• Sonuç bulunamadı

Mitolojik Bir Öge Olarak Zeytin

Zeytin, Türk edebiyatında özellikle Yunan mitolojisinden beslenen yazar ve şairler tarafından mitolojik çağrışımlarıyla ele alınmıştır.

Şiirlerinde mitolojik ögelere sıkça yer veren Melih Cevdet Anday, “Bellerophon’un Kızgınlığı ve Likyalı Kadınlar” şiirinde zeytinli Likya topraklarının denizin sularıyla tuzlanıp kuruduğundan bahseder:

Değer miydi bunca kızgınlığa, Gidip ayağa kaldırmaya denizi. Tüm toprak tuza boğulsun da, Kurusun zeytinli Likya?12

Yunan mitolojisindeki hikâyeye göre Likya Kralı İobates, bir iftira yüzünden Bel- lerophon isimli prensin, evli kızının namusunu kirletmeye çalıştığını düşünmektedir. Bu yüzden prensi öldürmek ister ve ona çok zorlu görevler verir. Bellerophon, ölümcül görevleri uçan atı Pegasus’un da yardımıyla başarılı şekilde tamamlar. Bellerophon’un bir türlü ölmediğini gören Kral İobates, onu öldürmek için bir pusu kurar ve ülkenin en cesur savaşçılarını karşısına çıkarır ancak Bellerophon’un gerçek babası Poseidon, oğlunu korumak için dev bir tufan gönderir. Kendisine kurulan tuzağa öfkelenen 8 Age., s. 65.

9 Nahya, age., s. 89. 10 Graves, age., s. 239. 11 Age., s. 614.

Bellerophon’un dev dalgalar arkasında İobates’in sarayına doğru ilerlediğini gören Likyalı kadınlar, böyle giderse şehrin yıkılacağını anlayıp eteklerini açarak denize doğru ilerlerler. Bellerophon’a kiminle isterse birlikte olabileceğini göstermeye çalı- şırlar. Kadınların bu hâlini gören Bellerophon, dalgaları da alıp geldiği yere döner.13

Şiirde topraklarının dalgaların tuzuyla kuruduğu söylenen zeytinli Likya, bugün de zeytinlikleriyle bilinen Fethiye-Antalya arasındaki kıyı kesimidir. Aynı zamanda zeytinle simgelenen Tanrı Apollon’un da Likyalı olduğu söylenmektedir.14 Halikarnas

Balıkçısı’nın bir yazısında da Likya bölgesi, zeytinleriyle anılır:

Artık Lykia kıyılarına gelinmiştir. Zeytin ağaçları, haruplar, çamlar arasından Lykia’nın yüksek ve süslü beşik mezarları görünür.15

Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur romanında Mümtaz’ın yaşadığı günah ve haz duygularını zeytin ve üzümle sembolize etmiştir. Romanda üzüm mistik ilhamı, zeytin ise vazıh düşünceyi simgelemektedir. Mitolojide zeytin; zekâ, bilim, bilgelik ve sanat tanrıçası Athena ile aydınlık ve güneş tanrısı Apollon’un simgesidir. Üzüm ise bağların koruyucusu ve şarabın mucidi olan Dionysos’un simgesidir. Nietzsche, Tragedya’nın Doğuşu isimli eserinde Apollon’u aklın, Dionysos’u ise hazzın tanrısı olarak göste- rir ve bu ikisinin Zeus’un birbirine zıt iki oğlu olduğundan bahseder. Nietzsche’nin Apollon ve Dionysos’u karşı karşıya getirmesi gibi Tanpınar da burada bu iki tanrının sembollerini karşı karşıya getirmiş ve bu sembollerin birbirine zıt çağrışımlarını bir arada kullanmıştır:16

Burası Akdeniz’di. Mümtaz Akdeniz’in ne olduğunu, nasıl bir hayat rahatlığıyla insanı kavradığını, güneşin, berrak havanın, ufkun çizgisine kadar uzanan ve her dalgayı, her kıvrımı kendi kenarlarıyla göze nakşeden sarahatin, insanı nasıl terbiye ettiğini, ruhumuza nasıl dolduğunu, hülasa üzümle zeytini, mistik ilhamla vazıh düşünceyi, en çetin ihtirasla ferdi huzur endişesini el ele yürüten tabiatın mahiyetini sonra kitaplardan öğrendi. Zeytini mitolojik yönüyle ele alan yazarlarımızdan biri de Halikarnas Balıkçısı adıyla bilinen Cevat Şakir Kabaağaçlı’dır. Yazar, denemelerinde zeytinin mitolojik yönüne değinmiş, roman ve öykülerinde ise zeytini günlük yaşantının bir parçası olarak kullanmıştır. Kabaağaçlı, “Arahne(Örümcek)” yazısında Athena’nın Lidyalı bir kızla yaptığı dokuma yarışmasını anlatır. Yarışmada Athena; Poseidon ile şehir hâkimiyeti için yaptığı, kendisinin zeytin ağacı hediyesiyle kazandığı yarışmanın resmini do- kumaktadır ancak Lidyalı kızın Zeus’u cinsel ilişkilerde resmetmesine sinirlenir ve 13 Graves, age., s. 332-334.

14 Bayladı, age., s. 51-52.

15 Halikarnas Balıkçısı, “Lykia Kıyıları”, Hey Koca Yurt, s. 129.

16 Çağın, “Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Eserlerinde Ağaç ve Çiçek Sembolizmi”, Türklük Bilimi Araştır-

yarışma bitmeden kızı asarak öldürür.17 Yazar, “Artemis’in Efes’e Gelişi” adlı yazısında

Artemis ve Apollon’un Leto tarafından zeytin ağacının altında doğurulmasından söz eder.18 Kabaağaçlı başka bir yazısında da Prometeus’un ateşi tanrılardan zeytinyağına

batırılmış bir narteks sopasıyla çaldığını anlatır.19 Mitolojide zeytinyağının kullanımına

başka bir örnek ise yazarın “Homeros Üzerine” adlı yazısında verilir. Hikâyeye göre kâhin rahibe Pythia, kehanette bulunacağı törende zeytinyağı ateşinde arpa, kenevir ve defne yaprakları yakıp odayı dumana boğmakta ve bu hâlde defne yaprakları çiğneyerek kehanetlerini ortaya atmaktadır.20 “Soygun Parası” isimli yazıda ise mitolojide zeytin

gibi zeytinyağının da önemli olduğuna dikkat çekilmiştir:

Tanrılar, Athena’nın attan daha yararlı bir nesneyi armağan ettiği yargısına vardılar. Çünkü zeytin ağacı zeytin verirdi. Zeytin bir besiydi, zeytinyağı da öyle! Ama zeytinyağı aynı zamanda, erimiş güneş ışığı sayılırdı. Çünkü geceleri kandillerde yakılınca gündüz topladığı güneş ışığı ile geceyi aydınlatırdı. Bu kanı bütün Batı Akdeniz’de yaygındı. Bunlardan başka, bir güzellik yağı idi zeytinyağı...21

Yazar, zeytinle bağdaştırılan Tanrı Apollon’un, kendisine flüt çalışıyla meydan okuyan Marsyas’a sinirlenip onu bir zeytin ağacına asarak derisini yüzme hikâyesini de “Büyük Menderes Irmağı” isimli yazısında anlatmaktadır.22

Zeytin, Eski Yunan ve Roma coğrafyasında yetişmeye elverişli olduğu için bu milletler tarafından çok kullanılmış ve değerli kabul edilmiş bir meyvedir. Zeytinin Eski Yunan ve Roma kültürlerinde böyle önemli bir yere sahip olması sebebiyle, Türk şair ve yazarlar Antik Çağ’a ait bir atmosfer yaratmak istediklerinde dekor olarak zeytin ağaçlarını sıkça kullanmışlardır.

Melih Cevdet Anday, yaşadığı yüzyılı birçok yönden kötülediği “Yağmurun Altın- da” isimli şiirinin bir bölümünde yaşadığı yüzyıl ile Antik Çağ’daki zeytini karşılaştırır:

Ah acımasızdır uykusuz soru Delice zeytin yerdi atamız Homeros Biz yemezdik, aşılı zeytindi bizimki Suskun arpa, uyur uyanık harlı toprak Ama yüzyılımız hamdı, delice idi.23

17 Halikarnas Balıkçısı, “Arahne (Örümcek)”, Merhaba Anadolu, s. 190-192. 18 Halikarnas Balıkçısı, “Artemis’in Efes’e Gelişi”, Altıncı Kıta Akdeniz, s. 90-94.

19 Halikarnas Balıkçısı, “Lzimakos ve Roma Efeslerinin Muazzam Yıkıları”, Merhaba Anadolu, s. 94. 20 Halikarnas Balıkçısı, “Homeros Üzerine”, Düşün Yazıları, s. 166.

21 Halikarnas Balıkçısı, “Soygun Parası”, Hey Koca Yurt, s. 52.

22 Halikarnas Balıkçısı, “Büyük Menderes Irmağı”, Altıncı Kıta Akdeniz, s. 131. 23 Anday, Yağmurun Altında.

Burada iki anlamlı olarak kullanılan “delice”, aşılanmamış yabani zeytine verilen isimdir.24 Homeros’un yaşadığı dönemde zeytin aşılama yöntemi olmadığından yalnız delice

zeytini yenilebilmekteydi. Halikarnas Balıkçısı da bir radyo konuşmasında bu konuya değinir: İlyada’yı yazan Homeros zamanında, baş katığın biri peynirle zeytindi. Homeros İsa’dan önce 900 yılında yaşıyordu. O zaman zeytin aşılamasını bilmiyorlardı. Delice zeytini yiyorlardı. Aşılama âdeti çok sonradır.25

Zeytinin Antik Çağ atmosferi yaratan bir unsur olarak kullanıldığı başka bir örnek de Sabahattin Ali’nin “Safo” şiiridir. Şiirde lezbiyenliğiyle ünlü Afrodit tapınağının rahibesi Şair Sapho anlatılır. Şiirin başında Sapho’nun yaşadığı Antik Çağ’a ait bir manzara olarak karşımıza mermer basamaklarla beraber zeytin ağaçları çıkar:

Bir abanoz şamdanı andırırken zeytinler, Yürüyen cariyelerle oynaştı güvercinler; Mermer basamaklardan bahçeye indi Safo...26

Nazım Hikmet’in bir şiirinde İyonyalı Filozof Herakleitos’un “Aynı nehirde iki defa yıkanılmaz.” sözünü ilk defa düşündüğü an işlenmektedir. Nazım Hikmet, Herakleitos’u düşünceli hâlde akan suya eğilirken zeytinlikler içinde hayal etmiştir. Bunun sebebi de Herakleitos’un bir Antik Çağ düşünürü olmasıdır. Birçok şair ve yazar gibi Nazım Hikmet için de zeytin, Antik Yunan dünyasını anımsatan bir ağaçtır.

Kim bilir belki böyle bir akşam, böyle bir akşam,

Heraklit alnını

yeşil gözlü zeytinliklerde akan suya eğdi ve dedi: “Her şey değişip akmada,

bu hal beni hayran bırakmada...”27

Necati Cumalı, “Yitik Kalyon” şiirinde antik şehirler ile zeytinlikleri bir arada kul- lanmıştır. Şair, çıktığı yolculuk esnasında bir yitik kalyonda olduğunu ve antik şehirleri ziyaret edeceğini hayal eder. Klazimenai şehrinin adı geçtiğinde, zeytinlikler önünde demir atılacağı söylenir. Klazimenai, zeytinlikleriyle ünlü Urla’da bulunan bir antik şehirdir:

Kanımda Klazomen göklerinin sütü Varır demirleriz zeytinlikler önüne28

24 Efe, vd., “Türkiye’de Zeytin ve Zeytinyağı Terminolojisi”, Zeytin Kitabı, s. 94. 25 Halikarnas Balıkçısı, “Zeytin ve Şamfıstığı”, İmbat Serinliği, s. 131.

26 Sabahattin Ali, “Safo”, Bütün Şiirleri, s. 90.

27 Nazım Hikmet, “Moskova’da Heraklit’i Düşünüş”, Bütün Şiirleri, s. 147. 28 Cumalı, “Yitik Kalyon”, Bütün Şiirleri, s. 210.

Outline

Benzer Belgeler