın bir görüĢtür. Necati Gültepe‟ nin (2012), Türk Mitolojisi kitabında bu konu hakkında Ģöyle bahseder:

(44)

22

„Dünya dört öküz tarafından tutuluyordu ama tabağa benzeyen dünyanın altına girerek değil kenarlarına koĢulmuĢ olarak tutuyordu. Bu öküzlerin rengide eski Türk an‟a nesine göre, yine mavi yani gök idi. Dünyaya koĢulu olan bu öküzler zaman zaman kımıldıyorlar ve bu yüzdende büyük zelzeleler oluyordu...‟ (Gültepe, 2012, s.419-420).

Kırgızlara göre de yerin en altında devasa bir okyanus vardı ve üzerinde bulut gezinirdi. Bulut üzerinde bir kaya bulunurdu ve kayanın üzerinde Boz-Öküz bulunurdu. Dünya bu Boz-Öküzün boynuzları üzerinde durmaktadır (Gültepe, 2012, s.420). Anlatım Ģekli biraz farklı olsa da sonuç aynıdır.

Tatar Türklerinde dünyayı taĢıyan boğa Ġslami motifler içinde yer almıĢtır. Tatarlar da uçsuz bucaksız okyanusun ortasında bir balık bulunduğunu ve balığın üzerinde dünyayı boynuzlarında tutan boğa görüĢünü benimsemiĢtir, Anadolu‟da ise en aĢağıda büyük bir denizin bulunduğu bu denizde büyük bir balık bulunduğu bu balığın üstünde ise bir öküz varlığından bahsedilmiĢtir (Gültepe, 2012, s.420,423). Diğer görüĢlere benzer bir görüĢ sergilenmiĢtir. “Yoktur bu dünyanın ucu bucağı, Sarı Okuz den balıklar aĢağı” Kul Mustafa‟nın bu sözleri de durumu açıkça belirtmektedir. Anadolu halkının ve Türklerin dünyanın Ģekli ve nasıl durduğu ile ilgili inanıĢında boğanın önemi büyük yer tutmaktadır. Boğa güçlü bir hayvandır ve gücünü boynuzlarından almaktadır dünyayı ancak güçlü boynuzlarıyla boğa taĢıyabilir. Boğa suda duramayacağından boğayı da ancak bir balık taĢıyabilir. Dünya öküzün üstünde inanıĢı uzun yıllar halk arasında söylenmeye devam etmiĢtir tabii ki bilimin geliĢmesi ve yaygınlaĢmasıyla durumun böyle olmadığı anlaĢılana kadar bu durum böyle sürmüĢtür. Yaygın olan bu görüĢ tabii ki sanat eserlerinde de kendini göstermektedir. Türkmenistan‟ın baĢkenti AĢkabad da bağımsızlık anıtlarından birinin önünde tunçtan yapılmıĢ büyük heykel düzenlemesinde dünya küresi, öküzün boynuzları üzerinde durmaktadır (Gültepe, 2012, s.424).

2.4.2. Hun Hayvan Üslubunda Hayvan Kültü

‘Bozkır sanatı‟ diye bilinen hayvan üslubu Türk sanatının temelini oluĢturmaktadır ve Orta

Asya‟da M.Ö 7.yy‟ dan sonra hayvan üslubu dikkat çekicidir. Av hayvanları, yırtıcı hayvanlar ve at en çok ilgi görenlerdendir. Av hayvanlarından boğanın ise at koĢum takımlarında, asalarda, kılıçlarda, kabzanlarda, eğerlerde ve keçe yaygılarda kendini göstermektedir (Alp, 2009, s.52-54).

Şekil

ġekil 1. 11. sınıf Türk resim heykel dersi öğretim programı (Karapınar ve KaĢıkçı, 2006, MEB)
ġekil 2. 11. sınıf iki boyutlu sanat atölye dersi öğretim programı (Karapınar ve KaĢıkçı,  MEB, 2006, s
ġekil  2‟  ye  göre  11.  sınıf  öğrencilerine  uygulanan  iki  boyutlu  sanat  atölye  dersi  öğretim  programında  öğrencinin  deformasyon  kapsamında  stilize  tekniğini  fark  ettiği  görülmektedir
Tablo 2. Algı
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Kapitalist sistemin sürdürülebilir (!?) kalkınmacı politikalar yoluyla daha fazla üretim ve daha fazla tüketim ile kendisini yeniden ürettiği bu çağda Ekoloji Kolektifi

Kasım ayının ikinci önemli göktaşı yağ- muru olan Aslan (Leonid) göktaşı yağmu- ru 17-18 Kasım’da en yüksek etkinliğe ulaşı- yor.. Saatte en fazla 15

Yapılan araĢtırma sonucunda öğrencilerin öğretmenlerini en az adil bulduğu boyutun ödüllendirme adaleti boyutu olduğu dikkat çekmektedir.Gelecek araĢtırmalar

Araştırma verileri doğrultusunda yapılan öneriler araştırmacılara, uygulamaya, bilgilendirme ve eğitime yönelik olmak üzere üç grup halinde sunulmuştur. 16-20

Ancak, burada belirtmek gerekir ki, önerilen bir test istatistiğinin çok farklı veri yaratma süreçlerinde asimptotik özelliklerini analiz etmek, hesaplama

Öğrencileri çalmaya alıĢtırmak ve onlara erken müzik eğitiminin biliĢsel avantajlarını kazandırmak için Preschool Prodigies en yeni ve en faydalı

16 Ankara Savaşı hakkında detaylı bilgi için bakınız: Halil Çetin, Timur’un Ankara Seferi ve Ankara Sava- şı , Yeditepe Yayınevi, İstanbul 2012; İsmail Hakkı

Farkın hangi değişkenler arasında olduğunu tespit etmek için yapılan Post-Hoc (Tamhane’s T2) test sonucuna göre, eğitim durumu üniversite olan bireyler ile