• Sonuç bulunamadı

bu çatışmayla oluşan bu varyantların kısır bir döngü içerisinde tekrar tekrar ana kültürle mücadelesi biçimde ortaya çıkmaktadır (Balcı, 2014, s. 16-17).

Son kavram ise iş birliğidir. “İşbirliği toplumsal yapı içerisinde en az iki kişinin ortak amaçlara doğrultusunda bir amaca ulaşmak için yan yana gelmesiyle ortaya çıkan, insanların hayatta kalabilmesi, ihtiyaçlarını karşılayabilmek için oluş(turul)muştur.

Bununla beraber bu olgu bir süre sonra toplumun bütün katmanlarına yerleşmiştir, toplumsal sürekliliğin devamı için vazgeçilmez bir yapıya bürünmüştür. İş birliği gerek toplumların kültürel yapısının oluşmasında gerekse bu yapının korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması bakımdan “çatışma” kavramı kadar önemli bir işleve sahiptir. Bir başka deyişle bu iki kavram üstlendiği görevler bakımından birbiriyle bütünleşen ve birbirlerini tamamlayan kavramlardır” (Balcı, 2014, s. 17-18).

Arthur Christensen motifi; “Canlılıklarını ile kendilerini kabul ettiren tarifi güç bir psikolojik kanuna göre dinleyiciyi avuç içine alabilen ve iptidai fikir sislilerinden yeni terkiplerine girmek için az veya çok parçalara ayrılabilen unsurlardır” (Sakaoğlu, 1980, s. 24).

Anlatı motifleri bazen geleneksel masallardaki yerini sürekli bulan basit kavramlardan oluşur. Bunlar periler, cadılar, ejderhalar, canavarlar, zalim üvey anne, konuşan hayvanlar veya benzeri gibi olağandışı yaratıklar olabilir. Muhteşem dünyalardan veya sihirin her zaman güçlü olduğu topraklardan, her türlü sihirli cisimlerden ve sıra dışı fiziksel olaylardan oluşabilir. Bir motif aynı zamanda kendi içinde kısa ve basit bir hikâye, dinleyiciler kitlesine hitap etmek için yeterince dikkat çekici veya eğlenceli bir olay olabilir (Thompson, 1984, s.753).

Halk masalında veya halk hikâyesinde, anlatının analiz edilebilecek parçalarından herhangi birini belirlemek için kullanılan terime motif denir. Halk sanatında tasarım motifleri vardır, tekrarlanan veya karakteristik biçimde diğer formlarla birleştirilen motifler, halk müziğinde ve şarkılarında tanımlanabilecek desen/doku benzerliğine sahiptirler. Bununla birlikte, motiflerin en çok çalışıldığı ve en dikkatlice analiz edildiği alan, halk masalları, hikâyeler, baladlar ve efsane türündeki anlatılardır (Thompson, 1984, s.753).

Arvas, tüm bunlardan hareketle motifin iç içe geçebilen, değişik bağlamlarda farklı renklere bürünebilen ve hayatın içinde yer alan olayların döngüsel bir tekrarını veren muhteva ve yapısal açıdan “kalıplaşmış ifade/ifadeler” olduğunu ifade etmiştir. Hatta motif kavramını daha da somutlaştırarak bir kitabın arkasında yer alan kişi, yer ve coğrafi oluşumlara benzeterek motifin aynı zamanda anahtar kavramlar olduğunu beyan eder (Arvas, 2013, s. 221).

Yukarıdaki tanımlar motifi masalı oluşturan en küçük detaylar olduğuna işaret etmekle birlikte motiflerin masalda birtakım fonksiyonlar üstlendiğini ve bu fonksiyonların bazı süreçlerden geçerek günümüze ulaşmış olduklarını dikkati çeker. Söz konusu bu fonksiyonların oluşumda öncelikli olarak folklor ürünlerinin edebi yönüne vurgu yapılmaktadır. Masallardaki imgelerin oluşumuna bağlı olarak gelişen motifler sayesinde masalın gerçek hayattan soyutlanarak kendi dünyasını oluşturduğunu ve bu yolla varlığını sürdürdüğünü belirtirler. Bir bakıma “kendi dünyasında oluşma”

özelliğine kavuşan masal, gerçeküstülük vs. gibi özellikleri motifler sayesinde

bambaşka bir boyut kazanmıştır. Motifler masallarda gerçeküstü bir anlam dünyasının kurulmasına imkân sağlarken, bellekte kalma ve yayılma eğilimlerine de doğrudan etki etmektedir (Balcı, 2014, s. 19).

Dünyanın her noktasındaki çeşitli kültürlerin hikâyelerini araştıran öğrenciler için, motiflerin araştırılması uluslararası ilişkilerin gösterilmesinde çok önemlidir. Bazen bunlar yalnızca büyülüdür ve dünyanın farklı yerlerindeki benzer düşünce süreçlerinden başka bir şey ifade etmez. Bazen tarihseldir ve birinden diğerine veya bazı ortak kaynaklardan gerçek bir iniş çizgisini gösterir. Bunun için, dünya çapındaki motifleri çalışmak, masal tiplerinden çok daha kullanışlıdır. Çünkü masal tipleri genellikle masalın motiflerinden daha dar bir coğrafi bölgeyle sınırlıdır. Motiflerin karşılaştırmalı çalışmasında, tarihsel bir ilişki olduğu varsayımı yoktur. Bazen var olur ve bazen olmaz.

Öte yandan, tüm hikâye türünün böyle bir çalışması, değişkenler arasındaki tarihsel ilişki sorunuyla her zaman olumlu ya da olumsuz olarak ilişkilidir (Thompson, 1984, s.753).

Tanımlardan çıkaracağımız bir başka yargı “motif” kavramının diyalektik bir mantıkla geliştiğidir. Zira içinden çıktığı toplumla var olan ve beslenen motifler, yine aynı toplumla değişip şekillenerek belli bir sürecin ürünü olmuştur. Bir bakıma sosyokültürel anlamdaki gelişim evreleri motiflerin şekillenmesinde doğrudan etki eden temel faktörlerdir. Motiflerin pratik olarak evrensel olduğu ve bunun masal tiplerinin yapıldığı malzemeden ortaya çıktığı açıktır, Bazı motifler o kadar özeldir ki, varlıklarını bir parçası oldukları masal tiplerine borçludurlar (Balcı, 2014, s. 19).

Aşağıdaki şekil; tip, motif, işlev vb. unsurların birbirleriyle olan bağlantılarını göstermektedir:

Şekil 2. Tip, motif ve işlev’in birbirleriyle olan bağlantıları

Model, tür, motif ve işleve dayalı olarak ayrı ayrı sınıflandırılan üç önemli halk masalı sınıflandırma sisteminin resimsel uyumun sonucudur. Biçim ve yapıyı örneklerken, tür ve motiflerin bir halk masalına ait içeriği temsil ettiği bilinmektedir. Biçimin ve içeriğin gerçekten de destekleyici olması gerektiği kavramını temel alan çalışma, daha eksiksiz ve sağlam bir halk masalı sınıflandırma sistemi oluşturmak için tür, motif ve işlev kombinasyonunu gerekmektedir (Harun ve Jamaludin, 2013, s. 356).

Masalı keşfetmek, ortaya koymak ve açıklamak için ilk olarak “motif” yapısının belirlenmesi ve ortaya konulması şarttır. Motifler, masalın kendine has dünyasındaki kodların çözümü için birer araçtır. Ancak sadece motif yapısını bilmek masalı tam anlamıyla çözmeye yeterli değildir. Motif yapısının tespit edilmesinin yanında;

1. Masal kahramanının başından geçen olay/deneyimleri de bilinmesinin yanında ayrıca bunların “nedenlerinin” ve “nasıllarının” sorgulanması gerekir.

Halk Hikayesini Sınıflandırma Sistemi Aktör

Madde

Olay

Örüntü İşlev

Örüntüler İşlevler

Tip

2. Masalların konuları birbirine sıkı sıkıya bağlı ve iç içe girmiş şekildedir. Bunun yanında motifler birçok değişik konuya bağlanabilmekte ve bazen bir motif dizisi bir konuyu oluşturduğu (Propp, 2011: 16) gerçeğinden hareketle motif yapısının belirlenmesinde masalın konusunun ve konu geçişlerinin çok iyi tespit edilmesi gerekir.

Ancak bu yolla motifleri anlamlandırabilir, masalı oluşturan kilit unsurları ve masalın iskelet yapısını daha iyi belirleyebiliriz (Balcı, 2014, s. 19-20).

Aşağıdaki tablo tip, motif ve işlev ünitelerini göstermektedir (Harun ve Jamaludin, 2013, s. 354):

Tablo 1. Tip, motif ve işlev bağlantı dinamikler

Halk hikayesi Üniteleri

Operasyonel Tanımları Karakteristikler/Örnekler

Tip Bağımsız olarak veya başka bir hikâye ile var olabilen bir hikâye.

Tek bir örüntü veya daha fazlasından üretilmiştir.

Kesin detaylarla plan özeti birleşimi.

Dinamik Uyarlanabilme

Yeni tematik parça ve medyayla kaynaşabilme Motif Oyuncular, öğeler ve olaylar dan

oluşur.

Halk masallarının daha fazla düzenlenmesini sağlayarak masal tipini destekler.

Bir masal olarak kendi başına bağımsız olarak var olma yeteneği.

Mitolojik, Hayvanlar, Tabu, Sihir, Ölüler, Mucizeler

İşlev Yapısal olarak analiz ve halk

hikâyesinin dramatispersonae (aktör) eylemi.

Eksik işlev, bir masaldaki diziyi etkilemez.

Bir masal türü yaratan birimlerden biri olabilir.

Kesin yapısal açıklamalar sağlama.

Destekleyecek yapı gerekliliği.

Eyleme odaklanma İlk durumla başlama (a) Yokluk ile başlayan dramatispersonae (Aktörler) işlevleri (ß) Sıralı işlev çeşitliliği Düğün ile sona erme (W)

Benzer Belgeler