• Sonuç bulunamadı

Geçmişte, beyin konusunda ortaya çıkan bulguların önemli bir kısmı savaşlarda, ameliyatlarda veya kazalarda kaybedilen beyin bölümleri nedeniyle zihinsel işlevlerde meydana gelen değişikliklere dayanmaktaydı. Ancak, son yıllarda yeni teknolojiler kullanılarak sağlıklı bireyler üzerinde yapılan deneylerle, normal bir beynin ne şekilde çalıştığı anlaşılmaya başlanmıştır. Bu şekilde ortaya çıkan alanlardan biri de, Semir Zeki tarafından temelleri atılan Nöroestetik disiplinidir. Zeki 1940 yılında Türkiye’de doğan bir bilim insanıdır. Nörobilim alanındaki çalışmalarına, İngiltere’de University College London’da devam etmektedir.

Nöroestetik, kısaca beyinde renk, çizgi, şekil ve sanat eserlerinin algılanması ile ilgili bir çalışma alanıdır. 20. Yüzyıl’ın sonlarında Zeki tarafından temellendirilen bu araştırma alanı, bilim dünyasında benimsenerek pek çok çalışmaya ilham kaynağı olmuştur. Nöroestetik konusundaki çalışmaların, Nöropazarlama gibi yeni alanların gelişmesine destek olduğu söylenebilir.

İnsan, algılama, düşünme ve eylem işlevlerini gerçekleştirirken, beynin bazı bölgelerinde enerji tüketimi artmaktadır. Enerji gereksinimini karşılamak üzere o bölgelerde artan kan dolaşımı da izlenebilmektedir. Nöroestetik çalışmalarında fMRI (Functional Magnetic Resonance Imaging) manyetik görüntüleme teknolojisi kullanılarak beynin çeşitli bölgelerindeki bu uyarılmalar gözlemlenebilmektedir

39

(Şekil 3-14). Günümüzde, bu bulgulara dayanarak, beyin faaliyetlerini haritalamak ve izlemek mümkün olmaktadır.

Şekil 3-14: fMRI Cihazı (Zeki, 1999)

Bu çalışmalar sırasında, beynin görsel algılama sürecinde, gözden gelen bilgilerin, beynin arkasındaki görme bölgesine giriş yaptıktan sonra, uzmanlaşmış bölgelere yönlendirildiği anlaşılmıştır. İlk görme bölgesi, beynin arka tarafında V1/V2 olarak işaretlenmiştir. Bu bölgenin bir çeşit yönlendirme merkezi olduğu söylenebilir. Bu merkezi görme bölgesinden yeni görüntüler; renk için V4, çizgi için V3, hareket için V5 ve yüz algılama için V6 olarak işaret edilen bölgelere gönderilmektedir (Şekil 3-15). Uzmanlaşmış bölgelerde sorun olduğu zaman, örneğin çizgisel oryantasyona duyarlı bölgelerin gelişmemesi veya hasar görmesi durumunda, çizgiler algılanamamaktadır.

40

Şekil 3-15: Beyinde Merkezi Görme Bölgesi (V1/V2) ile Renk, Çizgi, Hareket ve Yüz Algılama için Uzmanlaşmış Bölgeler

Algılama için Uzmanlaşmış Bölgeler (Zeki, 1999)

Renklerin, hayvanlar ve insanlar üzerindeki psikolojik etkileri üzerine, pek çok çalışma yapılmıştır. Son yıllarda, endüstriyel tasarım, reklamcılık ve mimarlık alanlarında, renkle ilgili çalışmalar yaygınlaşmaktadır. Burada, bir fikir vermek amacıyla, Nöroestetik ve psikoloji alanında renk konusunda yapılan bazı ilginç çalışmalardan kısaca bahsedilecektir.

Renklerin önemi nedeniyle, algılanmaları için beyinde farklı uzman bölgelerin oluştuğu anlaşılmaktadır. Şekil 3-16’da kırmızı renk için uzmanlaşan hücrelerde, farklı renklerin algılanması sırasında yapılan ölçümler özetlenmektedir. Doğal olarak, diğer renklere kıyasla kırmızı rengin algılanması sırasında yüksek seviyede bir uyarılma görülmektedir.

41

Şekil 3-16: Kırmızı Renk için Uzmanlaşan Hücrelerin Diğer Renkleri Algılaması (Zeki, 1999)

Renk algılamasının, şekil ve hareket algılanmasına kıyasla 60 ila 80 milisaniye kadar daha önce gerçekleştiği tespit edilmiştir. Bu da insanlar için rengin, nesneleri tanıma açısında yaşamsal önemi olduğunu ifade etmektedir. Böylece, görsel algılamada bir stratejik öncelik sırası, yani Zamansal Hiyerarşi (Temporal Hierarchy) olduğu belirlenmiştir.

Kırmızı renk, pek çok farklı kültürde, kan, şiddet ve cinsellikle ilişkilendirilmiştir. İlkel toplumlarda kırmızı renk ile bedenlerin boyanması, cinsel olgunluğa erişildiği anlamına gelmektedir. Ayrıca, bazı hayvanlarda cinsel ilişkiye hazırlık sürecinde, yüzde ve cinsel organlarda kırmızılaşma oluşur.

Kırmızının, ulusal bayrakların %31’inde bulunan, yani en sık kullanılan renk olduğu bilinmektedir. Spor karşılaşmalarında, kıyafetlerde de kırmızı sıklıkla kullanılmaktadır. Yapılan bir araştırmada, elli yıllık süreçte, kırmızı renkli forma kullanan takımların, diğer renk forma taşıyan takımlara karşı daha fazla başarılı olduğu görülmüştür (Attrill, et al., 2008).

Sınav sırasında, kırmızı renkli dosyada soru verilen öğrencilerin, diğer renkten dosyalarda soru alan öğrencilere kıyasla daha az başarılı oldukları görülmüştür

42

(Elliot, et al., 2007) . Yani kırmızı renk, öğrencilerin zihinsel işlevini olumsuz etkilemektedir.

Kırmızı renk kıyafet giyen kadınların, erkekler tarafından çekici bulundukları belirlenmiştir. Aynı derecede olmasa da, kırmızının erkek giyiminde kullanılmasının da, kadınlar tarafından çekici bulunduğu ortaya çıkmıştır (Elliot A. , 2008).

Kırmızıya boyanmış restoranlarda yemeğin daha hızlı tüketildiği gözlemlenmiştir. Sıcak renk olarak da tanımlanan, kırmızı ve turuncu gibi renklerin ısınma hissi verdiği; buna karşılık mavi ve yeşil gibi renklerin ise serinletici olduğu bilinmektedir. Buna karşılık, mavi renkli ortamın, kırmızı ağırlıklı ortama kıyasla daha fazla alışverişin yapılmasına neden olduğu gözlemlenmiştir. Nöropazarlama çalışmalarında bu tip bilgilerden yararlanılmaktadır.

Hem renkli hem de hareketli cisimlerin algılanması sırasında, beyinde uyarılmaların arttığı görülmektedir (Şekil 3-17). Şeklin ortasındaki görüntü hareketli algıyı temsil etmektedir. Bu durumda, beyne görsel bilgilerin ilk giriş noktası olan V1 bölgesinde de ciddi bir uyarılma olduğu görülebilmektedir.

Şekil 3-17: Renkli ve Hareketli Cisimlerin Algılanması (Zeki, 1999)

43

Renk algılamayı etkileyen temel unsurlardan biri de yakın çevredeki diğer renklerdir. Yapılan bir deneyde, siyah veya beyaz ile çerçevelenen mavi bir karenin algılanışı incelenmiştir. Burada görüldüğü üzere mavi, siyah tarafından çerçevelenince algılanması düşük seviyede kalırken; beyaz ile çerçevelendiğinde daha etkin bir şekilde algılanmıştır (Şekil 3-18). Bu çalışma ile görsel eserlerin sunulduğu ortamların seçilmesinin önemi teyit edilmiştir. Özellikle de resimleri tamamlayan paspartu ve çerçeve renklerinin etkisi görülmüştür.

Şekil 3-18: Mavi Rengin Algılanmasında Çerçeve Etkisi (Zeki, 1999)

Hareketli nesnelerin algılanmasında renklerin de önemli olduğu, özellikle de, siyah ve beyaz renklerin hareketin algılanmasında daha etkili olduğu anlaşılmaktadır. Bu bulgu; hareketli (Kinetik) siyah veya beyaz eserler yapan Alexander Calder gibi sanatçıların, bu prensipten yararlandığını ortaya koymaktadır (Şekil 3-19).

44

Şekil 3-19: Alexander Calder Tarafından Yapılan Bir Kinetik Eser (Zeki, 1999)

Nöroestetik çalışmaları duygusal etkinlikleri incelemek için de kullanılmıştır. Örneğin, insanda Anne Sevgisini incelemek üzere yapılan çalışmada, Bartels ve Zeki tarafından, Anne Sevgisi ile Romantik Sevgi için beyinde benzer bölgelerin uyarıldığı gösterilmiştir. Şekil 3-20’de, üstteki resimde, Anne Sevgisinin uyardığı bölgeler gösterilirken, alttaki resimde Romantik Sevginin neden olduğu uyarılma görülmektedir. Bu alanlardaki örtüşme, Romantik Duyguların temelinde Annelik Duygusu olduğu düşüncesini doğrulamaktadır.

Şekil 3-20: Beyinde Anne Sevgisi (a) ile Romantik Sevgi (b) Tarafından Uyarılan Bölgeler Arasındaki Benzerlik

45

İnsanlar, güzel olduğunu düşündükleri resimleri izlerken, beyinlerinde güzellikle ilgili bölgelerin uyarıldığı belirlenmiştir. (Bakınız Şekil 3-21).

Şekil 3-21: İnsan Beyninde Güzel Resimler Tarafından Uyarılan Bölgeler (Kawabata & Zeki, 2004)

Portre, manzara ve natürmort gibi farklı resimlerin izlenmesi durumunda, beyinde farklı bölgelerin uyarıldığı görülmüştür (Kawabata & Zeki, 2004). Beyinde, yaşamsal önemi olan görüntüler için uzmanlaşmış bölgelerin olduğu anlaşılmaktadır. (Bakınız Şekil 3-22)

Şekil 3-22: Beyinde, a: Portre, b: Manzara, c: Natürmort ile Uyarılan Bölgeler (Kawabata & Zeki, 2004)

46

4 İNSAN BEYNİ VE STRATEJİK İŞLEVLERİ