• Sonuç bulunamadı

Tanım olarak, bütünden bileşenlere ulaşmak anlamına gelen Gestalt, son yüzyılda psikoloji ve sanat dünyasının ilgisini çeken bir kavram olmuştur. Gestalt çalışmaları, beynin izlenen nesnelere bütünsel bir bakışı olduğunu göstermiştir. Berlyne ve Arnheim gibi uzmanlar tarafından Gestalt, Görsel Düşünmenin önemli bir öğesi olarak tanımlanmıştır. İzleyicinin beynindeki bilgi birikimine göre, görüntülerden özgün bir algılama gerçekleşir (Berlyne, 1971), (Arnheim, 2012).

Klasik Gestalt tanımına göre temel kurallar aşağıda özetlenmiştir (Cenek & Cenek, 2015).

1. Yakınlık: Yan yana olan öğeler bir grup olarak algılanır. 2. Benzerlik: En çok benzerlik içeren öğeler bir grup oluşturur. 3. Ortak Yönelim: Aynı yönde hareket eden unsurlar birlikte algılanır. 4. Simetri: Simetrik elemanlar bir grup oluşturur.

5. Paralellik: Paralel çizgiler bir grup oluşturur.

6. Devamlılık: Birbirini kesen çizgiler birlikte algılanır. 7. Kapanma: Kapalı bir figür oluşturanlar birlikte görülür.

Bu Gestalt kurallarına ayrıca, ortak zeminde olan ve bağlantılı olan nesnelerin birlikte algılanması da ilave edilebilir (Cenek & Cenek, 2015).

31

Beyin, yarım bırakılan görsel eserlerdeki eksikleri, bellek yardımıyla yani Gestalt kurallarına göre tamamlar. Bu nedenle, Michelangelo gibi bazı sanatçılar, eserlerinin birçoğunu bilinçli olarak yarım bırakmıştır (Zeki, 2009). Hatta bu nedenle, eksik eserlerin izlenmesi, özel bir beğeni bile sağlayabilir (Şekil 3-7). Bazı sanatçılar da, Kübizm akımında olduğu gibi, resimlerde figürleri belirsizleştirmek suretiyle estetik algının temellerine inmeye çalışmıştır. Soyut Ekspresyonizm de, bu eksiltme eğiliminin uç noktası olarak görülmektedir (Kandel, 2016).

Şekil 3-7: Tamamlanmamış Heykel Örneği

Michelangelo Buonarroti, Pieta Rondanini, 1564, mermer heykel, 195 cm., Castello Sforzesco Koleksiyonu, Milano, İtalya, (Zeki., 2009) s.90

Beyin, algılarken dikkat çeken unsurları abartarak yani karikatürize ederek hatırlar. Bu nedenle de, karikatürize edilen yüzler daha ilginç bulunur ve kolayca tanınabilir (Şekil 3-8).

32

Şekil 3-8: Karikatürize Edilmiş Yüzlerin Resimden Daha Kolay Algılanması (Livingstone, 2014)

Semir Zeki ve arkadaşları, Gestalt açısından önemli bir örnek olan Kanisza Üçgeninin algılanmasını incelemiştir. (ffytche & Zeki, 1995) Bu durumda, algılama için, beynin sadece arka görme bölümlerinin yeterli olduğunu tespit etmiştir. Yani Kanizsa Üçgeni izlenirken, görsel bölge (Oksipital Bölge) dışında, ön beyinde uyarılma görülmemiştir. (Şekil 3-9) Bu deney, bu algılamanın beyin için basit bir işlem olduğunu göstermektedir. Bir başka deyişle Gestalt, beynin üstel fonksiyonlarını kullanmayan, temel bir algılama şeklidir.

33

Şekil 3-9: Kanizsa Üçgen Yanılsaması (ffytche & Zeki, 1995)

Jules Davidoff tarafından Afrika’da yapılan araştırmada, Himba avcı-toplayıcı kabilesinde, Batılı bireylerde görülen Gestalt kurallarına rastlanmamıştır (Robson, 2017). Bu bulgu, Gestalt olgusunun izleyicinin sosyokültürel birikimi ile ilişkili olduğunu düşündürmektedir.

Beyinde, görsel sanatlar için özel bir bölge yoktur. Bütün görüntüler, bellektekilerle ilişkilendirerek algılanır ve hatırlanır. Görsel Düşünme açısından, görsel eserler gerçek nesneler gibi değerlendirilir (Chatterjee, 2015) ve (Kesner, 2014). Dolayısı ile bir sanat eserini incelerken, izleyicinin konu hakkındaki bilgi birikimi ve eserin sunum şekli algılamayı etkiler.

Ramachandran kaybedilen organlarla ilgili, sinir sisteminde ortaya çıkan sorunlar konusunda çalışmaktadır. Bu projelerden biri, var olmayan organla ilgili ağrı hissedilmesi üzerinedir. Beyinde yakın bölgeler, yok olan sinir bağlantıları ile ilgili

34

görevleri üstlenir. Bu durumda, eksik uzuvların var olduğunu düşündüren şiddetli ağrılar ortaya çıkabilmektedir. Bu çalışmalarda, beynin algılamada nasıl yanılabildiği gösterilmiştir (Ramachandran & Blakeslee, 2005).

Görsel yanılsamalara ilginç bir örnek de beynin hareket algısıdır. Gerçekte olmayan bir hareket, beyin tarafından varmış gibi algılanabilir. Örneğin, Bridget Riley ve Victor Vasarely tarafından yapılan pek çok resme bakıldığı zaman, hareket algısı hissedilmektedir (Şekil 3-10 ve Şekil 3-11). Bu sanatçılar görme sistemindeki önemli bir sorunu keşfetmiş bulunmaktadır. Böylece, OPART yani optik sanat ile illüzyon oluşturulmaktadır.

Şekil 3-10: Bridget Riley, Arrest 1 (Bridget Riley, 2017)

35

Şekil 3-11: Victor Vasarely, Metsh

1964, tuval üstüne guaş, 40 x 40 cm., Özel koleksiyon, Londra, (Lynton, 2015) s.302

Beyinde belirli bölgelerin, yüz, natürmort, manzara gibi önemli görüntüleri işlemek için uzmanlaştığı tespit edilmiştir. Beynin yüz tanıma ile ilgili bölgesinde (Fusiform Gyrus) sorun olduğu zaman, karşıdaki kişinin yüz ifadesini anlamakta zorluk (Vultanopsia) çekilmektedir. İnsan, normal şartlar altında, küçük yaşlarda gördüğü bir yüzü, yıllar sonra gördüğünde, yaşlanmış hali ile bile tanıyabilmektedir. Yüzdeki bilgilerin önemi nedeniyle, bellekteki yüz, yaşlandırılarak yeni şekli tahmin edilebilmektedir.

İnsanda güzellik, sağlığın bir ifadesi olarak ortaya çıkmaktadır. Üç aylık bebeklerin bile güzel olan yüzlere daha uzun süre baktığı görülmektedir. Erişkinlerin de, karşı cinsi ve özellikle de güzel olan yüzleri incelemek için daha fazla zaman ayırdığı ortaya çıkmıştır (Şekil 3-12) (Aharon, et al., 2001).

36

Şekil 3-12: Erkeklerin Güzel Kadın Yüzünü Uzun Süre İncelemesi (Aharon, et al., 2001)

Araştırmacılar, bilgisayar programları kullanılarak, çok sayıda insanın fotoğrafından ortalama yüz şekli oluşturmaktadır. Erişkinlerin, ortalama yüzleri daha fazla beğendiği belirlenmiştir. Bu yöntemle ortalama yüz oluşturulurken, genetik

37

ortalamadan farklılaşmanın azaltıldığı düşünülmektedir. Bu da, ortalamanın sağlıklı olduğu yorumuna yol açmaktadır. Bir yüzün ortalama ile farkı abartıldığı zaman, yani karikatürize edildiğinde ise, cazibesini kaybettiği görülmektedir. Öte yandan, karşıdan görülen yüzün cazibesinin, yandan görülen yüzün cazibesine kıyasla daha fazla olduğu belirlenmiştir. Şekil 3-13’te, %0 orijinal resmi, +%25 karikatürize edilmiş resmi, - %25 ve - %50 ise ortalamaya yaklaşan resimleri göstermektedir (Valentine, et al., 2004)

Şekil 3-13: Ortalama Yüzün Cazibesine Karşılık Karikatürize Edilen Yüzün Algılanması