• Sonuç bulunamadı

Küba Füze Krizi Simülasyonu: William J Stover

3.2. Uluslararası İlişkiler'de Simülasyon Çalışmalarının Örnekleri

3.2.6. Küba Füze Krizi Simülasyonu: William J Stover

Küba Füze Krizi simülasyonu Soğuk Savaş tarihini öğrencilere anlatmanın ve kavratmanın kolay olduğu ama bahse konu döneme ait korku, endişe gibi duyguları öğrencilere aktarmanın zor olduğu düşüncesiyle icra edilmiştir. Dolayısıyla çalışmanın temel odak noktası olarak Soğuk Savaş dönemindeki nükleer kış senaryolarını gündeme getiren Küba Füze Krizi seçilmiş ve dünyanın toptan yok oluşun kıyısından döndüğü 13 gün simüle edilmiştir. Yine Soğuk Savaş’a dair endişe verici duyguların öğrenciler tarafından deneyimlenmesi durumunda öğrenme süreçlerinin bundan olumlu etkileneceği varsayılmıştır. Bununla birlikte online ve interaktif bilgisayar simülasyonu niteliğindeki çalışmada dönemin karar vericilerini anlamaları sağlanmak istenmiştir (Stover, 2007: 111-112).

Küba Füze Krizi simülasyonunu diğer çalışmalardan ayıran en temel özelliği ise katılımcıları deney grubu ve kontrol grubu şeklinde tasnif ederek çalışmanın amaçlarına ulaşıp ulaşmadığını deneysel bir şekilde değerlendirmesidir. Başka bir anlatımla genellikle simülasyon çalışmalarının sonuçlarını değerlendirmek için tercih edilen yöntem katılımcılardan geri bildirim şeklinde çalışmaya dair düşüncelerini almak iken bu çalışmada simülasyona katılan ve katılmayan öğrenciler kıyaslanarak bir sonuca varma yolu seçilmiştir. Dolayısıyla çalışma kapsamında deney grubu simülasyona dâhil edilirken kontrol grubu geleneksel yöntemlerle örneğin Küba Füze Krizi'ni okumaktadır (Stover, 2007: 113).

Tüm bu noktalardan hareketle çalışma kapsamında simülasyona dâhil edilecek olan deney grubu üç gruba ayrılmıştır: ABD, S.S.C.B. ve Küba. Bunlardan ABD tarafı Başkan Kennedy'yi, başkan yardımcısını, adalet bakanını, devlet bakanı ve yardımcısını, genelkurmayı, CIA'i, savunma bakanını, ulusal güvenlik danışmanını, ilgili büyükelçileri ve başkanın danışmanlarını içermektedir. Sovyet tarafında ise Kruşçev, dışişleri bakanı, savunma bakanı, komünist parti ideoloğu, komünist parti askeri meseleler komitesi, KGB, stratejik füze komutanı, politbüro üyeleri, S.S.C.B. Washington büyükelçisi, Sovyet genelkurmayı, komünist parti propaganda ve basın sekreteri katılımcılar tarafından temsil edilmişlerdir. Nihayet Küba ise simülasyonda diğer taraflara göre daha az bir karar alma grubu ile temsil edilmiş ve bu grupta Fidel Castro, dışişleri bakanı, savunma bakanı, komünist parti devrim muhafızı sekreteri, silahlı kuvvetler komutanı ve komünist parti basın ve propaganda sekreteri yer

almışlardır. Bu meyanda katılımcılar temsil ettikleri devletler içerisinde istedikleri konumları seçmek noktasında serbest bırakılmışlardır (Stover, 2007: 115).

Deney grubu olarak ayrılan katılımcılar bu şekilde tasnif edildikten sonra ve simülasyona başlamadan önce One Hell of a Gamble: The Secret History of Cuban Missile Crisis adlı kitabı okuyarak tartışmışlar ve akabinde temsil ettikleri devletlerin bahse konu kriz dönemindeki tutumlarını tasvir eden dökümantasyon vasıtasıyla konumlarını şekillendirmişlerdir. Bundan sonra simülasyon ABD'nin U2 casus uçağının Küba'daki Sovyet füzelerini görüntülemek için havalanmasıyla başlamaktadır. Ancak füzeleri fotoğraflamak amacıyla havalanan casus uçağın Küba'da düşmesi ve rehin alınması durumu meseleyi ABD için daha farklı bir hale getirmektedir. Zira ABD Sovyet füzelerinin varlığından kesin olarak emin değildir. Bu noktadan sonra ise her takım kendilerine sunulan amaçlara ulaşmak gayesiyle çalışmalara başlamaktadırlar ve ilk olarak mesele nihai kararı verecek olan devlet başkanları ve diğer karar vericiler arasında detaylı bir şekilde görüşülmeye başlamaktadır. Bu meyanda simülatör çalışma boyunca simülasyonun kurallarına uygun yürütülmesini sağlayarak hakemlik pozisyonunda bulunmakta kısacası simülasyonun pürüzsüz bir şekilde icra edilmesini sağlamaya çalışmaktadır (Stover, 2007: 115).

Simülasyonda temsil edilen devletlerin karar verme görüşmelerinden sonra her tarafın toplamda 4 manevra hakkı bulunmaktadır. Bununla birlikte tarafların manevraları ve karşı manevraları web sitesi üzerinden takip edilerek gerek katılımcıların gerekse de simülatörün etki-tepki sürecini takip etmesi sağlanmaktadır. Nihayet her simülasyon çalışmasının sonunda olduğu gibi hamleler akabinde ortaya çıkan sonuç üzerinden geri besleme niteliğinde değerlendirmeler yapılmaktadır. Deney grubunun simülasyon süreci bu şekilde işlerken kontrol grubu ise Küba Füze Krizi ile ilintili olarak Essence of Decision adlı kitabı okumaktadırlar ve her iki grup da hem simülasyon başında ham de sonunda aynı kantitatif değerlendirmeye tabi tutularak bir sonuca varılmaya çalışılacaktır. Başka bir anlatımla deney grubundan simülasyonun başında Soğuk Savaş’ı bazı nitelendirmelerle tasvir etmeleri istenmiş simülasyon sonunda aynı sorular deney grubuna yöneltilerek değişim anlaşılmaya çalışılmıştır. Benzer şekilde kontrol grubu da okumasının başında ve sonunda olmak

üzere aynı sorulara muhatap olmaktadır. Tüm bu aşamalardan sonra varılan sonuç ise her iki grubun da Soğuk Savaş bilgisi kapsamında birbirlerine neredeyse denk olmaları ancak deney grubu katılımcılarının Soğuk Savaş sürecini başlangıçtaki nitelendirmelerinden farklı olarak daha korku ve endişe verici olarak tanımlamalarıdır. Dolayısıyla simülasyon amaçladığı sonuca ulaşmış gözükmektedir (Stover, 2007: 116-117).

Yine tarihsel bir olayın simülasyon konusu itibarı gördüğü bu çalışmanın en güçlü yanını amacı oluşturmaktadır. Zira simülasyon çalışmalarının ekseriyetinde vurgulandığı üzere bu teknik daha fazla bilgi elde edilmesini değil elde edilen bilginin deneyimleme yoluyla daha fazla akılda kalmasını sağlamaktadır. Dolayısıyla çalışmanın amacının Soğuk Savaş döneminin duygularını canlandırmaya yönelik amacına deneyimlenme yoluyla ulaşılması mümkündür. Bununla birlikte simülasyonun değerlendirme sürecinde deney ve kontrol gruplarının araçsallaştırılmaları çalışmanın bir diğer güçlü yanını oluşturmaktadır. Zira katılımcıların kendilerinden edinilen bilgiler üzerinden değerlendirme yapmak yerine kıyas yolunun tercih edilerek tek farklılığının simülasyona katılmaya indirgenmesi daha objektif bir değerlendirmeyi mümkün kılmaktadır.