Mustafa Kemal taraf›ndan yap›lan bütün bu hakl› itiraz-lar etkisiz kal›r ve ordunun terhisine sür'atle devam edilir.
Çünkü genel kanaat, herhangi bir mücadeleye giremeyece¤i-miz, böyle bir mücadelenin aleyhimize sonuçlanaca¤› idi. O halde ‹tilaf Devletleri'ni gücendirmeyecek, Mondros Mütare-kesi flartlar›n› yerine getirecektik. ‹stanbul Hükümeti'nin görü-flü ve davran›fl› bu idi.
Padiflah ve hükümetini saran bu umutsuzlu¤a ra¤men, milletimiz, haks›z iflgallere karfl› ç›k›yor, topraklar›n› müdafaa ediyor, yurdun dört bir yan›nda yerel kuvvetlerle çat›flmalar oluyordu. Ancak bütün memkeleketi kapsayan bir hareket ve birlik gösterilemiyordu. Atatürk bu dönemi flu flekilde anlat›-yordu:
ATATÜRK VE GENÇL‹K
‹stanbul vatanseverlerince çeflitli adlar alt›nda program-lar ve grupprogram-lar oluflturuprogram-larak kurtulufl yolprogram-lar› aranmak-tayd›. Bunlar›n her birini ayr› ayr› inceledim. Hiçbiri do¤rulay›c› bir kan›ta dayanm›yordu. Dolay›s›yla hiçbi-riyle ifl birli¤i yapmaktan sonuç beklemedim. Do¤rulay›-c› kan›t›n do¤rudan do¤ruya millet olaca¤› kan›m çok a¤›r bas›yordu. ‹stanbul'da olup bitenlerden, yap›lan gi-riflimlerden, özellikle durumun a¤›rl›¤›ndan ve
ac›kl›l›-¤›ndan milletin haberi yoktu. ‹stanbul'da oturup milleti olanlardan haberdar etme olana¤› da kalmam›flt›. O ne-denle yap›lacak fleyin ‹stanbul'dan ç›k›p millete kat›l-mak ve orada çal›flkat›l-mak oldu¤una karar verdim.145 Her yanda birtak›m adlarla örgütler oluflmaya bafllam›fl-t›. Bunlar› ayn› program ve ad alt›nda birlefltirerek tüm milleti ilgilendirmek ve tüm orduyu da bu amaca yönelt-mek gerekirdi. Anadolu'ya ulaflt›¤›mda daha Ordu Mü-fettifli san› ve yetkileri üzerimdeyken bu noktadan ifle bafllad›m ve amaç k›sa sürede gerçekleflti.146
Yap›lmas› gereken fley "Ya ‹stiklal ya ölüm!" parolas› al-t›nda bir Milli Mücadele bafllatmakt›. Art›k Anadolu'ya geçe-rek Milli Mücadele bayra¤›n› açmak gegeçe-rekiyordu. ‹flte bu s›ra-larda Mustafa Kemal Pafla'y› ‹stanbul'dan uzaklaflt›rmak ama-c›yla, kendisine Dokuzuncu Ordu Müfettiflli¤i teklif edildi.
Mustafa Kemal Pafla, kendisine genifl yetkiler tan›yan bu göre-vi kabul etti.
16 May›s 1919 günü Band›rma vapuru ile ‹stanbul'dan hareket eden Mustafa Kemal Pafla, 19 May›s 1919 sabah› Sam-sun'da Anadolu topraklar›na ayak bast›. Kendisinin
Anado-HARUN YAHYA
lu'ya gönderilifl gerekçesi, "Samsun ve çevresindeki asayiflsiz-li¤i yerinde görüp incelemek ve tedbir almak"tan ibaretti. Sa-ray ve ‹stanbul Hükümeti, Mustafa Kemal Pafla'n›n bu görevi yapaca¤›n› zannetmiflti. Oysaki Mustafa Kemal'in düflünceleri tamamen baflka idi. Onlar›n kararlar›na uymak de¤il, karfl›
koymak laz›md›. ‹flte Anadolu'ya bu gaye ile gidiyordu. Mus-tafa Kemal Pafla'n›n ‹stanbul'dan ayr›l›rken yak›n arkadafllar›-na söyledi¤i flu sözler bu bak›mdan büyük önem tafl›maktad›r:
"Düflman süngüsü alt›nda milli birlik olamaz. Ancak hür vatan topraklar›nda memleketin ‹stiklali ve milletin hürriyeti için çal›fl›labilir. Bu gayeyi tahakkuk ettirmek üzere Anadolu'ya gidiyorum."
Y
irminci yüzy›l Türk Milleti'nin tarihinde büyük bir dönüm noktas› olmufltur. 1. Dünya Savafl›'n›n ard›n-dan, as›rlard›r 3 k›tada hüküm süren Osmanl› ‹mpa-ratorlu¤u y›k›lm›fl ve topraklar›m›z düflman kuvvet-lerince iflgal edilmifltir. Güçlü, modern silah donan›ml› düfl-man güçlerine karfl› milletimiz birlik ve beraberlik içinde kah-ramanca mücadele etmifl, bu flanl› mücadelenin önderi ise Mustafa Kemal Atatürk olmufltur. Fedakarca yürütülen bu sa-vafltan milletimiz büyük bir zaferle ç›km›fl ve Atatürk'ün lider-li¤inde yepyeni bir devlet kurulmufltur.Türkiye Cumhuriyeti y›k›k bir imparatorlu¤un kal›nt›la-r›ndan, emek emek ortaya ç›km›flt›r. Y›k›lm›fl, harap olmufl, ev-latlar›n› savafllarda yitirmifl Türk Milleti, tüm dünyaya örnek bir at›l›mla, hiç yorulmadan çal›flarak Cumhuriyet tarihini yazmaya bafllam›flt›r. Bu büyük mücadelede Atatürk'ün yan›n-da ise her zaman Türk Milleti, özellikle de Türk gençli¤i ol-mufltur. Gençler her zaman ve her flart alt›nda Atatürk'e destek olmufl, ona güvenmifl, milli mücadelenin baflar›yla sonuçlana-ca¤› inançlar›n› her zaman muhafaza etmifllerdir. Tüm enerjile-rini Atatürk'ün Türk Milleti için hedefledi¤i ça¤dafl, medeni ve
HARUN YAHYA
S
Soonnuuçç
demokratik Cumhuriyetin kurulmas›na yo¤unlaflt›rm›fl, ortaya y›k›lmaz bir eser ç›-karm›fllard›r.
‹flte bugün de muhte-flem devletler kurmufl, uçsuz bucaks›z topraklarda dinleri,
›rklar› ve dilleriyle farkl› mil-letleri adalet ve hoflgörüyle yönetmifl, gitti¤i yere mede-niyet götürmüfl Türk Mille-ti'nin evlatlar›, Atatürk'ün hedefledi¤i yolda büyük bir h›zla ilerlemektedirler. Üs-tün ahlaklar›, seçkin kiflilik-leri, adaletkiflilik-leri, hoflgörükiflilik-leri, cesaretleri ve çal›flkanl›kla-r›yla g›pta edilen bir millet olma yolunda büyük ad›m-lar atmaktad›rad›m-lar. Hem flanl›
tarihine sahip ç›kan, hem de ça¤dafl toplumlar seviyesine ç›kmay› ana hedef alan bu gençlik, kitap boyunca
anla-t›lan Atatürk'ün tarifini yapt›¤› gençliktir. Atatürk'ün
söyledi-¤i gibi bu büyük sorumlulu¤u Cumhuriyeti kuranlardan dev-ralm›fl ve yükseltip devam etmeye ant içmifllerdir. Hiç flüphe-siz, 21. yüzy›lda Mustafa Kemal'in lay›k ve ehil gördü¤ü Türk gençli¤i bu ulvi hedefe ulaflacak ve tüm dünya gençli¤ine ör-nek bir model oluflturacakt›r.
ATATÜRK VE GENÇL‹K
HARUN YAHYA
D
D
arwinizm, yani evrim teorisi, yarat›l›fl gerçe¤ini reddetmek amac›yla ortaya at›lm›fl, ancak baflar›l›olamam›fl bilim d›fl› bir safsatadan baflka bir fley de¤ildir. Canl›l›¤›n, cans›z maddelerden tesadüfen olufltu¤unu iddia eden bu teori, evrende ve canl›larda çok mucizevi bir dü-zen bulundu¤unun bilim taraf›ndan ispat edilmesiyle çürü-müfltür. Böylece Allah'›n tüm evreni ve canl›lar› yaratm›fl
oldu-¤u gerçe¤i, bilim taraf›ndan da kan›tlanm›flt›r. Bugün evrim te-orisini ayakta tutmak için dünya çap›nda yürütülen propagan-da, sadece bilimsel gerçeklerin çarp›t›lmas›na, tarafl› yorum-lanmas›na, bilim görüntüsü alt›nda söylenen yalanlara ve ya-p›lan sahtekarl›klara dayal›d›r.
Ancak bu propaganda gerçe¤i gizleyememektedir. Ev-rim teorisinin bilim tarihindeki en büyük yan›lg› oldu¤u, son 20-30 y›ld›r bilim dünyas›nda giderek daha yüksek sesle dile