• Sonuç bulunamadı

Nüfus Kayıtlarının Toplumsal Hayattaki Önemi

I. BÖLÜM

2.1. Nüfus Kayıtlarının Toplumsal Hayattaki Önemi

Devletin ana kaynaklarından olan insanları tanımlamaya yarayan kiĢisel durumlarındaki değiĢiklikler, hem devlet ve insanlar arasındaki iliĢkilerde hem de insanlar ve diğer fertler arasındaki iliĢkilerde oldukça önemlidir. Dolayısıyla bireylerin kiĢisel durumlarının yazılı belgelerle tespitinde iki yönlü bir menfaat bulunmaktadır. KiĢisel durumlardaki hallerin zamana bağlı değiĢkenlik göstermesi ve bu hallerin düzgün bir biçimde kaydedilmesiyle, devletler uyruğunda bulunan insanlara bir takım sorumluluklar yüklemekte veya haklar vermektedir. Ġdare edilen

bireyler de bunun karĢılığı olarak sosyal ve siyasi haklarını bu kayıtlara dayanarak idarecilerinden talep edebilmektedir.

Devletin adalete dayalı idaresindeki garantörlüğünün en önemli göstergelerinden birisi, idaresi altında yaĢamını sürdüren insanların kayıtlarını titizlikle tutmasıdır. Modern ve sosyal devlet anlayıĢının kuvvetlenmesi ve standart uygulamalara dönüĢmesinde, nüfus kütüklerinin ve nüfus sicillerinin önemi burada ortaya çıkmaktadır. Çünkü resmi siciller içerisinde değerlendirilen nüfus kayıtları, kiĢilerin haklarını korumak için yargı mercilerince aksi ispat edilinceye kadar doğru kabul edilmektedir. Ayrıca bu kayıtlar, devletler tarafından toplumsal hayatın düzenlenmesinde vazgeçilemez veriler olarak görülmektedir.

Nüfus sicili ve nüfus kütüğü kelimeleri, nüfusu ilgilendiren birçok yerde eĢ

anlamlı kavramlar olarak kullanılmaktadır. Ancak ülke genelindeki uygulamalarda bütünlüğün sağlanabilmesi için devlet tarafından standart ölçülere dayalı kullanılan ve nüfus vukuatlarının kaydedildiği kâğıtlara veya defterlere nüfus kütüğü denilmektedir. Türk mevzuatında, kiĢilerin ahval-i Ģahsiyelerinin (kiĢisel hallerinin) ve idari birim değiĢtirme, göç, meslek, din, ad-soyad gibi diğer nüfus bilgilerinin kaydedildiği dayanak belgelerinin tanımlanmasında, genel olarak nüfus kütüğü terimi kullanılmaktadır.

KiĢisel haller ile diğer nüfus sicillerinin arasındaki en belirgin fark, kiĢisel hallerin aksi ispat edilene kadar durağan, diğer nüfus bilgilerinin ise değiĢken karakterli olduğudur. Doğum, ölüm, evlat edinme, boĢanma ve evlenme gibi kiĢisel halleraksi ispat edilene kadar her zaman diliminde geçerli ve değiĢmez bilgiler içermektedir. Ancak ikametgâh, meslek, ad-soyad, din gibi diğer nüfus bilgileri ise kiĢilerin zaman içindeki durumuna bağlı olarak değiĢkenlik gösterebilir ve kayıtların

Resmi siciller, sadece nüfus kayıtlarından oluĢmamaktadır. Resmi siciller içerisine tapu ve ticaret

kayıtları da dâhildir. Tapu ve ticaret kayıtları zilyetliğe dayalı iken, nüfus kayıtları kiĢi hallerine bağlı soyut içeriğe sahiptir. Her iki kayıt da, özel ve tüzel kiĢiler için sosyal yaĢantıda sonuç doğuran karaktere sahiptir.

 KiĢi Halleri (ahval-i Ģahsiye),“bir kişinin hukuki topluluklar içinde hukuki durumuna etki yapan,

toplum içinde belli edilmesini sağlayan ve diğer kişilerden ayıran, sıkı sıkıya bağlı niteliklerdir. Bu niteliklerin başlıcaları doğum, evlenme, boşanma, ölüm, nesep tashihi, evlat edinme ve bunlara bağlı ve ilgili özelliklerdir”Ģeklinde tarif edilmektedir. Sürbehan, a.g.m., s. 94.

düzenli olabilmesi için devletin sürekli kontrolünde tutulması gerekmektedir. Belçika’nın birçok Avrupadevletinde olduğu gibi gerek Osmanlı Devleti’ndeki gerek Türkiye Cumhuriyeti’ndeki nüfus kayıtları üzerine ciddi etkilerinin olduğunu savunan araĢtırmacılar bulunmaktadır106

.

Nüfus kütükleri üzerine ciddi tespitleri bulunan, Uluslararası Ġstatistik Enstitüsü üyeliği ve Belçika Merkezi Ġstatistik Ofisi Genel Müdürlüğü yapmıĢ olan Edm. Leisor, nüfus kayıtlarının sadece idari faydalarının olmadığını, bu kayıtların aynı zamanda istatistiksel önem taĢıdıklarını, dolayısıyla kayıtların ilmi bir değer olarak kabul edilmesi gerektiğini belirtmektedir107

. Bununla birlikte Leisor, nüfus kütüklerinin özellikle askere alınacak Ģahısların ve eğitim için tahsil çağında bulunan çocukların tespitinde, ayrıca miras meselelerinin hallinde önemli bir yere sahip olduğunu da ilave etmektedir108

.

Ayrıca nüfus kütüklerinin, uluslararası iliĢkilerin önemine binaen yıllık göç hareketlerinin takip edilmesi açısından ve nüfus sayım iĢlerinde neticeleri mukayese etme ve teyit etme iĢlerini kolaylaĢtırması sebebiyle istatistiki, ikametgâha bağlı seçmen listelerinin tutulması açısından siyasi; suç kaydı bulunan Ģahıslar hakkında bilgi depolanması ve bu bilgilere hızlı eriĢim açısından iç güvenlik, askere alma iĢlerinde kullanılabilmesi açısından ulusal güvenlik, doğum, ölüm, evlenme gibi insan hareketleri hakkında idareye bilgi sağlama hususu dikkate alındığında idari ve ülke içinde yardıma muhtaç kiĢilerin tespitine temel olacak bilgileri barındırması açısından da sosyal olarak önemli ve büyük faydaları bulunmaktadır. Ancak bu bilgilere ulaĢmak için kullanılacak verilerin muntazam ve titizlikle tutulması zorunluluğu vardır109

.

Nüfus iĢlerinde ilerleme sağlayan bazı ülkelerin, nüfus sicillerini ciddiyetle tutarak düzenli zaman aralıklarında sayım yapmak zorunda kalmadan, fertlerinin

106 Konu hakkında daha detaylı bilgi için bkz. Mehmet Aldan, “Belçika’da Nüfus ĠĢleri ve Bize Göre

Farklı Yönleri”, Türk İdare Dergisi, Yıl 36, Sayı 301, (Temmuz - Ağustos 1966), s. 4.

107 Edm. Leisor, Nüfus Kütükleri, Çev. ġevket Kaya, BaĢvekalet Ġstatistik Umum Müdürlüğü Yay.,

Ankara 1935, s. 29.

108 Aynı eser, s. 11.

109 Th. Piron,“Belçikada Nüfus Sicillerinin TutuluĢu”, Çev. A. H. Kalkandelen, Türk İdare Dergisi,

sayısal miktarını ve memleket içindeki dağılım oranlarını sürekli olarak takip ettikleri belirtilmektedir110. Ancak ülke nüfusunun bütün yönleriyle anlaĢılarak irdelenebilmesi için sadece kayıt tutma yönteminin tek baĢına yeterli olmadığını belirtmek gerekmektedir. Bunun için nüfus iĢlerinde ilerleme kaydetmiĢ olsa bile birçok devletin kayıt tutma iĢlemi yanında düzenli aralıklarla nüfus sayımı yöntemini kullandıkları bilinmektedir111. Bu anlayıĢa sahip devletlerin, nüfus sayımları ve nüfus kütüklerinin karĢılaĢtırılması yolu ile kayıtlı bilgilerde karĢılaĢılan hataların veya eksikliklerin giderilebilmesi için bu iki yöntemi aynı ölçüde kullandıkları görülmektedir. Ülkemizdeki nüfus iĢlerinde de, uzun yıllar bu anlayıĢla hareket edildiği bilinmektedir.

Nüfus kütüklerinin oluĢturulması sonucunda, Ģahıslara nüfus cüzdanı düzenlenmesi uygulaması karĢımıza çıkmaktadır. Nüfus cüzdanı, ilgililerin nüfus bilgilerini ve kiĢi hallerindeki değiĢiklikleri belirlemeye yarayan bir belge olarak kabul edilmektedir. Tarihimizde nüfus cüzdanına benzer bir belge olarak “tezkire-i Osmaniye” belgesinin Osmanlı Devleti tarafından 1866 yılında yapılan nüfus sayımları sonucunda verilmeye baĢlandığı bilinmektedir.