• Sonuç bulunamadı

Kıbrıs Simülasyonu: Emre Hatipoğlu, Meltem Müftüler ve Murphy Teri

3.2. Uluslararası İlişkiler'de Simülasyon Çalışmalarının Örnekleri

3.2.9. Kıbrıs Simülasyonu: Emre Hatipoğlu, Meltem Müftüler ve Murphy Teri

Kıbrıs simülasyonu Şubat 2012'de Sabancı Üniversitesi'nde 35 öğrencinin katılımıyla gerçekleşmiştir. Arabuluculuk süreci temelli ve çoklu aktörlü-çoklu aşamalı gerçekleştirilen simülasyonun diğerlerinden en temel farkı çalışmanın son oturumunda katılımcıların gerçek karar vericilerle bir araya gelmeleridir. Çalışmanın temel amacı ise Kıbrıs meselesi özelinde katılımcıların teori ve pratiği aynı anda deneyimlemeleri ve arabuluculuk, müzakere ve pazarlık süreçleri hakkında bilgi sahibi olmalarını sağlamaktır. Bununla birlikte simülasyonda Kıbrıs meselesine dair BM Genel Kurulu'nun 66. Birleşimi'nin replikasyonu yapılmıştır (Hatipoğlu vd., 2014: 395).

Çalışmanın çoklu aktör-çoklu aşamasına uygun düşecek biçimde katılımcılar farklı lisans ve yüksek lisans programlarından seçilmişlerdir ve herbirinin gerçek diplomasideki zorlukları deneyimlemeleri amaçlanmıştır. Bu meyanda çalışmanın çok aktörlü ve buna bağıtlı olarak çok aşamalı yapısından kasıt yerel, ulusal ve uluslararası aktör ve iletişim süreçlerinin simülasyona dâhil edilmesidir. Zira iki haftadan fazla süren simülasyon Kıbrıs krizini çözümsüzlüğe iten ana sebebin bütün karar verici seviyelerini bir araya getirmeyen arabuluculuk faaliyetleri olduğu varsayımıyla her açıdan çoklu bir seviyede dizayn edilmiştir. Bununla birlikte farklı düzeyleri temsil eden karar vericilerin nasıl etkileşim içinde oldukları gösterilmek istenmiştir (Hatipoğlu vd., 2014: 396).

Yine çalışma çoklu bir yapıya sahip olduğu için dizaynı zor olmuş dolayısıyla katılımcılar arasındaki görüşmeler her aşamada teşvik edilmiştir. Nihayetinde dört

aşamalı olarak tasarlanan simülasyonun ilk aşamasında eğitimciler tarafından genelde simülasyon tekniğini özelde ise Kıbrıs simülasyonunu tasvir eden bilgiler verilmiştir. Bununla birlikte eğitimciler Kıbrıs sorununun tarihi, yerel ve uluslararası krizlerin çözümüne ve müzakere süreçlerine dair teorik yaklaşım, etnik meselelere dair psiko-sosyal süreç ve liderlerin bu dönemlerde kendi pozisyonlarını korumaya dair sarf ettikleri çaba hakkında katılımcılara bilgiler verilmiştir. Nihayet katılımcılar üç gruba ayrılmışlar ve her gruba ikişer tane kolaylaştırıcı tahsis edilmiştir (Hatipoğlu vd., 2014: 397).

Kıbrıs Türk tarafı, Kıbrıs Rum tarafı ve uluslararası delegasyon şeklinde gruplar oluşturulurken genellikle katılımcıların tercihleri oranında bir dağılım yapılmaya özen gösterilmiştir. Bu meyanda her bir Kıbrıs tarafında yerel politik hizipleri temsil eden katılımcılar yer aldığı gibi uluslararası delegasyon içerisinde de BM Genel Sekreteri ve onun özel danışmanı, ABD ve AB gibi krizin muhatabı tarafların temsilcileri yer almışlardır. Simülasyonun bidayetinde oluşturulan gruplar gerek Kıbrıs meselesi özelindeki konumlarını belirlemek gerekse de meseleye ve konumlarına dair elde ettikleri bilgileri paylaşmak için bir araya gelmişlerdir. Yaklaşık her grup içi 3-4 saat süren görüşmelerin nihayetinde katılımcılar Rusya delegasyonu ve uluslararası ticari bir birlik gibi ek rol temsilleri taleplerinde bulunmuşlardır (Hatipoğlu vd., 2014: 397). Bununla birlikte her bir Kıbrıs tarafına atanan kolaylaştırıcıların tarafsız oldukları ve temel amaçlarının meseleyi açıklığa kavuşturmak ve tarafları konuya yönlendirmek olduğu katılımcılara vurgulanmıştır (Hatipoğlu vd., 2014: 397-398).

Nihayetinde simülasyon dört aşamada gerçekleşmiş ve her bir katılımcının rollerine bürünmeleri saikiyle 10'ar dakikalık konuşma yapmaları neticesinde çalışma resmiyette başlamıştır. Konuşmaların akabinde ise taraflar konferans salonunda kendilerine tahsis edilen yerlere çekilmişler ve grup içi tartışmalar başlamıştır. Uluslararası delegasyonunda takip ederek bütün tarafları ortak bir zeminde buluşturmanın yollarını aradığı birinci aşama nihayetinde grup içi kırmızı çizgiler ve koalisyonlar şekillenmiştir. BM Güvenlik Konseyi'nin toplantılarına benzeyen ikinci aşamada ise üç grup bir araya gelerek iletişime geçmeye başlamışlardır. Aşama sonunda Kıbrıs meselesi özelinde tarafların üzerinde durdukları noktalar ise 6

başlıkta ortaklaşmıştır: askeri ve insani güvenlik, güç paylaşımı, yasal yapı, toprak reformu ve yerinden edilmiş kimseler. 90 dakika süren üçüncü aşamada ise taraflar barış sürecinin kritik aşamalarını belirlemişler ve her iki Kıbrıs tarafı da bahse konu kritik meselelere odaklanmak için üçer çalışma grubu kurmuşlardır. Yine uluslararası delegasyon tarafından mevcut aşama takip edilmiş ve buna göre delegasyon tutumunu revize etmiştir. Nihayet son aşamada katılımcılar uluslararası delegasyonun temel karar alıcılarıyla gelmişler ve bu toplantıyı BM Genel Sekreteri yönetmiştir. Bu aşamada ele alınan temel meseleler ise silahsızlanma, antlaşma ve ortak bir Kıbrıs kimliğinin tesis edilmesi olmuştur. Bu aşamada meselenin barışçıl bir şekilde çözüme kavuşturulması noktasında en istekli taraflar AB ve Türkiye olmuştur (Hatipoğlu vd., 2014: 399-400).

Simülasyonun nihayetinde amaca ulaşılıp ulaşılmadığını tespit etmek adına iki aşamalı bir değerlendirme tercih edilmiştir. Bu minvalde ilk olarak katılımcılardan simülasyona dair düşüncelerinin aktarılmasının istendiği denemeler alınmış ve verdikleri cevaplara göre bazılarıyla birebir görüşme yapılmıştır. Sonuçta ortaya çıkan durum simülasyonun aktif öğrenme sürecini geliştirdiğidir. Bununla birlikte katılımcıların politik retorik ve medyanın dayattığı önyargı olmadan birbirleriyle iletişime geçtikleri ve aralarındaki güveni tesis etmeye çalıştıkları gözlenmiştir. Gerçek karar vericilerin de katıldıkları değerlendirme oturumunda ise katılımcılar karar verme sürecindeki zaman kısıtının kendilerini en azından temel prensiplerde anlaşmaya ittiğini belirtmişlerdir. Yine oluşan güven ortamıyla birlikte katılımcılar arasında simülasyonda dizayn edilmediği halde ticari meselelerin gündeme gelmesi barış ve müzakere süreçlerinin beklenmedik şekilde sonuçlanabileceği konusunda katılımcıları ikna etmiştir. Katılımcıların Kıbrıs meselesine dair farklılıklarının artması, zaman kısıtı altında karar vermenin zor olduğunu kavramaları, işbirliği içinde beraber çalışmayı öğrenmeleri ve gerçek karar vericilerle bir araya gelerek mevcut pozisyonlarının gerçeğe ne kadar yakın olduğunu görmeleri yapılan çalışmanın diğer avantajlarını oluşturmaktadırlar (Hatipoğlu vd., 2014: 399-402).

Kıbrıs simülasyonun en güçlü yanını onun çok aşamalı ve çok aktörlü yapısı oluşturmaktadır. Zira herhangi bir krize dair olabildiğince taraf çalışmaya dâhil edilerek gerçekliğe ulaşmak gayesi güdülmüştür. Bununla birlikte çalışmanın

sonunda gerçek karar vericiler ile katılımcıların bir araya gelmeleri katılımcıların motivasyon ve ilgilerinde olumlu bir etki yarattığı gibi simülasyonun gerçekliğe yakın bir seyirde kalmasına yardımcı olmuştur. Yine çalışmadaki katılımcıların farklı lisans programlarından seçilmesi simülasyonun çok katmanlı yapısını desteklemiştir. Nihayet çalışmanın değerlendirme kısmının katılımcılardan gelen cevaplara dayandırılması objektif bir değerlendirme sürecinin yapılmasını engelleyici bir unsur olarak görülebilecektir.

3.2.10. Klasik ve Online Diplomasi Simülasyonu: Dave Bridge ve Simon