• Sonuç bulunamadı

Aşağıda, istinaf sisteminin diğer ülkelerdeki uygulanışı bakımından bir fikir edinilmesi amacıyla, bazı ülkelerdeki istinaf sistemi hakkında genel bilgi verilmeye çalışılmıştır. Bu açıklamalar, genel çerçeve niteliğinde olup, her ülkedeki sistemin tüm ayrıntılarını içermemektedir. Aynı zamanda, konuyu fazla uzatmamak için ilk derece

82 Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Tasarısı, Ankara: Ankara

Açık Ceza İnfaz Kurumu Matbaası, Mayıs-2008, s. 308.

83 Akkaya, s. 79. 84 Yılmaz-İstinaf, s. 15.

mahkemelerindeki yargılamaya değinilmeden istinaf sistemlerinin genel incelemesi yapılmıştır85.

İstinafa ilişkin diğer yabancı hukuk sistemleri incelendiğinde, Hollanda hariç bir çok Avrupa ülkesinin, medeni usul hukuklarını, 90'lı yılların başlarından itibaren istinafı sınırlamak ve birinci derece mahkemesinin rolünü güçlendirmek amacıyla değiştirdikleri tespit edilmektedir86.

a) İsveç Hukukunda

İsveç'te Anayasa ile bağımsızlıkları teminat altına alınan mahkemeler genel ve özel mahkemeler olarak ikiye ayrılırlar. İki adet genel mahkeme organizasyonu bulunmakta olup bir tanesi genel adli mahkemeler diğeri ise genel idari mahkemelerdir. Genel adli mahkemeler hukuk ve ceza davaları ile ilgilenirken, genel idare mahkemeleri kamu otoriteleri ile kişiler arası davalara bakarlar. Bunlardan başka bir de özel mahkemeler bulunmakta olup, özel mahkemeler ise İşçi Mahkemesi, Pazar Mahkemesi, Patent Mahkemesi ve Toprak Mahkemesidir87.

İsveç'te genel adli mahkemelerde üç aşamalı bir yargı sistemi olup bunun ilk aşamasını ilk derece mahkemeleri (yerel mahkemeler) oluşturmaktadır. İkinci aşamayı istinaf mahkemeleri, son aşamayı ise Yüksek Mahkeme oluşturmaktadır.

Yerel mahkemeler ilk derece mahkemeleri olup İsveç'te çeşitli büyüklüklerde 56 yerel mahkeme bulunmaktadır. Yerel mahkeme kararlarına karşı İsveç'te bulunan 6 adet istinaf mahkemesine gidilebilir. Yerel mahkemelerin ara kararları ve nihaî kararları ile geçici tedbirler aleyhine istinaf yoluna başvurmak mümkün olup, karardan sonraki üç hafta içinde istinaf başvurusu yapılmalıdır. Süresinde yapılmayan başvuru reddedilir, bu karara karşı da istinaf yoluna başvurulabilir. İstinaf yoluna başvurulabilecek olan kararlar Ulusal Sigorta Yasası ile her yıl için belirlenen miktarı geçen kararlardır. Bu

85 Daha fazla bilgi için bkz: Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı, AB-Eşleştirme Projesi, Hukuk

Muhakemesinde İstinaf El Kitabı, Ankara, 2007, s. 10-24.

86 Berksoy, İrem, Kanunyoluna Başvurunun İcraya Etkisi, Legal Hukuk Dergisi, Haziran 2007, Y: 5, S:

54, s. 1859.

miktarın altında kalan davalar sözkonusu ise, istinaf incelemesi yapılabilmesi izne tâbidir. Bu izin, kanunun uygulanması konusunda istinaf mahkemesince verilecek kararın önemli olduğu hallerde ve yerel mahkeme kararının değiştirilmesi için sebepler bulunması ile diğer olağan dışı hallerde mümkündür.

İstinafa başvuran taraf, kararda değişiklik yapılması gereken hususları ve bunların gerekçesini, sunacağı delilleri ve sebeplerini de açıkça belirtmelidir. Bu husulardaki eksikliğin tamamlanması için tarafa süre verilir, uyulmazsa istinaf başvurusu geçersiz sayılır. İstinaf dilekçesi diğer tarafa tebliğ olunur; karşı tarafın da istinafta bulunma hakkı vardır88.

İstinaf mahkemelerinde esas duruşma hazırlığı yazılı olarak yapılır. Esas duruşmada sözlü duruşma yapılır. Ancak, başvuran tarafın iddiası kabul edilirse, istinafın temelsiz olduğu açıkça anlaşılırsa, taraflarca yargılamanın duruşmasız olarak görülmesi istenirse, dava miktar itibarıyla istinaf sınırı altındaki davalardan ise veya esas duruşmanın gereksiz olduğu açıkça görülüyorsa, istinaf mahkemesi duruşma yapmadan karar verebilir.

Kural olarak istinaf mahkemesine yeni delil, vakıa veya şartlar getirilemez. Bu kural katı bir kural olup, nedeni ilk derece mahkemelerinde davanın görülmesine vurgu yapmaktır. Yani taraf dava açarken vakıa ve delilleri ayrıntılı olarak incelemeli ve bunları yerel mahkemeye sunmalıdır. Bu, usûlünce savunma hazırlanmasının bir güvencesi olduğu gibi usûl ekonomisinin de bir gereğidir. Yeni delillerin ileri sürülmesi halinde bunların analizi kolay olsa da çoğunlukla yeni vakıaların analizi zordur. Tarafların ilk derece mahkemesinde sunduklarının yorumlanması ve istinaf mahkemesinde söyledikleri ile kıyaslanması gerekecektir. Taraflar anlaşarak da olsa yeni vakıa ve delil getiremezler. Ancak yeni vakıa ve delil getirmeme kuralının istisnaları sözkonusudur. Gerçeği bulma amacının geçerli olduğu davalardan olan ceza davaları ile aile hukukuna ilişkin davalarda, taraflarca yeni delil, vakıa ve şartlar getirilebilir.

Yüksek Mahkeme, en üst dereceli genel mahkemedir. Yüksek Mahkeme hem maddi vakıaları hem de hukuki konuları inceleme yetkisine sahiptir. Davanın Yüksek Mahkemede görülebilmesi için izne ihtiyaç vardır. Sınırlı sayıdaki bu haller; davanın yeniden incelenmesinin usûl hukuku açısından gerekli olması veya ilk derece mahkemesindeki duruşmada büyük bir usûl hatası yapılmış olmasıdır89.

b) Alman Hukukunda

Bir Anayasa Mahkemesi'nin de bulunduğu Almanya'da genel mahkemeler ceza ve hukuk davalarına bakarlar. Genel mahkemelerin yanı sıra iş davalarına, sosyal güvenlik davalarına, vergi davalarına ve idari davalara bakan ayrı mahkemeler bulunmaktadır.

Alman hukuk yargılamasında dört aşamalı sistem geçerli olup, ilk derecede yerel mahkemeler (sulh mahkemeleri), eyalet mahkemeleri (asliye mahkemeleri), istinaf mahkemeleri (yüksek eyalet mahkemeleri) ve Federal Mahkeme bulunmaktadır90.

İlk derece mahkemelerinin nihaî kararlarına (hükümlerine) karşı istinaf yolu açıktır. Ancak ilk derece mahkemelerince nihaî kararlar öncesi verilen kararlar (çoğunlukla usûle ilişkin konularda) için kural olarak itiraz yolu açıktır. Bu itiraz prosedürü de istinaf yargılamasına benzer şekildedir, ancak daha az biçimseldir. Kanun koyucu tarafından bunlara karşı itiraz yolu kapatılmış ise, istinaf yoluna gidilebilir. Alman hukukunda tüm nihaî kararlara karşı istinaf yolu açıktır91. Ancak miktar ve değeri 600 Euro'nun altındaki davalarda izin sistemi geçerli olup, ilk derece mahkemesinin izni üzerine istinafa gidilir. İstinaf mahkemeleri, eyalet mahkemelerinden istinafa getirilen bütün hükümler ve yerel mahkemelerin aile hukuku ve uluslararası hukuka ilişkin tüm hükümlerini denetlerken, asliye mahkemeleri yerel mahkemelerden istinafa gelen diğer bütün hükümleri denetlerler. İstinafa başvurma süresi bir aydır. Ancak bu hükümden sonra tamamlayıcı bir hükümle karar

89 T.C. Adalet Bakanlığı-Hukuk Muhakemesinde İstinaf El Kitabı, s. 12. 90 T.C. Adalet Bakanlığı-Hukuk Muhakemesinde İstinaf El Kitabı, s. 12.

91 “İstinaf talebinde bulunan istinaf değerinin aşıldığını gerçeğe yakın gösterecek şekilde ispat ile

yükümlüdür. Değere bağlı istinaf ilkesinin yanında izne bağlı istinaf ilkesinin geçerli olması, dava konusu değerinin düşük olduğu davalardaki bazı önemli sorunların da bir üst mahkeme tarafından ele alınmasını sağlamaya yöneliktir.” (Alangoya/Yıldırım/Deren-Yıldırım, s. 518).

tamamlanırsa yeniden istinafa başvuru süresi başlar. İstinaf istemi bir dilekçe ile başlar, bu istemde gerekçe belirtilmelidir92.

Diğer kanun yollarında olduğu gibi, istinaf yoluna başvurmak için de, bu konudaki talebin kabule şayan ve haklı olması gerekir. İlk derece mahkemesinin verdiği bir karara karşı kanun yoluna başvurmanın kabule şayan olabilmesi için, öncelikle, o karara karşı istinaf yoluna başvurunun açık olması gerekir. Bunun dışında, ayrıca kanun yoluna başvurmak isteyen şahsın bu karardan dolayı bir zarara uğramış olması ve uyuşmazlığın değerinin belli bir miktarı aşması gerekir. Son olarak, kanun yolu talebinin kanunda belirtilen şekle uygun ve süresi içinde yapılması ve gerekçelendirilmesi gerekir93. İstinaf mahkemesi bütün bu şartların gerçekleşip gerçekleşmediğini denetlemekle yükümlüdür. Şayet bu şartlardan birisi yoksa istinaf talebi reddolunur94.

İstinafın gerekçelendirilmesi, istinaf dilekçesi ile birlikte veya ayrı bir dilekçe ile yapılabilir. İstinafın gerekçelendirilmesi süresi iki aydır. Kanun gerekçelendirme talebinin belirli bazı hususları içermesini şart koşmuştur. Buna göre, gerekçelendirme talebinde üç hususun bulunması gerekir; Bunlar: istinaf talepleri, istinaf sebepleri ve yeni vakıa ve deliller95. İstinaf mahkemesi, yalnız değişiklik talep edildiği çerçevede aleyhine kanun yoluna başvurulan kararı değiştirebilir.

1 Ocak 2002'den önce96 davalar yeniden inceleniyordu, ama taraflar ancak bunun için meşru bir zeminleri varsa yeni vakıa ve delil sunabiliyorlardı. Kanun koyucunun amacı, vakıaların ilk derecede sunulması ve değerlendirilmesinin sağlanmasıydı. Yeni vakıaların ve iddiaların istinaf aşamasında sunulması konusunda Alman hukuku çok karışık bir sisteme sahipti. Mesela ilk derece mahkemesi bir tarafa iddialarını

92 T.C. Adalet Bakanlığı-Hukuk Muhakemesinde İstinaf El Kitabı, s. 13.

93 Ercan, s. 691-692; İstinaf başvurusunun gerekçelendirilmesi, istinafın kabule şayanlık şartlarındandır

(Ercan, s. 697).

94 Yıldırım, Kamil, Alman Medeni Usul Kanunu 3. Kitap, AD, Ocak 2000, S: 2, s. 77-78.

95 Ercan, s. 698-699; Gilles, Peter, Çev.: Evrim Erişir, 2002 Medeni Usul Hukuku Reformu Sonrası

Hipertrofik Bir Medeni Yargının Problem Sahası Olarak Alman Kanun Yolu Sistemi (Tebliğ), Medeni

Usul ve İcra-İflas Hukukçuları Toplantısı – VI, İzmir, 2007, Türkiye Barolar Birliği Yayınları, s. 38- 39.

96 1 Ocak 2002'den önce Almanyada uygulanan istinaf sistemi hakkında bkz. Ercan, s. 671-741; 2002

değişikliğinden sonraki Alman kanun yolu sisteminin eleştirisi için ise bkz. Gılles, s. 19-51; 2002 değişikliğinden sonraki Alman istinaf sistemi hakkında ayrıca bkz. Yıldırım, Kamil, İstinaf Sebepleri

ve İlk Derece Mahkemesinde Hatalı Vakıa Tespitleri (Tebliğ), Medeni Usul ve İcra-İflas Hukukçuları

sunabilmesi için bir süre tanıdıysa ve taraf bu sürenin bitiminden sonra iddialarını sunduysa ve kabul edilebilir bir açıklaması yoksa, bu iddialar hem ilk derecede hem de istinaf aşamasında reddediliyordu. İstinaf Mahkemesi ancak prosedürde bir gecikmeye yol açmayacağına kani olursa, yeni vakıa ve kanıtları kabul ediyordu. Ancak uygulamada avukatlar bu kuralları aşmak için çeşitli yollar buldular ve Yargıtay ile Anayasa Mahkemesi de katı hukuki kuralların liberal yorumlarını yaparak bu duruma büyük ölçüde göz yumdu97.

2002 değişikliği ile istinaf mahkemelerinin ilk derece mahkemeleri gibi vakıaların incelendiği ikinci bir mahkeme olmadığı benimsenmiştir. Bir başka deyimle bunlar, ilk derece mahkemelerinin yargılamasını ve hükümlerini kontrol ederler ve hata yapılıp yapılmadığına bakarlar. Bu nedenle de taraflar, tüm delil ve vakıalarını ilk derece mahkemesine sunmak zorundadırlar ve istinaf mahkemesi de vakıa konusunda ilk derece mahkemesinin tespitleriyle bağlıdır. Kural olarak istinaf aşamasında yeni delil ve vakıalar ileri sürülemez98. Ancak ilk derece mahkemesinde ileri sürüldüğü halde ilk derece mahkemesince nazara alınmayan veya ilgisiz bulunan delil ve vakıalar, bir usûl hatası nedeniyle ele alınmamış olan delil ve vakıalar ile kendi kusuru olmadan bunları ilk derece mahkemesine sunamayan taraf, yeni delil ve vakıaları ileri sürebilecektir. Bununla birlikte, Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay kararları ile ilk derece mahkemesi tarafından saptanan delil ve vakıaların doğruluğu konusunda herhangi bir şüphe olduğunda, istinaf mahkemesinin tüm vakıalar üzerinde yeniden karar vermesi gerektiği sonucuna varılmış olduğundan, 2002 değişikliği öncesine dönüş eğilimi olduğu gözlenmektedir99. İstinaf mahkemesi alt mahkemenin bir hata yaptığına karar verirse,

97 T.C. Adalet Bakanlığı-Hukuk Muhakemesinde İstinaf El Kitabı, s. 13.

98 2002 değişikliğinden önce prensip olarak yeni iddia ve delillerin ileri sürülmesi kabul edilmekle

beraber, davanın sürüncemede kalmasını engellemek amacıyla, taraflara dava malzemesini ilk derece yargılamasında tam olarak getirme yükümlülüğünü öngörmek suretiyle bu kurala istisnalar getirilmişti (Ercan, s. 711-712). Mevcut sistemde ise kural, yeni delil ve vakıaların getirilmemesidir, fakat bunun da istisnaları öngörülmüştür.

99 “İstinaf mahkemesi, caiz istinaf başvurusu üzerine, ilk derece mahkemesinin kararını dayandırdığı

temelleri bu konuda tarafların herhangi bir itirazına gerek olmaksızın resen kontrol edebilir. İstinaf mahkemesi, ilk derece mahkemesinin kararını hukuki hata iddiasına binaen kontrol ederken ölçü ve derece meselelerinin, takdire bağlı karar ve hakkaniyet uyarınca verilen kararlar ile ferdi (bireysel) sözleşmelerin yorumunun değerlendirilmesi hususunda işlenen usul (yöntem) hatalarıyla sınırlı bir inceleme yapmak zorunda değildir. Onun kararları emsal olma vasfına sahip olmadığından kendisi açısından ikna edici olduğuna inandığı kararlar verebilir ve bu konuda ilk derece mahkemesinin salt savunulabilir hukuki görüşüyle bağlı değildir. İlk derece mahkemesi usuli bir hata işlememiş olsa dahi yapmış olduğu vakıa tespitleri ve delil takdiri ikna edici değilse istinaf mahkemesi Alman Medeni Usul Kanunu m. 529, I Nr. 1'deki şartlar altında doğru karara ulaşmak için bizzat delil toplayabilir.” (Roth, Herbert, Çev.: Cenk Akil, Medeni Yargılamada Yeni Kanun Yolu Hukuku İstinaf Derecesi ve Somut

dava geri gönderilmeyecek, istinaf mahkemesi davayı yeni baştan karara bağlayacaktır100.

İstinaf mahkemelerinin kararlarına karşı Yargıtay'a başvurulabilir, ancak bunun için istinaf mahkemesinin izni gerekmektedir. İzin, açıklanması gereken önemli hukuksal bir durum olduğunda veya (bazı) istinaf mahkemeleri arasında tartışma olduğunda verilir; hukuki konuları inceleyen Yargıtay, hukukun uygulanmasında birliği sağlamaktan sorumludur. İstinaf mahkemesi temyize izin vermezse, bu red Yargıtayca incelenebilir. Ayrıca Alman sisteminde atlamalı (doğrudan) temyiz de bütün tarafların üzerinde anlaştığı ve Yargıtay'ın da kabul ettiği bazı durumlarda mümkündür. Buna göre yerel mahkemelerin kararlarına karşı istinaf yolu atlanmak suretiyle temyize gidilebilir. Bu yola ancak uyuşmazlık konusu maddi vakıada sorun olmayıp, sorun sadece hukukun yanlış uygulanması ise başvurulabilir. Ancak maddi olaya ilişkin bir eksiklik görüldüğü takdirde kararın hukuki bir gerekçe ile bozularak yüksek eyalet mahkemelerine gönderildiği ve bu eksikliğin giderilmesi yoluna gidildiği görülmektedir101.

Almanya'da istinaf mahkemesinin, büyük ölçüde birinci derece mahkemesince saptanan vakıalara bağlı olarak inceleme yapabileceği esası kabul edilmişse de birinci derece mahkemesi tarafından bariz şekilde gözardı edilmiş, ciddiye alınmamış – yeni – vakıaların istinaf yargılamasında değerlendirilerek hatanın telafi edileceği yönünde hükümler vazedilmiştir102.

Hakkında gıyap kararı verilmiş taraf, bu kararı istinafa başvurarak iptal ettiremez103.

Hükmün verilmesinden sonra istinaf hakkından feragat edilmesinin geçerli olması, bu feragatın hasım tarafından kabulüne bağlanmıştır104.

100 T.C. Adalet Bakanlığı-Hukuk Muhakemesinde İstinaf El Kitabı, s. 13-14. 101 T.C. Adalet Bakanlığı-Hukuk Muhakemesinde İstinaf El Kitabı, s. 14. 102 Tutumlu, s. 57-58.

103 Yıldırım-Alman MUK, s. 75; Ercan, s. 680. 104 Yıldırım-Alman MUK, s. 76.

Karar hem istinaf davacısının, hem de istinaf davalısının aleyhine ise, davalı, ayrı bir istinaf başvurusunun yanında, katılma yoluyla istinafa gitmekte de serbesttir105.

İstinaf mahkemesi önünde hukuki uyuşmazlık taleplerin çizdiği sınırlar içerisinde yeniden ele alınır.

İlk derece mahkemesine zamanında sunulmayan veya zamanında bildirilmeyen iddia ve müdafaa araçlarının ikamesi, bunların ikamesi mahkemenin takdirine göre hukuki uyuşmazlığın çözümünü geciktirmiyorsa veya tarafın ilk derece mahkemesine deremeyan etmemede ağır ihmali yoksa, mümkündür106.

c) Fransız Hukukunda

Fransa'da istinaf mahkemesi107 ilk derece mahkemelerinin üzerindeki genel nitelikteki yargı organıdır. Medeni hukuk, ticaret hukuku veya iş hukukuna ilişkin ihtilaflarda, ilk derece genel yetkili veya ihtisas mahkemelerince verilen kararlara karşı yapılan itirazları istinaf mercii olarak inceler ve bağımsız bir şekilde karara bağlar. Söz konusu ilk derece mahkemeleri arasında asliye mahkemeleri, sulh mahkemeleri, ticaret mahkemeleri, iş mahkemeleri ve sosyal güvenlik mahkemeleri gibi mahkemeler yer almaktadır.

Fransa'da bir istinaf mahkemesinin yargı çevresinde bir veya birden fazla il bulunmaktadır. Kıtada 30 tane, denizötesi illerde 3 tane ve denizötesi topraklarda 2 tane olmak üzere ülkede toplamda 35 tane istinaf mahkemesi bulunmaktadır108.

İstinaf mahkemelerine başvuru süresi gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 1 aydır. Bununla birlikte farklı durumlar için farklı süreler de düzenlenmiştir. İstinaf mahkemelerindeki hukuk davalarında dava vekili tarafından temsil edilme zorunluluğu bulunduğundan, dava dilekçesi dava vekili tarafından düzenlenir ve imzalanıp mahkemeye sunulur. İstinaf başvuru dilekçesini tebellüğ eden taraf da başvuruya ancak

105 Gilles, s. 38; Ercan, s. 701-704. 106 Yıldırım-Alman MUK, s. 80.

107 “Fransız hukuk sisteminin belkemiği şüphesiz istinaf mahkemeleri;…” (Gürgen, Serdar, İstinaf

Yargılaması ve Paris İstinaf Mahkemesi Deneyimi, THD, Mayıs 2007, S: 9, s. 66).

dava vekili vasıtasıyla cevap verebilir. Gönderilen tebligatta da bu zorunluluk açıkça kendisine bildirilir. İstinafa başvurulması, kararın icrasını durdurur109.

İstinaf mahkemesi başkanı dosyayı ilgili daireye gönderir. Tarafların dava vekillerine davaya hangi dairenin bakacağı konusunda bilgi verilir. Dairenin başkanı dava dosyasını, naip üyeye veya naip üyelerden birine incelemesi için tevdi eder.

Başvuran tarafın vekili dosya hakkındaki savunmasını 4 ay içerisinde yapmak durumundadır. Bu sürenin, duruma göre, naip üye tarafından uzatılıp kısaltılması da mümkündür. Naip üye, gerekli bulduğunda veya davalının talebi üzerine, davalıya verilen süreyi kısaltabilir. Davalıya adli yardım yoluyla bir dava vekili verildiği veya adli yardım talebinin reddedildiği durumlarda, naip üye bu süreyi uzatabilir.

Başvuran tarafın savunma dilekçesini kanunda öngörülen veya hakimce hükmedilen süre içerisinde vermediği durumda, dava kayıttan düşer. Bu durum adi mektupla davacı tarafa bildirilir. Kayıttan düşme istinaf sürecini askıya alır ve kanunda sayılmış bazı durumların dışında, ilk derece mahkemesi kararının icrasını mümkün kılar. Davacı tarafın savunmanın verildiğini ispatlaması halinde veya davalı tarafın tahkikat aşamasının kapatılmasını ve davacının ilk derece mahkemesinde vermiş olduğu savunmanın esas alınması suretiyle, uyuşmazlığın incelenip karara bağlanmasını talep etmesi durumunda, istinaf süreci devam edebilir. İstinaf davasının askıya alındıktan sonra devam etmesi, ilk derece mahkemesinin kararının icrasını engellemez.

Tarafların iddiaları, bu iddiaların dayandığı maddi vakıalar ve kanuni gerekçeler110 savunma belgesinde yer almalıdır. Savunma belgesinde atıfta bulunulan tüm evrakların bir listesi söz konusu belgeye eklenir111.

109 T.C. Adalet Bakanlığı-Hukuk Muhakemesinde İstinaf El Kitabı, s. 15.

110 “Fransız Hukukunda: Bu hukuk sisteminde istinaf yolunda yeni iddiaların (taleplerin) ileri sürülmesi

yasaklanmış; ancak yeni belgelerin sunulmasına bir engel getirilmemiştir. Fransa'da davanın hukuki sebeplerinin değiştirilmesi yeni bir iddia olarak algılanmadığı gibi, istinaf aşamasında üçüncü bir kişinin davaya müdahale etmesi halinde, davacıya, yeni iddialar ileri sürme olanağı da tanınmıştır.” (Tutumlu, s. 58).

İstinaf mahkemesi tarafından verilen karar, davanın her iki tarafına da tebliğe çıkarılır. Temsilin mecburi olduğu durumlarda, tebligat dava vekiline yapılır; yapılmadığı takdirde tebligat geçersizdir.

İstinaf mahkemesi kararlarına karşı, kararın tebliğinden itibaren iki ay içerisinde Danıştay ve Yargıtay nezdindeki avukatlar aracılığıyla Yargıtay kalemine başvurulması gerekmektedir. Temyize başvuru süresi denizaşırı il ve topraklarda oturan kişiler için 3 ay, bir başka ülke hudutlarında yaşayanlar için ise 4 aydır112.

İstinaf olağan bir yargı (kanun) yolu olup, Fransa'da geniş bir uygulama alanı bulmuştur. Nitekim kanunda istinaf yargı yoluna başvurmanın kapsamı konusunda genel bir düzenleme bulunmadığı halde, muhakeme hukuku kurallarından hareketle, yargılamanın iki dereceliliği kuralına dayanarak, Fransız Yargıtay'ı, kanunun bir mahkemeye açıkça ilk ve son derece mahkemesi olma özelliğini tanımadığı durumlarda, anılan mahkemenin kararlarına karşı istinaf yargı yoluna başvurma serbestisinin bulunduğuna karar vermektedir113.

Yapılan istinaf başvurusu genel nitelikli bile olsa, istinaf mahkemesinin ilk derece mahkemesinin önüne götürülmeyen yeni vakıaları inceleme yetkisi hiç bir şekilde mevcut olmayıp, sadece tarafların gündeme getirdikleri yeni istinaf sebeplerini ele alabilir114.

İstinaf mahkemesi, ilk derece mahkemesinden verilen karardan sonra meydana gelen davranışları veya ilk derece mahkemesinin önüne götürülen iddiaya yabancı kalan olayları yargılayamaz. Bununla birlikte, Fransız Yargıtay içtihatlarına göre, davayı genişletme yasağı kamu düzeninden değildir ve istinaf mahkemesi davayı genişletme yasağını kendiliğinden dikkate alamaz. Ancak zarar ziyan miktarı bakımından ilk derece mahkemesinin kararının verildiği tarihten sonra artan zararın talebi davayı genişletme yasağı kapsamına girmez115.

112 T.C. Adalet Bakanlığı-Hukuk Muhakemesinde İstinaf El Kitabı, s. 17.

113 Tezcan, Durmuş, Fransız Ceza Muhakemesi Hukukunda İstinaf, AD, Ocak 2000, S: 2, s. 47-48. 114 Tezcan, s. 57.

Fransız Hukuku'nda istinaf, iyi, doğru adaletin güvencesi olarak görülmektedir. Bu anlamda istinaf yolu, “yanlış kararı”, “kötü yargılama”yı düzeltme amacına yönelik düzeltme – iyileştirme amaçlı bir kanun yolu olmasının yanı sıra, geçerliliğini tehlikeye düşürecek nitelikte kusurlu bir mahkeme kararının iptali yoludur. Bu kanun yolu, ilk derece mahkemesi tarafından verilmiş bir kararın üst mahkeme (istinaf mahkemesi) tarafından yeniden gözden geçirilmesine, gerekirse tahkikat işlemlerinin yeniden

Benzer Belgeler