• Sonuç bulunamadı

Nations Simülasyonu: Micheal Herzig ve David Skidmore

3.2. Uluslararası İlişkiler'de Simülasyon Çalışmalarının Örnekleri

3.2.5. Nations Simülasyonu: Micheal Herzig ve David Skidmore

Bu simülasyon ilk olarak Michael Herzig tarafından uygulanmış ve daha sonra David Skidmore tarafından revize edilmiştir. Kurgu bir kıta ve üzerindeki kurgu devletler üzerinden yapılan simülasyonda temel amaç uluslararası ilişkilerin dinamik süreçlerinin anlaşılması sağlamaktır. Bu noktada dinamik süreçler ile kastedilen konu başlıkları ise şunları kapsamaktadır: devletler arasında pazarlık, zaman ve kriz dönemi baskısı altında grup karar verme süreci, devletler arası ilişkilerde kültürel ve ideolojik nüansların etkisi, kaynak çatışmaları, ekonomik karteller, terörizm, propaganda, aldatma ve arkadan bıçaklama (deception and baskstabbing), gizlilik, milliyetçilik, sınır çatışmaları, ekolojik meseleler, savaş tehdidi (Herzig ve Skidmore, 1995: 1-3).

Bununla birlikte simülasyonun işleyişini meydana getiren kurallar şu şekilde sıralanmıştır: i) Simülasyonda temsil edilen yedi kurgu devletin her biri bağımsız hükümetlere ve benzersiz halklara sahiptir. Devletleri temsil eden katılımcılar bahse konu devletlerin değerlerine ve inançlarına verdikleri kararlarla uyumlu olmak zorundadırlar. Bununla birlikte simülasyonda işlevleri bakımından BM benzeri bir Dünya Konseyi bulunmaktadır. Ancak Konsey'in yaptırım gücü oldukça fazladır ki Konsey temsil ettiği devletin durumuna uygun karar vermeyen liderleri cezalandırabilmektedir. ii) Lostralia olarak kurgulanan kıtaya özgü birçok diplomatik, dini, etnik, ekonomik, askeri ve politik sorun bulunmaktadır. Dolayısıyla katılımcıların amacı temsil ettikleri devletlerle ilintili olan sorunları nihayete erdirmektir. Ancak katılımcılar çatışmaları çözmek adına inançlarını ve bağımsızlıklarını feda edememektedirler. iii) Katılımcılar takımlar halinde temsil

ettikleri devletlerde sınırları ve konumları belli pozisyonları paylaşmaktadırlar ve her devlet kendisine uygun düştüğünü düşündüğünü hükümet modelini seçebilmektedir. Ancak hükümet şekli ne olursa olsun her devlette bir kişi gazete raporlarını yazmak ve kaynakların kayıtlarını tutmak, iki kişi diplomat olmak ve bir kişi de devlet başkanlığını pozisyonuna bürünmek zorundadır. iv) Her devlet her günün başlangıcında Dünya Konseyi önünde sesli bir şekilde kendine dair haberleri okumak zorundadır ki bu durum aynı zamanda devletlere propagamda yapmak ve ihtiyaçlarını bildirmek fırsatı vermektedir. Bununla birlikte devletler bu sesleniş esnasında diğer devletlere diplomatik sinyaller göndererek dostluk ve düşmanlık ilişkisi tesis edebilmektedirler. v) Simülasyonda her devletin kendi içinde görüşmeler yaptığı ve o devletin toprağı sayılarak diğer devlet temsilcilerinin giremediği özel ve ayrıksı odalar bulunmaktadır. Yalnızca diplomatik temsilciler vasıtasıyla yürütülen diplomatik ilişkiler ise simülatörün tahsis ettiği tarafsız bölgelerde yürütülmektedir. vi) Diğer devletler ile irtibata geçmenin bir diğer yolu da mesaj yoluyladır. Ancak tüm mesajlar Dünya Konseyi üzerinden taraflara iletilmektedir ve devletler yüzyüze görüşme yolunu seçerek tarafsız bölgede iletişime geçmeyi seçerlerse diğer devletlere istek gönderip cevabı beklemek zorundadırlar. vii) Her devlete simülasyonun başında amaçlarına ulaşmaları için kaynaklar verilmektedir ve çalışmanın sonunda 9 kaynakda 2400 puanı elde eden devlet kazanmaktadır. Bu meyanda kaynak arttırmanın bir yolu olan ticaret antlaşmalar yoluyla gerçekleştirilmelidir ve antlaşmalar devlet başkanları tarafından imzalanmak ve Dünya Konseyi'ne de iletilmek zorundadır. Nihayet devletler hiçbir kaynak düzeyinde 1000 puanın altına düşmemekle mükelleftirler. viii) Tüm bu kurallara rağmen simülasyonda savaşların yaşanmasına izin verilmiş ancak haksız veya saçma bir sebeple savaş ilan edilmesi durumlarında Konsey bahse konu devleti simülasyondan çıkarmak yetkisiyle donatılmıştır. Tüm bu noktalardan hareketle savaş bir devletin askeri gücü diğerinin dört katı olduğunda mümkün olmaktadır. Bundan sonra tarafların savaşan hazırlanmak için 10 dakikası bulunmaktadır. Diğer devletler ise gizli oylamayla savaşan veya savunan koalisyona katılabilmekte veya tarafsız kalabilmektedir. Yine savaşan tarafların toplam askeri gücü diğerlerinden dört kat daha fazla olmak zorundadır. Eğer böylesi bir güç toplanamazsa saldıran taraflar diğerlerine kaynaklarının yüzde onunu vermek zorundadırlar. Bununla

birlikte eğer saldırı başarılı olursa yenilen tarafların tüm faktörleri kazananlar arasında paylaşılacak ve yenilen taraflar simülasyondan çıkarılacaklardır (Herzig ve Skidmore, 1995: 1-3).

Bununla birlikte çalışmada temsil eden devletlerin bazıları arasında birbirlerinden nefret etmelerini gerektirecek etnik ve dini temelli sorunlar bulunmaktadır. Yine her takıma simülasyon öncesinde temsil ettikleri devletlere dair özel sırlar ve özellikler dökümantasyon halinde verilmektedir. Bu meyanda çalışma içinde simülatör Dünya Konseyi vasıtasıyla etkin bir konumdadır. Öyle ki simülatör oyunun kurallarını katılımcılara dayatmak, devletler arasındaki diplomatik mesajların iletimini sağlamak, her devlete dair gizli bilgileri simülasyonun başlangıcında katılımcılara iletmek, devletlere dair haberlerin Konsey önünde okunmasını sağlamak, antlaşma belgelerini teslim almak, savaşın uygulanmasına danışmanlık etmek, simülasyonun sonunda hangi devletlerin veya devletin amaçlarına ulaştığını tespit etmek, simülasyonun sonunda geri besleme niteliğinde değerlendirmeler yapmak ve yine simülasyon sonunda katılımcılardan simülasyona dair denemeler almak gibi görevler üstlenmektedir (Herzig ve Skidmore, 1995: 11-12).

Kurgusal bir kıta ve kurgusal devletler üzerinden işletilen Nations simülasyonunun değerlendirmesini yapmak gerekirse ilk olarak çalışmaya dair herşeyin kurguya dayanmasının biri olumlu biri olumsuz olmak üzere iki sonucu bulunmaktadır. Buna göre ilk olarak katılımcıların uluslararası politik ortamı ve devletler arasındaki ilişkileri öğrenmeleri maksadıyla icra edilen bir simülasyonda her değişkenin hayal ürünü olması katılımcıları gterçekten oldukça uzak bir dünyada oldukları noktasında etkileyecektir. Bununla birlikte çalışmaya dair değişkenlerin kurgusal olmaları katılımcıların gerçek dünyaya dair ön yargılarının simülasyon dışında bırakılması gibi olumlu bir etkiye de sahiptir. Yine çalışma kapsamında oldukça detaylı kuralların katılımcılara ibraz edilmesi simülasyona katılanların manevra alanlarını daralttığı gibi onların oyunun mevcut seyrini bozmalarını da engellemektedir. Nihayet simülasyonu kontrol eden araştırmacının Dünya Konseyi gibi çalışmanın bir parçası olan birimle simülasyona dâhil olması çalışmanın bir diğer güçlü yanını oluşturmaktadır.