• Sonuç bulunamadı

Musevi Mektepleri ve Osmanlı Toprakları’nda Siyonizmin Tesisine Dair

Osmanlı Devleti’nde açılan Yahudi mekteplerini incelemeye başlarken onların Osmanlı Devleti’nin ve müstakbel Türkiye Cumhuriyeti’nin siyasi serencamında önemli bir rol oynamış olan Okulları’nın kurulma nedenlerinden bahsetmemiz yerinde bir yazım olacaktır. Türkiye ‘de de geleneksel Yahudi eğitimi dine dayalıydı. Tevrat eğitiminin verildiği gelenekçi Yahudi Okullarına Talmud Tora denilmektedir214. 1770’ler de başlayan Yahudi aydınlanma hareketinin ve ideolojisinin (haskalah) bir parçası olan İngiltere, Almanya ve özellikle Fransa’daki Yahudiler yine bir Yahudi olan Simon Bloch ‘un başlattığı bir halk kampanyası sonucunda Isıdore Cahan, Narcisse Leven, Charles Netter ve Eugele Manuel in başını çektiği zengin Yahudiler 1860 yılında Fransa’da Alliance Israelite Universelle’i kurmuşlardır. Alliance’nin eğitsel amacı: Doğu Yahudiliğini yenilemek ve onları özgürleşmiş batılı özellikle Fransız dindaşlarının suretine dönüştürmekti. Bu amaçla 1874‘de İstanbul’dan başlayarak Manastır, Dimetoka, Edirne, Üsküp, Kavala ve Selanik, Anadolu ve İzmir’in doğusunda ise Kudüs, Hayfa, Yafa, Tiberya, Safed ve Basra’nın yanı sıra Osmanlı İmparatorluğunun bir kaç şehrinde daha yüzün üzerinde okul açarak faaliyetlerine devam etmişlerdir215.1908’de Balat’daki okulun yıkılmasından sonra bu semtten öğrencilerin de gelmesiyle öğrenci sayısı 986’ya yükselmiştir216. Alliance okulları, imparatorluğun son dönemlerinde bünyesinde yer alan Yahudi nüfusunun eğitimsel ve mesleki gelişimine büyük katkıda bulunmuş, bunun için de öncelikle çoğu muhafazakâr olan liderlerinin üstesinden gelinmesi gerekmiştir217. Alliancenin eğitim alanındaki çalışmalarıYahudileri ülkenin yeni siyasal yapısında rol almaya hazırlamıştır. Türkiye’ye sevgi minnet ve şükran duygularıyla bağlı pek çok nesil Alliance okullarından yetişmiştir218. Alliance İstanbul’da 1912 ‘ye gelindiğinde bu okulların sayısı 71‘i erkek 44’ü kız olmak üzere 115’e çıkmıştı. Öğrenci sayısı ise 4000’e

214 Melek Çolak; Milas Yahudileri ve Eğitim: Talmud Tora’dan Alliance İsraelite Universelle’e (1851- 1934) Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, S. 1, C.1, 21 Haziran 2004, s.234.

215 Shaw; age, s.254-256. 216 Svastic; age, s.74. 217 Bessemer; agm, s.38. 218 Rodrigue;age ,s.188.

çıkmıştı. Bu modern okullardaki uygulamalar zamanla klasik Yahudi eğitim kurumlarını da etkilemiştir219.

Osmanlı İmparatorluğundaki başlıca Yahudi toplulukları içinde Alliance okullarının mezunları ve Alliance’nin yenilenme görüşüne sahip olanlar Alliancist’ler olarak bilinmektedirler. On dokuzuncu yüzyılın sonlarına kadar büyük bir fikir grubu ortaya çıkarmışlardır. Bunlar hahamların yetkilerine ve topluluğun kurumlarını kontrol eden onların muhafazakâr destekçilerine meydan okumuşlardır. Birkaç önemli alanda Alliance’nin ideolojisi JönTürkler’inki ile uyum göstermiş ve pek çok Alliancist Jöntürklerin safında aktif olarak yer almış veya onlara yakın olmuştur. Jöntürk devrimini müteakiben, Osmanlı millet meclisinde hizmet veren dört Yahudi’ den üçü Karasso, Farraggi ve Masliah, Alliance mezunuydular ve İttihat ve Terakki komitesi üyeleriydiler. Aslında 1908’den 1920’ye kadar Alliancist ileri gelenler Yahudi topluluğunun kurumlarında baskın durumdaydılar. Onların nokta adamları otuz sekiz yaşında Osmanlı İmparatorluğunun baş hahamı olan Haim Nahum idi. Alliance okullarına ek olarak, önemli sayıda Yahudi öğrenci bir kaçı Yahudi ama pek çoğu Yahudi olmayan Avrupalıların diğer farklı okullarına devam etmişlerdir. Misyonerlik kurumları da dâhil olmak üzere Fransız ve İngiliz okulları özellikle popüler idiler. 1906 yılında örneğin 490 Yahudi öğrenci, İstanbul’un Hasköy semtindeki İngiliz – Protestan okuluna devam ediyorlardı. Bir o kadar öğrenci de Fransız hükümeti tarafından desteklenen Fransız okullarına kayıt yaptırmıştı220.

1908 Devrimi özellikle devlet okullarında Yahudiler’in sayısının artmasını sağlasa da bunlar ne A.I.U. okullarına ne de yabancı eğitim kurumlarına ciddi bir rakip olamamışlar, gayri Müslim eğitim kurumları gayrimüslim öğrencilerin büyük bir çoğunluğunu kendilerine çekmeye devam etmişlerdir221.

1910 yılında Osmanlı Hükümeti Yahudi öğrencilerin ibadet edebilmeleri için yılda beş gün izin verme ve sabah derslerine yetişmeleri şartı ile Sinagog’a gitmelerine müsaade etme kararı aldı. Bu gelişmeler Türk okullarına Yahudi öğrencilerin ilgisini arttırmıştır. Osmanlı hükümetinin Yahudiler’i ve diğer gayrimüslimleri kapsayan eğitim programını

219 Adem Ölmez; İstanbul’da sosyal Barışın Bozulması: İstanbul Ermeni Olayları ve Yahudiler, Bayrak Yayınları, İstanbul 2010, s.226.

220 Levy; age, s.8. 221 Rodrigue; age, s.148.

hazırlayamaması, AIU’nın bu alanda çalışmalara başlamasını ve amacını gerçekleştirmesini kolaylaştırmıştır222 .

II. Meşrutiyetin başında basın, yayın, örgütlenme özgürlüğünün tanınması nedeniyle, özel öğretim kurumları, önceki dönemlerden de fazla gelişme göstermiştir. Azınlıklar, meşrutiyet döneminin özgürlükçü havasından da yararlanarak, başlangıçta eğitimlerini denetlemeye kısıtlamaya yönelik her türlü girişime karşı çıkmış, bu yoldaki çalışmaları başarısızlığa uğratmışlardır223. Bu özgürlük ortamında sayıları hızla artan Yahudi okullarının birçoğu Siyonizm ideallerine hizmet etmişlerdir. Bundan dolayı yeni açılacak olan Yahudi okullarına karşı Maarif Nezaret-i celilesi’nin daha dikkatli bir tavır sergilediği görülür. 2 Ağustos 1911 tarihli aşağıdaki arşiv belgesi alınan önlemler hakkında sarih bilgiler içermektedir:

Siyonizm fikrinin yayılması için “Havrat azrâ ü sıbyân bağçesi” adındaki mektepler geçen sene açılmış ve ruhsat verilmesi için mürâcaat edilmiş ve kısmen de resmî muâmeleler yerine getirilmiş olduğu halde bunların kapatılması cihetine gidilmeyip ancak buralarda devletin emel ve siyasetine muhalif ve muzır bir siyaset izlendiği resmen sabit olursa bunun önlenmesi ve hatta bu mekteplerin kapatılması mahalli hükümetlerin vazifeleri arasında bulunmaktadır. Bundan önce Maarif idarelerine tebliğ olunduğu üzere hususî bir mektep kurulması ve açılması için verilecek olan ruhsatnamelerin cemiyet namına değil de mesul bir müdür namına verilmesi ve mektebin müessisi veya müdürü ecnebi olduğu takdirde tahkikat yapıldıktan sonra ruhsat verilmesi gerektiği Selanik Vilayeti’ne 20 Temmuz 327/2 Ağustos 1911 tarihinde Maarif Nezaret-i celilesi tarafından gönderilen yazıda ifade edilmektedir224.

Okullardaki siyasi ideoloji eğiliminin artması İttihat ve Terakki yönetimini İmparatorluğun her yerinde sıkı tedbirler almaya yöneltmiştir. 27 Ekim 1912 tarihli arşiv belgesi bu kez Trablusgarp’ta açılacak bir Yahudi okulunun Alliance İsraility ile alakası olmaması şartıyla ruhsat verilmesine dair bilgiler vermektedir.

Trablusgarb Vilayetinde bulunan Alliance İsraility adındaki Musevi cemaatine ait erkek ve kız mekteplerinin kiralanmak suretiyle bulunduğu hanenin talebelere yetmemesi üzerine şehir haricinde ve Yeni Kapı karşısında Asmalı Kumandan Tabyaları arasında

222 Olgun; age, s.39

223 Yahya Akyüz; Türk Eğitim Tarihi, Pegem A Yayıncılık, Ankara 2004, s.252. 224 BOA, DH. İD., Belge No: 30-1 / 46.

bulunan ve Musevi cemaati ile Devlet-i Aliyyeden David bin Abraham namına kayıtlı olan bahçe üzerine zikredilen cemiyetle alakası olmamak ve Hahambaşılığı’nın idaresinde bulunmak üzere, Maarif-i Umumiye Nizamnâmesi’nin 129’ncu maddesi hükümlerine riayet edilmek şartıyla yeniden bir mektep inşasına ruhsat verilmesi hususu Şura-yı Devlet kararıyla cenâb-ı padişahiye buyrulmuştu225.

İttihat ve Terakki yönetimi Yahudi okullarındaki Siyonizm denetimi hususunda daha katı tedbirler almıştır. 9 ağustos 1911 tarihli belgede Siyonizmle ilgisini tespit ettiği Selanik’teki Alman Yahudi Okulu’nu kapattırdığı anlatılmaktadır.

Selanik’te Alman Musevileri tarafından açılmış olan “Havran Garrara ve Sıbyan Bahçesi” isimlerindeki mekteblerin siyonizm fikrinin yayılması maksadına müsteniden açıldıkları anlaşıldığından ve bunların mevcudiyetlerinin devamı zararlı bulunduğundan soruşturmayı içeren Selanik vilayetinden alınan yazı Maarif Nezareti’ne gönderilerek mekteblerin kapatılmasının istenmesi hususu…226

I. Dünya savaşı arefesinde AUI okulları başlangıçtaki bocalama dönemlerini geride bırakmış, mesafe katederek Türkiye Yahudi Cemaatine yönelik standart bir kitle eğitimi tesis edebilmişti227. Her Türk çocuğu üniformalı okulları tercih ettiği için II. Abdülhamid’in Türklere iktisat, ticaret ve muhasebe öğretilmesi için kurdurduğu ticaret okulunda bile Türkler azınlıkta idi. Zira o günlerde azınlık okullarının hepsi paralı olduğu için okul ücretini veremeyecek kadar fakir olan Rum, Ermeni ve Musevi ailelerin çocukları bu okula yazılmıştı228.